Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/278 E. 2020/681 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/278 Esas
KARAR NO : 2020/681
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/06/2016
KARAR TARİHİ : 03/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı tarafın mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı taraf ile arasında ticari ilişki bulunduğunu, mal alımı karşılığında davalıya senet verdiğini, malların ayıplı olduğunu fark etmesi üzerine malları iade ettiğini, ve irsaliye de kestiğini, davalının malları kendisine teslim etmiş olduğu irsaliyeleri de davalı tarafa etslim ettiğini, davalıya verdiği 4 adet senedin de kendisine teslim etmesi için kendisin telefonla aradığını, davalının en kısa sürede senetleri iade edeceğini bildirdiğini, senetleri iade edilmediğini ve borçlu olmadığı halde icra takibine koyulduğunu, davalıya borcu olmadığını belirterek … icra Müdürlüğünün 2016/… esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibinin tedbiren durdurulmasını, icra takibine konu olan senetler karşılığı alınan malların ayıplı ve defolu olması sebebi ile kendisine irsaliye ile teslim edilmiş olduğunu, bu sebeple kensine borçlu olmadığının tespitini, menfi tespit talebinin kabulünü, icra takibine konu olan senetlerin tarafına teslim edilmesini, yapılan yargılama giderleri ve harç masraflarının davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafın mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacının nakit ihtiyacından bahis ile vermiş bulunduğun borca karşılık bono aldığını, bonoların vadelerinde ödenmemesi sebebiyle davacı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2016/… esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ve kesinleştiğini, davacı adına kayıtlı taşınmaz üzerine haciz şerhi işlendiğini, bonoların ticari bir alışveriş için verilmiş olduğu hususundaki iddiası da varit ve mesmu olmadığını, davacı ile … İt.İhr.Ltd.Şti arasında ticari ilişkini bahse konu bonolaür ile hiçbir alakası bulunmadığını, davacının dosya’ya ibraz edilen irsaliyede gerçeği yansıtmadığını ve irsasliye de imzası ile isme geçen kişi de ne şirket tarafından nede şahsı tarafından tanınmamakta olduğunu, davanın ve ihtiyati tedbir talebinin reddini, %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatının ve dava masraflarının davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğün 2016/… Esas sayılı dosyası dosyamız içerisine getirtilmiştir. Alacaklı olduğu icra dosyası itibariyle savlanan … 22.05.2018 tarihinde borçlu (davacı) … aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E. sayılı sayılı dosyası ile 4 adet senet alacağı dayanak gösterilerek; 6.700,00 USD Senet, 329,01 TL Protesto Gideri, 145,23 USD İşlemiş Faiz, olmak üzere toplam 6.848,23 USD + 329,01 TL tutarındaki alacağın icra gideri, vekâlet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek faizi ile ödeme günündeki TL karşılığı olarak tahsilini talep etmişlerdir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalı senetlerden kaynaklanan borcunun bulunup bulunmadığı, borcu varsa miktarının saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 06.11.2019 tarihli 7 sayfadan ibaret raporunda özetle; Tarafımızdan yapılan incelemeler doğrultusunda bahse konu 1.350 metre kumaşın ayıplı olduğu ve teknik perspektifle onların davalı yana iadeten teslim edildiği ile ilgili dava dosyasında net bir belge/delil tespiti evrakı ve mümasili donenin yer almadığı görüldüğünden hukuki takdiri Mahkemenize ait olmak üzere iki farklı seçeneğin delillerle doğrudan temas eden mahkemece değerlendirilebileceği ulaşıldığı, Bunların., Birinci Seçenek: Sayın Mahkemeniz bahse konu 1350 m. kumaşın ayıplı olduğu ve davalı yana teslim edildiği yönünde karar vermesi durumunda/seçeneğinde; huzurdaki davacı yanın davalı yana takibe konu 4 adet senetten (bono) dolayı toplamda 6.700,- USD borcunun olmayacağının değerlendirilebileceği,
İkinci Seçenek; Sayın Mahkemenizin bahse konu 1350 m. kumaşın ayıplı olduğu yönündeki davacı savının bir delil tespitine müstenit olmadığı, bu savın ispatlandığını tevsik eden evrakın dosya bünyesinde olmadığı ve onların iadeten davalı yana teslimi anlatımının da hakeza ispata muhtaç olduğu yönünde karar vermesi seçeneğinde ise, kıymetli evrak (emre muharrer senet) olarak tavsif edilen bononun (emre muharrer senet) sebepten mücerretliği ilkesinin, bono üzerindeki taraf düzeninin ve icra takibine girişen yanın kimliğinin de somut olayda nazarda tutulmasının gerekeceği yüce Mahkemenizce benimsenecek olursa, bu seçenekte davacı yanın davalı yana takibe konu 4 adet senetten dolayı toplamda 6.700,- USD borçlu olduğunun kabul edilmesinin bahis mevzuu olacağı, bu durumda huzurdaki davanın kabul koşullarının tekemmül etmediğinin düşünülebileceği” Sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Bu rapora yapılan itirazlar üzerine itirazların değerlendirilerek ek rapor düzenlenmesi için dosya yeniden bilirkişi kuruluna verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 25.03.2020 tarihli 4 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; Tarafımızdan yapılan incelemeler doğrultusunda bahse konu 1.350 metre kumaşın ayıplı olduğu ve teknik perspektifle onların davalı yana iadeten teslim edildiği ile ilgili dava dosyasında net bir belge/delil tespiti evrakı ve mümasili donenin yer almadığı görüldüğünden hukuki takdiri malzemenize ait olmak üzeıe iki farklı seçeneğin delillerle doğrudan temas eden yüce mahkemece değerlendirilebileceği ulaşıldığı. Bunların,
Birinci Seçenek: Mahkemeniz bahse konu 1350 m. kumaşın ayıplı olduğu ve davalı yana teslim edildiği yönünde karar vermesi durumunda/seçeneğinde; huzurdaki davacı yanın davalı yana takibe konu 4 adet senetten (bono) dolayı toplamda 6.700.- USD borcunun olmayacağının değerlendirilebileceği,
İkinci Seçenek: Mahkemenizin bahse konu Î350 m. kumaşın ayıplı olduğu yönündeki davacı savının bir delil tespitine müstenit olmadığı, bu savın ispatlandığını tevsik eden evrakın dosya bünyesinde olmadığı ve onların iadelen davalı yana teslimi anlatımının da hakeza ispata muhtaç olduğu yönünde karar vermesi seçeneğinde ise, kıymetli evrak (emre muharrer senet) olarak tavsif edilen bononun (emre muharrer senet) sebepten mücerretliği ilkesinin, bono üzerindeki taraf düzeninin ve icra takibine girişen yanın kimliğinin de somut olayda nazarda tutulmasının gerekeceği yüce Mahkemenizce benimsenecek olursa, bu seçenekte davacı yanın davalı yana takibe konu 4 adet senetten dolayı toplamda 6.700.- USD borçlu olduğunun kabul edilmesinin bahis mevzuu olacağı, bu durumda huzurdaki davanın kabul koşullarının tekemmül etmediğinin düşünülebileceği” .Sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada taraflar arasındaki ihtilaf davacı yanın … İcra Müd. 2016/… Es. sayılı dosyasında takibe konu 4 adet emre muharrer senetten dolayı davalı yana borçlu olmadığını, icra takibine konu olan senetlerin tarafına teslim edilmesi gerektiği iddiası üzerine çıkmış bulunmaktadır.
Dava dosyası incelemelerimizde davacı … tarafından davalı …’e 4 adet 6.700- USD tutarlı senet imzalanarak verilmiş olduğu görülmüştür.
Davacı ikinci sınıf tacir olup İşletme Hesabı Defteri kullanmaktadır. Davacı defteri usulüne uygun şekilde tutulmakla beraber, İşletme Defteri yapısı itibarıyla, gerçek borç, alacak ilişkisini tespite imkân vermez. Bunun nedeni ise, mali müşavir bilirkişinin mütalaasına göre, “bütün giderler ve gelirler peşin ödenmiş /a da tahsil edilmiş gibi deftere kaydedilirler…” şeklindedir.
Bu sebepten dolayı, taraflar arası herhangi bir cari hesap (cari işlem akışı) ilişkisinin varlığını gösteren bir kayıt mevcut bulunmamakla, takibe konu senetler davacı ticari defterlerinde yer almamaktadır.
… İthalat İhracat Ltd. Şti. tarafından davacı yana 23.10.2014 tarihinde 11994 no.lu fatura ile “… Kumaş 853,70 Metre” açıklamalı 7.375,97 TL tutarlı fatura düzenlenmiş olduğu görülmüştür. Düzenlenen faturaya konu kumaşlar davacı yana 23.10.2014 tarihli … no.lu Sevk İrsaliyesi ile teslim edildiği anlaşılmıştır. Davacı yan işbu fatura bedelini nakit olarak huzurdaki davalı … ve ortağı … …’a ödendiğini beyan etmiş ancak buna ilişkin dava dosyasına ödeme belgesi sunmamıştır.
Yine … Ltd. Şti. tarafından davacı yana 18.11.2014 tarihinde … no.lu fatura ile “… kab kumaş 466,70 metre” açıklamalı 4.032,28 TL tutarlı fatura düzenlenmiş olduğu görülmüştür. Düzenlenen faturaya konu kumaşların davacı yana 18.11.2014 tarihli 051186 no.lu Sevk İrsaliyesi ile teslim edildiği anlaşılmıştır. Davacı yan işbu fatura bedelini nakit olarak davalı … ve ortağı … …’a ödendiğini beyan etmiş ancak, mali inceleme itibariyle izlendiğine nazaran, buna ilişkin dava dosyasına ödeme/işlem belgesi sunmamıştır.
Davacı yan 26.03.2019 tarihli dilekçesinde “Davalı … ve ortağı … … iş yerime gelerek bana yeni desen kumaşları gösterdiler. Kumaş almamı söylediler, ben de kendilerine şu anda ihtiyacım yok nakit param da yok dedim. Davalılar bana hitaben sana güvencemiz vardır senet karşılığı istediğin kadar kumaş verebiliriz dediler. Ben de 1.300 metre kaşe kumaş siparişi verdim. Toplam 7.830 Dolar bedelli kumaş gelmeden 4 adet senet verdim. Daha sonra bana 18.06.2015 tarihinde 1350 metre kaşe kumaşı gönderdiler. Atölyemde Kesimhanede çalışan işçiler bana telefonla gelen kumaşların defolu ve sakat olduğunu bildirdiler bunun üzerine ben şirketi aradım … telefona çıktı konuyu izah ettim, kumaşları iade edeceğimi beyanla bana senetlerimi iade edin dedim, o sırada Şevket bana hitaben ben kumaşları almak için adam göndereceğim kumaşları iade alacağım dedi ancak senetleri iade etmem yerine sana aynı metrajda yeni kumaşım geliyor sana kumaşı vereceğim, dedi. Ben de devamlı ticaret yaptığımızdan dolayı kabul ettim. … 22.06.2015 tarihinde gönderdiği servis şoförü … ve yanında … … ile beraber gelerek Sevk İrsaliyesi ile TESLİM ALANLAR ve KUMAŞİ TESLİM EDENLER … VE … tarafından defolu ve sakat kumaşları kesimhanemde çalışan ve teslim edenlerdir” demiştir.
Davamıza konu 1350 m. kumaşın ayıplı olduğu ve davalı yana teslim edildiği anlaşılmış olmakla davacı yanın davalı yana takibe konu 4 adet senetten (bono) dolayı toplamda 6.700,- USD borcunun olmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm bu nedenlerle davanın kısmen kabulü ile … İcra Müdürlüğünün 2016/… E sayılı dosyasında takibe konulan 4 adet senetten dolayı 6.700.-USD nin ferileri ile birlikte borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenlerle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM
1-Davanın kısmen kabulü ile … İcra Müdürlüğünün 2016/… E sayılı dosyasında takibe konulan 4 adet senetten dolayı 6.700.-USD nin ferileri ile birlikte borçlu olmadığının tespitine,
2-Karar ve ilam harcı 1.336,41-TL nin peşin alınan 170,78-TL den düşümü ile kalan 1.165,63-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 199,98-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 3.600-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı asilin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/11/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza