Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/268 E. 2021/817 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2017/268 Esas
KARAR NO:2021/817

DAVA:Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:02/07/2013
KARAR TARİHİ:29/09/2021

Mahkememizde görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, Müvekkili ile davalı arasında imzalanan sözleşmeye göre … cad. No:15 … … Ek.1 de teknik özellikleri belirlen 1 adet asansörün yüklenici tarafından temin edilerek işverenin önceden belirtiği yerde montajının yapılması hususun da çalışır vaziyette işverene teslim edilmesinin kararlaştırıldığını, sözleşme konusu işin vaad edilen sürede bitirilmediği, sözleşmenin teslim süresinin proje çizimlerinin onaylanmasını müteakip asansör malzemelerinin fiyatını verececeğini,Teknik proje çizimlerinin onaylanmasını müteakip 4 ay için de işi bitirmeyi, sözleşmeye uygun olarak monte etmeyi işler vaziyette işverene teslim etmeyi taahhüt ettiğini , ancak bugün dahi asansörlerin teslim edilmediğini, malzemelerinin sözleşmede belirtilen kalite de olmadığını, Ek.1 teknik özellikler başlıklı 7.sayfasın da malzemelerin Avrupa malı olarak kullanılacağına ilişkin kullanılan tüm malzemelerin yerli malı olduğunu, gerekli ruhsat, izin ve onayların halen gerçekleşmediğini, asansör işletme ruhsatı alınamadığı için iskan ruhsatı da alınamadığını , 4 ay için de işler vaziyette teslim edilmesi gerekmesine rağmen hala ruhsat alınamadığını, sözleşmenin 2.maddesin de sözleşme esnasın da %30 olan 4.350- Euro, malzemeler gümrüğe geldiğin de %50 olan 7.250-Euro olan ödemeleri 10.9.2012 tarihin de … Bankası hesabından, 20.9.2012 tarihinde ise 16.892-TL … Bankası çeki davalı şirkete teslim ettiğini, zarar kalemlerinin avrupa menşeli ürün kullanacak iken yerli ürün kullanıldığı ürün arasındaki farkın ödenmesini,asansörün halen işletme ruhsatı alınamaması nedeniyle dükkanları kiraya verememekten dolayı kira bedelinden mahrum kaldığını, iskan alınamadığını iskansız taşınmazı kiraya veremediklerini, yine asansör nedeniyle alınamayan iskan nedeniyle 5 adet dairenin satışını gerçekleştiremediğini, satış olmasa dahi iskan olsa idi kiraya verilebileceğini bu nedenle kira gelirinden mahrum kaldığını, halen şantiye elektriği kulllanıldığını davalının kullanmayı taahhüt ettiği ürün ile kullandığı ürün arasınadaki farktan olayı 500-TL, 6 adet dükkanın 5 aydır kiraya verilememesi nedeniyle şimdilik 1.000-TL 5 adet gayrimenkulün satılamaması nedeniyle 500-TL, müvekkilinin itibarının sarsılması nedeniyle 20.000-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 22.000 TL tazminata hükmedilmesi talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, davacının taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince 4.350-Euro, ve 7.250-Euro’luk ödemelerden bahsettiği ancak geçici kabul işlemi yapıldığı halde bu kapsamda ödenmesi gereken bedelden hiç bahsetmediğini,geçici kabul işleminin yapılmasıyla birlikte fatura kesileceğinden davacının ödemekle yükümlü olduğu davacının ödemekle yükümlü olduğu bedel üzerinden KDV ödenmesi gerekeceği, davacının bakiye 6.036,45-Euro ödemesini halen yapmadığı, işveren kendi sorumluluğun da olan asansör kuyularının teslimini ısrarla talep etmiş ise de gecikmeli teslim edilmesi neticesin de iş programının aksadığı, 14.1.2013 tarihli yazı da kuyu teslimindeki gecikmenin “şantiye ziyaretinde asansör kuyusunda montaja başlama konusunda engeller görülmüş ve yapılması gereken işlerin anlatıldığı, montajı yapılacak asansörün depo da olup kuyunun tamamlanması akabinde montaja başlanacağının bildirildiği, kimsenin kendi kusurundan menfaat elde edemeyeceğini, taraflar arasında imzalanan geçici kabul tutanağı kapsamın da montajda dahil asansörlerin çalışır vaziyette davacıya teslim tarihinin 28.5.2013 tarihi olduğu, sözleşmede belirtilen kalitede olmadığı iddiasının doğru olmadığı, asansörün komple Bulgaristan’dan ithal edildiğini,asansörün ruhsatı için tüm işlemlerin tamamlandığı gerekli ödemeyi yaparak Belediye’den alması gerektiğini Bağcılar Belediye Başkanlığının asansör ruhsatının 27.06.2013 tarihinde verildiğini davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkememizin 28/05/2014 günlü, 2013/186 Esas, 2014/169 Karar sayılı ilamı ile yerinde görülmeyen maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2014/5095 Esas, 2015/3443 Karar nolu, 17/06/2015 tarihli ilamında; ” Mahkemece asansörde kullanılan malzemelerin Türk menşeli olması ile Avrupa menşeili olması arasında fiyat farkı olmadığı yönündeki bu gerekçesiz bilirkişi görüşüne itibar edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin eki teknik özellikler başlıklı belgede asansör menşesi Avrupa olarak açıkça belirtilmiştir. Asansörü oluşturan ekipmanların büyük bir kısmının Türk malı olduğu ve Türkiye’de üretildiği mahallinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ile sabittir. Ancak bilirkişi ek raporunda asansörü oluşturan ekipmanların Avrupa menşeli olması ile Türk menşeli olması arasında teknik bir fark olup olmadığı ve bu durumun fiyat farkı oluşturup oluşturmadığı yeterince incelenmemiş, açıklayıcı gerekçe sunulmamış, uyuşmazlık konusunda yapılan değerlendirme bir cümleden ibaret kalmıştır. Mahkemece yargılama sırasında rapor düzenleyen bilirkişiden açıklayıcı ve denetime elverişli ek rapor ya da yeni rapor alınması gerektiği” belirtilterek dosyamız iade edilmiştir.
Yöntemine uygun olarak duruşma açılmış olup hazır olan tarafların bozma ilamına karşı diyecekleri sorularak usul ve yasaya uygun bozmaya uyulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamı doğrultusunda yapılan teknik inceleme sonucunda özellikle 27/05/2021 tarihli son rapor ile birbiri ile örtüşen 23/05/2019 tarihli rapor içeriği uyarınca asansörü oluşturan ekipmanların Avrupa ya da Türk menşeili olması arasında herhangi bir fark olmadığı anlaşılmaktadır. Zira … Birliği anlaşması nedeniyle Avrupa Birliği üyesi ülkelerde aranan
teknik özellikler ve nitelikler Türkiye için de aynen geçerlidir. Ancak sadece kullanılmış olan yerli ürün has marka tampon yönünden davacının ödediği bedelden 267,94 TL indirim yapılması gerektiği anlaşılmaktadır. Alınan 27/05/2021 tarihli heyet raporu Yargıtay bozma ilamını karşılar nitelikte denetime elverişli ve detaylı teknik gerekçeyi içerdiği anlaşıldığından hükme esas alınmıştır.
Davacı tarafından hazır edilerek işin ifası için davalıya teslimi gereken asansör kuyusunda montaja başlanmasına engel durumlar olduğu, kuyuda bir takım yapılması gereken işlerden sonra montaja başlanacağı taraflar arasındaki yazışma içeriklerinden anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda asansör kuyusunun teslimi kaçınılmaz olarak 14/01/2013 tarihinden sonrasına ertelendiğinden asansörlerin teslimine ilişkin vadenin davalı yüklenicinin kusuru olmaksızın uzadığı, kusur olmadığından tazminat sorumluluğunun da bulunamayacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Hal böyleyken aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Fiyat farkı kalemi 267,94-TL’nin dava tarihi 02/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair maddi ve manevi tazminat isteklerinin ayrı ayrı reddine,
2-Alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin alınan 375,75-TL harcın mahsubu ile, bakiye 316,45-TL’nin istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarfedilen, 375,75-TL peşin harç, 24,30-TL başvuru harcı ve 3,75-TL vekalet harcı olmak üzere cem’an 403,80-TL’den ibaret harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 267,94 -TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden maddi tazminat için 2.000,00 TL manevi tazminat için 4.080,00-TL nisbi vekalet ücretlerinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, bozma öncesi 698,10-TL, bozma sonrası 436,50-TL posta ve tebligat masrafı, 3.600,00-TL bilirkişi masrafı olmak üzere cem’an 4.734,60-TL’den ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 57,70-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından sarf edilen 100,00 TL masrafın haklılık durumu uyarınca 96,00 TL sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 29/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır