Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/26 E. 2021/258 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/26 Esas
KARAR NO : 2021/258
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/01/2017
KARAR TARİHİ : 25/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkili hakkında …. İcra Dairesinin 2017/… E. Sayılı dosyasıyla ihtiyati hacizli olarak alacak takibi yapıldığını, takibin dayanağı olan müvekkili şirketin emrine yazılı 480.000TL bedelli bono, müvekkilinin … şubesi tarafından yeni müvekkili İstanbul şubesi’ne kargo ile gönderildiğini,kargo şirketine teslim edildikten sonra kargo aracının soyulması ile çalındığını, takibe dayanak senedin … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… E. Sayılı dosyası ile ödemeden men kararı verildiğini, takibe konu senet üzerindeki imza ve kaşenin müvekkilli ve yetkililerine ait olmadığını, hırsızlık vakasından sonra gerçeğe aykırı şekilde müvekkilinin kaşesi taklit edilmek suretiyle ile imza ile tedavüle konulduğunu, bu nedenlerle icra takibinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasını, müvekkilinin davalıya borcu olmadığınğnı tespi edilmesini, davalının en az %20 tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun tebligatın yapıldığı, davaya cevap verilmediği görüldü.
Dava, birleşen dosya davacısı tarafça asıl dosya davacısına teminat senedi olarak verildiği iddia olunan senedin kargoda çalınması sonucu senedin en son hamil davalı tarafça icraya konması nedeni ile ve davalının kötü niyetli olduğu iddiasına dayalı olarak açılan menfi tespit ve istirdat davası olduğu anlaşıldı.
Mahkememizin 01/03/2018 tarihli celsesi 1 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda Adli Tıp Kurumu Başkanlığından rapor aldırılmasına karar verildiği, 16/04/2019 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda özetle;
”SONUÇ:
Tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; inceleme konusu senetteki basit tersimli 1. ciro imzası ile …’ın mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği hususlarını bildirir kanaat raporudur.” denilmiştir.
Dava, davacının keşidecisi olduğu dava dışı şirketin lehtarı olduğu icra takibine konu çekte lehtar imzasının sahte olduğu iddiasıyla davalı-takip alacaklısına karşı İİK’nın 72. maddesi hükmü uyarınca açılan borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2019/395 esas üzerinden verilen kararda ” Davaya konu senette, 12.08.2016 düzenlenme, 12.12.2016 ödeme tarihli 480.000 TL’lik bono dava konusu senet olup, bono arkasındaki davacı cirosunda tarih bulunmamaktadır.
… Sicil Müdürülüğünün cevabı yazısından davacı şirketin yetkilisinin … olduğu ve 27.12.2013 tarihinden itibaren (http://www.ticaretsicil.gov.tr/… ) şirketi temsile yetkili müdür olarak atandığı anlaşılmıştır.
Davacının lehdar olarak kambiyo senedinde ciro nedeniyle adına imzası olup, bu imzanın da davacı şirket yetkilisine ait olmadığı ATK raporuyla anlaşılmakla açılan davanın sübut bulduğu anlaşılmış ve istirdat davasına dönüşen davanın kabulüne karar verilmiş”tir.
Bu davamızda ise davacı şirket lehdar, davacı gerçek kişi ise avalist olup, bonoda lehdar adına atılan sahte ciro sonrası davalı hamilden önce 3 ayrı şirketin cirosu bulunmakta olup ciro silsilesinde görünüş itibariyle kopukluk bulunmamaktadır.
Bilindiği üzere kambiyo senetlerinde imzaların istiklali ilkesi geçerlidir. Başka bir anlatımla beyanlar birbirinden bağımsızdır. Bu nedenle davacı keşideci kendi imzasını inkar etmediğinden lehdarın imzasının sahte olduğuna dayanarak sorumluluktan kurtulamaz. Bu durumda imzaların istiklali prensibi gereği davacı keşidecinin, dava dışı çek lehtarının çekteki ciro imzasının sahteliğini ileri süremeyeceği anlaşıldığından sonuçta aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken maktu 59,30-TL harcın, peşin alınan 8.197,20TL harçtan düşümü ile artan 8.137,90-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya geri verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.25/03/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”