Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/250 E. 2019/729 K. 09.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/250 Esas
KARAR NO: 2019/729 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 13/03/2017
KARAR TARİHİ: 09/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 13.03.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Davacı … alanında hizmet veren sektörün lider kuruluşlarından olduğunu, davalı …’nin talepleri üzerine verilen kargo hizmeti neticesinde davacı şirketin davalı borçludan fatura karşılığı 7.815,17 -TL tutarında asıl alacağı bulunduğunu, davacı şirket, davalı borçluya ait taşıma işlemlerini gerçekleştirdiğini, bu taşıma ilişkisi sonucu karşı tarafın ödemesi gereken hizmet bedeli borcu doğduğunu, ancak davalı borçlu, söz konusu sözleşmeden kaynaklanan hizmet bedelini ödemediğini, alacağın tahsili için davalı tarafa yazılı ve sözlü olarak defalarca kez müracaat edilmiş ise de, bugüne kadar herhangi bir olumlu netice elde edilemediğini ve bunun üzerine davalı tarafa karşı İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatılması zorunluluğu hasıl olduğunu, ancak davalı borçlunun itirazı üzerine söz konusu takip durduğunu, neticeten, açıklanan nedenlerle ve fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile davanın kabulüne davalı borçlunun haksız ve kötüniyetli borca, faize, takibe itirazlarının iptaline, davalı borçlu aleyhine %20 ‘den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini.” talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin vekilinin vermiş olduğu 08.08.2017 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin, davalı müvekkilden alacaklı olduğu iddiası ile açmış olduğu işbu davanın haksız ve dayanaktan yoksun olup taraflarınca kabulünün söz konusu olmadığını, Müvekkilinin, davacı şirkete, iddia edilenin aksine herhangi bir borç veya taahhüdü söz konusu olmadığını, bu sebeple, davalı tarafın ticari ilişkiye dayalı alacağına yönelik iddiaları kabul etmediklerini, davacı tarafından verilen dava dilekçesinde, davacı şirketin sözleşmeden doğan ve sözleşmeye uygun olan edimlerini yerine getirdiği belirttiğini, ancak, davacının söz konusu iddiaları herhangi bir delil olmaksızın, tamamen soyut iddialar olduğunu, taraflarınca kabul edilmiş ya da imzalanmış herhangi bir teslim tesellüm belgesi bulunmadığını, davacı şirketin, müvekkilinin talep etmiş olduğu işi niteliklerine uygun ve müvekkilinin istediği şekilde yapmadığını, davacı şirket borç ve taahhütleri bakımından kendisinden beklenen özeni göstermemiş olup, basiretli bir iş adamı gibi davranmadığını, yüklenici, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorunda olduğunu beyan etmiş, dilekçesinde vs açıklamalarda bulunarak sonuç olarak, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, kötü niyetli davacı alacaklı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 7.815,17-Tl asıl alacağa % 17,75 Avans faizi ile birlikte tahsili için takip yapıldığı, ödeme emrinin 12.02.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 17.02.2015 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 13.05.2019 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacının 2014 – 2015 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu. Davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davalı yandan takip tarihi (30.01.2015) itibariyle 7.815,47 -TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, Davacı yan dava dosyasına 26.11.2014 tarih 00217487 no.lu 12.830,21-TL bedelli ve 24.12.2014 tarih, 00242317 no.lu 118,74 TL bedelli faturaları dosyaya sunmuş olup, sunulan faturalara konu taşımaya ilişkin konşimento ve mal teslim belgelerinde “taşıma hizmetinin” verilmiş olduğu, bu itibarla davacının takip dayanağı cari hesap alacağına esas fatura münderecatındaki “taşıma hizmetinin” davalının bilgisi dahilinde olduğu, Mahkemece davacının davasında haklı görülmesi ve takibin devamına takdir edilmesi halinde, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan olan 7.815,47-TL asıl alacağına takip tarihinden (30.01.2015) itibaren davacının talebi ile bağlı olarak faiz talep edebileceği.” Sonuç ve kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada davacı şirketin taşımacılık alanında hizmet veren kuruluşlarından olduğunu, davalı …’nin talepleri üzerine davacı şirketçe davalı şirkete kargo hizmeti verildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasından Kargo taşımacılığı sözleşmesi akdedilmiş olduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın, 30.01.2015 tarihinde davalı borçlu aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile 7.815,17-TL tutarlı asıl alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunmaktadır.
Davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davalı yandan takip tarihi 30.01.2015 itibariyle 7.815,47 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, tespit edilmiştir
Diğer yandan, salt fatura düzenlenmesi, adına fatura düzenlenen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için bir seçenek olarak düzenlenen faturayı tebliğ aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde fatura ve münderecatına itiraz etmemiş olması gerekir. Kaldı ki, bu da faturanın mutlaklığı anlamına tam olarak gelmez ve sadece fatura mündericatının doğru olmadığını ispat yükünü faturaya itiraz etmeyenin omuzlarına yükler. Faturayı düzenleyen, kaîdeten, ona süresinde karşı yan itiraz ederse, mal veya hizmeti yapıp çekişmesiz sunduğunu ortaya koymak mevkiinde iken, süresinde itiraz olmadığında bu kerre süresinde itiraz etmeyip ispat külfeti altına giren yan, faturanın ihtiva ettiği mal veya hizmetin tarafına tesliminin yapılmadığını/gerçekleşmediğini veya usulünce bildirilmiş bir ayıba/eksiğe, yasal mesnetten yoksunluğa duçar olduğunu vs. ispatlamalıdır.
Davacı yan dava dosyasına 26.11.2014 tarih … no.lu 12.830,21-TL bedelli ve 24.12.2014 tarih, … no.lu 118,74-TL bedelli faturaları dosyaya sunmuş olup, sunulan faturalara konu taşımaya ilişkin konşimento ve mal teslim belgelerinde “taşıma hizmetinin” verilmiş olduğu, bu itibarla davacının takip dayanağı cari hesap alacağına esas fatura münderecatındaki “taşıma hizmetinin” davalının bilgisi dahilinde olduğu belirlenmiştir.
Davacının 2014 – 2015 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davalı yandan takip tarihi itibariyle 7.815,47 -TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar tacir olduklarından ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Dosyamızda davalının temerrüdüne dair bir belge ve iddia yoktur. Bu nedenle temerrüt takiple oluşmuştur. Zaten talepte bu yöndedir.
Tüm bu nedenlerle iş bu davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 7.815,17 Tl üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan bu miktara avans faiz uygulanmasına karar vermek gerekmiştir.
Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 1.563-Tl nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu davanın Kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 7.815,17-Tl üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan bu miktara avans faiz uygulanmasına,
% 20 icra inkar tazminatı 1.563-TL nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2- Karar ve ilam harcı 533,85-TL nin peşin ve ıslahla alınan 133,47-TL den düşümü ile kalan 400,38-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 169,47-TL peşin, başvuru ve ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 834,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …