Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/247 E. 2021/164 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/247 Esas
KARAR NO : 2021/164
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2017
KARAR TARİHİ : 03/03/2021

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, davalı … adına kayıtlı ve idaresindeki … plakalı araç %100 kusur ile müvekkiline ait 2016 model … plakalı araca 27/01/2017 tarihinde çarpmak suretiyle müvekkili aracın hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, müvekkili aracın 2016 model ve orijinal araç olduğunu, kaza nedeniyle araçta değer kaybı oluştuğunu belirterek şimdilik 5.000,00-TL değer kaybının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tüm davalılardan müteselsilen tahsilini 1.500,00-TL kazanç kaybının da dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsilini talep ve dava etmiş olup, bilahare sunduğu ıslah dilekçesi ile talebini toplamda 18.675,00-TL’ye yükseltmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … vekili, davaya konu kaza ile ilgili taraflarına hiçbir bilgi ve belge sunulmadığını, davacı yanın peşinen kusur durumunu belirtmesi hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının iddialarını kabul etmediklerini belirterek öncelikle kusur durumunun tespiti için dosyanın ATK’ya gönderilmesini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … davaya yanıt vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, trafik kazasından kaynaklı kazanç ve değer kaybı istemine ilişkindir.
Davalı sigortacı eksik evraklarla başvuru yapıldığını savunmuşsa da genel şartlar ek-6’da sayılan belgelerden sadece kaza tutanağının isteneceği, diğer eksik belgelerin ise genel şartlar ek-6’da sayılmadığı kaldı ki, kendi nezdinde ki poliçenin davacı tarafından sunulmasının istendiği, öte yandan plakanın da başvuru dilekçesinde bildirildiği, anlaşmalı kaza tutanağının da gelen hasar dosyası içeriğinde de bulunduğu anlaşılmakla davadan önce usulüne uygun başvuru şartının yerine getirildiği açık ve sabittir. Bu itirazlar yerinde değildir.
Öncelikli kusur incelemesi gerekir. Maddi hasarlı trafik kazasında … plakalı aracın sürücüsü … ‘in idaresindeki araçla kavşak içinde geçiş halindeyken esasen aracına sol arka kısımdan da çarpılması dikkate alındığında kazaya önleyebilmek adına yapabileceği herhangi bir şey olmadığından kusuru bulunmamaktadır. Davalı karşı araç sürücüsü … plakalı araç sürücüsünün ise davacı araca geçiş hakkı vermeyerek kavşak içi çarpışmada tam kusurlu olduğu açıktır.
Değer kaybı yönünden yargılama esnasında Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın 09/10/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 Esas 2020/40 Karar sayılı iptal kararı ile 14/04/2016 tarihli ve 6704 sayılı kanunun 3. maddesi ile değiştirilen 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesinin 1. Cümlesinde yer alan “.. ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda..” ibaresinin Anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptal edildiği, eldeki davada uygulanan değer kaybı formülasyon tablosunun mahkemeler yönünden bağlayıcılığı bulunmadığı anlaşıldığından kaldı ki, davalı … yönünden kök raporda dahi fark kriterinin esas alınarak tespit edilmediği anlaşılmakla fark kriteri uyarınca her iki davalıdan istenebilir değer kaybı zarının tespiti için piyasa rayici uyarınca bilirkişi heyetinden yeni rapor alınması gerekmiştir. 05/01/2020 tarihli ek rapor uyarınca kaza sonrasında oluşan değer kaybı tespitinde ikinci el reel piyasa araç rayicine göre oluşan farkın 15.500,00-TL olduğu tespit edilmiştir.
Aracın kullanılamamasına ilişkin maddi zararlar yönünden ise kaza sonrası makul onarım süresinin 15 gün olduğu, piyasa rayiç araştırmasına göre araç kiralama firmaları ile internetteki ilanlar bir arada değerlendirilerek kazalı aracın günlük en fazla 100 KM için kiralanması ve servisine ilişkin olarak 150-250TL arası değişken rakamlar saptanmıştır. Bunların ortalamasının 190,00-TL günlük kazanç tutarı baz alınarak 15×190=2.850,00-TL olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca aracın kaza sebebiyle çalışamaması da gözetilerek yakıt tasarrufunda bulunacağı aşikardır. Bu nedenle onarım süresi boyunca sarf edilmeyen yakıt gideri günlük yol ve kilometre başı hesaplanarak 1.200,00-TL hesaplanarak denetime elverişli ve hukuka uygun şekilde bilirkişi tarafından belirlenmiştir. 2.850-1.200= 1.650,00-TL kar kaybı oranı bulunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Kazanç kaybı isteminin kabulü ile; 1.650,00-TL’nin 1.000,00-TL’sinin kaza tarihi 27/01/2017, 650,00-TL’sinin ise talep arttırım tarihi 16/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan …’den alınarak davacıya ödenmesine,
2-Değer kaybı isteminin kısmen kabulü ile, 15.500,00-TL’nin 10.500,00-TL’sinin talep arttırım 16/10/2019 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL’sinin sürücü davalı … yönünden olay tarihi 27/01/2017, davalı … yönünden ise temerrüt tarihi 07/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine,
3-Yargılama esnasında bilirkişi raporu ve ıslah talebinden sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı uyarınca ek rapor aldırıldığından, davacı vekilinin ıslahı iptal kararından önce yaptığından herhangi bir kusuru bulunmadığı ve ön görülebilir bir durum olmadığı anlaşıldığından ret olunan kısım yönünden davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
4-Alınması gereken 1.127,11- TL harçtan peşin alınan ve ıslah yoluyla ikmal olunan 321,01-TL harcın mahsubu ile, bakiye 806,10-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından sarfedilen 111,01-TL peşin harç, 210,00-TL ıslah harcı ve 31,40-TL başvuru harcı olmak üzere cem’an 352,41-TL’den ibaret harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
7-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 369,60-TL posta ve tebligat masrafı, 1.900,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere cem’an 2.269,60-TL’den ibaret yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, Anayasa Mahkemesi’nin yargılama esnasında verdiği iptal kararı doğrultusunda ıslah dilekçesinden sonra alınan rapora göre dava kısmen reddedildiğinden davacının kusuru bulunmadığından ve ıslah tarihi itibariyle haklı olduğundan yargılama giderlerinin oranlamaya tabi tutulmamasına,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı …’nin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 03/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*