Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/242 E. 2020/214 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/242 Esas
KARAR NO : 2020/214 Karar
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/03/2017
KARAR TARİHİ : 25/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 10.03.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; “taraflar arasında 10/11/2016 tarihinde … Sözleşmesi akdedildiğini, anılan sözleşme kapsamında yüklenici sıfatındaki davalı sözleşmeye uygun olarak binanın çatısını oluşturacağını, bunun karşılığında da müvekkili tarafından belirtilen tutarın ödeneceği konusunda anlaşma sağlandığını, müvekkili şirketin her türlü edimini yerine getirmesine rağmen davalının üzerine düşen edimlerini yapmadığını, sözleşmede kararlaştırılan süreden hem daha geç, hem de eksik şekilde yerine getirdiğini, davalıya ihtarname ile 15/02/2017 tarihine kadar giderilmesi talep edilmiş ise de davalı taraftan gönderilen cevabi ihtarname ile herhangi bir kusurunun olmadığının iddia edildiğini, sözleşmenin davalıya yüklemiş olduğu edimler kısmen eksik de gerçekleştirilmiş olup yapılması kararlaştırılmış olan çatı pencereleri yapılmamış ve çatı altında yer alan yalıtım uygulamasında hata yapılarak, bu hata yüzünden su sızmaları olduğunu, davalının davaya konu hizmeti geç ve eksik ifa etmesinden dolayı inşaat yapımındaki sıra itibariyle çatı uygulamasından sonra yapılması gereken işlemler askıya alınmak zorunda kalındığını beyanla neticeten uğramış olduğu zararlar kapsamında davalının tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi…» talebinde bulunduğu görülmüştür.
Davalı vekili tarafından verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; «…davacı davasını ve taleplerini B.K. nun Eser Sözleşmesi madde 358 e TBK 473′ e dayandırdığını, bu madde yönünden incelendiğinde davacının müvekkiline vermiş olduğu sürenin makul olduğunun söylenemeyeceğini, bunların zorunlu nedenlerle teslim süresinin uzamasına konu olan yüklenicinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin sorumluluğunun bulunmaması ve bu nedenle sözleşmenin kurulduğu sırada öngörülemeyen veya önlenemeyen bir nitelikte taşıması gerektiğini, iş sahibinin egemenlik alanından kaynaklanan nedenlerle teslim süresinin uzadığını, davaya konu sözleşmenin 10/11/2016 tarihinde imzalanıp 45 iş günü içerisinde bitirmek şartıyla imzalandığını, sözleşme imzalandıktan sonra 10 gün sonra iş sahibi tarafından yer tesliminin yapıldığı ve işe başlandığını, hava koşulları nedeniyle 2016 yılı kasım ayı içerisinde 9 gün ve 2017 Ocak ayı içerisinde 6 gün çalışma yapılabildiğini, toplam verimli çalışmanın ise 23 gün olduğunu, hava şartlarından dolayı çalışamamalarına ilişkin davacının da bilgisinin mevcut olduğunu, bu nedenlerle zarardan müvekkilinin sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu beyanla neticeten taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davacının davasını ispatlayamamış olması ve kusurun müvekkilinden kaynaklanmaması, ilgili mevzuat çerçevesinde müvekkili firmanın kusur sorumluluğuna gidilemeyeceği sebebiyle davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini…» talep ettiği görülmektedir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak temerrüt tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 15.08.2019 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Mali incelemede, taraf ticari defterlerinin, davacı tarafından 4 kalemde davalıya toplam 123.920,00.-TL ödeme yapıldığı ve buna göre davacının davalıdan 123.920,00.-TL alacaklı olduğu konusunda birbiri ile örtüştüğü, davacının, davalının sözleşmeye göre işi zamanında teslim etmemesinden kaynaklandığını ve bu nedenle tazminini talep ettiği 30.000,00.-TL.ye ilişkin olarak dosyada somut bir verinin mevcut olmadığı.
Teknik olarak ise, Davalı, davacıya ait dava dilekçesindeki iddiasına verdiği cevapta; Sözleşmeye göre 45 günde tamamlanması gereken işe zamanında başlandığını ancak yer tesliminin yapılmasından sonra olumsuz hava koşulları nedeni ile işin uzadığını ve davacının bundan haberi olduğunu belirtmesine karşılık; Davacının bu yönlü bir açıklaması olmadığı gibi, anılan tarihlerde olumsuz hava koşullarının olduğunu gösterir bir meteorolojik belge veya çizelge sunulmadığı veya bu konunun işlendiği şantiye defteri (Şantiye şefi tarafından günlük hazırlanan inşaatta bulundurulması gereken defter) dosyaya sunulmadığı, bu nedenle işin zamanında bitirilmemesinden dolayı davalı tarafından sunulan mazeretin geçerli olmadığı ve davacının bu yönlü tazminat talebinin makul olduğu,” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Bu rapora yapılan itirazlar üzerine itirazların değerlendirilmesi için bilirkişinin eksikliği saptanan (Şantiye şefi tarafından günlük hazırlanan inşaatta bulundurulması gereken defter) sunularak inşaat bilirkişisince mahallinde keşfen inceleme yapılarak yapılan çatı ayıplı ise ayıp bedelinin saptanması için ek rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 23.10.2019 tarihli 2 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “Olay mahallinde yapılan tespitler + Sözleşme taraflarından işveren taraf şantiye şefinin iddiaları + Dosyada mevcut İstanbul 12.Sulh Hukuk Mahkemesince hazırlatılan 21.10.2019 tarihli bilirkişi raporu + Dosyada mevcut fatura vs.belgelerin birlikte incelenmesi neticesinde, taraf vekillerinin bilirkişi kök raporuna itirazlarıda değerlendirilerek; Gerek 12.Sulh Hukuk Mahkemesine sunulan bilirkişi raporunda,gerekse işveren Şantiye şefinin iddialarında hiçbir metraj bilgisi olmadığı, İşveren tarafından sunulan ve bilirkişi raporuna ilave edilen tespit anındaki fotoğraflardan anlaşıldığı gibi çatı imalatında bazı hataların olduğu,eksik malzeme ve işçilik hatalarından oluşan bu bozuk imalatların akıntıya neden olduğu, bu akıntıların 14,15,16 no’ lu bağımsız bölümlerin tavan ve duvarlarında deformasyon oluşturulduğu ve bu mahsurların, daha sonra işveren tarafından giderildiği, Metraj da bulunmadığı için onarım giderinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Birim Fiyat Analiz ve Rayiçleri ile ilgili genelgesine göre (inşaat da tamamlanabilmiş olduğundan) nefaset bedeli kesilmesi ile belirlenebileceği, bütün belge, rapor ve resimlerin incelenmesi neticesinde bu nefaset bedelinin çatının inşaatının tamamlanmasının % 7 sine karşılık gelebileceği, Bunun rakamsal karşılığının ise; Sözleşme bedeli 135.700,00 x % 7 = 9.499,- TL (dokuz bin dört yüz doksan dokuz Türk Lirası) olduğu, Bu nefaset bedeline bütün malzeme, işçilik, nakliye, geç teslim, eksik imalat bedellerinin dahil olduğu” dair ek raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, keşiften sonra düzenlenen ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki dava bir Tazminat davası olup davacı, taraflar arasında 10.11.2016 tarihinde … Sözleşmesi akdedildiği anlaşılmaktadır. Söz konusu sözleşme kapsamında yüklenici sıfatındaki davalı sözleşmeye uygun olarak binanın çatısını oluşturacağını, bunun karşılığında da davacı tarafından belirtilen tutarın ödeneceği konusunda anlaşma sağlandığı, Davacı şirketin sözleşmede kararlaştırılan her türlü edimini yerine getirmesine rağmen davalının üzerine düşen edimlerini yapmadığını, sözleşmede kararlaştırılan süreden hem daha geç, hem de eksik şekilde yerine getirdiği, sözleşme gereği davalının edimlerini yerine getirmediği iddiası ile TBK nun “Eser Sözleşmesi” üst başlığı altında düzenlenmiş olan “İşsahibinin Seçimlik Hakları” başlıklı 475. maddesi hükmü uyarınca açılmış tazminat davası olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında 10.11.2016 tarihli … Sözleşmesinin akdedilmiş olduğu, sözleşmenin altında her iki tarafında kaşe ve imzasının mevcut olduğu görülmektedir. Sözleşmenin konusu :”…İstanbul ili, … ilçesi mevkiinde mevcut olan binanın çatı uygulama işi olduğu, komple işlerin her türlü mühendislik ve işçilik dahil olmak üzere sözleşme ve eklerine uygun olarak yapılması ve teslim edilmesi” şeklindedir. Sözleşmenin birim fiyatının 135.700-TL olduğu, sözleşmenin imzalandığı gün yer teslimi yapılacağı, teslim tarihini izleyen 10 takvim günü içinde yüklenicinin işe başlamak zorunda olduğunu, yüklenicinin 45 iş günü içinde işi bitirmekle yükümlüdür.
Davalı ise, davacının sözleşme ile vermiş olduğu sürenin makul bir süre olmadığı, iş sahibinin egemenlik alanından kaynaklanan nedenlerle teslim süresinin uzadığı, davaya konu sözleşmenin 10.11.2016 tarihinde işi 45 iş günü içerisinde bitirmek şartıyla imzalandığı, sözleşme imzalandıktan sonra 10 gün sonra iş sahibi tarafından yer tesliminin yapıldığı ve işe başlandığı, ancak olumsuz hava koşulları nedeniyle işin uzadığı, bu durumdan da davacının haberinin olduğu anlatımındadır.
Mali bilirkişice taraf ticari defterlerinin, davacı tarafından 4 kalemde davalıya toplam 123.920,00.-TL ödeme yapıldığı ve buna göre davacının davalıdan 123.920,00.-TL alacaklı olduğu konusunda birbiri ile örtüştüğü, davacının, davalının sözleşmeye göre işi zamanında teslim etmemesinden kaynaklandığını ve bu nedenle tazminini talep ettiği 30.000,00-TL ye ilişkin olarak dosyada somut bir verinin mevcut olmadığı kanaatine varmıştır.
Davaya konu yerin İstanbul İli, Eyüp İlçesi, … Mahallesi,… Sokak No : … adresindeki … ada – … parselde bulunan yapı olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu … no’ lu bağımsız bölümlere ait çatı arası piyeslerinde ve çatıda yapılan incelemede keşif tarihi itibarı ile bir eksiklik ve tamirat gerektirecek bir imalat tespit edilmemiştir.
Olay mahallinde yapılan tespitler, Sözleşme taraflarından işveren taraf şantiye şefinin iddiaları, Dosyada mevcut … Sulh Hukuk Mahkemesince hazırlatılan 21.10.2019 tarihli bilirkişi raporu, Dosyada mevcut fatura vs. belgelerin birlikte incelenmesi neticesinde, taraf vekillerinin bilirkişi kök raporuna itirazları da değerlendirilerek ;
Gerek … Sulh Hukuk Mahkemesine sunulan bilirkişi raporunda, gerekse işveren şantiye şefinin iddialarında hiçbir metraj bilgisi olmadığı, işveren tarafından sunulan ve bilirkişi raporuna ilave edilen tespit anındaki fotoğraflardan anlaşıldığı gibi çatı imalatında bazı hataların olduğu, eksik malzeme ve işçilik hatalarından oluşan bu bozuk imalatların akıntıya neden olduğu, bu akıntıların … no’ lu bağımsız bölümlerin tavan ve duvarlarında deformasyon oluşturulduğu ve bu mahsurların, daha sonra işveren tarafından giderildiği belirlenmiştir.
Metraj da bulunmadığı için onarım giderinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Birim Fiyat Analiz ve Rayiçleri ile ilgili genelgesine göre (inşaat da tamamlanabilmiş olduğundan) nefaset bedeli kesilmesi ile belirlenebileceği, Bütün belge,rapor ve resimlerin incelenmesi neticesinde bu nefaset bedelinin çatının inşaatının tamamlanmasının % 7 sine karşılık gelebileceği, Bunun rakamsal karşılığının ise Sözleşme bedeli 135.700, x % 7 = 9,499,- TL (dokuz bin dört yüz doksan dokuz Türk Lirası) olduğu, Bu nefaset bedeline bütün malzeme, işçilik, nakliye, geç teslim, eksik imalat bedellerinin dahil olduğu, mahkememizce atanan teknik bilirkişinin saptamaları ile belirlenmiştir.
Taraflar tacir olduklarından ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Dosyamızda davalının temerrüdüne dair bir belge ve iddia yoktur. Bu nedenle temerrüt takiple oluşmuştur. Davacı dava dilekçesinde faiz talebinde bulunmadığından faize hükmedilmemiştir.
Davanın kısmen kabulü ile 9.499.-TL tazminatın davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın Kısmen Kabulü ile 9.499.-TL tazminatın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 648,87-TL nin peşin alınan 512,33-TL den düşümü ile kalan 136,54-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 548,33-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan 2.155,55-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 682,50-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Davalı tarafından yapılan 22,00-TL yargılama giderinin red edilen miktar oranlanarak takdiren 15,00-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır