Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/194 E. 2019/366 K. 11.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/194
KARAR NO : 2019/366
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/02/2017
KARAR TARİHİ : 11/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı kredi borçlusu … Paz. San.ve Tic. A.Ş arasında imzalanan GKS’ne istinaden firmaya nakdi, gayrinakdi krediler açılıp kullandırıldığını, diğer davalılar … San.ve Tic.Ltd.Şti., …, … ve … söz konusu sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine kredi hesapları kat edilerek … Noterliğinin 09.12.2016 tarih … yevmiye no.lu ihtarnamesi ve eki hesap özetleri ile nakit borçların ödenmesi ihtar edilmişse de borcun ödenmediğini ve … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile davalı borçlular hakkında genel haciz yolu ile takip başlatılmışsa da itiraz ile takibin durdurulmasına karar verildiğini, taraflar arasında akdedilen GKS’nin delil anlaşması niteliğinde olup, banka defter ve kayıtlarının kesin delil olacağı davalı borçlularca da kabul edildiğini, talep edilen temerrüt faizinin sözleşmeye ve MK 2. maddesine uygun olduğunu, GKS’nin 22. maddesi kapsamında kullandırılan kredilere uygulanacak faiz oranları mevzuat gereğince TCMB’na bildirilmekte olup, hesabın kat edildiği tarihteki temerrüt tarihindeki faiz oranının %50 olduğnu ve %100 fazlasının %100 olduğunu ve TL krediler için temerrüt faiz oranının %100 ve yasal olduğunu, itirazların iptaline ve takibin, takip talebindeki şartlarla devamına, nakit alacak üzerinden %20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı borçlulara yükletilmesine verilmesi ne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı dava dilekçesinde müvekkilimizle arasında nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesinin bulunduğunu, bu alınan kredileri … San. ve Tic. Ltd. Şti, …, … ve … müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, bu kredi borcunun ödenmemesi üzerine takip başlandığı belirttiğini, müvekkilinin şirketi aciz halinde olup, müvekkiline karşı birçok takip başlatıltığını, müvekkiline yöneltilen takiplerin ve davaların fazla sayısı sebebiyle bunların takibini yapamayacak hale geldiğini, haklı olduğu davalarda bile dava kalabalıklığı sebebiyle kendini savunamayacak durumda kaldığını, diğer davalarda olduğu gibi bu davada da müvekkilimiz karşı tarafın açtığı davaya takip edemediğini, dava dilekçesinde bahsi geçen çeklerin karşı tarafa verilip-verilmediği konusunda da bir bilgisi bulunmadığını, işbu sebeplerle belirtilen kredilerin müvekkili tarafından imzalanıp-imzalanmadığı, bu kredilerin kullanılıp-kullanılmadığını, müvekkilinin kefil olup-olmadığı araştırılmasını ve araştırma neticesinde bu kredilerin alınmadığı ve icra takibine konu edilmediğinin tespit edilmesi halinde davacının iddiaları soyut kalacağı gibi davada konusuz kalacağını, müvekkilinin bahsi geçen kredilerle ilgili yeterli bilgi düzeyine sahip olmadığını, dolayısıyla müvekkilinin olası bir borç olmayan hususla ilgili haksız ödeme yapması durumu ile karşılaşmaması amacıyla borcu kabul etmiyor, üçüncü kişi yada firmaların kötü niyetli işlem ve eylemleri olmasa bu duruma düşmeyecek olan müvekkilinin iyiniyetli olduğunun kabulünü, davacının haksız ve hukuka aykırı davasının tüm talepleri ile birlikte reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, yapılan icra takibine itiraz sonucu takibin durması nedeniyle açılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, bilirkişinin 14/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
İNCELEME, TARTIŞMA VE DEĞERLENDİRME:
a-)Taraflar arasındaki akdi ilişkinin belirlenmesi ve genel kredi sözleşmesinin irdelenmesi:
Davacı … A.Ş. … Ticari Şubesi ile davalı asıl borçlu … Paz. San. Ve Tic. A.Ş. arasında 29.04.2016 tarihinde 1.000.000,00-TL tutarında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği ve söz konusu sözleşmeyi … San. ve Tic. Ltd. Şti., …, … ve …, her biri 1.000.000,00-TL kefalet limiti dahilinde TBK 583. md. belirtilen şekil şartlarına uygun olarak müteselsil kefil sıfatıyla kefalet imzaları alınmış olup, uyuşmazlığın söz konusu sözleşme kapsamında kullandırılan spot kredinin ödenmemesinden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Genel Kredi Sözleşmesinin, 21 ve 22. maddelerinde borcun muacceliyeti ve temerrüt faizine, 27. maddesinde, delil anlaşmasına, 28. maddesinde, yapılacak tebligatlar için yasal ikametgah, 31. maddesinde, yetkili mahkeme ve icra dairelerine, ilişkin hükümlerini içermektedir.
b-)Kredi kullanımı, ihtarname keşidesi, asıl alacağın hesaplanması, temerrüt tarihi ve temerrüt faizinin tespiti:
Davalı asıl borçlu şirketin talebi ile 29.04.2016 tarihinde bir yıl vadeli, %14,50 faizli 500.000,00-TL tutarında spot kredi kullandırıldığı, guruba bağlı aynı zamanda bu dosyada müteselsil kefil olan … San. Ve Tic. Ltd. Şti. hakkında başlatılan yasal süreç nedeniyle ve GKS kapsamında, 09.12.2016 tarihi itibariyle kredi hesabı kat edilerek yasal sürecin başlatıldığı anlaşılmıştır. (EK:1-Kredi Hesap özeti, Mevduat hesap özeti ve talep mektubu)
İhtarname Keşidesi:
Esas olarak guruba bağlı ve aynı zamanda müteselsil kefil konumundaki … San. ve Tic. Ltd. Şti hakkında ve karşılıklı başlatılan yasal süreç sonucunda, (EK:2-Kefil için başlatılan sürece ilişkin belgeler) … Noterliğinin 09.12.2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile, davalı asıl borçlu … San. ve Tic. A.Ş., müteselsil kefiller … San. ve Tic. Ltd. Şti., …, … ve … muhatap alınarak, … San. ve Tic. A.Ş’ne nakdi krediler açılıp kullandırıldığı, akdedilen sözleşmeler ihlal edilmiş olduğundan kredi hesabının 09.12.2016 tarihi itibariyle kat edildiği, kat tarihi itibariyle 547.578,13-TL kredi alacağının bulunduğu, alacağın 24 saat içinde, fiili ödeme tarihine kadar işleyecek faiz, gider vergisi sair ferileri ile birlikte nakden ve defaten ödenmesi ihtar edilmiştir. İhtarname, muhatapların genel kredi sözleşmesinde yazılı adreslerine gönderilerek, dosyada mevcut tebligat mazbatalarından, davalı asıl borçlu … San. ve Tic. A.Ş’ne 14.12.2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı müteselsil kefil … San. ve Tic. Ltd. Şti’ne “tevziat saatlerinde adresin kapalı olması sebebiyle, evrakın ilgili mahalle muhtarına bırakılmak istendiği ancak imtina edildiği” notu ile merciine 15.12.2016 tarihinde iade edildiği, davalı müteselsil kefil … için yapılan tebliğin, yine yukarıdaki nedenle 15.12.2016 tarihinde iade edildiği, (… Ltd.Şti. ile aynı adres), davalı müteselsil kefil …’a “muhatap adresten taşınmış. Yeni adresi tespit edilmedi.Gereği için çıkış merciine iade” notu ile iade edildiği, davalı müteselsil kefil …’ya “işe gittiği, bu nedenle tebliğ evrakı mahalle muhtarına bırakılıp muhatabın kapısına haber kağıdı yapıştırıldığı” notu ile tebliğin 14.12.2016 tarihinde gerçekleştiğinin, anlaşıldığı, bu haliyle, temerrüdün; davalı asıl borçlu … San.ve Tic.A.Ş. için, 16.12.2016 tarihinde, Sayın Mahkemenin takdirlerinde olmak üzere,bizzat kendisine tebliğ edilememekle birlikte, yukarıda belirtilen durum nedeniyele tebliğ edilmiş ve tebliğin kabul edilmiş sayılabileceği ve davalı kefil … için,14.12.2016 tebliğ tarihine bir gün eklenmesi ile 16.12.2016 tarihinde, diğer kefiller için ise 02.01.2017 takip tarihi itibariyle oluştuğu, diğer kefiller … San. ve Tic. Ltd. Şti., … ve … açısından sorumlu olunan tutar, Sayın Mahkemenin takdirlerinde olmak üzere, her halükarda kefalet limitleri ile sınırlı olarak TBK md.589/1 ve devamındaki fıkralar dikkate alındığında takip tarihi itibariyle asıl borçlunun sorumlu olduğu tutarın tamamından sorumlu oldukları mütalaa edilmektedir. Buna göre,
Asıl Alacağın Hesaplanması:
500.000,00 TL Ana Para (29.04.2016 tarihindeki bakiye), 45.312,50 TL İşlemiş akdi faiz % 14,50 (09.12.2016 hesap kesim tarihine kadar olan faiz.), 2.265,63 TL BSMV olmak üzere asıl alacak 547.578,13 TL olarak hesaplanmıştır.
Davalı asıl borçlu … Pazarlama San. Ve ve Tic. A.Ş’nin 16.12.2016 temerrüt tarihi itibariyle,
547.578,13-TL asıl alacak, 1.323,31-TL işlemiş akdi faiz. (09.12.2016 hesap kesim-16.12.2016 temerrüt tarihi arası) , 66,17 TL BSMV = 548.967,61-TL alacak toplamı hesaplanmıştır.
Temerrüt Faizinin Belirlenmesi:
Taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinin 22. maddesinde temerrüt faizinin belirlenmesi için baz alınan kıstas, kredi borcunun muaccel olduğu tarihte “Bankanın TCMB’na uygulayacağını bildirdiği en yüksek kredi faiz oranıdır”. Buna göre, davacı Bankanın uygulayacağını bildirdiği ve dönem için geçerli dosyada mevcut azami faiz oranları listesinde, en yüksek faiz oranının %50 olduğu, GKS hükmüne göre bu oranın yüzde yüz fazlasının %100, uygulanacak ve talep edilebilecek temerrüt faizinin %100 olduğu tespit edilmiştir. Merkez Bankası’na yapılan bildirimin dayanak noktası ise, 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 144. maddesi kapsamında Bakanlar Kurulunun 16.10.2006 tarih ve 11188 sayılı kararı ile Merkez Bankasına verilen yetki çerçevesinde yayımlanan 2006/1 sayılı tebliğin gereğidir. Bu haliyle belirlenen temerrüt faizi oranının sözleşme hükümlerine uygun ve yasal olduğu değerlendirilmektedir.
c-)İcra Takibi, Takibe Yapılan İtiraz ve İtiraza İlişkin Değerlendirme, Takip Tarihi İtibariyle Alacak Miktarının Belirlenmesi:
Davacı Banka’ca … ATM … D. İş esası üzerinden asıl borçlu ve kefiller hakkında ihtiyati haciz kararı alınması talebinde bulunulmuş ve 30.12.2016 tarih ve … sayılı kararla 547.578,13 TL üzerinden alınan ihtiyati haciz kararının infaz edilmek üzere … İcra Müdürlüğü … E sayılı dosya üzerinden 02.01.2017 tarihinde yasal takip başlatıldığı, bu bağlamda ödeme emrinde davalı asıl borçlu … Pazarlama San.ve Tic.A.Ş., davalı müteselsil kefiller … San. Ve Tic. Ltd. Şti., …, … ve … muhatap alınarak, 547.578,13 TL Asıl alacak, 36.505,20 TL İşlemiş faiz (09.12.2016-02.01.2017 arası %100 temerrüt faizi.), 1.825,26 TL BSMV, 655,08 TL İhtarname masrafı 586.563,67 TL tutarındaki alacağın asıl alacak kısmına takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %100 temerrüt faizi, faizin %5 gider vergisi,masraf ve vekalet ücretinin ve tahsilde tekerrür edilmemek üzere tahsili talep edilmiş (Alacaklı her türlü fazlaya ilişkin haklarını ve … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek üzere alacağının diğer teminatlarına ve sorumlularına müracaat haklarını saklı tutmuştur.) ve kısmi ödemelerin TBK md.100 kapsamında öncelikle masraf ve faize mahsup edilmek suretiyle tahsil talebine, davalılar vekilleri ile icra takibine, borcun tamamına, faize ve tüm fer’ilerine itiraz ederek, takibin durdurulmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
İtiraza İlişkin Değerlendirme:
Yukarıda yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonrasında taraflar arasında akdedilen sözleşme ve müteselsil kefillerin kefaleti kapsamında asıl borçlu şirket lehine kredi tespit edilerek kullandırılmış ve kredi geri ödenmemiştir. Ayrıca, uygulanan akdi ve temerrüt faizinin, ilgili bölümde açıklandığı üzere sözleşme hükümlerine uygun ve yasal olduğu da esas alınarak takibe yapılan itirazın yerinde olmadığı değerlendirilmektedir. Bu haliyle, 02.01.2017 Takip Tarihi İtibariyle davacı … A.Ş. nin davalı asıl borçlu … Pazarlama San. ve Tic. A.Ş’den, 547.578,13-TL Asıl Alacak, 1.323,31-TL İşlemiş akdi faiz (09.12.2016 – 16.12.2016 arası %14,50 akdi faiz.), 25.857,85-TL İşlemiş temerrüt faizi.(16.12.2016 – 02.01.2017 arası %100 tem. faizi. ), 1.359,09-TL BSMV (toplam 27.181,70-TL faizin vergisi olmak üzere, toplamda 576.118,38 TL alacaklı olduğu, davalı asıl borçlu ile birlikte tüm kefillerin birlikte yada ayrı ayrı, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile TBK md.589/1 ve devamı fıkraları esas alınarak alacağın/borcun tamamından sorumlu oldukları ve ayrı ayrı sorumluluk tutarlarının kefalet limitlerinin içinde kaldığı, 655.08-TL ihtarname masrafına ilişkin onaylı makbuzun dosyada mevcut olduğu, bu nedenle bu masrafın toplam alacağa eklenebileceği, hukuki nitelemesi Sayın Mahkemenin takdirlerinde olmak üzere, asıl borçlu şirketteki ortaklık paylarını devreden müteselsil kefil … açısından ortaklıktan ayrılmasının kefalete etkisinin olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı Banka talebi ile hesaplanan tutar arasındaki fark temerrüt faizine esas alınan tarihten kaynaklı olup, temerrüt faizi hesabının temerrüt tarihinden itibaren başlaması gerektiği değerlendirilmektedir. Ayrıca, takip tarihinden sonra 17.01.2017 tarihinde mevduat hesabındaki bakiyenin kredi hesabına virman yapılarak 4 kalemde 19.624,58 TL tahsilat yapıldığını da belirtmek gerekmektedir.
SONUÇ:
Yukarıda yapılan tespit ve değerlendirmeler esas alınmak üzere,
1-)Davacı … A.Ş. ile davalı asıl borçlu … San.ve Tic. A.Ş. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında kullandırılan nakdi kredi nedeniyle, davacı … A.Ş. nin davalı asıl borçlu … San. ve Tic. A.Ş’den, 02.01.2017 Takip Tarihi itibariyle, 547.578,13 TL Asıl Alacak, 27.181,70 TL İşlemiş akdi ve temerrüt faizi, 1.359,09 TL BSMV olmak üzere, toplamda 576.118,38 TL alacaklı olduğu, asıl borçlu ile birlikte yada ayrı ayrı, tahsilde tekerrür olmamak üzere davalı müteselsil kefiller … San. Ve Tic. Ltd. Şti, …, … ve …’nın borcun tamamından sorumlu oldukları, 655,08 TL tutarındaki ihtarname masrafının toplam alacağa eklenebileceği,
2-İtirazın iptali ve … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya üzerinden başlatılan takibe, yukarıda belirtilen tutarlar esas alınarak kaldığı yerden devamı hususunun Sayın Mahkemenin takdirlerinde olduğu,
3-İcra inkar tazminatı, yargılama giderleri ve vekalet ücreti konusunun Sayın Mahkemenin takdirleri içinde kaldığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.” denilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince, dosyamızda ek bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, bilirkişinin 25/06/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;
”Davalı kefiller açısından takip tarihi itibariyle sorumlu oldukları tutarın hesaplanması:
Kök raporun sonuç bölümünde 02.01.2017 takip tarihi itibariyle davacı … A.Ş’nin davalı asıl borçlu … San.ve Tic. A.Ş’den, 547.578.13-TL asıl alacak, 27.181,70-TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi, 1.359,09 TL BSMV olmak üzere, toplamda 576.118,38-TL alacaklı olduğu ve TBK 589/1 kapsamında tüm kefillerin bu tutardan sorumlu oldukları belirtilmiş ve ayrıca davalı kefiller açısından bir hesaplama yapılmamış idi. Bu kez Sayın Mahkemenizin ara kararı ve davalı kefillerin takip tarihi ile gerçekleşen temerrüt tarihleri ki, davalı kefillerden … ve …’un da takip tarihi itibariyle temerrüde uğradığı esas alınarak 02.01.2017 temerrüt ve takip tarihi itibariyle,547.578.13 TL Asıl Alacak (09.12.2016 hesap kesim tarihi itibariyle.), 5.072,70 TL İşlemiş akdi faiz.%14,50 (09.12.2016-02.01.2017 arası 23 gün.), 253,64-TL BSMV olmak üzere 552.904,47-TL’den, tahsilde tekerrür olmamak üzere tüm kefiller birlikte yada ayrı sorumlu oldukları, ayrıca kendi temerrütlerinin sonucu olarak takip tarihinden alacağın tamamının tahsiline kadar asıl alacak tutarı 547.578,13-TL baz alınarak %100 oranı üzerinden hesaplanacak temerrüt faizi ve bunun %5 vergisinin istenebileceği ve bundan da kefalet limiti çerçevesinde sorumlu oldukları kanaatine varılmakta olup, davalı vekilinin 25.05.2018 tarihli dilekçesi de esas alınarak kök raporda değişikliği gerektirecek başkaca bir husus olmadığı kanaatine varılmıştır” denilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince, dosyamızda Rıza Bayrak’ında eklenerek bilirkişilerden ek bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, bilirkişilerin 25/02/2019 tarihli bilirkişi 2. ek raporunda özetle;
”Emsal Karar İncelemesi:
Bir dava dolayısıyla Yargıtay … Hukuk Dairesince verilmiş olan 07/12/2015 tarih, … E.-… K. Sayılı içtihadının incelenmesinde; Yerel mahkemece ÎİK’nun 68/b Maddesinde, sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi ve yeni adresin kredi kullandıran tarafa bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarihin tebliğ tarihi olarak sayılacağına ilişkin hükmün, kredi sözleşmesinin kefilleri yönünden uygulanamayacağı; kefiller adına gönderilen ihtarnameler tebliğ edilemediği için kefillerin takip tarihinden önce temerrüde düşürülmüş olamayacakları ve davacının davalı kefillerden takip öncesine ait temerrüt faizi istemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Yerel mahkeme kararının temyiz edilmesi üzerine, temyiz incelemesine yapan Yargıtay 19. Hukuk Dairesince dava konusu kredi sözleşmesinin imzalandığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nun 490. Maddesi (6098 sayılı TBK’nun 589/1. Md.) gereğince kefilin, kefalet limiti ve kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumlu olduğu; kefilin, asıl borçlunun asıl borcu ile temerrüt faizi borcundan kefalet limiti ile sorumlu olduğu; ancak, kendi temerrüdünün oluşması halinde bu aşamadan sonra limit ile sınırlı olmaksızın kendi sorumluluğunun başlayacağı; kefilin takipten önce temerrüde düşürülmemesi halinde, hesap kat tarihinden takip tarihine kadar işleyecek akdi faizden limiti dahilinde sorumlu olacağı; temerrüt için hesap kat ihtarının kefile tebliğ edilmesinin şart olduğu; kat ihtarının asıl borçlu yönünden sözleşmede belirlenen adrese tebligat çıkarılması ve tebliğ edilememesi halinde temerrüdün gerçekleşmiş sayılacağına ilişkin hükmün İİK’nun 68/b Maddesi uyarınca asıl borçlu yönünden temerrüt oluşacak olsa da, bu hükmün kefil yönünden uygulanmasının mümkün olmadığı ifade edilmiştir.
Kefillerin Sorumluluğun Tespiti/Borcun Hesaplanması/Açıklamalar:
1-Davacı Banka, 09/12/2016 tarihinde hesabı kat ederek borcu 547.578,13 TL olarak belirlemiştir. Hesap kat’ına ilişkin olarak … Noterliği aracılığıyla gönderilen 09/12/2016 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarname, asıl kredi borçlusu … Pazarlama Sanayi ve Ticaret A.Ş.ne 14/12/2016 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, hesap katına ilişkin ihtarnamenin tebliğ edilemeyen kefiller …, … San ve Tic. Ltd. Şti. ve … yönünden takip tarihi itibariyle istenebilecek alacak miktarının tespiti gerekmektedir. Kefillerden … Yağcıya hesap katına ilişkin ihtarname 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. Maddesine göre asıl kredi borçlusu ile aynı tarihte (14/12/2016) tebliğ edildiği için, adı geçen kefil/borçlu yönünden ayrıca faiz ve borç hesabının gerekmeyeceği kanaati ile hesaplama yapılmayacaktır.
2-Kredi sözleşmesine göre, akdi faiz oranı yıllık %14,50’dir. Kredi borcunun kat edildiği 09/12/2016 tarihi ile takip tarihi olarak zikredilen 02/01/2017 tarihi (icra takip dosyası 04/01/2017 tarihinde açılmış ve esas dosya numarasını da 04/01/2017 tarihte almış olsa da, alacaklı tarafından takip öncesi faiz, takip tarihi olarak 02/01/2017 tarihi itibariyle hesaplanmış olduğundan, takip tarihi olarak 02/01/2017 tarihinin dikkate alınmasının daha doğru olacağı düşünülmüştür) arasındaki süreye ait faiz hesaplamasında ana para, kat edilen alacak miktarının 547.578,13 TL olarak dikkate alınması gerekmiştir. Faiz hesaplamasında Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 15/04/2013 tarih, 2013/1852 E.-2013/5670 K. Sayılı içtihadı dikkate alınarak bir yıl, 365 gün olarak dikkate alınacaktır.
Faiz Hesabı:
Faize Esas Miktar/TL
Faiz Devresi
Faiz Oranı %
Faiz Miktarı/TL
547.578,13
09/12/2016-02/01/2017
% 14,50
5.220,74
547.578,13
TOPLAM
5.220,74
Takip tarihi olarak zikredilen 02/01/2017 tarihi itibariyle davacı bankanın davalı kefıller …, … San ve Tic. Ltd.Şti., …’dan talep edebileceği alacak miktarı ise, şu şekilde olmalıdır:
Alacağın Miktarı/TL
Alacağın Niteliği
547.578,13
Kat Edilen Alacak
5.220,74
İşlemiş Akdi Faiz (09/12/2016-02/01/2017)
261,04
%5 Faizin Gider Vergisi (BSMV)
655,08
Noter ihtarname gideri
553.714,99
TOPLAM (02/01/2017 tarihi itibariyle/adı geçen kefillerin sorumlu olduğu borç)
Sonuç:
Yargıtay … Hukuk Dairesinin 07/12/2015 tarih, … E.-… K. Sayılı emsal nitelikteki kararı da dikkate alınarak takip tarihi itibariyle yapılan hesaplamada;
1-Hesap-kat ihtarnamesinin tebliğ edilemeyen kredi sözleşmesinin kefilleri …, … San. ve Tic. Ltd. Şti. ve …’ın takip tarihi olarak zikredilen 02/01/2017 tarihi itibariyle sorumlu oldukları borç miktarının yukarıda detaylı olarak gösterildiği üzere 553.714,99-TL olarak tespit edilmiş olduğuna,
2-14/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda asıl borçlunun takip tarihi itibariyle sorumlu olduğu borç miktarı 576.118,38-TL olarak belirlenmiş olup, bu miktar kefalet limiti içerisinde kaldığından diğer kefil …’nın da asıl borçlu ile birlikte aynı miktar borçtan sorumluğu olduğu görüşüne varılmıştır” denilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi …E… K. sayılı emsal kararı: “Mahkemece toplanan delillere göre; İİK’nun 68/b maddesinde, sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi ve yeni adresin kredi kullandıran tarafa bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarihin tebliğ tarihi sayılacağı düzenlenmiş ise de, bu hükmün kredi sözleşmesinin kefilleri yönünden uygulanamayacağı, davalılara gönderilen ihtarnameler tebliğ edilemediğine göre davalı kefillerin takip tarihinden önce temerrüde düşürülmemiş oldukları, dolayısıyla davacının takip öncesine ilişkin temerrüt faizi ve … taleplerinin haksız olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. … Dava konusu kredi sözleşmelerinin imzalandığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nun 490.maddesi (6098 sayılı TBK’nun 589/1.md.) gereği kefil, kefalet limiti ve kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumludur. Kefil asıl borçlunun, asıl borcu ile temerrüt faizi borcundan kefalet limiti kadar sorumludur. Ancak kendi temerrüdü oluştu ise bu aşamadan sonra limit ile sınırlı olmaksızın kendi sorumluluğu başlar. Kefil, takipten önce temerrüde düşürülmemişse hesap kat tarihinden takip tarihine kadar işleyen akdi faizden limiti dahilinde sorumlu olur.Temerrüt için hesap kat ihtarının kefile tebliği şarttır. Asıl borçlu yönünden sözleşmede, belirlenen adrese tebligat çıkartılması ve tebliğ edilememesi halinde de temerrüdün gerçekleşeceğine ilişkin hüküm konulmuş olması halinde İİK. 68/b maddesi uyarınca asıl borçlu yönünden temerrüt oluşur ise de bu hükmün kefil yönünden uygulanması mümkün değildir…” şeklindedir
Hesap kat ihtarı kefillerden …, … Şirketi ve …’a tebliğ edilememiş olup, emsal kararda açıklandığı üzere bu kefiller açısından temerrüt tarihinin icra takip tarihi olduğu anlaşılmış ve bu doğrultuda alınan 25.02.2019 tarihli ek rapora göre hüküm kurulmuştur.
Kefaletler, TBK 583. Maddedeki geçerlilik unsurları taşımaktadır.
Uyuşmazlığın konusu kullandırılan spot kredinin ödenmemesinden kaynaklanmaktadır.
Taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinin 22. maddesinde temerrüt faizinin belirlenmesi için baz alınan kıstas, kredi borcunun muaccel olduğu tarihte “Bankanın TCMB’na uygulayacağını bildirdiği en yüksek kredi faiz oranıdır”. Buna göre, davacı Bankanın uygulayacağını bildirdiği ve dönem için geçerli dosyada mevcut azami faiz oranları listesinde, en yüksek faiz oranının %50 olduğu, GKS hükmüne göre bu oranın yüzde yüz fazlasının %100, uygulanacak ve talep edilebilecek temerrüt faizinin %100 olduğu tespit edilmiştir. Bu haliyle belirlenen temerrüt faizi oranının sözleşme hükümlerine uygun ve yasal olduğu anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle ve tenkit hesaplaması bilirkişi raporunda gösterildiği şekilde sonuçta aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar …, … şirketi ve …’ın itirazlarının 547.578,13-TL asıl alacağa itirazın tamamının,
36.505,20-TL işlemiş faize itirazın 5.220,74-TL’lik kısmının, (bu miktar, temerrüt faizi değil  akdi faiz olarak kabulüne)
1.825,26-TL BSMV alacağına itirazın 261,04-TL’lik kısmının,
655,08-TL ihtar gideri alacağına itirazın tamamının itirazen iptaline,
2-Davalılar … şirketi ve …’in itirazlarının,
547.578,13-TL asıl alacağa itirazın tamamının,
36.505,20-TL işlemiş faize itirazın 1.323,31-TL’lik kısmının, (bu miktar, temerrüt faizi değil  akdi faiz olarak kabulü ile) ve 25.857,85-TL’lik kısmının (bu miktar temerrüt faizi olarak kabulü ile)
1.825,26-TL BSMV alacağına itirazın 1.359,09-TL’lik kısmının,
655,08-TL ihtar gideri alacağına itirazın tamamının itirazen iptaline,
3-İşleyecek faiz oranına itirazın da iptali ile takibin ödeme emrindeki koşullarla bu şekilde devamına,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 40.068,16-TL ilam harcından peşin alınan 7.084,23-TL ve 2.932,82-TL icraya yatan peşin harç olmak üzere toplam 10.017,05-TL’nin mahsubu ile bakiye 30.051,11-TL ilam harcının davalılardan birlikte tahsili hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 7.084,23-TL peşin harç ve 31,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 7.115,63-TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 40.068,16-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 2.363,60-TL yargılama gideri davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.11/04/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”