Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/187 E. 2019/484 K. 15.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/187 Esas
KARAR NO : 2019/484
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/02/2017
KARAR TARİHİ : 15/05/2019

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 19/09/2012 tanzim tarihli 2 yıl sureli … Szöleşmesi ile 26/04/2014 tanzim tarihli 1 yıl sureli … Email Kampanya Yöneticisi Hizmet Sözleşmesi ve 04/08/2014 tanzim tarihli ve 4 yıl süreli … Taahhütnamesi akdedilen sözleşme ile davalı üzerine borç doğduğu, müvekkili tarafından davalı şirketten talep edilmesine rağmen bedelin ödenmemesi üzerine … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine borca itiraz edildiğini, başlatılan takibe itirazın iptali ile takibin devamına %20 inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı tarafa dava dilekçesine yanıt vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, hizmeti nedeniyle düzenlenen fatura bedellerinin tahsili için başlatılan takibe vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 19/02/2012 tarihli 2 yıl süreli 04/08/2014 tarihli 4 yıl süreli … Programı sözleşmesi bulunduğu, davalının sözleşme konusu aldığı hizmete ilişkin fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine takip başlatıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, davalının davaya yanıt vermeyek ve borca itiraz dilekçesinde ticari ilişkiyi inkar ederek münkir sayılması göz önünde bulundurulmak suretiyle otel Rezervasyon Sözleşmesi’ne binaen davacının fatura konusu hizmet edimlerini yerine getirip getirmediği, fatura bedeline hak kazanıp kazanmadığı, kazanmışsa fatura bedellerinin yapılan işe nazaran kadr-i maruf olup olmadığı konularından ibarettir.
Davacının takibe dayanak teşkil eden faturaları incelendiğinde faturaların davalıya tebliğ edildiğine dair herhangi bir bilgi ve belge dosyada bulunmamaktadır. Bilindiği üzere salt fatura tanzimi fatura düzenlenen kişiyi borçlu duruma düşürmez.
Ancak takibe dayanak faturalardan 2016 yılında tanzim olunan faturalar e-fatura olarak düzenlenmiştir. İtirazın iptaline dayanak teşkil eden fatura bedelleri de bu yılları kapsamaktadır. İcra takip dosyanın ödeme emri ekindeki faturalar incelendiğinde e-fatura niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. E-fatura, belli bir formatta standart hale getirilmiş, değiştirilmesi mümkün olmayacak şekilde mühürlenmiş, satıcı ve alıcı arasında güvenli, zaman ve maliyet tasarrufu sağlayan elektronik belge niteliğindedir. Buna ilişkin düzenlemeler Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından, 397/416 – 424 – 433 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile yapılmıştır. Dolayısıyla satılan ürün karşılığı elektronik ortamda düzenlenen bu tür fatura hem Gelir İdaresi Başkanlığı’na hem de davalı şirket kayıtlarına elektronik ortamda otomatik olarak ulaşmaktadır. Somut olayda da, e-faturanın ilgili mevzuata ve usulüne uygun olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Artık bu noktadan sonra davalı kayıtlarına da faturalar düştüğünden ve itiraz edilmediğinden bedellerin ödendiğine ilişkin ispat külfeti davalıya geçecektir.
Sonuç olarak, dava konusu faturaların e-fatura olarak davacı defterinde kayıtlı olduğu, elektronik ortamda usul ve yasaya uygun olarak düzenlendiği ve davalı tarafın da sistemine düştüğü, davalının ödemeye ilişkin ispat vasıtası getirmediği, davayı takip etmediği anlaşılmakla sübut bulan davanın aşağıdaki şekilde kabulü cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
1-… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından yöneltilen itirazın İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca iptali ile, takip talebindeki kayıt ve şartlarla takibin devamına,
2-Alacak niteliği itibariyle likit ve belirlenebilir olduğundan %20 icra inkar tazminatı 592,72-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 204,15-TL harçtan peşin alınan 36,10-TL harcın mahsubu ile, bakiye 168,05-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 2.725,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 103,00-TL posta ve tebligat masrafı, 1.200,00-TL bilirkişi masrafı, 36,10-TL peşin harç gideri olmak üzere cem’an 1.339,10-TL’den ibaret yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı parasal sınır itibariyle kanun yolları kapalı ve kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 15/05/2019

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*