Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/178 E. 2019/470 K. 14.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/178 Esas
KARAR NO : 2019/470 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2017
KARAR TARİHİ : 14/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 21.02.2017 tarihli dilekçesinde özetle; “İşveren davalıya ait Bursa İli, … ilçesi, …, … ada, … parseldeki … isimli projede yer alan … blok , … blok … ve …, … blok … ve …’ya ait ince inşaat işlerinin müvekkili şirket tarafından yapılması konusunda 08.03.2012 yürürlük tarihli sözleşme akdedildiğini, sözleşmenin 12-d maddesinde tüm malzeme ve işçiliğin sözleşmeye uygun ve işveren talimatları doğrultusunda olacağının belirlendiğini, işin süresinde davalıya tam eksiksiz teslim edildiğini, Bursa ilinde 31.01.2015- 02.02.2015 tarihleri arasında yaşanan lodos fırtınası neticesinde müvekkilinin yapımını üstlendiği bir takım blokların çatılarında ve muhtelif kısımlarına hasarlar meydana geldiğini, davalının 04.04.2015 tarihli ihtarnamesi ile onarım yapılmasının bildirildiğini ve aksi takdirde 136.000-TL tutarın kendilerine rücu edileceğinin ihtar edildiğini, müvekkilinin 09.04.2015 tarihinde ihtara cevap vererek hasarın müvekkili imalatları ile ilgisinin olmadığı ve mücbir sebep olduğunun bildirildiğini, … Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyası ile delil tespiti yapıldığını, tespit ile hasarın kdv hariç 29.700-TL olarak belirlendiği ve proje tercih edilen malzemenin hatalı olmasından kaynaklandığının belirlendiğini, davalının da … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası ile tespit yaptıararak montaj ve imalat hatası ayıplı üretim nedeni ile uğranılan 107.500-TL+kdv hasarın teminat mektubundan karşılanacağının 02.12.2016 tarihli ihtarname ile kendilerine bildirildiğini, meydana gelen olayda sorumluluklarının olmadığını, Afet Koordinasyon Merkezinin resmi açıklamalarından doğa olayının … olarak nitelendirildiğini ifade ederek müvekkilinin davalıya 107.500-TL tutarında bir zarar tazmin borcu olmadığının tespitine, 23.10.2016 tarihli teminat mektuplarına ihtiyati tedbir karan verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu 24.04.2017 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin hiçbir zaman inşaat yapmadığını ve personel istihdam etmediğini, müvekkili şirketin hayata geçirdiği projelerde inşaat işlerini bölerek anahtar teslim şekilde ihale ettiğini, bu kapsamda davacıya dava konusu işlerin verildiğini ve kendilerine teslim edildiğini, teslim edilen işlerde olumsuz hava şartları neticesinde cephe mantolama sıvalarının döküldüğünü, çatı bakır kaplamasının uçtuğunu, balkon parepetlerinde bulunan mermerlerin kırıldığını, çatı asansörü makina dairesi pvc doğrama önündeki aliminyum menfezin parçalandığını, blok giriş saçaklarında bakır çatı birleşimlerinin açılarak koptuğunu, saçak alt kaplamasının açıldığını, arduvazlı membran çatı duvar ile birleşimlerinin ayrıldığını, yalıbaskı kaplamalı cephelerde parçaların düştüğünü, yalı bloklarında kat hollerinde olan şaft kapak profillerinin kırıldığını, meydana gelen hasarlardan davacının sorumlu olduğunu, hasarın imalat hatasından meydana geldiğinin bilirkişi raporlan ile sabit olduğunu, davacı tarafından açılan tespit davasındaki raporun kabulünün mümkün olmadığını, davacının meydana gelen hasardan hukuken sorumlu olduğunu ifade ederek davanın reddini talep etmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasına sunulan tespit raporunda özetle; hatalı imalatların tercih edilen malzemenin kırılgan, ağır ve parçalı olmasından ve lodosun şiddetli esmesinden kaynaklandığını, meydana gelen hasarın muhtelif bloklardaki mantolama sıvası tamiri, kınk harpuşta değişimi, panjur tamirah, anlan levhaların sabitlenmesi, bakır kenet tamiratı, çatı tamiratı için toplam 29.700-TL+ KDV olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır.
… Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasına sunulan tespit raporunda özetle; mantolama sıvalanma döküldüğü, çatı bakır kaplamasının uçtuğu, balkon parapetlerinde bulunan mermerlerin kınldığı, blok giriş saçaklannda bakır çatı birleşimlerinin açılarak koptuğu, saçak alt kaplamasının açıldığı, arduvazlı membran çatı duvar ile birleşimlerinin ayrıldığı, yalıbaskı kaplamalı cephelerde parçaların düştüğü, yalı bloklarında kat hollerinde olan şaft kapak profillerinin kırıldığı belirlendiği, harpuştaların mermer yerine daha hafif bir kaplama malzemesi seçilmesinin daha sağlıklı olacağı, hasar tutarının 107.500-TL+ KDV olduğu, gerek lodos sonrası ve gerekse montaj imalat hatalarından dolayı hasarın meydana geldiğinin ifade edildiği anlaşılmaktadır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak temerrüt tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 28.02.2019 tarihli 3 sayfadan ibaret raporunda özetle; “02.02.2016 tarihli rapora hem yapılan tespitlerin denetlenebilir yönünün olmaması hem de takdir edilen hasar tutarının piyasa rayiçlerinin üzerinde olması ve olay tarihinden uzunca bir süre sonrasına ait olması nedeni ile itibar edilemeyeceği, 01.06.2015 tarihli rapordaki hasar değerlerinin kadir maruf olması ve raporun olay tarihine
daha yakın bir tarihte hazırlanmış olması nedeni ile itibar edileceği kanaatine varılmıştır. Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin işin Kontrolü başlıklı 12. maddesinin b bendinde işin süresi boyunca işveren yetkili elemanlarının kontrolleri neticesinde sözleşmeye ve şartnameye aylan bulunan hususların derhal düzeltileceği ve d. bendinde de tüm malzeme ve işçiliğin sözleşmeye uygun ve işverenin talimatları doğrultusunda olacağı düzenlemeleri yer almakta olup, yukarıda anılan bilirkişi raporlarında da hatalı malzeme seçimi tespitinin yapılmış olması nedeni ile davacının kullanılan hatalı malzemeden sorumlu tutulamayacağı, bunun yanında dava dilekçesi ekinde sunulan deliller arasında AKOM’un meydana gelen olayı tropikal fırtına olarak nitelemesi hususu da dikkate alındığında, davacı taralından hatalı malzeme seçilmiş olması halinde dahi sert hava koşullan nedeni ile hasann önlenemeyeceği, hasarın meydana geldiği periyottaki hava koşullannm mücbir sebep sayılması gerektiği kanaatine varılmıştır. Meydana gelen hasarların hatalı malzeme seçiminden kaynaklandığı, bu hususun gizli ayıp niteliğinde olduğu, sert hava koşullan neticesinde ortaya çıktığı, sözleşme gereği hatalı malzeme seçilmiş olmasından ötürü davacının sorumluluğunun olmadığı kanaati” ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen tespit dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada taraflar arasında akdedilen 08.03.2012 tarihli sözleşme ile davalıya ait Bursa ili, … ilçesi, …, … ada, … parseldeki … isimli projede yer alan … blok …, Sıra … blok … ve …, … blok … ve …’ya ait ince inşaat işlerinin davacı şirket tarafından yapılması konusunda tarafların anlaştıkları, işin teslim tarihinin 28.03.2013 tarihi olduğu belirlenmiştir. Teminat iadesi başlıklı 8. maddesinin son paragrafında davacının ayıplı imlatlar nedeni ile sorumluluğunun 5 yıl süreyle devam ettiği, İşin Konrolü başlıklı 12, maddesinin b bendinde işin süresi boyunca işveren yetkili elemanlarının kontrolleri neticesinde sözleşmeye ve şartnameye aykın bulunan hususların derhal düzeltileceği, d bendinde tüm malzeme ve işçiliğin sözleşmeye uygun ve işverenin talimatları doğrultusunda olacağı hususlarının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce atanan bilirkişi kurulu Dosyada mübrez bilirkişi raporları incelendiğinde, Her iki raporda da yapımda kullanılan malzeme seçiminin hatalı olduğu yönünde tespitler yer aldığı, 02.02.2016 tarihli bilirkişi raporunda her ne kadar montaj ve imalat hatası olduğu değerlendirmesi yapılmış ise de, bu hususla ilgili bir detay verilmediği, bu yönüyle raporun denetlenebilir olmadığı, takdir edilen hasar miktarlarının piyasa rayiçlerinin üzerinde olduğu, tespit tarihinin lodos fırtınasından 1 yıl sonrasına ait olduğu,
01.07.2011- 01.06.2015 tarihli tespit raporundaki hasar tutarları hesaplanırken takdir edilen birim fiyatların piyasa rayiçlerinde olduğu, lodos fırtınasından yaklaşık 4 ay sonrasına ait tespitleri içerdiği görülmüş olup, 02.02.2016 tarihli rapora hem yapılan tespitlerin denetlenebilir yönünün olmaması hem de takdir edilen hasar tutarının piyasa rayiçlerinin üzerinde olması ve olay tarihinden uzunca bir süre sonrasına ait olması nedeni ile itibar edilemeyeceği, 01.06.2015 tarihli rapordaki hasar değerlerinin kadir maruf olması ve raporun olay tarihine daha yakın bir tarihte hazırlanmış olması nedeni ile itibar edileceği kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin İşin Kontrolü başlıklı 12. maddesinin b bendinde işin süresi boyunca işveren yetkili elemanlarının kontrolleri neticesinde sözleşmeye ve şartnameye aykırı bulunan hususların derhal düzeltileceği ve d bendinde de tüm malzeme ve işçiliğin sözleşmeye uygun ve işverenin talimatları doğrultusunda olacağı düzenlemeleri yer almakta olup, yukarıda anılan bilirkişi raporlarında da hatalı malzeme seçimi tespiti yapılmıştır. Davacının Bursa iklim koşullarını dikkate alarak ona göre malzeme kullanması yanlar arasındaki sözleşmenin bir gereğidir.
Tüm bu nedenlerle Meydana gelen hasarların hatalı malzeme seçiminden kaynaklandığı, bu hususun gizli ayıp niteliğinde olduğu, sert hava koşullan neticesinde ortaya çıktığı, sözleşme gereği hatalı malzeme seçilmiş olmasından ötürü davacının sorumluluğunun bulundugu kanaatine varılmış olmakla davanın reddine karar vermek gerekmştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın Reddine,
2- 44,40-TL karar harcının peşin alınan 1.835,84-TL den düşümü ile kalan 1.791,44-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davalı tarafından yapılan 11,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 11.350,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/05/2019

Katip …

Hakim …