Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/169 E. 2022/286 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/169 Esas
KARAR NO : 2022/286
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2016 (Görevsiz İstanbul 7 AHM 2016/333 E. 2016/637 K.)
KARAR TARİHİ : 13/04/2022

Mahkememizde görülen Menfi Tespit davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında düzenlenen 70.000,00 TL bedelli 15/12/2013 tarihli, 15/02/2016 vade tarihli bonodan ötürü davalı tarafından icra takibi başlatılmışsa da bonoda keşide yerinin gösterilmediğini, müvekkilinin davalının babası olup kızının annesinden boşandıktan sonra yeni bir evlilik yapmışsa da bunun ayrılıkla sonuçlandırıldığını, bu olaylar nedeniyle davalının eşi … vasıtasıyla … … isimli avukat olarak tanıtılan kişiyle görüştürülerek vekaletnamesiz şekilde müvekkilin işlerini takip ettiğini, müvekkilinde güven oluşturan bu kişinin derdest boşanma davasına ilişkin olarak borçlu çıkma ihtimalinin olduğundan bahisle müvekkilinin bilgisizliğinden yararlanmak suretiyle kızı … adına senet düzenlettirdiğini, senedin el yazısı ile … …’ün hazırladığını, diğer yandan … …’ün eski eşi adına da ödenmeyen nafaka borçlarına karşılık takip başlattığını, söz konusu bononun müvekkilin yaşlılığı ve bilgisizliğinden istifade edilerek hile yoluyla alındığını, irade fesadı bulunduğunu belirterek …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı takibe konu bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı …, babası olan davacının ekonomik sıkıntılar nedeniyle kendisinden yardım istediğini, babasına yardım etmek üzere ziynet eşyalarını satarak kayınları olan … ve …’dan borç para alarak babasının isteğini karşıladığını, senedin de bu verilen borç paraya binaen … iradesiyle düzenlendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, İİK’nın 72. maddesi gereğince irade fesadına dayalı olarak bononun bedelsiz kaldığından bahisle menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı yan, bonodaki unsurlardan keşide yerinin bonoda bulunmaması nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürmüşse de bonoda görüleceği üzere keşideci isminin altında müvekkili …’in adresi göründüğünden TTK’nın 777/4. maddesi gereğince keşide yeri gösterilmeyen bononun düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı sabittir. Bu yöndeki iddia yerinde görülmemiştir.
Davacı vekilinin diğer iddiası ise müvekkilinin iradesinin hile ile fesada uğratıldığı yönündedir. Hile olgusu tanık dahil her türlü delil ile ispatlanabilir. Davacının gösterdiği tanıklar mahkememizce dinlenmiştir. Davacının babası olan … senedin danışıklı olarak eşinden boşanmak için düzenlendiğini, …’nın 70.000,00 TL borç verecek kadar maddi durumunun olmadığını belirtmiştir. Davacı vekilince tanıklardan …’in dinlenilmesinden vazgeçildiği anlaşıldığından yeniden davetiye çıkartılmamıştır. Davalı vekilince 02/05/2018 tarihli duruşmada tanık dinletme istemi ile sürülmüşse de dilekçe teatisi aşamasında tanık deliline dayanılmadığından yerinde görülmemiştir.
Davanın temeli hile ve dolandırıcılık iddiasına dayalı olup aynı bonoya ilişkin … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/… Esas sayılı iddianamesiyle yağma, dolandırıcılık ve hakaret suçlarından kamu davası açıldığı, … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2019/… Esas sayılı sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır. Ceza yargılamasındaki bulgu ve tespitler eldeki davanın da sonucunu etkileyeceğinden bekletici mesele yapılması gerekmiştir. Ceza mahkemesinin 2019/… Esas 2020/… Karar sayılı 27/02/2020 tarihli kararı ile adı geçen bononun cebir tehdit veyahut hileli hareketlerle davacının iradesini fesada uğratacak şekilde yeterli delil elde edilemediğinden beraatine karar verildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca ceza yargılamasında tanık olarak dinlenen … de senetlerin hile yoluyla boşanma davasında lehe delil olması için imzalandığını, …’in kendisine ilettiğini beyan etmiştir. Ancak anlaşılacağı üzere tanığın söz konusu beyanı davacının ağzından duymuş olduğu sözlerin aktarımından ibarettir. Görgüye dayalı bilgisi bulunmamaktadır. Dolandırıcılık yönünden … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesi’nin 2020/… Esas 2020/… Karar sayılı 01/12/2020 tarihli kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı vekilince yağma yönünden istinaf kararını temyize götürdüklerini belirtmişse de dava dilekçesindeki anlatımlardan maddi vakıa olarak yağmaya dayanılmadığı, davanın temelinin hile ve dolandırıcılık üzerine inşa edildiği anlaşıldığından yağma yönünden temyiz sonucunun beklenilmesine gerek görülmemiştir.
Ehliyet olgusu kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen nazara alınır. Bir başka söyleyişle ehliyetsizlik bir itiraz sebebi olup iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağına tabi değildir. Her ne kadar dava dilekçesinde müvekkili …’in yaşlılığından bahisle hile iddiasına dayanılmışsa da davacının fiil ehliyetini etkileyecek herhangi bir hastane raporu ya da tedavi evrakları dosyaya sunulmadığı gibi bu yönde herhangi bir ispat vasıtası getirilmiş değildir. İncelenen nüfus kayıtlarına göre Davacı … 01/01/1967 doğumlu olup bononun keşide tarihi 15/12/2013 tarihi itibariyle 46 yaşındadır. Yaşlılığa bağlı olarak fiil ehliyetinin etkilenmesi söz konusu değildir. Dosyada herhangi bir hastane ya da adli tıp raporu bulunmadığından ehliyet aşaması yapılmasına gerek görülmemiştir. Davacı vekilinin müvekkilinin yaşlılığı nedeniyle kandırıldığı yönündeki iddiası dosya kapsamıyla ve somut olaydaki bulgularla bağdaşmamaktadır. Hal böyleyken bedelsizlik iddiası ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM / Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-İİK’nın 72/3 maddesi gereğince mahkememizin 07/01/2020 tarihli kararıyla tedbir verilmişse de teminatın yatırılarak infaz edilmediği anlaşıldığından davalı alacaklı yararına tazminata hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gereken 80,70 TL maktu ret harcının peşin alınan 1.195,43 TL’den mahsubu ile artan 1.114,73 TL’nin istek halinde yatıran davacıya iadesine,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 9.900,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 13/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*