Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/164 E. 2022/65 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/164 ESAS
KARAR NO : 2022/65

DAVA : MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ : 02/08/2017

KARAR TARİHİ : 10/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davalarının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25.03.2013 tarihinde eşinin rızasının arandığı halde eşi rıza vermediğinden ve eşten rıza alınmadığından kefalet sözleşmesinin kesin hükümsüz olduğunu, 11.04.2013 tarihli ve 28615 Sayılı Resmi Gazete’de Yayımlanan 6455 Sayılı Kanunun 77’nci maddesi İle Borçlar Kanununun söz konusu 584’üncü maddesine eklenen fıkranın yürürlük tarihi yayım tarihi olduğundan somut olayda uygulanamayacağını, çok sayfalı tip sözleşmelerde sayfalardan her birine müvekkilinin imza atmaması ve bu türden açıklamaların bulunmaması kefalette şekile ve ayrıca genel işlem koşullarına ilişkin emredici hükümlere aykırı olduğunu, müvekkili, mahkemenizde ikame ettiği işbu davanın harç ve sair giderlerini karşılayabilecek mali güce sahip olmadığını, anayasal bir hak olan hak arama özgürlüğünün sırf müvekkilimin işbu davanın harç ve giderlerin karşılamayacağından dolayı kısıtlanmaması için sayın mahkemenizden, HMK’nın 334 ila 340. maddeleri uyarınca adli yardım talebinde bulunduklarını, yukarıda izah edilen nedenlerle fazlaya ilişkin tüm talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik; öncelikle adli yardım talebi hakkında karar verilerek, müvekkilinin adli yardımdan istifade etmesine karar verilmesini, davanın kabulünü, davalının takip konusu miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere haksız icra tazminatına mahkumiyetini, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sözleşmenin hükümsüzlüğüne ilişkin beyanının hukuka aykırı ve mesnetsiz olduğunu, davacının adli yardım talebinin yasada düzenlenen şartları taşımadığından kabul edilir yanının olmadığını, davacının son derece kötü niyetli olup, mal kaçırdığından dolayı hakkında açılan tasarrufun iptali davalarından sıyrılmak gayesinde olduğunu, açıklanan nedenlerle menfi tespit davasının reddini, kötü niyetli davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, masraflar ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosya davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … A.Ş. ile dava dışı… Ltd. Şti. arasında 25.03.2013 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin eşi …’ın müteselsil kefil olarak kayıt altına alındığını, akdedilen 25.03.2013 tarihli genel kredi sözleşmesinde evli kişiler bakımından eşin kefalet sözleşmesinde yazılı rızasının olması gerektiğini, eş rıza vermemişse veya eşten rıza alınamamışsa kefalet sözleşmesinin hükümsüz olduğunu, 25.03.2013 tarihinde yapılan kredi sözleşmesinde müvekkilinin rızasının olmadığını, bu sebeple kredi sözleşmesinin hükümsüz olduğunu beyan ederek, davanın kabulüne, kefalet sözleşmesinin iptaline karar verilmesini, İstanbul … İcra Müdürlüğü …Esas sayılı dosyasının müvekkili eşi …yönünden iptalini, davalının takip konusu miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere haksız icra tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosya davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …Dış. Tic. Ltd. Şti. 6.03.2015 tarihli 1.000.000,00-TL limitli “Genel Kredi Sözleşmesi” kapsamında müvekkili … A.Ş’den kredi kullandığını, …’ın sözleşmeden kaynaklı borcun müteselsil kefili olduğunu, asıl borçlu şirketin sözleşme hükümlerine aykırı davrandığını, borcun ödenmemesi üzerine kredi hesabı kapatılarak sözleşmesinin fesih edildiğini, kefil …’a Bakırköy … Noterliğinin 30.07.2015 tarih … yevmiye sayılı hesap kat ihtarnamesi ve ekli hesap özeti tebliğ edildiğini, usulüne uygun ihtara rağmen borcun ödenmediğini, davacının açmış olduğu dava usul bakımından açıkça hukuka aykırı olduğunu, davacı…, … Ltd. Şti. ve… ile … arasında imzalanan sözleşmenin tarafı olmayıp …’ın eşi olduğunu, davacı …, dava konusu borcun tarafı yahut muhatabı olmayıp, dava konusu borca ve bu borçtan kaynaklı icra takibine taraf olmadığından bu ticari ilişkinin kendisi hakkında hukuken etki doğurmadığını, davacı, kendisi hakkında etki doğurmayan ve tarafı olmadığı ticari ve hukuki bir ilişki hakkında menfi tespit davası ikame ettiğini, davanın dava ehliyeti yokluğundan reddi gerektiğini, maruz sebeplere binaen menfi tespit davasının öncelikle usulden reddini, esasa girilmesi halinde ise esastan reddini, huzurdaki kötü niyetli davanın ikame edilmesi sebebiyle davacının aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, masraflar ve ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 10/06/2021 tarihli celsesi 3 numaralı ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 06/12/2021 tarihli raporunda özetle;
”İNCELEME:
Yazı ve imza incelemelerinde geçerli tüm grafolojik tanı yöntemleri dikkate alınarak; lup, stereomikroskop, S525 document dedector ve bilgisayar/scan kullanılarak yapılan incelemelerde;
Karşılaştırma belgelerindeki …’a ait imzalar kendi aralarında genellikle benzer ve uyumlu, benzer şekilde başlatılan, tersim edilen ve sonlandırılan karakteristik özellikler gösteren imzalardır.
İmzalara “S” harfi devamında soldan sağa doğru düz çizgi tersim edilerek başlanmakta (a), çentikle başlayan küçük boyutlu “M” harfi ve devamında “u” benzeri dönüşlerle soldan sağa doğru gidilmekte (b), “£” harfi benzeri açısı aşağı sağa bakan bukle ve kısa çizgilerle noktalamalar yapılarak sonlandırılmaktadır (c).
İnceleme konusu … Bank A.Ş.’nin 25.03.2013 tarihli muvafakatnamesinde …’a atfen atılmış imzalar ile karşılaştırma belgelerindeki …’a ait imzalar arasında şekil-tersim özellikleri yönünden ileri derecede grafolojik benzerlik/ilişki tespit edilmiştir (a-c). İmzalar benzer şekillerde tersim edilmiştir.
Aynı zamanda inceleme konusu belgede yer alan “…” ibaresi ile karşılaştırma belgelerindeki aynı ibarelerin benzer olduğu, özellikle; “e”, “d”, “8” harflerinin ileri derecede benzerlik gösterdiği dikkati çekmektedir.
Bunun yanı sıra;
-İmza ve yazı boyut ve kısımları arasındaki orantı,
-İstif, işleklik, hız, doğrultu, kalem yürütme alışkanlıkları gibi diğer grafolojik tanı kriterleri bakımından da imza ve yazılar arasında ileri derecede grafolojik ilişki tespit edilmiştir.
SONUÇ:
Yazı ve imza incelemelerinde geçerli tüm grafolojik tanı yöntemleri dikkate alınarak; lup, stereomikroskop, S525 document dedector ve bilgisayar/scan kullanılarak yapılan incelemelerde; İnceleme konusu … Bank A.Ş.’nin 25.03.2013 tarihli muvafakatnamesinde …’a atfen atılmış imza ile “…” ibaresinin …’ın eli ürünü OLDUĞU kanaatine varılmıştır. Saygılarımla arz ederim.” denilmiştir.
Asıl davada müteselsil kefil sıfatıyla davacı Cevdet, birleşen davada ise eş sıfatıyla Sevda, müteselsil kefalette eş rızasının bulunmadığı iddiası ile sözleşmenin her bir sayfasında imzanın bulunmaması nedeniyle kefaletin İstanbul … İcra Dairesinin …sayılı takip dosyasında davacı …’in borçlu olmadığının tespiti istemlidir.
Müteselsil kefalette eş muvafakatına ilişkin belgedeki imzanın davacı …’ya ait olmadığı iddia edilmiş ise de yapılan imza incelemesinde imzanın davacı Sevda’nın imzası olduğu anlaşılmakla bu iddiasının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Sözleşmedik tüm sayfalarında imza bulunmadığı itirazı ileri sürülmüş ise de; -metin içerik, anlam ve devam eden maddeler ile başlıkları bakımından mantıksal sıralama (silsile) ve bütünlük taşıması koşuluyla- sözleşme metninin birden çok sayfadan oluşması halinde her sayfanın imzalanması zorunlu olmayıp, son sayfasının imzalanması yeterli olup, somut olayımızda da bu koşular sağlandığındın bu savunmanın yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle davaların reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Asıl ve birleşen davaların reddine,
2-Asıl dava yönünden;
-Alınması gereken 80,70-TL maktu harcın 6.754,84-TL peşin harçtan düşümü ile artan 6.674,14-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
-Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 36.137,84-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
-Davalı tarafından yapılan 50-TL yargılama giderinin, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
3-Birleşen dava yönünden;
-Alınması gereken 80,70-TL maktu harcın 6.754,85-TL peşin harçtan düşümü ile artan 6.674,15-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
-Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 36.137,84-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,

Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.10/02/2022

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP 204402

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”