Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/145 E. 2018/1015 K. 17.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/145 Esas
KARAR NO : 2018/1015
DAVA : İtirazın İptali (kefilin rücusuna dayalı)
DAVA TARİHİ: 13/02/2017
KARAR TARİHİ: 17/10/2018
Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, dava dışı…bankası’nın davalı kredi lehtarı şirketin ödenmeyen bakiye kredi borcunun muaccel hale gelmesi nedeniyle kefil olarak kendilerine de kat ihtarnamesi gönderildiğini, kredi veren banka tarafından 24/01/2017 tarihinde 19.581,96 TL borcun müvekkili şirket hesabından tahsil edildiğini, kendilerinin rücu hakkını kullanarak hem asıl borçluya hem de diğer kefile rücuen tahsil amaçlı başlatılan icra takibine yöneltilen itirazın iptalini ve takibinin devamını, %20 inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, rücu edilen miktarın kredi sözleşmesinde ki kefalet limitine aykırı olduğu müvekkili asıl borçlunun ödemekle yükümlü olduğu tutar yönünden kendisinin onayı alınmaksızın davacının ödeme yaptığını, davacının kefalet toplamı 295.000,00 TL iken 3 adet GKS kapsamında kefalet imzası bulunmayan sözleşmelerdeki borcun da ödenmiş olduğunu, bundan müvekkillilerinin sorumlu olmayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, 6098 sayılı TBK’nın 596. maddesi uyarınca kefili ödemiş olduğu GKS borcu nedeniyle diğer kefil ile asıl borçluya rücu istemine ilişkindir.
Davacı kefili kredi veren dava dışı banka nezdinde davalı şirketin geciken ödemeleri nedeniyle 24/01/2017 tarihinde 19.581,96 TL mevduat rehin sözleşmesine binaen davalı kredi lehtarı şirketin kredi taksidinin ödendiği anlaşılmaktadır. Davalı kredi lehtarı şirketin kredi borcunu belirlenen ödeme planınında ön görülen vadelerde ödemediği ihtilafsız olduğuna göre, temerrüde düşeceği ve müteselsil kefillerden her birine bankanın borcu tamamı için başvuracağı aşikardır. Bu nedenle davacının kefalet sorumluluğu kapsamında ödeme yapmasında herhangi bir sözleşme ya da yasaya aykırılık söz konusu değildir.
Davalı kredi lehtarı şirketin onayına gerek kalmaksızın kefalet sözleşmesinin 2.4 ve 2.5 maddeleri ile mevduat rehin sözleşmesi hükümleri uyarınca kredi alacaklısı bankanın rehin takas ve mahsup hakkı bulunmaktadır. Dolayısıyla, kefilin ödeme yaparken asıl borçlunun onayını aramasına lüzum yoktur.
Diğer yandan davalı asıl borçluya kullandırılan kredi miktarının 610.000,00 TL olduğu, toplam kefalet limitinin ise tüm kefalet sözleşmeleri yani 3 adet GKS kapsamında kefalet limitinin 645.000,00 TL olduğu değerlendirildiğinde yapılan ödemeninde bu kefalet limiti kapsamına girdiği anlaşılmaktadır. Kaldı ki kefalet sözleşmeleri bir bütün halinde tüm kredi ilişkisini kapsadığı için sözleşmeler yönünden ayrım yapılmasıda imkansızdır zira hiçbir sözleşmenin kefalet limiti tek başına kullandırılan kredinin teminatını karşılamaktan uzaktır. Sonuç olarak tüm GKS’leri kül halinde değerlendirmek zaruridir.
Bilirkişi raporunda davacı vekilin kendi kefaleti kapsamında ödemiş olduğu 19.581,96 TL’lik borcun tümünden davalıların sorumlu olacağı işaret edilmiş ise de, kredi borcunu ödeyen davacı, kefil olarak ödediği kısım nispetinde alacaklının haklarına halef olup, buna göre asıl borçludan yaptığı ödemenin tamamını, diğer kefilden ise payına düşen miktar için rücu hakkına sahiptir. (Yargıtay HGK 01/11/1995 T. 1995/12-746 E, 1995/906 K. Sayılı emsal içtihadı) Aksi kararlaştırılmadıkça kefillerin kendi iç ilişkide birbirlerine karşı sorumlulukları ödedikleri miktarın kefil sayısına bölünmesi suretiyle bulunacak miktardır. Bu nedenle davacının kefaleten yaptığı ödemeden davalılardan kefil olan kefil Irmak Yağmur Kıral ½ payı ile sorumludur. (Yargıtay 13. HD 01/11/2010 tarihli 2010/7460 E, 2010/14452 K. emsal sayılı içtihadı; Mahmut Bilgen, Öğreti ve Uygulamada Kefalet ve Yargılama Hukukuna İlişkin Uyuşmazlıklar, 2. Baskı, Adalet Yayınevi, Ankara 2017, s. 515 ) Bu nedenle rapordaki bu kısmına ilişkin görüşe iştirak edilmemiştir. Dolayısıyla ödenen borç miktarı kefil sayısına bölünerek davalılardan kefil Irmak Yağmur Kıral’ın sorumluluğu mahkememizce basit matematik hesabı ile aşağıdaki gibi hükümde re’sen belirlenmiştir. Asıl borçlu ise hiç şüphesiz yukarıda açıklandığı üzere borç miktarının tamamında sorumlu olacaktır.
Hal böyleyken yukarıda açıklanan nedenlere göre diğer kefil yönünden borcun yarısı asıl borçlu yönünden ise borcun tamamına hükmedilerek rücuen tahsil istemine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlular tarafından yöneltilen itirazların davalı … A.Ş. Yönünden tümden iptali, diğer davalı … (…) yönünden kısmen iptali ile; 19.581,96 TL alacağa (davalı … (…)’ın 9.790,98 TL’sinden sorumlu tutulmak üzere) takip tarihinden itibaren 3095 sayılı faiz kanununun 2/2 maddesi uyarınca avans esasına göre işleyecek ve hesaplanacak faiziyle birlikte tahsili için takibin devamına; davalı … yönünden fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacak niteliği itibariyle belirlenebilir ve likit nitelikte olduğundan %20 inkar tazminatı 3.916,39 TL’nin davalılardan (Davalı … (…)’ın 1.958,19 TL’sinden sorumluk tutulmak üzere) alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 1.337,64 TL harçtan peşin alınan ve icra veznesine yatan toplam 334,42 TL harcın mahsubu ile, bakiye 1.003,22TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen (…’nin 501.61 TL’den sorumlu tutularak) tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından sarfedilen, 236.51 TL peşin harç, 31.40 TL başvuru harcı, 4.60 TL vekalet harcı olmak üzere cem’an 272.51 TL’den ibaret harcın davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 2.349,84 TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan alınarak (…’nin 2.180 TL’den sorumlu tutulmasına) davacıya ödenmesine,
6-Davalılardan … kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 2.180 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
7-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 177 TL posta ve tebligat masrafı, 600 TL bilirkişi masrafı olmak üzere cem’an 777 TL’den ibaret yargılama giderinin davalılardan alınarak (…’nin 388.50 TL’den sorumlu tutulmasına) davacıya ödenmesine,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekilleri yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*