Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/131 E. 2018/936 K. 26.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/131 Esas
KARAR NO : 2018/936

DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 09/02/2017
KARAR TARİHİ : 26/09/2018

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkili banka ile davalılardan borçlu şirket arasındaki GKS kapsamında ödenmeyen bakiye borcun tahsili için başlatılan takibe davalı borçluların haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini, davalılardan … ile …’ın sözleşmeye müteselsil kefil sıfatıyla imza attıklarını, dolayısıyla onların da borçtan sorumlu olduğunu beyanla nakdi ve gayri nakdi alacak kalemlerinin tahsili için itirazın iptali ile takibin devamına asgari yüzde yirmi icra inkar tazminatına hükmün basını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar davaya cevap vermemiş olup, icra dosyasına itiraz dilekçesinde yetkili icra dairelerinin bakırköy icra daireleri olduğunu, banka ile hesap mutabakatına varmadıklarını borçlu olmadıklarını belirterek itiraz etmişlerdir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, taraflar arasında varlığı çekişmesiz GKS kapsamında ödenmemiş nakdi ve gayrinakdi kredi borcunun tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
İcra Dairesi’nin yetkisi, iptali davalarında özel dava şartı olup öncelikle hadise biçiminde bu meselenin halledilmesi gerekmiştir. Her ne kadar süresinde yapılmış itiraz dilekçesinde borçlu vekilince müvekkillerinin ikametgah ve faaliyet adreslerinin Bakırköy’de olduğundan bahisle yetki itirazında bulunulmuş ise de, imzaları inkar edilmemiş varlığı çekişmesiz 08/10/2015 tarihli sözleşme metninin 6.2 maddesinde tarafları bağlayıcı nitelikte İstanbul mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığı, kredinin ticari nitelikte olması, öte yandan kefillerin tacir sıfatını haiz olması nazara alındığında bu yetki şartı tarafları bağlayıcı niteliktedir. Dolayısıyla, yetki itirazı yersizdir.
Diğer bir mesele ise harç meselesi olup, gayrinakdi kredi alacağı talebi gözetilerek dava açılırken bu kaleme dair ayrıca maktu harcın da yatırılmamış olduğu gözetilerek tamamlanması için davacı banka vekiline süre verilmiş olup harca ilişkin usuli eksiklik süresinde ikmal edilmiştir
Davaya konu 2000.000,00 TL tutarlı GKS davalı kefiller tarafından kefalet limiti dahilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, öte yandan kefillerin celp edilen nüfus kaydına göre karı koca oldukları anlaşıldığından eş rızasına ilişkin şekil ve usulü şartın da tamam olduğu anlaşılmıştır.
Hesap kat ihtarnamesinin 07/12/2016 tarihinde kat edildiği tebliğden itibaren bir gün içerisinde nakdi ve gayrinakdi bakiye borcun depo edilmesi gerektiğinin noter kanalıyla ihbar edildiği, ihtarnamenin davalı borçlu şirkete 09/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği, ancak davalı kefillere tebliğ edilemediği anlaşılmıştır. Kefillere tebligat yapılamamış ise de tarafları bağlayıcı sözleşmenin amir hükmü uyarınca adres değişikliğini bildirmedikleri ve kaldı ki asıl borçlunun temerrütünden de sorumlu oldukları gözetilerek kefiller yönünden de temerrüt tarihinin mehilin dolduğu 11/12/2016 tarihi olduğu sonucuna varılmıştır.
Çek sorumluluk bedellerinden kefillerin sorumlu olmaları için sözleşmede açıkça hüküm bulunması gerekir. Davaya konu genel kredi sözleşmesinde çek sorumluluk bedellerinin kefillerden depo edilmesinin talep edileceği yönünde açık hüküm bulunmaktadır. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin, 2016/660 Esas, 2016/9283 Karar sayılı 24/05/2016 tarihli içtihadı) Zira, sözleşmenin 3.5.1. maddesinde kefillerden kefalet limiti ile sınırlı olmak üzere müteselsil kefaletin, anapara ve akdi faizini, mer’i teminat mektupları, çek kredisi gibi tüm gayri nakdi kredilerin depo edilmesinin talep edilebileceği düzenlenmiştir. Buna göre gayri nakdi depo taleplerinde de usulsüzlük görülmemiştir.
Nakdi alacak yönünden de bilirkişi raporunda hesabın kat edildiği tarihten temerrüt tarihine kadar asıl alacağı akdi faiz işletilerek ana para ile akdi faizin toplanarak, bu miktara temerrüt tarihinden de temerrüt faizi işletilerek alacağın hesaplanmasında bir usulsüzlük görülmemiştir. Sonuç olarak bilirkişi raporu hukuka uygun ve denetime elverişli olarak bankacılık mevzuatı hükümlerine göre doğru bir şekilde düzenlendiği yapılan kontrolde anlaşılmakla, hükme esas alınmış olup aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan /nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-İstanbul … İcra Dairesinin… Esas sayılı icra takip dosyasına davalılar tarafından yöneltilen itirazın kısmen iptali ile rotatif kredi asıl alacak 6.803,04 TL, işlemiş faiz 170.04 TL, BSMV 8.50 TL, ihtarname masrafı 198.00 TL olmak üzere cem’an 7.179,58 TL’nin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %30 nispetinde temerrüt faizi ve bunun %5 BSMV’si ile birlikte tahsili için takibin devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-Davalıların tümünün 22 adet çek yaprağından dolayı (1.290,00 TL x 22) 28.380,00 TL gayri nakdi depo bedelinin faiz getirmeyen bir hesapta depo etmelerine,
3-Alacak niteliği itibariyle likit ve belirlenebilir nitelikte olduğundan nakdi kredi alacağı üzerinden hesap olunan %20 inkar tazminatı 1.435,91 TL’nin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Alınması gereken 490,43 TL harçtan peşin alınan ve icra veznesine yatan toplam 126.10 TL harcın mahsubu ile, bakiye 364,25 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından sarfedilen, 90.32 TL peşin harç, 31.40 TL başvuru harcı, 4.60 TL vekalet harcı, 35.90 TL gayri nakdi tamamlama harcı olmak üzere cem’an 162.22 TL’den ibaret harcın davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen nakdi alacak miktarı üzerinden hesap edilen 2.180,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 333.10 TL posta ve tebligat masrafı, 700 TL bilirkişi masrafı olmak üzere cem’an 1.033,00 TL’den ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 1.003,80 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 26/09/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*