Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/126 E. 2018/1083 K. 14.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/126 Esas
KARAR NO : 2018/1083

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 07/02/2017
KARAR TARİHİ : 14/11/2018
YAZIM TARİHİ : 31/12/2018

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkillerinden …’nin … Üniversitesi Bilgisayar Bölümünde 3. sınıf öğrencisiyken 06/11/2013 tarihinde üniversitenin bulunduğu caddede karşıdan karşıya geçerken kendisine davalıların sürücü ve işleteni olduğu … plakalı aracın çarpması nedeniyle yaralanarak sakat kaldığını, diğer davacı müvekkillerin …’un anne ve babası olduklarını sakatlanma nedeniyle manevi olarak ızdırap çektiklerini belirterek iş gücü kaybı nedeniyle maddi tazminatın davalı sürücü işleten ve sigortacıdan, kaza nedeniyle yaşanan üzüntü ve elem için anne baba ve zarar gören çocuk adına manevi tazminatın sürücü ve işletenden faizleriyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … vekili, söz konusu kaza ile ilgili olarak davadan önce müvekkili şirkete herhangi bir başvuru bulunmadığını, maluliyet oranı ve kusurun ispatlanması gerektiğini, bu konuda adli tıptan rapor alınması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, Müvekkili adına kayıtlı aracın sürücüsü diğer davalı …’ın kusurlu olduğuna ilişkin iddiayı kabul etmediklerini, kaldı ki kaza sonrasında sürücüden şikayetçi olunmadığını, …’in kazayı önlemek üzere fren yapmış ise de çarpmayı önleyemediğini, davacının geçiş yaptığı yerde yaya geçidi ve trafik levhası bulunmadığını, yaya geçidinin davacı tarafından kullanılmadığını, dolayısıyla asli kusurlu olduğunu, diğer yandan müvekkilinin işleten olarak sorumlu ise de aylık düşük gelirli çalışmaktadır dolayısı ile manevi tazminatın da bunun gözetilerek belirlenmesi gerektiğini, kaza sonrası şikayetçi olmayan davacının tedavi sonrası evrede klinik raporundaki psikolojik davranışları sergilemesinin olağan dışı olduğunu sakatlık durumu hastane raporları ile belirlenmesi gerektiğini, maddi tazminatı herhangi bir itirazlarının bulunmadığını belirterek özellikle manevi tazminatlar yönünden kusur durumu ve ekonomik vaziyet de nazara alınarak davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı … ise davaya yanıt vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, trafik kazası sonucu yaralanmaya bağlı olarak oluşan maluliyet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların kusur durumunun tespiti için dosyadaki veriler nazara alınarak makine mühendisi bilirkişi marifetiyle olayı gören davacı tanığı dinlemek suretiyle kaza yerinde keşif icra edilmiştir. Davacı tanığı Cihan Yüksek kaza mahallinde kaza yerini de göstererek, Ortaköy istikametine doğru arkadaşı ile sağ taraftaki kaldırımda beraberken yolun karşısındaki … bayisinden davacının içecek almak üzere karşıya geçtiğini o sırada herhangi bir araç yokken birden davalı aracın hızlı bir şekilde belirdiğini ve taksinin çarpma sesini duyduğunu, arkadaşını havada uçarken gördüğünü, taksinin hızını bilmese de taksi içerisindeki bayan yolcunun acele tavırlar gösterdiğini, buna göre taksinin de muhtemelen yüksek hızda seyrettiğini beyan etmiştir.
Olay yerinin incelenmesinde; şehir içi meskun mahal olup yolun 10 metre genişlikte olduğu, her iki tarafta da yaya kaldırımı olduğu, olaydan sonra tanzim olunan krokide araca ait 23 metrelik fren izinin bulunduğu, karşı taraftan geliş yönünde çarpma noktasının 13 metre ilerisinde yaya geçidi levhası bulunduğu gösterilmiş, kaza raporunda sürücünün hızını yol koşullarına göre ayarlayamadığı anlaşılmıştır. Dosyadaki delillere göre, davalı sürücünün olay sırasında gece vakti olması ve yolun boş olması nedeniyle süratli seyretmekte olduğu, yayanın da yine yolda akan trafik olmamasına güvenerek karşıya geçmesi esnasında kazağın oluştuğu anlaşılmaktadır. Bu tespitlere göre, davacının yaya geçidi olmayan yerde yolu kontrol etmeksizin taşıt yoluna girdiği, diğer yandan da davalı sürücünün de meskun mahalde hız kurallarına uymadan aracı sürdüğü anlaşılmakla her iki tarafın da eşit kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Kazanın oluş biçimi tarafların kusuru yapılan sosyal ekonomik araştırma durum raporları uyarınca aşağıda belirlenen maddi tazminatın olayın mahiyetine uygun olduğu takdirine varılmıştır. Maddi tazminat yönünden ise hüküm celsesinden önce feragat edildiğinden 28/12/2018 tarihli mahkememizin ek kararı uyarınca aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Maddi Tazminat kalemleri yönünden her üç davalı açısından vaki olmuş feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile; davacılardan … yönünden 8.000,00-TL, davacı … için 3.000,00-TL diğer davacı … için 3.000,00-TL nin kaza tarihi 06/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …dan müştereken ve müteselsilen alınarak ilgili davacılara belirtilen tutarlarda ödenmesine, fazlaya dair manevi tazminat isteminin ayrı ayrı reddine,
3-Alınması gereken 956.34 TL harçtan peşin alınan 1.811,00 TL harcın mahsubu ile, artan 854.66-TL ile 1.260,00-TL ıslah harcının istek halinde yatıran davacılara iadesine,
4-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 2.180,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacılara ödenmesine,
5-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 732.00 TL posta ve tebligat ile keşif ulaşım masrafları, 1.200 TL bilirkişi masrafı olmak üzere cem’an 1.932,00 TL’den ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 966.00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına; davalılardan … tarafından sarf edilen 50.00 TL yargılama giderinin haklılık oranı uyarınca 25.00 TL sinin davacılardan alınarak bu davalıya ödenmesine, geri kalan kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılardan … Sigorta A.Ş. yönünden davadan feragat edilmiş olmakla her iki taraf vekillerinin karşılıklı beyanları uyarınca vekalet ücreti ile yargılama giderine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
8-Adli Tıp Fizik İhtisas Dairesi’nin 13/10/2017 tarihli … sayılı seri numaralı 564.50-TL tutarındaki faturasına ilişkin masrafın tarafların haklılık durumu nazara alınarak 282.25-TL’sinin davalılar … ile …’dan, kalan 282.25-TL’sinin davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu hususta yazı işleri müdürlüğünce harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
9-Davalılardan … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat nedeni ile davadan feragat uyarınca 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalıya ödenmesine,
Dair, Davacı vekilinin ve davalı Hasan vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.14/11/2018

Katip …

Hakim …

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*