Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1147 E. 2019/363 K. 10.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1147 Esas
KARAR NO : 2019/363
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2017
KARAR TARİHİ : 10/04/2019

İDDİA:
Davacı vekili, verilen ilaçlama hizmeti karşılığında düzenlenen fatura bedellerinin ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine yöneltilmiş haksız itirazın iptali ile takibin devamına, asgari %20 inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı davaya cevap vermemiş olup, borçlu vekilince takibe süresinde yapmış olduğu itirazında borcun tamamına ferileriyle birlikte itiraz edilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, ilaçlama hizmeti nedeniyle düzenlenen fatura bedellerinin tahsili için başlatılan takibe vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
İcra takibine dayanak belgelerin incelenmesinde takibin verilen ilaçlama hizmeti nedeniyle 4 adet fatura bedeline ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davalı taraf davaya yanıt vermemiş olup, takibe itirazında da ticari ilişki kabulünde değildir.
Tek taraflı fatura düzenlenmesi davalı aleyhine başlı başına hak doğurmayacaktır. Bu nedenle davacı taraftan temel ilişkinin varlığına ve faturalar konusu ilaçlama hizmetinin usulüne uygun olarak yerine getirdiklerine ilişkin delilleri sorulmuştur. İlgili vergi dairesinden BA – BS formları celp edilmiştir. Ancak hizmete ilişkin herhangi bir davalı beyanına rastlanılmamıştır. Davacı vekilince telefon ve mesaj kayıtları dosya içerisine sunulmuş olup, davacı tanıkları … ile … hizmetin yerine getirildiği hususunda mahkememize beyanda bulunmuştur. Ancak bu sunulan kayıtlar ve belgeler ile tanık beyanları davacının belirlenen yıl ve döneme ilişkin hizmet verdiğini ispata yeterli değildir. Zira telefon kayıtları ile tanık beyanları uyuşmamaktadır. Telefon kayıtlarında davalının 2017 yılına ilişkin açık ikrarı bulunmadığı gibi telefon kayıtlarındaki davalının ikrar mahiyetindeki sözleri bir sene evvel 2016 yılına ilişkindir. Oysa ki, takibe dayanak faturalar 2017 yılında sağlanan hizmetlere ilişkindir.
Diğer yandan davacı vekilinin delil listesi ekinde sunulu halk sağlığı alanında haşerelerle mücadele işlem formlarından imzalı ve davalı kaşesini taşıyan değişik tarihlerdeki ilaçlama işlemine binaen … ve … seri numaralı formlar davalı aleyhine sadır olmuş belge sayıldığından HMK’nın 171. maddesi uyarınca davalı tarafa isticvap davetiyesi gönderilmiştir. Usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davalı taraf duruşmaya iştirak etmediğinden adı geçen formlardaki imzaların kendilerine ait olduğu ve formdaki hizmeti aldıklarını ikrar etmiş sayıldıkları tespit edilmiştir. Buna göre, 18/05/2017 tarihli ilaçlama işlemine binaen … seri numaralı düzenlenen form ile 08/09/2017 tarihli ilaçlama işlemine binaen … seri numaralı form içerikleri uyarınca ilgili hizmetin verildiği, davacının bu işlemler yönünden takibe dayanak fatura bedellerine hak kazandığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili yargılama esnasında 24/10/2017 günlü faturaya dayalı form yönünden davadan feragat ettiği için bu fatura tutarı yönünden feragat nedeniyle davanın reddi gerekmiştir. Diğer yandan 22/08/2017 günlü fatura yönünden ise, davalıdan sadır olmuş imzalı herhangi bir form ya da kaşe bulunmadığından bu faturaya dayanak teşkil eden hizmet yönünden dava ispatlanamadığından reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca KISMEN İPTALİ ile; 8.142,00-TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte tahsili için takibin devamına; fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacak niteliği itibariyle belirlenebilir ve likit olduğundan %20 inkar tazminatın 1.628,04-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 556,18 – TL harçtan peşin alınan 159,20 – TL harcın mahsubu ile bakiye 396,98 – TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına; davacı tarafından sarf edilen 159,20 TL peşin harç bedelinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.725,00 – TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 185,00 TL posta ve tebligat masrafı, 600,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere cem’an 785,00 TL’den ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 685,60 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.10/04/2019

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*