Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1114 E. 2021/610 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/1114 Esas
KARAR NO:2021/610

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:13/12/2017
KARAR TARİHİ:29/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle 28.12.2015 günü saat 08.15 sıralarında geçerli bir ZMMS poliçesi bulunmayan … plaka sayılı otobüs sürücüsü … yönetimindeki aracın kayarak devrilmesine sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacı …in yaralandığını, … Hesabı’na teminat limitleri içinde ödeme yapması gerektiğine dair ihtarname 4 adet ekiyle birlikte 16.05.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, alınan sakatlık raporunun mevzuata uygun olmaması nedeniyle ZMMS kapsamında ödeme yapılmayacağını beyan ettiğini, Bunun üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru yapılmış olup, Sigorta Tahkim Komisyonu 2017/E. … ve 2017/… Karar sayılı ilamı ile 66.356,00 TL tazminata hükmettiğini, davalı yan söz konusu hakem heyeti kararına karşı itiraz yoluna başvurmuştur. fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla; KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’ndan müvekkili … için 3.500,00 TL maddi tazminatın (iş göremezlik tazminatı ) davalı … Hesabı’na başvuru yapılan tarihten itibaren 8 iş günü sonrası olan 30.05.2016’ten itibaren ve Sigorta Tahkim Komisyonu’na yapılan 1.507,34 TL’lik yargılama giderinin karar tarihi olan 30.11.2017 tarihinden itibaren ticari temerrüt (avans) faizi, yargılama giderleri ve avukatlık karşı taraftan tahsiline kara verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Kazaya sebebiyet veren ve sigortasız olduğu iddia edilen … plakalı aracın sürücüsüne davanın ihbarını talep ettiklerini, davaya konu kazaya ilişkin kusur ve maluliyet oranlarının Adli tıp kurumuca tespit edilmesi gerektiğini, davaya konu maluliyet tazminatın uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, hesaplanacak tazminat üzerinden ayrıca hatır taşıması indirimine gidilmesi gerektiğini, … hesabı’nın sorumluluğu poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, davacının dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceğini, müvekkilinin yargılama gideri bakımından sorumluluğunun olmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri, hasta müşahede evrakları üzerinde inceleme yapılarak kaza nedeniyle davacının maluliyet oranın belirlenmesi için dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilmiştir.
Adli Tıp Kurumunun düzenlediği 07.07.2020 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; davacının tüm vücut engellilik oranının %8 oranında olduğu, Geçici iş göremezlik süresinin (6) ay olduğu belirtilmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri, hasar dosyası ile Adli Tıp …. İhtisas Kurulunun raporu ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak kaza tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için kusur ve aktüer bilirkişisine verilmiştir.
Kusur bilirkişinin aktüer bilirkişisi ile birlikte düzenlediği 31/05/2021 tarihli 8 sayfadan ibaret raporunda özetle; GGeçerli trafik sigortası bulunmayan otobüsün sürücüsü …’ ın olayda % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Davacı …’ in olayda kusursuz olduğu, Davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 5.246,00 TL olduğu, Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 127.087,33 TL olduğu, Temerrüt başlangıcının 30.05.2016 tarihi ve faiz nev’i yasal faiz olduğu görüş ve kanaatleri ile rapor sunmuşlardır.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen hasar dosyası, Adli Tıp Kurumu Adli Tıp 2. İhtisas Kurulunun 29.06.2020/8550 Karar sayılı raporu, Kusur ve Aktüer bilirkişilerinin birlikte düzenledikleri rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki dava 28.12.2015 günü saat 08.15 sıralarında geçerli bir ZMMS poliçesi bulunmayan … plaka sayılı otobüs sürücüsü … yönetimindeki araç ile Prof.Dr…. caddesini takiben … caddesi istikametinden gelerek … caddesi kavşağına giriş yaptığı sırada, kavşaktaki kazayı görüp ani fren yaparak sağa direksiyon kırması sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Dosya içinde Trafik Kazası Tespit Tutanağı ve olay yeri krokisi mevcut. Olay yeri kavşak olup yol orta refüj ile ayrılmış, 7.00 metre genişlikte, tek yönlü, asfalt kaplama. Hava sisli, görüş mesafesi kısa, zemin buzlu. Krokide sol yan tarafına yatan aracın kayarak yolun sağ kenarından yol dışında kaldığı gösterilmiş, trafik kaza raporunda otobüs sürücüsünün olayda kusurlu olduğu belirtilmiştir. Dosya içinde dava konusu ile ilgili açılmış ceza davası bulunduğu yönünde delil bulunmamaktadır.
Karayolları Trafik Kanununun kavşaklarda geçiş ile ilgili 57.maddesinde; Kavşağa yaklaşan sürücüler kavşaklardaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların öne geçmesine imkan vermek zorundadırlar. Aynı Kanununun 52.maddesinde; sürücülerin “kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak, hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak”, zorunda oldukları belirtilmiştir.
Bulundurulması zorunlu olan trafik sigortası ve yolcu taşımacılık sigortası bulunmayan aracın sürücüsü … yönetimindeki otobüs ile belirtilen kurallara uymadan seyrini sürdürüp kavşağa yaklaşırken hızını azaltmadığından, böylece kavşakta ani fren yaparak direksiyon kırma zorunda kaldığında aracın yan yatarak devrilmesine neden olduğundan olayda asli kusurlu görülmüştür.
Davacı … olaya sırasında araç içinde yolcu olarak bulunmaktadır. Kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunması söz konusu olmayıp yolcu olarak pasif koruyucu sistemlerden olan emniyet kemerini takması gerekmektedir. Ancak dosya içinde araçta emniyet kemeri bulunduğu ve davacının bunu kullanmadığı yönünde bilgi bulunmamaktadır. Emniyet kemerinin bulunmaması halinde, ya da bulunup davacının kullanmış olması halinde davacıya atfedilecek kusur yine de bulunmamaktadır.
04.08.1990 doğumlu olan davacı… 28.12.2015 kaza tarihi itibariyle (27) yıl (11) ay (27) günlük olup, (28) yaşında kabul edilerek, TRH-2010 Erkek yaşam tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (46) yıl ve muhtemelen (74) yaşına kadar yaşayacaktır. SGK Hizmet Dökümünden davacının sigortalı olarak çalıştığı görülmüştür.
28.12.2021-den itibaren işleyecek devre sonuna kadar geçecek süre için Yargıtay 9., 10., 17. ve 21. Hukuk Dairelerinin bu konudaki Yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar da nazara alınarak ortalama yıllık kazanç esasına göre değil, her yıl için ayrı-ayrı %10 Artış ve yine her yıl için ayrı ayrı %10 iskontolama esasına göre değerlendirme ve hesaplama yapılacak, kazalının işleyecek aktif devre başındaki hesaba esas net aylık ücreti 3.237,67 TL ve hesaba esas aylık net işleyecek pasif devre kazancı 2.557,59 TL olduğuna göre davacının; İşleyecek aktif devre başında yıllık net kazanç = 3.237,67 TL x 12 Ay = 38.852,04 TL dır. İşleyecek pasif devre başında yıllık net kazanç = 2.557,59 TL x 12 Ay = 30.691,08 TL dır.
Davacının geçici iş göremezlik nedeniyle maddi zararı = 8.919,33 TL x %100 malûl = 8.919,33 TL dır.
Davacının Sürekli İş Göremezliği Nedeniyle Maddi Zarar Toplamı = 127.087,33 TL
Olayın meydana gelmesinde davacı kusursuz olduğundan kusur tenziline yer bulunmamaktadır.
Davacının sakatlık oranı %10’ un altında olması nedeniyle davacıya SGK tarafından sürekli iş göremezlik geliri bağlanabilmesi 5510 sayılı yasanın 19. Maddesine göre mümkün değildir. Bununla birlikte; SGK kayıtlarından ve hasar dosyasındaki rücuen alacak ödemesi belgesinden SGK tarafından davacıya 3.673,33 TL geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı görülmüştür. Davacıya yapılan geçici ş göremezlik ödemesinin rücuya tabi tutarı hesaplanan geçici iş göremezlik maddi zararından tenzil edilecektir.
Davacıya davalılar tarafından geçici ve sürekli iş göremezlik maddi zararı için ödeme yapılmadığı anlaşıldığından ödeme tenziline yer bulunmamaktadır.
Davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararı= 5.246,00 TL dir
Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararı = 127.087,33 TL dir.
Dava konusu edilen talep, maluliyet tazminatı talebine ilişkin olması nedeniyle bedensel zarar kapsamındadır. Davacının 5684 sayılı Sigortacılık Kanun’unun 14. ve … Hesabı Yönetmeliğinin 9. maddeleri uyarınca, … Hesabına başvuru şartları oluşmuştur. … Hesabına yapılan başvurular sebebiyle yapılacak tazminat ödemelerinde “ilgili zorunlu sigortanın” teminat miktarları dikkate alınmaktadır. Kaza tarihi itibari ile Hazine Müsteşarlığınca belirlenen ZMSS poliçe limitleri sakatlık halinde ve tedavi giderleri yönünden ayrı ayrı 290.000,00 TL olarak belirlenmiştir.
Dava öncesinde davalıya gerekli tüm belgelerle birlikte başvurunun 16.05.2016 tarihinde tebliğ edildiği dosyadaki teslim belgesi ve ihtarname görülmüştür. Bu durumda; temerrüt başlangıcı 16.05.2016 tarihinin 8 iş günü sonrası olan 27.05.2016 tarihidir. Ancak; dava dilekçesinde davalı … Hesabı’ ndan 30.05.2016 tarihinden itibaren faiz talep edildiğinden talep ile bağlı kalınarak davalı … Hesabı yönünden temerrüt başlangıcı 30.05 2016 tarihidir.
… Hesabının sorumluluğu, düzenlemiş olduğu ticari poliçe nedeniyle olmayıp, Yasaca üstlenilen yükümlülükten kaynaklandığından faiz nev’i yasal faizidir.
Davacı vekili davasını bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah ederek davalıya tebliğ ettirmiştir.
Tüm bu nedenlerle İş bu asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile geçici iş görmezlik tazminatı olarak 5.246,-Tl ile kalıcı iş görmezlik tazminatı olarak 127.087,33-Tl olmak üzere toplam 132.333,33 Tl nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İş bu asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile geçici iş görmezlik tazminatı olarak 5.246,-Tl ile kalıcı iş görmezlik tazminatı olarak 127.087,33-Tl olmak üzere toplam 132.333,33 Tl nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla istemin reddine,
2-Karar ve ilam harcı 9.039,68-TL nin peşin ve ıslah ile alınan 471,43-TL den düşümü ile kalan 8.568,25-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 502,83-TL peşin, başvuru ve ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.286,86-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 2.261,10-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 16.521,67-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 1.507,34-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/06/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza