Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1111 E. 2019/796 K. 19.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1111
KARAR NO : 2019/796

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2017
KARAR TARİHİ : 19/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinden özetle; müvekkili şirketin unvanından da anlaşılacağı üzere rulman, iğneli rulman, otomotiv rulmanları, kayış, lineer sistemleri, keçe, zincir, vidalı miller lerin ithalat, satış ve pazarlaması işi ile iştigal ettiğini, davalı şirkete iş bu dilekçesi ekinde sundukları cari hesap ekstresi ve faturaların içeriklerinden de anlaşılacağı üzere davacı müvekkili şirket tarafından toplam 5.658,49-TL’lik mal satıldığını ev teslim edildiğini ve buna ilişkin faturalar tanzim edilerek davalıya teslim edildiğini, davalının fatura münderecatı hakkında TTK 23.md.uyarınca herhangi bir itirazının olmadığını ve fatura bedellerini de ödemediğini, davalının bu hareketinin basiretli bir tacir gibi hareket etmediğini ve iyi niyetli olmadığını gösterdiğini, davalıdan bu hareketinin basiretli bir tacir gibi hareket etmediğini ve iyi niyetli olmadığını gösterdiğini, davalıdan alacağın tahsili için İstanbul …İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yapıldığını ancak davalının borcunun bulunmadığı gerekçesiyle takibe itiraz ettiğini ve takibin durmasına neden olduğunu, davalının itirazının zaman kazanmaya yönelik haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini ve iş bu alacak kapsamında ihtiyati haciz kararı verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu yanıt dilekçesi ile huzurdaki davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili şirketin adresinin Ankara’da olması hasebiyle yetkili mahkemelerin Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu beyan etmiştir.
DELİLLER
1-Bilirkişi raporu,
2-İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası,
3-Cari hesap ekstresi ve faturalar,
4-Ticari defter ve kayıtlar,
5-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 1978/11-1147).
Faturalarda belirtilen mal ve hizmetin davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki mal ve hizmetin davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın ve hizmetin teslim edildiğini ispata yeterli değildir.(Y.19.H.D. 2016/19744E. 2018/5005K.)
Bu açıklamalar ışığında davacının sunmuş olduğu tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali bilirkişiden rapor alınmıştır.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davacının davalı aleyhine 5.658,49- TL asıl alacak olmak üzere ilamsız icra takibi başlatıldığı, işlemiş faiz bulunmadığı, ödeme emrinin borçluya 02/10/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 04/10/2017 tarihinde borca itiraz ettiği görülmüştür.
Mali bilirkişinin 15/04/2019 tarihli 5 sayfalık raporundan özetle, davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2015-2016 ve 2017 yıllarına ait yasal defterlere ilişkin tasdikle lgili yükümlülüklerin yasal süresinde yerine getirildiği, davacının yasal defterlerine göre davacının davalıdan cari hesap bakiyesi olarak 5.658,49-TL tutarında alacaklı olarak göründüğü, davalı tarafça yasal defterlerin incelemeye ibraz edilmediği, bu nedenle davalı tarafın yasal defterleri üzerinde dava konusu olaylar yönünden inceleme yapılamadığı, davacı tarafça davalı adına kesilen ve takip dayanağı gösterilen faturalar muhteviyatı malların davalı şirkete teslim edildiğine yönelik olarak sevk irsaliyeleri üzerinde muhtelif isim ve imzaların mevcut olduğu, taraflar arasında yoğun bir ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı tarafça muhtelif tarih ve tutarlarda kesilen faturalara ilişkin davalı tarafın da muhtelif tarih ve tutarlarda ödemeler yaptığı, bakiye 5.658,49-TL tutarında alacaklı olduğu, davacının icra takibine kadar geçen dönem için işlemiş faiz talebinde bulunmadığı kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, taraflar arasında ticari ilişki olduğu, davacının davalıdan alacaklı olduğu, davacının faturaya dayalı icra takibi başlattığı, davalının icra takibine itiraz ettiği, davacının defterlerini usulüne uygun tuttuğu, açılış kapanış onaylarını yaptırdığı, lehine delil teşkil edebileceği, faturanın davacı defterlerine kayıtlı olduğu, faturanın tebliğ edildiği, faturaya itirazın olmadığı, ancak yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere faturanın defterlere kayıtlı olmasının alacağın varlığına tek başına ispata yeterli olmadığı, davacının malları teslim ettiğinin bilirkişi incelemesi ile sabit olduğu, o halde davacının davalıdan 5.648,49-TL alacaklı olduğu, takip tarihinden itibaren asıl alacak olan bu miktara avans faizi uygulanması gerektiği kanaatiyle davanın kabulüne karar verilerek;
Dava konusu fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20 si oranında 1.131,69 -TL olan icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine (kısa karar da maddi hata yapılarak 1.1131,69-TL yazılmış, bu durum gerekçeli karar yazım aşamasında fark edilmiştir.) karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir. (Y.3.H.D. 2016/19580E. 2018/5496K., İstanbul BAM 13.H.D. 2018/446E. 2019/120K.)

HÜKÜM :Yukarıda yazılı nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ ile; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından yöneltilen itirazın iptaline ile, takibin 5.658,49 TL üzerinden devamına, takipten sonra asıl olacak olan 5.648,49 TL’ye avans faiz uygulanmasına,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 inkar tazminatı 1.1131,69 -TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 386,53 TL ilam harcından peşin alınan 68,35 TL’ nin mahsubu ile bakiye 318,18 TL ilam harcının karar kesinleştikten sonra ve istem halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 68,35 TL peşin harç, 31,40 TL başvurma harcı ve 913,50 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.013,25TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/07/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır