Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1099 E. 2021/619 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1099 Esas
KARAR NO : 2021/619

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/12/2017
KARAR TARİHİ : 30/06/2021

Mahkememizde görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, davalı şirkete kaskolu … plakalı aracın 10/02/2017 tarihinde karıştığı tek taraflı kaza neticesinde maddi hasara uğradığını, sigortacının kasıt haricinde kusur ile meydana gelen zararlardan sorumlu olduğunu, araçta KDV dahil 6.343,08-TL hasar meydana geldiğini, ayrıca hasar bedelinin tespiti için 250,00-TL ekspertiz ücreti ödendiğini, makul giderlerin faydasız kalmış olsalar bile sigortacı tarafından ödenmesi gerektiğini, davalı sigorta şirketine 18/09/2013 tarihinde başvuru yapıldığını, 28/09/2017 tarihinde temerrüde düştüğünü beyanla fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.750,00-TL hasar bedeli ve 250,00-TL ekspertiz ücretinin 28/09/2017 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş olup bilahare 6.363,07-TL olarak talebini arttırmıştır.
SAVUNMA:
Davalı vekili, usulüne uygun ihbar ve bildirim yapılmadığını, sunulması gereken belge ve bilgilerin sunulmadığını, eksik evrak sebebiyle talebin değerlendirilemediğini, gerekli bilgi ve belgelerin makul bir süre içinde sağlanmak zorunda olduğunu, parça tedariğinin sigortacı tarafından yapılacağı veya onayına bağlı olduğunu, anlaşmalı yetkili servislerde bedelsiz veya daha az bedelle yaptınlabildiğini, müvekkili şirketin kendi lehine avantajlı durumdan faydalanamamasına sebebiyet verdiğini, hasarın hangi sebepten kaynaklandığının anlaşılamadığını, hasar ve onarım aşamasının fotoğraflarını sunmadığını, tazminat miktarının fahiş olduğunu, ekspertiz ücretinin makul giderler kapsamında olmadığından reddi gerektiğini, müvekkili şirketin atadığı eksperin tespitini beklemeden kendilerince tek taraflı eksper atandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, kasko poliçesine dayalı olarak maddi hasar bedelinin ve eksper giderinin tahsili istemine ilişkindir.
Davacıya temlik eden sigortalının tacir olduğu anlaşılmakla mahkememizin nispi ticari dava ilkesine göre görevli olduğunda herhangi bir kuşku bulunmamaktadır.
Kasko poliçesi üzerinde dava dışı … Bankası A.Ş. … Şubesinin Dain-i Mürtehin şerhinin bulunduğu ve alacağın rehnedildiği anlaşılmaktadır. Davacıya temlik eden dava dışı sigortalı … A.Ş.’nin bakiye/kredi borcu bulunmakla birlikte ödemeye banka tarafından icazet verildiği 06/05/2021 günlü banka cevabi yazısından anlaşılmıştır.
Hasar fotoğraflarının incelenmesinde, ön tampon orta kesim alt ucunda darbe/çökme izi bulunduğu, ön radyatör ile radyatör davlumbazında kırılma, delinme şeklide deformasyon meydana geldiği, oluşan hasarın beyan edilen kazanın mahiyetine uygun olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca orijinal vasıfta yedek parça kullanılarak servis ortamında yapılan masrafların kadri maruf olduğu anlaşılmıştır. Diğer yandan TTK’nın 1409/2. maddesi gereğince rizikonun teminat dışı kaldığını davalı sigortacı ispatlamakla mükelleftir. Cevap dilekçesinde ileri sürülen hususlar kasko poliçesi genel şartlarında teminat dışı sayılan hallerden değildir. Dolayısıyla maddi hasar bedelinin talep arttırım dilekçesi doğrultusunda kabulü gerekmiştir.
Davalı sigorta vekilince talep arttırım dilekçesine karşı davanın kısmi dava olarak açıldığından bahisle zaman aşımı def’inde bulunulduğu görülmüşse de ilk dava dilekçesinde açıkça HMK’nın 107. maddesi zikredilmese dahi netice-i talep kısmında “miktarın bilirkişi marifetiyle tespit edilmesinden sonra alacak miktarının belirlenecek miktar kadar arttırılacağı” yönündeki ibare karşısında esasen davacı yanın HMK’nın 107. maddesi anlamında belirsiz alacak davası açma yönünde iradesini gösterdiğinin kabulü gerekir. Dolayısıyla ilk davanın açıldığı tarih itibariyle zaman aşımı süresinin henüz dolmadığı belirgin olmakla bu yöndeki itirazların reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Ekspertiz masrafı ise yerlemiş Yargıtay kararlarına göre dava değerine eklenerek istenemez. Delil tespiti giderleri kapsamında yargılama giderleri kaleminde kabul ret durumuna göre oranlamaya dahil edileceğinden aşağıdaki şekilde yargılama giderleri kaleminde oranlamaya tabi tutularak karar vermek gerekmiştir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/21991 Esas, 2014/19194 Karar sayılı 22/12/2014 günlü; 2005/11596 Esas, 2005/11797 Karar sayılı 26/12/2005 günlü emsal içtihatları)
HÜKÜM / Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-6.363,07-TL hasar bedelinin temerrüt tarihi 28/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek ve yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Ekspertiz giderinin yargılama giderleri kaleminde belirtilmesine, buna dair alacak şeklinde istenen talebin reddine,
3-Alınması gereken 434,66-TL harçtan peşin alınan ve ıslah suretiyle ikmal olunan toplam 113,31-TL harcın mahsubu ile, bakiye 321,35-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından sarfedilen, 68,31-TL peşin harç, 31,40-TL başvuru harcı, 4,60-TL vekalet harcı, 45,00-TL tamamlama harcı olmak üzere cem’an 149,31-TL’den ibaret harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 4.080,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 250,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Bu dava kapsamında davacılar tarafından sarfedilen, 202,60-TL posta ve tebligat masrafı, 1.000,00-TL bilirkişi masrafı, 250,00-TL eksper ücreti olmak üzere cem’an 1.452,60-TL’den ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 1.397,70-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 30/06/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*