Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1090 E. 2018/439 K. 02.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1090
KARAR NO : 2018/439

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 05/12/2017
KARAR TARİHİ : 02/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı şirket yetkilisi dava dilekçesinde özetle; tarafıma ait … adresindeki … isimli, … ticaret sicil numaralı ticari işletmem 01.12.2017 tarihinde 2013 yılı yevmiye defterini kaybettiğini, bu durum yerel gazete ve maliyeye tarafınca bildirildiğini, söz konusu nedenden dolayı ticari faaliyetini devam ettirebilmesi adına, tarafıma zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava;2013 yılı yevmiye defterinin kaybolduğuna dair, zayi belgesi verilmesi istemlidir.
TTK.nun 82/7. Maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sansıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde ziyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmenin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır.” hükmü düzenlemiştir.
Somut talep incelendiğinde, davacının şirket adresinde bulunan 2013 yılı yevmiye defterinin olmadığını bildirmekle yetindiği,yasada sınırlı olarak sayılan sebeplere dayanmadığı görülmektedir.
Ayrıca, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2003/154 Esas-5857 Karar Sayılı 02/06/2003 tarihli kararında da değinildiği üzere, tacirin bu maddeden yararlanabilmesi için defterlerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtamamı göstermiş olması, ziyaa uğramasının onun iradesi dışında meydana gelmiş olması gerekir.
Dava dilekçesi kapsamında, iş yerinde tutulan 2013 yılı yevmiye defterinin nasıl zayii olduğu anlaşılmadığı gibi, defterlerin korunması için gereken dikkat ve özetin gösterildiği de anlaşılamamaktadır. Davacı basiretli tacir olarak yasal yükümlülüklerini yerine getirmeli, yasa gereği gerekli özen ve ihtimamı göstererek saklanması gereken defterlerini özenle saklaması ve koruması gerekir.
Davacının üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediği gibi yasada sınırlı ve zayi sebebi olarak sayılan hiç bir sebebe de dayanmadığından talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın Reddine,
Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/04/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸