Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1071 E. 2019/443 K. 06.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1071
KARAR NO : 2019/443
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/11/2017
KARAR TARİHİ : 06/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinden özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalı şirketin müvekkili şirket tarafından düzenlenen 06/02/2015 tarihli, 17.099,80 TL bedelli, … nolu, 31/07/2015 tarihli, 39.862,50 TL bedelli, … nolu, 17/08/2015 tarihli, 25.441,54 TL bedelli … nolu, 15/09/2015 tarihli 42.730,20 TL bedelli … nolu, 26/10/2015 tarihli 10.721,70 TL bedelli, … nolu toplam 5 adet fatura kesildiği ve borçluya tebliğ ettiği, borçlunun ise bu fatura bedellerinden kalan 61.755,75 TL bedeli ödemediğini, alacağın tahsili için … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalı borçlunun itirazı sonucu borcun sürüncemeye bırakıldığını, davalı borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, borçlunun icra takibine yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına, takip konusu alacağın %40′ ınden az olmamak üzere icra inkar tazminatı mühkum edilmesine, dava harç masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu yanıt dilekçesi ile davacı tarafça müvekkili aleyhine açılan davanın haksız olduğunu, dava konusu faturalar mesnet yapılarak … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacının davalıya borçlu olduğu, tarafların ticari defterleri incelendiğinde bu durumun görüleceği, davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan icra takibi üzerine davacının kendini alacaklı ve haklı göstermek amacıyla icra takibi başlattığı, tek taraflı olarak teslimi yapılmayan ve olmayan bir ticaret ile ilgili fatura yoluna gidildiğini, beyanla davanın usulden ve esastan reddine, davacı tarafın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama harç ve masrafları ile ücreti vekaletin haksız ve kötüniyetli davacı karşı tarafa yükletilmesien karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;
1-… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası
2-Bilirkişi raporu
3-Tarafların ticari defter ve kayıtları
4-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 1978/11-1147).
Bu açıklamalar ışığında mahkememizce … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası getirtilmiştir. Takip dosyasının incelenmesinde, davacının davalı aleyhine 61.755,75-TL asıl alacak olmak üzere işlemiş faiz talebi olmaksızın ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 25/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 30/01/2017 tarihinde süresi içerisinde itiraz ettiği görülmüştür.
Mahkememizce alanında uzman mali bilirkişiye rapor hazırlamak üzere tevdi edildiği, 11/10/2018 tarihinde alınan 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; davacı ve davalı defterlerinin incelendiği, davacının usulüne uygun tuttuğu, açılış kapanış onaylarını yaptırdığı, davacının davalıdan 61.755,75-TL alacağının olduğunu, davalının defterlerinin incelenmesinde davalının defterlerini usulüne uygun tuttuğu, açılış kapanış onaylarını yaptırdığı, davalının kendi defterlerinde davacıya 61.755,75-TL borçlu olduğu, davalının BA formlarının incelenmesinde davaya konu tüm faturaları kabul edip beyan ettiği, ticari defterlerine işlediği, bahse konu olan faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davacının mal-hizmet tesliminin gerçekleştirildiğini, ticari defter ve muhasebe kayıtlarına göre ödeme emri tarihinde davacının davalıdan 61.755,75-TL alacağının olduğunu belirtmiştir.
Yukarıda da açıklandığı üzere yinelemek gerekirse davalı tarafından düzenlenen faturanın ticari defterlerine kaydedilmesi faturada belirtilen mal veya hizmeti alındığına karine teşkil eder. Mal veya hizmetin alınmadığının ispat yükü bu durumda davalıya aittir,davalı ancak bu hususu yazılı delillerle ispat edebilir. (Y.19.H.D. 2017/511E-2018/6434K, 2017/2363E-2019/605K)
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, taraflar arasında mal alım satıma ilişkin ödemelerin olduğu, ancak dava konusu takibe ilişkin borç bakiyesi bulunduğu ve bu anlamda cari hesap borç ilişkisinin oluştuğu, davacının bu cari hesap alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, davacının alacağına dayanak olan faturaların davalıya tebliğ edildiği, faturaya itiraz olmadığı, faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, dolayısıyla davalının bu faturaya ilişkin hizmeti aldığının kabulü gerektiği, aksini yazılı delil veya kesin delil ile ispat edebileceği, davalının ise herhangi bir ödeme belgesi veya delil ibraz etmediği, taraf defterleri arasındaki borca ilişkin tam bir mutabakat olduğu, davacının davasını tüm bu açıklamalarla ispatladığının kabulü gerektiği, bu haliyle asıl alacak yönünden davanın kabulüne karar verilerek;
Dava konusu fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 12.345,15- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir. (Y.3.H.D. 2016/19580E. 2018/5496K., İstanbul BAM 13.H.D. 2018/446E. 2019/120K.)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından yöneltilen itirazın iptaline ile, takibin 61.755,75 TL üzerinden devamına, takipten sonra asıl olacak olan 61.755,75 TL’ye yasal faiz uygulanmasına, takibin aynen devamına,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 inkar tazminatı 12.345,15 -TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 4.218,53 TL ilam harcından peşin alınan 745,86 TL’ nin mahsubu ile bakiye 3.472,67 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 745,86 TL peşin harç ve 31,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 777,26 TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.143,13 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 877,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/05/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır