Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1060 E. 2020/105 K. 03.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1060 Esas
KARAR NO : 2020/105
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/11/2017
KARAR TARİHİ : 03/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile Müvekkili bankanın … Şubesi ile davalı kredi lehtarı … … arasında Genel Kredi Sözleşmesi ve çek taahhütnamesi imzalandığını, bahse konu sözleşmeye istinaden kredi lehtarı/borçlu lehine çek karnesi verildiğini, hesapta yeterli karlılığı olmadığı için 4 adet çekin garanti bedelinin ödendiğini, ayrıca 13 adet çek yaprağının garanti bedelinin depo edilmesi gerektiğini, keşide edilen ihtarname ile bahse konu ödenen garanti bedeli ve depo bedelinin davalıya bildirildiğini, herhangi bir ödemenin olmadığını, bu kez 5.914,16 TL alacağın tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile İlamsız icra takibi açıldığını, davalı/borçlunun, asıl borca, işlemiş faize, faiz oranına ve fer’ilerine itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı müvekkil bankadan aldığı 4 adet çek yaprağını iade etmediği ve kullanmış olduğu 13 adet çek yaprağı bedelini de depo etmediğini belirtilerek 1.579,16 TL Nakdi ve 4.335,00 TL gayrinakdi alacak üzerinden davalının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazının iptaline, takibin devamına, % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER
1- … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası,
2-Davacının ticari defter ve kayıtları,
3-Bilirkişi kök ve ek raporu,
4-Davacı vekilinin beyan ve dilekçeleri,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca kullandırılan çek karnesine ilişkin alacak ile çek bedelinin depo edilmesine ilişkin borcun ödenmemesi üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3 üncü maddesinin 3 üncü fıkrasında muhatap bankaların süresinde ibraz edilen ve karşılığı kısmen veya tamamen bulunmayan her bir çek yaprağı için ödemekle yükümlü oldukları tutar düzenlenmiş olup, bu ödeme yükümlülüğünün hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdî kredi sözleşmesi hükmünde olduğu belirtilmiştir. Bu sebeple, bankaların müşterilerine verdikleri her bir çek yaprağı için ödemekle yükümlü oldukları tutarı muhasebeleştirmeleri ve bu tutarları her yıl TCMB tarafından yayımlanan Tebliğlerdeki tutarlara göre güncellemeleri gerekmektedir.
5941 sayılı Çek Kanunu’nda 6273 sayılı Kanunla yapılan değişikliklerle çek defterlerinin herbir yaprağı üzerine çekin basıldığı tarihin yazılması zorunlu kılınmış; çekin, üzerinde yazılı baskı tarihinden itibaren beş yıl içinde ibraz edilmemesi hâlinde, bankanın karşılıksız çeklerle ilgili ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğunun sona ermesi öngörülmüştür.
Üzerinde çekin basıldığı tarih olan çek yapraklarına ilişkin esaslar ise TCMB tarafından 03.03.2012 tarih ve 28222 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Çek Defterlerinin Baskı Şekline, Bankaların Hamile Ödemekle Yükümlü Olduğu Miktar İle Çek Düzenleme ve Çek Hesabı Açma Yasağı Kararlarının Bildirilmesine ve Duyurulmasına İlişkin Tebliğ (Sayı: 2010/2)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (2012/2)” ile belirlenmiş ve bankalar bu Tebliğ’de belirlenen esaslar dahilinde çek defterleri üzerinde baskı tarihine yer vermeye başlamışlardır.
Üzerinde basıldığı tarih yer almayan çeklerle ilgili olarak muhatap bankanın kanunen ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğu ise Çek Kanunu’nun Geçici 3 üncü maddesi uyarınca bu çeklerin 30.06.2018 tarihine kadar muhatap bankaya ibraz edilmemesi halinde sona erecektir.
Bu açıklamalar ışığında davacı ve davalının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, sözleşme ve banka kayıtları ile tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman bankacı bilirkişiden rapor alınmıştır.
Taraflar arasında bila tarihli Çek Taahhütnamesi imzalanmıştır.
Kat İhtarnamesinin incelenmesinde; davacı banka tarafından 21/06/2012 tarihinde ihtarname keşide edildiği, ihtarnamenin davalı iade edildiği görülmüştür.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında çek taahhütnamesinden kaynaklanan 1.240,00-TL asıl alacak 323,01-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.576,16-TL takip yapıldığı, 4.335,00-TL çek depo bedeli talep edildiği, ödeme emrinin 22/11/2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 27.11.2013 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Bankacı bilirkişinin 03/05/2019 tarihli 5 sayfalık raporunda özetle; davacı banka ile davalı kredi lehtarı … … arasında bila tarihli Çek Taahhütnamesi imzalandığını, İşbu çek taahhütnamesi kapsamında davalıya çek karnesi verilmiş olduğunu,21/06/2012 tarihli ihtarname ile hesabın kat edildiği ve çek taahhüt bedelinin depo edilmesinin talep edildiği, tebligatın iade edildiği, temerrüdün takip tarihi itibariyle gerçekleştiğinin kabul edildiği, davacı bankanın takip tarihi itibari ile alacakları; nakdi alacak yönünden asıl alacak/çek bedeli tazmin tutar ; 1.240,00-TL olduğu, temerrüt gerçekleşmediğinden, işlemiş faiz hesaplanmadığı, mahkemece raporun benimsenmesi halinde, fazlaya ilişkin 323,01-TL reddi durumunda, takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 1.240,00-TL yıllık %22 oranında ve değişen oranlarda basit usulde işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan istenilebileceği, gayrinakdi çek bedelinin depo edilmesi yönünden davacı bankanın gayri nakdi çek taahhüt bedellerinden doğan yasal sorumluluk süresi 30.06.2018 tarihi itibariyle sona erdiğini bildirmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, işbu sözleşme de davalının asıl borçlu olduğu, 4 ayrı çekin ibraz edildiği ve davacı tarafından çek sorumluluk bedellerinin ödendiği, ibraz edilmeyen 13 adet çek yaprağı bedelinin depo edilmesi her ne kadar talep edilmiş ise de mülga 3167 sayılı Çek Kanunu kapsamında basılan çeklerden doğan davacı bankanın sorumluluğunun 30/06/2018 tarihinde dolduğu, yani yargılama sırasında davacının sorumluluğu dolduğundan davanın çek depo bedeli yönünden konusuz kaldığı, bilirkişi raporunda işlemiş faizin hesaplanmadığı, davacının da bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesini talep ettiği nazara alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilirek işlemiş faiz yönünden reddine karar verilmiş, çek depo bedeli yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek,
Dava konusu kredi borcu alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yöneltilen itirazının kısmen iptaline, takibin 1.240,00- TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren, %22 oranında faiz işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatı 248,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davacının çek bedelinin depo edilmesi (4.335,00-TL) talebi yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına
4-Alınması gereken 380,82-TL harcın, peşin alınan 92,30-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 287,62-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 93,20-TL peşin harç ve 31,40-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 124,60-TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.073,00-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 1.011,50-TL’lik kısmının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine; arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/02/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza