Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1050 E. 2019/971 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1050
KARAR NO : 2019/971

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2017
KARAR TARİHİ : 10/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul …İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasından davacının teminat senedi olarak vermiş olduğu bonodan kaynaklı borcunun olmadığının tespiti ile takip dosyasına ödenen paranın davalıya ödenmemesi için ve takibin durdurulmasına yönelik % 15 veya mahkemenin takdir edeceği teminat karşılığında tedbir kararı verilmesini, davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile kötüniyet taminatına hükmedilmesi, takibin iptali ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkilinin alacağına karşılık olarak verilen senet teminat senedi olmayıp ilgili mevzuatta teminat senedine ilişkin şekil şartlarına da haiz olmadığını, davacılar tarafından müvekkili alacağına karşılık olarak verilen bir borç senedi söz konusu olup senet ödenmediğinden bahisle icra takibine konu edildiğini, nitekim söz konusu evrak teminat senedi olsaydı icra müdürlüğü tarafından resen gözetilmesi gereken hususlardan kaynaklı olarak senedi olarak takibe konu edilemeyeceğini, davacı tarafından açılan haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddine karar verilmesini, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, davacı yan aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Dava, davalı tarafça İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davacı aleyhine takibe konulan senedin teminat senedi olduğu iddiasına dayalı olarak borçlu davacı tarafça Mahkememize açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Belediyenin 29.01.2018 tarihli tutanağında ise 1097 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki yapı da projeye aykırı olarak asmolen döşeme yapıldığı, zemin katta kolonların eksik yapıldığı, I-F aksına denk gelen 127 cm’lik kısmın projeye göre küçük yapıldığı tespitleri yapılmıştır.
2018/402 sayılı Encümen Kararına göre 1097 ada 1 parsel’de onaylı projeye aykırı/kaçak olarak yapılan yapının verilen süreye rağmen ruhsata bağlanmadığı gerekçesiyle onaylı projeye aykırı / kaçak olarak yapılan yapıların yıkımına karar verildiği görülmüştür.
Belediye cevabi yazılarından 1097 ada 1 parsel’de zemin kat kolanlarının eksik olması nedeniyle inşaat belediyece durdurulmuştur, hazırlanan tadilat projesi ise ilgililerin başvurması halinde alınabileceği bildirilmiştir.
Taraflarca kabul edilen protokolde “1 nolu arsadaki inşaatın kabası bitip kat irtifakı kurulduğunda senet iade edilecektir” şeklinde hüküm konulmuş olduğu buna göre davaya konu senedin teminat senedi olduğu anlaşılmıştır.
Davalı taraf “26.05.2017 tarihli protokolde ise herhangi bir teminat senedinin verilmediği açıkça belirtilmiştir.” iddiasında bulunsa da 26.05.2017 tarihli protokol aslı ibraz edilmemiş, aslının karşı tarafta olduğu iddia edilmiştir.
Teminat senedi ile teminat altına alınan husus inşaatın kabasının bitmesi olup, projeye aykırı olarak asmolen döşeme yapıldığı, zemin katta kolonların eksik yapıldığı, I-F aksına denk gelen 127 cm’lik kısmın projeye göre küçük yapıldığı gerekçeleriyle yapı tatil edilmiş, verilen süreye rağmen ruhsata bağlanmadığı gerekçesiyle onaylı projeye aykırı / kaçak olarak yapılan yapıların yıkımına da karar verilmiş olup, tüm bunlara göre protokoldeki şart olan kaba inşaatı bitmemiş ve kat irtifakı kurulmamış yapı nedeniyle teminat fonksiyonu işlevini yerine getirdiği ve bu nedenle borcun da kalmadığı iddiası yerinde görülmemiştir.
Davalının tüm bu eksikleri kabullenip, tadilat ruhsatı için belediye başvurması kendi iradesinde olup, davalının bu şekilde başvurması halinde tadilat ruhsatı alınabileceği yönündeki davacı iddialarının geçerliliği bulunmamaktadır.
Tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Reddine,
2-Alınması gereken maktu 44,40-TL harcın, peşin alınan 9.063,36-TL harçtan mahsubu ile bakiye 9.018,96-TL harcın, karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 35.178,77-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 6,50-TL yargılama giderinin, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.10/10/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”