Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1033 E. 2020/669 K. 28.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1033 Esas
KARAR NO : 2020/669
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2008
KARAR TARİHİ : 28/10/2020

Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, taraflar arasındaki akdedilen sözleşmeler kapsamında taraflarca sözleşme ile yüklenilen işler ile bu işler dışında kalan ve fakat davalı şirketin isteği üzerine yapılan bir kısım ilave işin sözleşme ve eki teknik şartnameye uygun olarak yapılıp teslim edildiğini, buna karşılık davalı yüklenici şirketin ödemelerin önemli bir kısmını yapmadığını, bu nedenle davalı şirkete takip dayanağı faturaların gönderildiğini, fatura bedellerinin kısmen ödenmemesi üzerine girişilen icra takibine de itiraz edildiğini ifade ederek itirazın iptâli ile takibin devamı ve inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, işin eksik ve ayıplı imâl edildiğini, taşeron şirketin yaptığı işleri de kanıtlayamadığını, şantiyeyi terk ettiğini ifade ederek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine vâki itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının davalı şirketten tahsili istemlerine ilişkindir.
Mahkememizin 2015/… Esas, 2016/… Karar sayılı, 09/11/2016 günlü kararı ile, Davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararımız davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2017/… Esas, 2017/… Karar sayılı, 25/09/2017 günlü ilamı ile; ” ..22.06.2007 ve 04.07.2007 tarihli iki ayrı sözleşme bulunduğunu, davacı tarafından taşeron sıfatıyla bir kısım işlerin üstlenildiği, takibe dayanak olarak faturalardan 04.07.2007 tarihli sözleşme kapsamında yapılan işlerin ayıplı imâlat savunması da bulunmadığı anlaşıldığından davacı taşeronun … numaralı fatura bedeline hak kazandığının kabulü gerektiği, 22.06.2007 tarihli sözleşme ile ilgili olarak ise, bu sözleşmenin konusunu oluşturan binanın iş sahibi tarafından kullanılmaya başlandığı anlaşıldığından 15.02.2008 tarihli ihtarnamenin keşide edildiği tarih itibariyle sözleşme gereği üstlendiği teslim yükümlülüğünü yerine getirdiği açık olup, iş bedeline hak kazandığı kabul edilmesi ve mahkemece her iki sözleşmelerle ilgili tüm imâlatın taşeron tarafından yapılarak yüklenici şirkete teslim edildiği kabul edilerek, kesin hakediş belgesi, fatura içerikleri ve ödeme belgeleri de gözetilmek suretiyle bilirkişilerden rapor alınarak davacı şirketin alacağının belirlenmesi zorunludur.” denilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra bilirkişiye sadece defter incelemesi yapılarak karar verildiği gibi, yargılama gideri niteliğinde olan tespit gideri de asıl alacağa ilave edilmek suretiyle hüküm kurulmuştur. Bu nedenlerle mahkemece, bozma ilâmı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılmalı, bozma ilâmı gereğince bilirkişiden rapor alınmalı, HMK’nın 323. maddesi kapsamında olan tespit giderlerinin HMK’nın 326/2. maddesi uyarınca haklılık oranında paylaştırılması gerektiği” belirtilerek kararımız bozulmuştur.
Yöntemine uygun olarak duruşma açılmış olup, taraflardan bozmaya karşı diyecekleri sorulmakla bozmaya uyularak karar içeriğine göre, inşaat mühendisi ve mimar bilirkişiler de dahil edilerek yeniden kök ve ek rapor alınmıştır. Yapılan inceleme neticesinde taraflar arasında kesin hak ediş belgesi tanzim edilmemişse de bozmadan evvel alınan ilk rapor ve delil tespitine ilişkin bilirkişi raporu uyarınca yapılan imalatlarla fatura içeriklerinin uyumlu olduğu görülmüştür. Dava konusu faturaların içeriği itibariyle yapılan imalatları yansıttığı anlaşılmıştır. Yargıtay ilamında işaret edilen 3. kişiler tarafından düzenlenen ve davalı tarafından ibraz edilen faturaların tek taraflı ve her zaman tanzim olunabilen faturalar olması, öte yandan bu faturaların davacı defterlerinde de kayıtlı olmaması nedeniyle 18/01/2008 tarihli 7.398,60-TL bedelli, 03/01/2008 tarihli 7.681,80-TL bedelli, 30/01/2008 tarihli 3.624,30-TL bedelli, 21/04/2008 tarihli 4.720,00-TL bedelli, 21/05/2008 tarihli 826,00-TL bedelli, 30/04/2008 tarihli 1.416,00-TL bedelli ve 04/06/2008 tarihli 21.276,17-TL bedelli faturaların davalı defterinde gözüken tutardan tenzili gerekmiş olup davacıdan alacağının 88.840,21-TL olduğu tespit edilmiştir.
Davalı vekili, bilirkişi raporunun bozma ilamına uygun olmadığını, yine defterler üzerinde inceleme yapıldığını, bilirkişi heyetince hak ediş belgeleri, fatura içerikleri ve ödeme belgelerinin incelenmesi gerektiğini, söz konusu imalatların kendileri tarafından başka firmalara yaptırılmak zorunda kalındığını, yapılan işlerin davacı şirket alacağına eklendiğini belirtmiştir.
Bozma ilamında tüm işlerin davacı yüklenici tarafından yapıldığı ve iş sahibine teslim edildiği kabul edilmiştir. Davacı yüklenici ile davalı şirket arasında düzenlenen 22/06/2007 ve 04/07/2007 tarihli sözleşmelerden 04/07/2007 tarihli sözleşmeye dayalı herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı, davacı yüklenicinin işi sözleşmeye uygun olarak imal edip teslim ettiği, bedele hak kazandığı sabittir. Diğer, 22/06/2007 tarihli sözleşme yönünden de davacı yüklenicinin kararlaştırılan işi yapıp teslim ettiği ve iş sahibinin binayı kullanmaya başladığı 2015/… esas 2015/… karar sayılı önceki bozma ilamında belirtilmiştir. Bilirkişilerden 22/06/2007 tarihli sözleşmeye göre, hak ediş belgeleri, faturalar ve varsa kısmi ödemelerin değerlendirilmesi istenmiştir. Burada uyuşmazlık, davalı iş sahibinin dava dışı 3. şahıslara yaptırdığını iddia ettiği imalatlara ilişkin faturaların davacı hak edişinden kesilmesinin gerekip gerekmediği noktasındadır.
Bozma öncesi 17/06/2010 tarihli bilirkişi heyet raporu ile Kapatılan … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/… D. İş sayılı delil tespit raporuna göre yapılan imalatlarla davacı tarafından tanzim olunan fatura içeriklerinin uyumlu olduğu teyit edilmiştir. Davalı tarafından rapora itirazında sadece defterler üzerinde inceleme yapıldığı ve bunun bozma ilamına uygun olmadığı savunulmuşsa da teknik hususlar bu belirtilen raporlar ve yapılan keşifler sonucu tespit edilmiş olup yeniden keşif yapılması yargılamaya herhangi bir yenilik getirmeyecektir. Kaldı ki, söz konusu bina kullanılmaya başlanmıştır.
Davalı tarafından başka firmalara yaptırıldığı iddia edilen eksik işler yönünden ispat külfeti davalı üzerindedir. Nitekim, yargılama esnasında davalı yan tarafından hizmeti aldığını iddia ettiği 3. kişilerce düzenlenen faturalara binaen ödeme yaptığı ve bu faturaların hizmet aldığı 3. kişilerin defterlerinde kayıtlı olduğuna ilişkin herhangi bir ispat vasıtası da getirebilmiş değildir. Tek taraflı olarak her zaman tanzimi mümkün bu faturalar davacının hak ediş bedelini bertaraf edebilecek nitelikte delil vasfını haiz değildir. Bu nedenle sadece davalı defterlerinde kayıtlı gözüken, başka deliller ile pekiştirilemeyen faturalar dikkate alınmamıştır. Bu nedenle davacının hak ediş alacağının yapılan hesaplamalar neticesinde 88.840,21-TL olduğu, gerek yapılan delil tespiti gerekse de teknik bilirkişiler tarafından verilen raporlar ile tespit edilmiştir.
Önceki kararımızda delil tespiti giderleri de alacak olarak hüküm altına alınmışsa da bozma ilamı gereğince de bu giderler yargılama gideri kaleminde kabul ret durumuna göre oranlamaya tabi tutularak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
1- … İcra Müdürlüğü’nün 2008/… esas sayılı icra takip dosyasına davalı tarafça yöneltilmiş itirazın İİK’nın 67/1.maddesi gereğince KISMEN İPTALİ ile, 88.840,21-TL asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 2/2.maddesi uyarınca ticari avans esasına göre hesaplanacak temerrüt faizi ile birlikte tahsili için takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak likit olmadığından inkar tazminatını talebinin reddine,
3-Alınması gereken 6.068,67-TL harçtan peşin alınan 817,70 TL ile icra veznesine yatan 480,60 TL harcın mahsubu ile, bakiye 4.770,37-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına; davacı tarafından sarf edilen 817,70-TL peşin harç, 14,00-TL başvuru harcı, 2,30-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 834,33-TL’den ibaret harç giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 12.349,23-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, bozma öncesi 7.072,25-TL, davadan evvel Kapatılan … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/… D.iş sayılı dosyasından sarf edilen (HMK’nın 405. maddesi ile bozma ilamı içeriği uyarınca 500,00-TL bilirkişi ücreti, 86,13-TL mahkeme yolluğu ve 48,20-TL harç masrafı olmak üzere toplam) 634,33-TL delil tespiti gideri, bozma sonrası 600,00-TL bilirkişi masrafı, 119,00-TL posta tebligat masrafı olmak üzere toplam 8.425,58-TL’den ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 7.787,30-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince, dava açılırken ve yargılama esnasında taraflar tarafından mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 28/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*