Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1030 E. 2019/611 K. 24.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/1030 Esas
KARAR NO: 2019/611

DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/11/2017
KARAR TARİHİ: 24/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinden özetle; müvekkili aleyhine davalı şirket tarafından …İcra Müdürlüğünün … esas numaralı dosyası üzerinden gerçekleştirilen icra takibinin dayanağı olarak gösterilen 02/11/2012 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinde müvekkilinin imzası bulunmadığını, müvekkilinin imzası bulunmayan bir sözleşmeden dolayı borçlu olması yasal olarak mümkün olmadığını beyanla davalı aleyhine açılan menfi tespit davasının kabulüne, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden açılan takibin iptaline, Mahkememiz kararının kesinleşmesine kadar davaya konusu icra takibinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretini karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile taraflar arasında imzalanan Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinden de anlaşılacağı üzere davacı müvekkili banka ile akdedilen sözleşmeye taraf olduğunu, Esel Hırdavat şirketi ile akdedilen sözleşmeye 20/05/2010 tarihinde müteselsil kefil sıfatı ile imza attığını, davacının taleplerinin yersiz ve mesnetsiz olduğunu beyanla davanın reddine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER
1-Bakırköy… İcra Ceza Mahkemesinin… esas sayılı dosya sureti,
2-02/11/2012 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi aslı,
3-… Bankasının …numaralı, 20.05.2010 tarihli,… sözleşme numaralı, …şube kodlu, 250.000,00-TL bedelli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi aslı,
4-Bakırköy… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya sureti,
5-İstanbul Anadolu … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosya sureti,
6-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri,

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan nakdi alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dosya kapsamında mevcut delillerden, davalı banka ile dava dışı … Şti ile… numaralı 20/05/2010 tarihli 250.000,00 TL bedelli ve 02/11/2012 tarihli 500.000,00-TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, davacının sadece 20/05/2010 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ile Business Card Sözleşmesinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu görülmüştür.
Yine dosya kapsamında mevcut …Noterliğinin 30/06/2015 tarihli … yevmiye sayılı davacı ile diğer borçlulara hitaben düzenlenen ihtarname incelendiğinde, Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca kullandırılan business karta ilişkin borçtan söz edilerek ödenmesinin talep edildiği, akabinde 26/11/2015 tarihinde Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası üzerinden, davalı bankanın davacı ile dava dışı borçlular hakkında nakdi ve gayrinakdi alacak istemiyle “kredi sözleşmesi, ihtarname ve hesap özeti”ne dayalı olarak icra takibi başlattığı, ödeme emri ekinde sadece 02/11/2012 tarihli sözleşme suretinin yer aldığı, takibin kesinleştiği görülmüştür.
Görüldüğü üzere ihtarnameye ve icra takibine dayanak olan kredi sözleşmesi/sözleşmelerinin hangileri olduğu belirsiz olmakla birlikte, borcun dayanağının sözleşme/sözleşmeler uyarınca kullandırılan genel kredi sözleşmesine dayalı business kartı borcu olduğu açıktır. Mahkememizce bankaya müzekkereye yazılmış, dava konu business kartın dayanığının hangi kredi sözleşmesi olduğu sorulmuş, banka yazı cevabında kartın dayanağının 20/05/2010 tarihli genel kredi sözleşmesi olduğunu bildirmiştir. 20/05/2010 tarihli genel kredi sözleşmesinin incelenmesinde davacının kefil olarak imzası bulunduğu görüldüğü gibi bu hususta ihtilaf bulunmamaktadır. Davaya konu ihtilaf icra takip dosyasına ek olarak sunulan sözleşme de davacının imzası olmadığı, takibe dayanak esas sözleşmenin takibe eklenmemesi nedeniyle davacının borçtan sorumlu olup olmadığı hususlarında toplanmıştır. O halde mahkemece yapılması gereken borcun kaynağı sözleşmenin tespit edilerek, borcun miktarı hususunda bilirkişi incelemesi yapılarak sonuca varmaktır. Nitekim İstanbul BAM… Hukuk Dairesinin …E – …K sayılı emsal ilamı da bu doğrultudadır. Mahkememizce bankaya yazılan müzekkere cevabı son celse de okunmuş, kart borcunun dayanağı olan sözleşmenin davacının kefil sıfatıyla sorumlu olduğu sözleşme olduğu görülmüş, davacı vekiline sorulmuş, davacı vekili beyanın da dosyanın bilirkişiye verilmesi talepleri olmadığı, borcun miktarına bir itirazları olmadığı, dosyanın mevcut hali ile karara çıkmasını talep etmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, her ne kadar davalı alacaklı vekili tarafından takibe konu borcun dayanağı olan sözleşme takibe eklenmemiş ise de takibe dayanak ihtarname de kart bilgilerinin açıkça yazmış olması, dava konusu business kart borcundan davacının kefil sıfatıyla sorumlu olması, davacı tarafından borcun miktarına itirazın olmaması, dosyanın mevcut hali ile karara çıkarılmasının duruşmada beyan edilmesi, borcun miktarı hususunda ihtilaf bulunmaması ve davacı vekilinin talebi de nazara alınarak mahkememizce borca ilişkin bilirkişi incelemesi yapılmamıştır. Kat ihtarnamesinin icra takibine eklenmiş olması, kart bilgilerinin ihtarnamede açıkça yazması, karta dayanak sözleşmede davacının kefil sıfatıyla imzasının bulunması, imza, borç ve faize ilişkin herhangi bir itirazın olmaması da nazara alınarak davacının takibe konu borçtan sorumlu olduğu kanaatiyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken maktu 44,40 TL harcın, peşin alınan 870,37 TL harçtan mahsubu ile bakiye 825,97 TL harcın karar kesinleştikten sonra istem halinde davacıya iadesine,
3-Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.956,20 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza