Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1008 E. 2019/769 K. 16.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/1008 Esas
KARAR NO: 2019/769 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/11/2017
KARAR TARİHİ: 16/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 10.11.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Müvekkili şirketin davalı borçlu ile 01.01.2015 tarihli Kart Satış Sözleşmesinin imzalandığını, müvekkili şirket tarafından üye kuruluşlar vasıtası ile müşteri şirket personeline elektronik ödeme kartı (…Restourant Kart) ile yemek yeme olanağı sağladığı sistemin, hizmet ve bu hizmetin bedelinin ödenmesine ilişkin şartların Kart Satış Sözleşmesinin konusunu oluşturduğunu, işbu davanın konusunu oluşturan alacağın, yukarıda belirtilen sözleşmeden doğan alacaklara ilişkin kesilmiş faturalardan kaynaklandığını, müvekkili şirketin tüm sözlü ve yazılı uyarılarına rağmen borcun ödenmemesi sonucunda alacağın tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, davalı borçlu şirketin borca, faize ve yetkiye itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı borçlunun yetki itirazının yersiz olduğunu, HMK 10 ve BK md.89’a göre borcun ifa yerinin, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlendiğini, aksine anlaşma olmadığı takdirde para borçlarının, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edildiğini, bu durumda, alacaklı müvekkilinin yerleşim yeri Şişli/İstanbul olduğundan takibin yetkili İstanbul İcra Müdürlüğünde açıldığını, kaldı ki taraftar arasında imzalanan 01.01.2015 tarihli satış sözleşmesinin, yetkili mahkeme ve icra müdürlüklerini düzenleyen 7.maddesinde, tarafların uyuşmazlık halinde İstanbul Mahkemeleri ve icra müdürlüklerinin yetkili olduğu hususunda anlaştıklarını, HMK 17. maddenin de bu doğrultuda olduğunu, davalının borcu olmadığını dair beyanlarının kötü niyetli ve hukuki dayanaktan yoksun bulunduğunu, davalı borçlu ile müvekkili şirket arasında sözleşmeye dayanan bir ticari ilişkinin olduğunu, cari hesap ekstresi bakiye bedellerini ödemediğini ve alacaklarının muaccel olduğunun yapılacak bilirkişi incelemesi ile tespit olunacağını, açıklanan nedenlerle; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, takibin faizi ve ferileri ile beraber devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini, iddia ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin vermiş olduğu 08/12/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin, HMK. Md.119/f maddesine uygun olarak düzenlenmediğini, davacının dosyaya sunduğu delillerin taraflarına tebliğ olunmadığını, bahse konu faturalar ve sözleşmelerin incelenemediğini, müvekkilinin davacıya karşı muaccel hiçbir borcunun olmadığını, bu hususun defter ve belgelerle sabit bulunduğunu, davacı alacaklı olduğu iddiasında ise bu iddiasını ispatlamasının gerektiğini, ortada talep edilecek bir alacağın olmaması nedeniyle davacı tarafından talep edilecek bir faiz alacağının da bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının iddia ettiği faturalar ödenmemiş olsa bile, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini, davacını fatura tarihi itibariyle vade farkını talep ettiğini, fatura tarihinden sonra müvekkiline gönderilen herhangi bir ihtarnamenin olmadığını, temerrüt şartlarının oluşmadığını, temerrüde düşürülmeden faiz talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle; davacının davasının reddine, haksız ve hukuka aykırı takibi nedeniyle alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 12.237,75.-Tl asıl alacağa aylık % 3 temerrüt faizi tutarı 370,44 Tl ile birlikte toplam 12.608,19 Tl için takip yapıldığı, ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 26.10.2018 tarihli 8 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacının yasal defterlerinin incelenmesinde, taraflar arasında 20.01.2014 tarihinden itibaren cari hesap ilişkisinin kurulduğunun görüldüğü, Davalı yanın, cari hesapta oluşan borçlarına karşılık zaman zaman ödemelerde bulunduğu ve cari hesap borçlarını kapattığı, son defa 13.560,79-TL olan cari hesap borcu için hesaba 11.04.2017 tarihinde bu tutarda ödeme yaptığı ve cari hesap borcunu, 0,04 TL’ya düşürdüğü, bu tarihten sonra ise 12.04.2017 tarihinde 6.615 TL ve 01.05,2017 tarihinde 5.622,75 TL tutarlı faturaların cari hesaba borç kaydedildiği ve neticede takip tarihi itibariyle borç tutarının 12.237,79-TL olduğu, 12.04.2017 tarihinde borç kaydedilen 12.04.2017/EDN2017000055178 tarih ve numaralı e-faturada; “Ticket Restaurant Yemek Bedeli” açıklamasıyla malzeme hizmet tutarının 6.491,65 TL olarak belirtildiği, 366,65-TL tutarındaki ıskontodan sonra 490-TL KDV’nin ilavesiyle faturanın 6.615-TL olarak düzenlendiği, 01.05.2017 tarihinde borç kaydedilen 01.05.2017/EDN2017000064121 tarih ve numaralı e-faturada “… Restaurant Yemek Bedeli” açıklamasıyla malzeme/hizmet toplamı tutarının 5.509,26-TL olarak belirtildiği, 303,01 TL tutarındaki ıskontodan sonra 416,50 TL KDVnin ilavesiyle faturanın 5.622,77-TL olarak düzenlendiği, söz konusu faturaların davacının yasal defterlerinde kayıtlı olduğunun tespit edildiği, ayrıca bu faturaların davalı yana fatura tarihlerinde tebliğ olunduğu, yine davacı şirket kayıtlarına göre, faturaları oluşturan hizmetin davalıya verildiğinin anlaşıldığı, 12.04.2107 tarihli 6.615 TL tutarlı faturada son ödeme tarihinin 12.05,2017, 01.05.2017 tarihli 5.622,75 TL tutarlı faturada ise son ödeme tarihinin 31.05.2017 olarak belirtildiği, ayrıca vade tarihine kadar ödenmeyen faturalar için %3 gecikme faizi ödeneceğinin bildirildiği, %3 faiz oranının aylık mı yıllık mı olduğu hususunun faturalardan anlaşılamadığı, ancak takip talebinde %3 faiz oranının aylık olduğuna yer verildiği, hal böyle olmakla birlikte, tarafların tacir olması nedeniyle, vadesi önoeden belirlenmiş ve faturada gösterilmiş alacaklar için ticari avans faizinin uygulanmasının gerektiğinin değerlendirildiği ve buna göre takip tarihi itibariyle faiz hesabının yapıldığı, bu hesaplamada, davacının takip tarihi itibariyle faizli toplam alacağının 12.304,90-TL olarak tespit edildiği, davacının ise takipte 12.608,19-TL’sını talep etmiş (tespitimizin 303.29 TL üzerinde) bulunduğu” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Taraflar Arasında, 01.01.2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, 02.01.2014 tarihinde … Restaurant Kart Satış Sözleşmesi imzalanmıştır (İmzalanan sayfa Kart Satış Sözleşmesi başlıklı el yazısı ile düzenlenmiş, sözleşme 2.maddede; ‘… müstakil anlaşmalar yaptığı ve Üye Kuruluşlar olarak tanımlanan yemek ve hazır gıda hizmeti veren kuruluşlar vasıtası ile geniş bir üye zinciri oluşturarak yemek hizmeti organize etmektedir Bu sistem müşteriye … A.Ş, den temin ettiği Ticket Restaurant kart ile personeline çalışma saatleri içinde yemek servisi sağlama imkanı tanımaktadır.” Şeklinde belirtilmiştir.
Davacı yan, icra takibinde cari hesap bakiye asıl alacağı olarak takıp tarihi itibariyle 12.237,75-TL sini davalı takip borçlusundan talep etmiştir. Davacının yasal defterlerinin incelenmesinde, taraflar arasında 20.01.2014 tarihinden itibaren cari hesap ilişkisinin kurulduğu görülmektedir. Davalı yan cari hesapta oluşan borçlarına karşılık, ödemelerde bulunmuş ve cari hesap borçlannı kapatmıştır son defa 13.560,79-TL olan cari hesap borcu için hesaba 11.04.2017 tarihinde bu tutarda ödeme yapmış ve cari hesap borcunu, 0,04 TL’ya düşürmüştür. Bu tarihten sonra ise 12.04.2017 tarihinde 6,615 TL ve 01.05.2017 tarihinde 5.622,75 TL tutarlı faturalar cari hesaba borç kaydedilmiş ve neticede takip tarihi itibariyle borç tutarı 12.237,79 TL ortaya çıkmıştır
Ancak, davalı yan, 17.07.2018 tarihli dilekçesiyle, müvekkili şirketin defter ve kayıtlarının oldukça kapsamlı olması ve mahkemeye getirilmesinde güçlük yaşanacağından bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmesinin talep edilmesine karşın, inceleme gününde mahkeme kaleminde hazır bulunmadığı gibi, inceleme gün ve saati konusunda da bilirkişi ile gerekli koordinasyonu sağlamaması nedeniyle, davalının yasal defterlerinin incelenmesi mümkün olamamıştır.
Davacı yanın, icra takibinde cari hesap bakiye asıl alacağı olarak takip tarihi itibariyle 12.237,75-TL’sını davalı takip borçlusundan talep ettiği, Davacının yasal defterlerinin incelenmesinde, taraflar arasında 20.01.2014 tarihinden itibaren cari hesap ilişkisinin kurulduğunun görüldüğü, Davalı yanın, cari hesapta oluşan borçlarına karşılık zaman zaman ödemelerde bulunduğu ve cari hesap borçlarını kapattığı, son defa 13.560,79 TL olan cari hesap borcu için hesaba 11.04.2017 tarihinde bu tutarda ödeme yaptığı ve cari hesap borcunu, 0,04 TL’ya düşürdüğü, bu tarihten sonra ise 12.04.2017 tarihinde 6.615 TL ve 01.05.2017 tarihinde 5.622,75 TL tutarlı faturaların cari hesaba borç kaydedildiği ve neticede takip tarihi itibariyle borç tutarının 12.237,79-TL olduğu belirlenmiştir. Bu miktarın faizli bakiyesi ile irlikte 12.304,90 TL ye ulaştığı anlaşılmaktadır.
Tüm bu nedenlerle asıl davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul 35. İcra Müdürlüğünün 2017/23781 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin talep gibi 12.304,90 Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faizi uygulanmasına, fazla istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 2.460.-Tl nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İş bu asıl davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin talep gibi 12.304,90 Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faizi uygulanmasına, fazla istemin reddine,
%20 icra inkar tazminatı tutarı 2.460,-Tl nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 840,54-TL nin peşin alınan 215.32-TL den düşümü ile kalan 625,22-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 251,32-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan 835,50-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 815,40-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 303,29-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …