Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/99 E. 2018/348 K. 14.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/407 Esas
KARAR NO : 2018/219
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 25/06/2013
KARAR TARİHİ: 20/02/2018
Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile taraflar arasında 28/02/2012 tarihi itibariyle imzalanan 25/02/2011 tarihli 133.000,00-TL EURO bedelli, ödeme sözleşmesinin 50.000,00 EURO tutarlı kısmı müvekkilerine ödenmiş ise de, bakiye 83.000,00-TL EURO tutarında alacağın halen ödenmediğini, davacı …, davalı … Kimya San. ve Tic. Ltd. Şti’nin % 25 ortağı olduğunu, diğer davalı …’ın da aynı şirketin %25 ortağı olup, 08/03/2010 tarihine dek münferiden temsil yetkisine sahip yetkili müdür olarak şirketi yönettiğini, taraflar arasında satın alma suretiyle gerçekleşen mal ve hizmetlerden ötürü doğmuş alacakların kesinleştirilmesi ve geri ödenmesine ilişkin esasları düzenleyen 25/02/2011 tarihli sözleşme akdedildiğini, böylelikle o tarihe dek alınan mal ve hizmetlerin toplamının 133.000,00-TL olduğunda mutabakata varıldığını, bu ahvalde imzalanan sözleşme münderecatına ilişkin bir itirazda bulunulmadığı içeriğinin kabul edildiğini, taraflar arasında alacak – borç ilişkileri oluşturulmuş ise de davalıların üzerlerine düşen edimleri ifa etmediklerini, borcun ödenmemesi üzerine İstanbul 19. İcra Müdürlüğünün… esas dosyasından ilamsız takip yapılarak, ödeme emri gönderildiğini, davalı borçluların tüm itirazlarının kötü niyetli olduğunu beyanla haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına, davalıların % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretini karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili yanıt dilekçesi ile, davacı ile diğer davalı şirket arasında imzalanan sözleşmede kefil sıfatı ile imzası olduğunu, bu sözleşmeye konu borcun teminatı olarak …Katılım Bankası Gültepe Şubesi 200.000,00-TL bedelli ve …numaralı çekin davacı şirkete verildiğini, sözleşmedeki vade tarihleri henüz bitmeden teminat olarak verilen çekin bizzat davacı vekili tarafından bankaya ibraz ile tahsil edildiğini, bu tahsilat ile birlikte icra takibine konu sözleşme konusu borcun bitmesi nedeniyle haksız olarak yapılan icra takibine itiraz edildiğini, müvekkileri tarafından davacı şirkete verilen 200.000,00-TL bedelli çek ile ilgili olarak dava dışı … tarafından İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından çek iptal davası açıldığını, bu dava dosyasına davacı vekili tarafından verilen 11/07/2011 tarihli müdahale dilekçesinde, çekin … tarafından diğer davalı … Kimya San. tic. Ltd. Şti’den olan alacakları karşılığından verildiğini açıkça beyan ettiğini, kefil sıfatı ile sözleşmede imzası bulunan vekil edenin borcun tamamına yakın bir kısmını bizzat kendisinin ödemiş ve kalan bakiyenin ise asıl borçlu tarafından ödenmekle sözleşme konusu borcun ortadan kaltığını, bu durum davacı tarafından bilindiği halde haksız ve mesnetsiz olarak yapılan icra takibinde davacının kötü niyetli olduğunu beyanla davacı şirketin takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Dava 2004 sayılı Yasanın 67.maddesine dayalı itirazın iptali istemine dairdir.
Mahkememizce ön inceleme yapılmış, taraf vekilleri delil listelerini sunmuş, deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
İstanbul 19. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyası getirtilmiş incelenmesinde davacı tarafından davalılar aleyhine 28/02/2012 tarihli 83.000,00 Euro tutarında 25/01/2011 tarihli 133.000,00 Euro ödeme sözleşmesi bakiye alacağı açıklaması ile başlatılan ilamsız takip olup ödeme emrinin davalı borçlulara 21/06/2012 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların 25/06/2012 havale tarihli dilekçeleri ile borca itiraz ettikleri, borçlu şirketin itirazında takip tarihi itibari ile 2387,00 Euro borç bulunduğu, bu miktar dışında borçları bulunmadığını beyan ettiği, borçlu …’ın dilekçesinde teminat olarak verilen çekin tahsil edilmesi nedeni ile kefaletin sona erdiğini beyan ettiği, itirazların alacaklıya tebliğine dair takip dosyasında bilgi bulunmadığı görülmüştür.
İstanbul 20.Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası getirtilmiş incelenmesinde, dava dışı … tarafından,…Gültepe şubesinin …seri numaralı çekinin zayi nedeni ile iptali istemi ile açılan dava olup, dosyamız davası tarafından bu dosyaya sunulan 13/07/2013 havale tarihli dilekçe ile keşide keşide eden dosyamız davalısı şirket tarafından alacaklarına binaen kendilerine verildiğini, çekin alacaklarına binaen … tarafından kendilerine verildiğini beyanla müdahale talebinde bulunduğu, Mahkemece, çekin bulunması nedeni ile iptal isteminin reddine karar verildiği görülmüştür.
Takip konusu alacağa dayanak yapılan sözleşmenin incelenmesinde, “ödeme sözleşmesi” başlıklı sözleşmenin taraflarının dosyamız tarafları olduğu, sözleşmenin 2.maddesine göre konusunun, davalı şirketin davacı şirketten satın alma sureti ile gerçekleşen mal ve hizmetlerden ötürü doğmuş alacaklarının kesinleştirilmesi ve geri ödenmesine ilişkin esasları kapsamak olduğu, sözleşmenin 3.maddesine göre kapsamın 31/01/2011 tarihinde dek davalı şirketin davacı şirketten aldığı mal ve hizmetlerin genel toplamının 133.000,00 Euro olduğunda mutabakata varıldığı, bu tutarın ödenmesi hususunda …’ın müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile sözleşmeye taraf olduğu, aynı maddede vadelerin belirlendiği, son vadenin 28/02/2012 tarihinde 4500,00 Euro ödemeye ilişkin olduğu görülmüştür.
Davalı yanın ödeme iddiasına dayanak çek kayıtları ilgili bankadan istenilmiş, çekin 07/10/2011 tarihinde …’e ödendiği bildirilmiştir. Çek suretinin incelenmesinde 30/03/2011 tarihli, 200.000,00 TL bedelli, keşidecisinin… Otomotiv, lehtarının ve ilk cirantasının davalı şirket, ikinci cirantanın davalı …, hamilin davacı olduğu görülmüştür.
Davacı vekili 04/12/2013 tarihli yazılı beyanı ile 30/03/2011 keşide tarihli 200.000,00 TL bedelli çekin 2011 öncesi döneme ilişkin alacakların bir bölümü için verildiğini, bakiye kısım için ödeme sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşme ile kararlaştırılan 83.000,00 Euronun ödenmediğini, 2007-2011 sürecinde sadece mal alımları gerçekleşmediğini, ayrıca davalı şirkete borç para verildiğini, dolayısı ile 2011 başında varılan anlaşmalarla hem ortak sıfatı ile Alman şirkete olan borçların iadesi hem de alımlardan kaynaklı borçların tasfiyesinin öngörüldüğünü, çek ile ödemeye rağmen kapatılmayan açık bakiye için ödeme sözleşmesi yapıldığını beyan etmiştir.
Tekmil dosya kapsamı itibari ile yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonucunda dosyaya sunulan 01/10/2014 tarihli raporda ödemeler ve çek nazara alındığında takip tarihi itibari ile borcun 6375,46 TL olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. 26/01/2015 havale tarihli raporda 31/12/2010 tarihi itibari ile davalı kayıtlarına göre borcun 118.713,67 Euro olduğu, 31/12/2011 tarihi itibari ile davacının davalıdan 18.912,91 TL alacaklı olduğu, taraflar arasında imza altına alınan borç ile kayıtlarda gözüken borç arasındaki ilişkinin tam olarak belirlenemediği bildirilmiştir. Son olarak alınan 06/11/2017 teslim tarihli bilirkişi raporunda tarafların 31/01/2011 tarihine kadar alınan mal ve hizmetlerin genel toplamının 133.000,00 Euro olduğu hususunda mutabakata vardıkları, davalının protokol ve protokole bağlı borca itirazı bulunmadığı, ödeme iddiasında bulunduğu, tarafların 50.000,00 Euro ödeme yapıldığı hususunda mutabık olduğu, çek tutarı hususunda ihtilaf bulunduğu, çekin ödeme tarihi itibari ile 80.645,16 Euro olduğu, çek tutarı düşüldüğünde kalan borcun 2354,83 Euro olduğu bildirilmiştir.
Yukarıda özetlenen tahkikat aşması ve deliller hep birlikte değerlendirilmekle; taraflar arasında 25/02/2011 tarihinde ödeme sözleşmesi imzalanmış ve davalı şirketin davacı şirkette, mal ve hizmet alımı nedeni ile olan borcunun 31/01/2011 tarihine kadar olan toplamının 133.000,00 Euro olduğunda mutabakata varmışlardır. Davacı, bu miktarın 50.000,00 Eurosunun ödendiği bakiye kısmının ödenmediğini iddia etmektedir ve bu kısmın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptalini talep etmektedir. Davalı şirket takibe itirazında bakiye borcun 2387,00 Euro olduğunu beyan etmekte, davalı … ise borcun çekle ödendiğini, çek ve diğer davalı şirket ödemesi ile borcun sona erdiğini savunmaktadır.
Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık, çek bedelinin, ödeme sözleşmesi ile mutabık kalınan miktardan düşülüp düşülmeyeceğidir. Davalı çekin borç için verildiğini öne sürmüş davacı ise 2011 yılından evvelki alacakların bir kısmı için verildiğini, bakiye kısım için sözleşme düzenlendiğini, 2007-2011 döneminde davalı şirkete borç paralar verildiğini, çek ile ödemeye rağmen kapatılmayan bakiye için de sözleşme düzenlendiğini beyan etmiştir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşme ile 31/01/2011 tarihine kadar olan borç miktarı 133.000,00 Euro olarak belirlenmiş olup sözleşmede başkaca bir borç bulunduğuna dair hüküm bulunmadığı gibi, bu miktarın kısmi olduğuna dair hüküm veya bu anlama gelebilecek bir hüküm de bulunmamaktadır. Sözleşmenin tanzim tarihi 25/02/2011; çekin keşide tarihi ise 30/03/2011’dir. Yani çek, sözleşmeden sonra düzenlenmiş olup, taraflar 31/01/2011 tarihine kadar olan borcun 133.000,00 Euro olması hususunda anlaştıklarına göre davacı yanın çekin 2011 öncesi döneme ait bir kısım borçlar için verildiği, kalan bakiye içinse sözleşme akdedildiği yönünde beyanı somut durum ile uyuşmamaktadır. Her iki taraf da tacir olup borç miktarını net olarak belirlemişlerdir, bu belirlemeden sonra başkaca borç bulunduğu iddiası sözleşmeye aykırı olup aksini iddia eden davacının iddiasını yazılı sözleşmeye karşı yine yazılı belge ile ispat etmesi gerekmektedir. Oysa somut durumda, taraflar arasındaki borç miktarını kesin olarak belirleyen sözleşme dışında başkaca bir belge sunulmamıştır. Borç miktarı 133.000,00 Euro olarak belirlendiğine, başkaca borç olduğuna dair belge bulunmadığına ve çek mutabakattan sonra tanzim edildiğine göre çekin, mutabakata varılan borcun ödenmesi amacı ile verildiğinin kabul edilmesi gerekir. Zaten çek ödeme aracı olup, taraflar arasında anlaştıkları, kabul ettikleri, sınırladıkları belli bir borç olduğuna göre çekin de bu borç için verildiği kabul edilmelidir.
Bu kabule göre, çekin ödeme tarihindeki kur üzerinden Euroya çevrilmesi ile belirlenen bedelin, sözleşme ile mutabık kalınan borçtan mahsubu ve taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan davalı ödemesinin mahsubu ile bakiye borç 2354,84 Euro olarak belirlenmektedir. Taraflar arasındaki sözleşmeye göre son ödeme tarihi 28/02/2012 ve miktarı 4500,00 Euro olduğuna göre, bu miktar için davalı taraf, kararlaştırılan kesin vadeye göre bu tarihte temerrüde düşmüştür. Temerrüt tarihi ile takip tarihi arasında işlemiş faiz 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesine göre, Mahkememizce resen hesaplanmakla 42,10 Eurodur.
Sonuç olarak davalıların itirazının 2354,84 Euro asıl alacak ve 42,10 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 2397,03 Euro üzerinden iptaline, alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, İstanbul 19. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyasında vaki davalılar itirazının kısmen iptaline; takibin 2.354,84 EURO asıl alacak ve 42.19 EURO işlemiş faiz üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren Merkez Bankasının bu yabancı para cinsinden açılacak bir yıllık mevduat hesabına uyguladığı en yüksek mevduat oranında fakat %6’yı geçmemek üzere faiz işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan alacağın takip tarihindeki kur üzerinde TL’ye çevrilmesi ile belirlenen alacağın %20 si oranında hesaplanan 1,099,08-TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
3-Kötüniyet tazminatı isteminin reddine,
4-Hüküm altında alınan alacağın hüküm tarihindeki kur üzerinden TL’ye çevrilmesi ile belirlenen 11201,08 TL üzerinden hesaplanan alınması gerekli 765,14 TL harcın peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiye kısmın 492 sayılı Yasanın 31.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı yana iadesine,
5-Dava tarafından yatırılan 24,30 TL başvuru harcı ile 765,14 TL karar ilam harcının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Hüküm altında alınan alacağın hüküm tarihindeki kur üzerinden TL’ye çevrilmesi ile belirlenen 11201,08 TL üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 1344,12 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Reddedilen dava değerinin hüküm tarihindeki kur üzerinden TL’ye çevrilmesi ile belirlenen 389093,17 TL üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 29.295,59 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekil ile temsil ettiren davalı …’a verilmesine,
7-Davacı tarafından karşılanan 2147,00 TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre hesaplanan 60,07 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına; davalı … tarafından karşılanan 38,00 TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre hesaplanan 37,00 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı. 20/02/2018

Katip …

Hakim …