Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/98 E. 2019/163 K. 20.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/98
KARAR NO : 2019/163

DAVA : Destekten yoksun kalma tazminatı
DAVA TARİHİ : 29/01/2016
KARAR TARİHİ : 20/02/2019

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkillerinden …’ın eşi diğer davalıların babası olan …’ın … plakalı araç ile Çorum ile Sunburlu İlçesi istikametinde seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybederek yapmış olduğu kazada vefat ettiğini, destek tam kusurlu olsa da Yargıtay kararları uyarınca müvekkillerinin destekten yoksun kalan ve zarar gören 3. Kişi olması nedeniyle davalı trafik sigortacısının sorumlu olduğunu beyanla destekten yoksun kalma tazminatını davalıdan kaza tarihi 15/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, erkek çocuklar bakımından 18 yaşından sonra desteğin sona erdiğini, avans faizi istenemeyeceğini, diğer davalı kız çocuğunun da evli olup olmadığının araştırılması gerektiğini, sağ kalan eşinde yeniden evlenme ihtimalinin değerlendirilmesi gerektiğini, ayrıca şirkete başvuru yapılmadan dava açıldığını, davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; 15/12/2015 günü meydana gelen tek taraflı trafik kazasında ilgili aracın kaza tarihi kapsar şekilde davalı tarafından tanzim edilmiş ZMMS poliçesinin bulunduğu, destek …’ın Çorum Sungurlu karayolu üzerinde seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek devrilmesi sonucu öldüğü, dosya içeresinde kaza yeri ve krokisi bulunmadığı, kazanın oluşuna ilişkin detaylı bir done mevcut olmadığı, mevcut delillerden ise davacıların desteğini bir başka araç ile çarpışmaksızın herhangi bir yol bozukluğu da bulunmaksızın aracın devrilmesi sonucu kazanın vuku bulduğu anlaşılmaktadır. Davalı sigortacı tarafından sigortalanan … plakalı aracın sürücüsü …’ın belirtilen kurallar uymadan süratlı seyrederek yola gereken dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle kazanın oluşumunda herhangi bir dış etken de bulunmamasına göre kazanın meydana gelmesinde %100 tam kusurlu görülmüştür.
6704 sayılı kanunun 4. maddesi ile 13/10/1983 tarihli 2918 sayılı KTK’nın 92. Maddesinin 1. fıkrasına eklenen i bendinde “Bu kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” hükmü getirilmiştir. Maddeye eklenen bu düzenleme ile teminat kapsamında kalan haller kapsamına, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içereği dışında kalan talepler de dahil edilmiştir. Destekten yoksun kalan hak sahiplerinin sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen tazminat talepleri teminat dışındadır. (KZMSSGŞ A.6-d) Bu hüküm KTK’nın 92/i maddesi ile 26/04/2016 itibariyle yasa gücüne kavuşturulmuştur.
Destekten yoksun kalma tazminatı; 3. kişinin ölümü dolayısıyla genel şartlar ekinde yer alan esaslara göre belirlenebilecek tazminat ve söz konusu tazminatın tespitinde ölen kişinin esas alınacağı şeklinde genel şartların A.5-ç maddesinde düzenlenmiştir. Genel şartların bu hükmünde yer alan “söz konusu tazminat miktarının tespitinde ölen kişinin esas alınacağı” ibaresi ile hak sahibinin değil ölen kişinin esas alınacağı benimsenmiştir ancak bu ilke 6098 sayılı TBK’nın 55. maddesi uyarınca borçlar hukuku genel hükümlerinin temel felsefesine ve özellikle tazminat hukukunun genel prensiplerine aykırıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca da destekten yoksun kalanlar 3. kişi doğrudan zarar gören olarak kabul edilmekteydi. (HGK 2012/17-1491 Esas, 2013/74 Karar sayılı, 16/01/2013 tarihli emsal içtihatı) bu düzenleme doktrinde de eleştirilmiştir. Ancak yapılan yasa değişikliği uyarınca KZMSSGŞ’da bulunan hükme dayanarak bundan böyle destekten yoksun kalma davası açan ve 3. kişi konumunda oldukları için desteklerinin kusuru gözetilmeden hesaplanan tazminat davalarında desteğin kusuru nazara alınarak tazminat hesabı yapılacaktır. Ancak bu değişikliğin uygulanabilmesi için hem poliçe tarihinin hem de kaza tarihinin 6704 sayılı kanunun yürürlüğe girme tarihi olan 26/04/2016 tarihinden sonra olması gerekmektedir. Aksi yöndeki Yargıtay 17. Hukuk Dairesi kararları tazminat hukukun genel prensiplerine aykırıdır. Zira aksinin kabulü kanun hükümleri (özellikle TBK’nın 55. maddesi) karşısında tebliğ niteliğindeki genel şartlara üstünlük tanınarak kanunun geçmişe etkili olarak uygulanması sonucunu doğurmaktadır. Bu nedenle, Yüksek Yargıtay Trafik Dairesinin yerleşmiş olmayan mahkememizi bağlayıcı niteliği bulunmayan son dönem içtihatlarına iştirak edilmemiştir. (Ayrıntılı bilgi, eleştiri ve tartışma için; … KARAKAYA, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Malı Sorumluluk (Trafik) Sıgortası Genel Şartlarının Zaman Bakımından Uygulanma Konusu ve Yargıtay Kararının İncelemesi, İstanbul Barosu Dergisi Cilt: 92 • Sayı: 1 • Yıl: 2018, sayfa 285 ve devamı )
Somut olayda kaza tarihi 15/12/2015 olup Kaza, 01/06/2015 ile 26/04/2016 tarihleri arasındaki uygulamanın muallak olduğu zaman diliminde gerçekleşmiştir. Doktrinde bizim de isabetle katıldığımız görüş uyarınca bu değişikliğin eldeki davalara tatbiki için gerek poliçe tarihinin, gerekse de kaza tarihinin 6704 sayılı torba kanunun yürürlük tarihi 26/04/2016 tarihinden sonra olması gerektiği kanısındayız. Zira, yeni genel şartların C.11 maddesinde poliçe tanzim tarihi itibariyle yürürlükte olan genel şartların uygulanacağı belirtilmiş ise de, bu genel şartları kanun hükmünde bağlayıcı hale getiren düzenleme 26/04/2016 tarihlidir. 6704 sayılı Kanunda söz konusu yasa hükümlerinin geriye etkili olacağı yönünde açık bir düzenleme olmadığı gibi, kamu düzenine açıkca aykırılık olmadığı sürece kanunların geriye yürütülemeyeceği ilkesi uyarınca 26/04/2016 tarihinden evvel meydana gelen kazalarda bu kanun hükümlerinin geçmişe etkili olarak uygulanmasına ilişkin Yargıtay’ın uygulamasına iştirak edilmemiştir. Kaldı ki somut olayda poliçe başlangıç tarihi de 19/05/2015 tarihidir. Açıklanan nedenlerle usulüne uygun olarak alınan Aktüerya raporu uyarınca davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Diğer yandan davacılardan … 29 yaşında olup … ise 30 yaşında olduğundan destek ilişkisi söz konusu bulunamayacağından bu kişiler yönünden davanın reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-… yönünden 188.696,90-TL’nin, … yönünden 6.672,87-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, diğer davalılar … ve … Önünden ise davanın ayrı ayrı reddine,
2-Alınması gereken 12.889,88 TL harçtan peşin alınan ve sonradan ikmal olunan 696,49 TL harcın mahsubu ile, bakiye 12.193,39 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından sarfedilen, 696,49 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
4-Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 17.271,81 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Bu dava kapsamında davacılar tarafından sarfedilen, 183.10 TL posta ve tebligat masrafı, 800,00-TL bilirkişi masrafı olmak üzere cem’an 983,10 TL’den ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 949,50 TL’sinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, bakiye miktarın davacılar üzerinde bırakılmasına,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 20/02/2019

Katip …

Hakim …

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*