Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/96 E. 2020/800 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/96 Esas
KARAR NO : 2020/800

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 28/01/2016
KARAR TARİHİ : 03/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak ve İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 22/10/2010 tarihinde imzalanan sözleşme iie akaryakıt ve LPG bayilik ilişkisi başladığını, tarafların 16/08/2011 tarihinde imzaladıkları zeyilname ile 22/10/2010 tarihli sözleşmenin bazı hükümlerini değiştirdiğini, işbu zeyilname ile davalı şirketin müvekkili şirkete KDV hariç 120.000.-TL intifa bedeli ve KDV hariç 30.000.-TL teknik yatırım destek pirimi ile 2. sözleşme yılından başlamak üzere her yıl KDV hariç 100.000.-TL satış destek primi ödemeyi taahhüt ettiğini, sözleşme ile müvekkili şirketin ve davalının 5 yıl boyuncu çalıştığını, 27/10/2015 tarihinde imzalanan 1 aylık sözleşme sonu ise 02/12/2015 tarihinde sona erdiğini, müvekkili şirketin 01/12/2015 tarihli ihtarname ile sözleşmenin uzatılmayacağının bildirildiğini, müvekkilinin zeyilname ile değişik 5. maddesi gereği intifa bedelini, teknik yatırım destek prim bedelini almaya hak kazandığını, müvekkilinin 2. sözleşme yılından başlamak üzere her yıl ödenmesi gereken satış destek primi hakkının da bulunduğunu, müvekkili şirketin sözleme süresi boyunca sözleşme hükümlerine sadık kaldığını, davalı şirketin işlettiği Yakıtmatik Sisteminin özelliği satışların bedelinin davalı şirket merkezine aktarıldığını ve bu bedelin müvekkili şirkete verilmesi gerektiğini, ancak müvekkilinin 20 günlük vade farklarına mağruz bırakıldığını, bu farkın davalı tarafından ödeneceğinin taahhüt edildiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından fatura düzenlendiğini, ancak bu faturanın da ödenmediğini beyanla neticeten ticari İlişkiden dolayı oluşan cari hesap üzerinde, özellikle taraflar arasında zeyilname ile düzenlenen İntifa bedeli, teknik yatırım destek primi, satış destek priminin varlığı ve miktarları açısından ve yakıtmatik sisteminden kaynaklanan alacağın müvekkili şirketin alacağının davalı şirketin alacağından takas/mahsup edilip edilemeyeceğini, davalıya olan borcundan daha fazla davalıdan alacaklı olduğunun tespit edilmesini, müvekkili şirket ile davalı arasındaki sözleşme, protokol ve zeyilnamelerden kaynaklanan intifa bedeli, teknik yatırım destek bedeli, satış destek primi ile yakıtmatik sisteminden kaynaklanan alacağın mahsubundan kaynaklanan vade farkını telafi amaçlı satış primi ya da diğer bir ifadeyle bu kapsamdaki zararımız karşılığı alacağından dolayı doğan alacaklardan takas/mahsup sonrası kalan alacağa mahsuben 271.128,50.-TL nin davalıdan ihtar edildiği tarihi olan 07,12.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmeler uyarınca davacı tabuda Ankara il’i Altındağ ilçesi,.. Mahallesi, … ada, … parsel’de kayıtlı taşınmaz üzerinde müvekkili firma lehine intifa hakkı tesis ettirmeyi taahhüt etmekle birlikte, taşınmaz üzerindeki akaryakıt istasyonunda müvekkiline ait yağ ve ürünlerinin bayiliğini yapmayı, istasyonu 7/24 açık tutarak hizmet vermeyi ve otomasyon sistemini düzenle ve sürekli kılmayı, cari hesap borçlarını gününde ödemeyi taahhüt etttiğini, müvekkili firmanın üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, davacının intifa taahhüdünü yerine getirmediğini, aynı zamanda cari hesaptan doğan borcunu da müvekkili firmaya ödemediğini, bu anlamda müvekkili firma nezdinde davacının mevcut 319.631,18-TL cari hesap borcu ve bu cari hesap borcu uyarınca yıllık %42 faiz ile hesaplanmış olan 10.535,84-TL vade farkı alacağının tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, dava dilekçesinde yer alan davacı iddialarının toplamının 566.400-TL olduğunu, mal alımlarına konu olan borcunun tenzili ile kalan 271.128,50-TL’nin tahsilini talep ettiğini, sözleşmedeki intifa hakkı bedeli, teknik destek yatırım destek primi ve satış destek primi maddesinin 16.08.2016 tarihinde imzalanan zeyilname ile değiştirilmiş olduğunu, davacının ilgili maddeye göre söz konusu bedellere hak kazanması, ilgili sözleşmenin 2, 3, 4 ve 9. maddelerinde yer alan mükellefiyetlerini yerine getirmesi şartına bağlı olduğunu, bahse konu şartların yerine getirilmediğinden müvekkili firmadan ödeme talebinde bulunamayacağını, bununla birlikte sözleşmenin 5. maddesi uyarınca söz konusu intifa hakkı tesis edilmediğini, davacı tarafından imzalanan 27,10.2015 tarihli istasyonlu bayilik sözleşmesinin 13.2 numaralı maddesinin 3. paragrafına göre bayinin vade farkını kabul ettiğine ilişkin hüküm olduğunu, bununla birlikte müvekkili firma Yakıtmatik Sistemine ilişkin ödemeleri, yakıtmatik müşterilerinden 20 gün vade ile tahsil ettiğini, bu anlamda müvekkilinin dahi henüz tahsil edememiş bir ödemeyi davacıya derhal ödemesinin hayatın olağan akışına ters olduğunu, davacının istasyon ekipmanlarının bakımı, onarımı ve taşımasına ilişkin itirazlarının da 01.11.2010 tarihli akaryakıt İstasyonları ariyet sözleşmesi ile teslim aldığını, ilgili sözleşmenin 1. maddesinin c fıkrasının 2. paragrafında da yer alan hüküm ile davacının bu yönde sorumlu olduğunu beyanla neticeten davacının bahse konu sözleşmelerde yer alan yükümlülüklerini yerine getirmemesi neticesinde iş bu dava konusu edimleri talep hakkı olmadığını, bu sebeple davanın reddine, yargılama giderlerinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosya davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketi ile davalı şirket arasında 22/10/2010 tarihli sözleşme akdedildiğini, bu sözleşmeye istinaden 16/08/2011 tarihli zeyilname ve diğer sözleşmeler olan LPG’Li Bayilik Sözleşmesi, 01/11/2010 tarihli İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi, 01/11/2010 tarihli akaryakıt istisyonları için ariyet ve emanet sözleşmesi ve son alarak 27/10/2015 tarihli İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi akdedilerek taraflar arasında bayilik ilişkisi kurulduğunu, bu sözleşmeler uyarınca davalı akaryakıt istasyonunda müvekkili firmadan, münhasıran bulundurmak kaydıyla iskontolu olarak satın alacağı, petrol ve madeni yağ ürünlerini kendi nam ve hesabına iştigal etmek suretiyle satacağı bir servis satış istasyonu bayiliğini yapmayı ve yine bu bayilik ilişkisi uyarınca, istasyonu 7 gün 24 saat açık tutmak sureti ile veri akışını düzenli ve sürekli kılmayı, cari hesap borçlarının gününde ödemeyi taahhüt ettiğini, ancak müvekkilinin yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmesine rağmen davalı şirketin 22/10/2010 tarihli sözleşmede yer alan intifa taahhüdünü yerine getirmediğini ve aynı zamanda cari hesaptan doğan borcunu da müvekkili firmaya ödemediğini, bu nedenlerle doğan müvekkilinin 330.167,02TL’lik alacağın için İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, yapılan itirazdan sonra davalı tarafından müvekkili aleyhine İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası ile alacak davası açıldığını, bu davada davacı olan davalının kendisine destek priminin ve faiz farkının toplam 566.400,00TL’nin ödenmediğini belirtmiş olmasına rağmen bu beyanın doğru olmadığını, müvekkili şirketin tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini, davalının talebinin haksız olduğunu belirterek davalının itirazının iptaline, takibin 311.886,41TL üzerinden takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davacı şirket arasında 22.10.2010 arasında imzalanan sözleşme ile akaryakıt ve LPG bayilik ilişkisi başladığını, bu ilişki çerçevesinde 01.10.2010 tarihli LPG Bayilik ve İstasyonlu Bayilik sözleşmeleri imzalandığını, taraflar 16.08.2011 tarihinde imzaladıkları zeyilname ile 22.10.2010 tarihli sözleşmenin bazı hükümlerini değiştirdiğini, bu zeyilname ile davacı şirket müvekkili şirkete, KDV hariç 120.000,00 (yüz yirmi bin) TL intifa bedeli ve KDV hariç 30.000,00 (otuz bin) TL teknik yatırım destek primi ile 2. sözleşme yılından başlamak üzere her yıl KDV hariç 100.000,00 (Yüz bin) TL satış destek primi ödeme taahhüdü altına girdiğini, imzalanan akaryakıt bayilik sözleşme ve protokolleri gereği müvekkili şirket ile davacı şirket 5 yılı aşkın bir süre çalışmış, 27.10.2015 tarihinde imzalanan 1 aylık sözleşme de 02.12.2015 tarihinde sona erdiğini, müvekkili şirketin 01.12.2015 tarih ve … yevmiye numaralı Üsküdar … Noterliği aracılığıyla gönderdiği, sözleşmenin bitiş tarihi olan 02.12.2015 tarihinden itibaren uzatılmayarak sonlandırılacağına ilişkin ihtarname de davacıya 01.12.2015 tarihinde tebliğ edildiğini, bunun üzerine müvekkili şirket bu her iki ödeme için, … seri-sıra no.lu 01.12.2015 tarihli KDV dahil 141.600,00TL bedelli ve … seri-sıra no.lu 01.12.2015 tarihli KDV dahil 35.400,00TL bedelli faturaları keserek davacı şirkete gönderdiğini, faturalar davalı şirkete taahhütlü posta ile 02.12.2015 tarihinde gönderildiği ve 07.12.2015 tarihinde teslim edildiğini, ancak davacı şirket sözleşme gereği en geç 15 gün içinde yapması gereken ödemeyi yapmadığını, bu sebeple ödemeyle ilgili temerrüd gerçekleştiğini, işbu nedenlerle öncelikle aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunan İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı davası ile işbu davanın birleştirilmesini, birleştirme talebi uygun bulunmazsa taraflar arasındaki sözleşmede oluşan muarazanın giderileceği, alacak taleplerimizin karara bağlanacağı taraflar arasında İstanbul .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasının sonucunun beklenmesini, cari hesap üzerinde ve diğer konularda taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi sonrasında ve de takas/mahsup talebimiz de dikkate alınarak müvekkilin cari hesapta davalıya olan borcundan daha fazla davalıdan alacaklı olduğunun ve icra takibinin haksız ve kötüniyetli başlatıldığının, vade farkının ticari avans faziinden daha yukarı olamayacağının tespitini ve bu sebeplerle davanın reddini, haksız ve kötüniyetli davacının alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar (kötüniyet) tazminatını müvekkiline ödemesini, yargılama giderleri ile vekalet üretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 14/12/2016 tarihli celsesi 4 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişi heyetinin 21/08/2017 tarihli raporunda özetle;
”SONUÇ:
Dava dosyası ile taraf defterlerinin tetkiki sonucunda, raporumuz içinde açıklanan nedenlerle, her türlü hukuki değerlendirme ve nihai takdirin Savın Mahkemenize ait olduğu işaret edilerek;
a.)Davalı … A Ş. ile davacı… A.Ş. arasında 22/10/2010 tarihli bir sözleşme akdedilmiş olduğu, akabinde 16/08/2011 tarihli zeyilname düzenlenmiş olduğu, zeyilname ile 22/10/2010 tarihli sözleşmenin İntifa Taahhüdü başlıklı 2. Maddesi ve Şirketin Hak ve Yükümlülükleri başlıklı 5. maddesinin değiştirilmiş olduğu,
b.)Davacı kendi defterlerinde davalıdan 31/12/2015 tarihi itibariyle 232.767,18.-TL alacaklı durumda olduğu, davalının ise kendi defterlerinde 31/12/2015 tarihi itibariyle davacıdan 319.631,18.-TL alacaklı durumda olduğu,
c.)Davacı taleplerine ilişkin rapor içinde yapılan tespitler neticesinde davacı talebinin Sayın Mahkemece yerinde olduğuna kanaat getirilmesi durumunda davacının davalıdan talep edebileceği tutar aşağıdaki gibidir.
* Davalı …Ş.’nin kesin delil vasfına haiz ticari deftelerine göre davacıdan 319.631.18.-TL alacaklı durumda olduğu ancak birleşen davada davalı … kabulünde olan 15.072,02.TL’lik davacı Kalemşah ödemesinin bu tutardan tenzilinin gerektiği, buna göre davalı alacağının ( 319.631,18.-TL – 15.072,02.-TL = ) 304.559,16.-TL olduğu,
* Davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı davacı ticari defterlerinde kayıdı olmayan ariyetlerin tamir, bakım ve sökülmesine ilişkin toplam (1.097,40.-TL + 8.312,22.-TL — ) 9.409,62.-TL’nin tenzilinin gerektiğinin mahkemece kabulü halinde,(304.559,16.-TL – 9.409,62.-TL = ) 295.149,54.-TL olduğu,
* Davacı tarafından davalıya düzenlenen;
– 2. sözleşme yılından başlamak üzere her yıl başında KDV hariç 100.000.-TL’lik Satış Destek Primi için düzenlenen …seri nolu, “2015 yılı Satış Primi” açıklamalı, 118.000.-TL’lik, …seri nolu, “2014 yılı Satış Primi” açıklamalı, 118.000.-TL’lik, … seri nolu, “2013 yılı Satış Primi” açıklamalı, 118.000.-TL lık toplam 354.000.-TL’lik tutarın,
– ve sözleşmedeki İntifa Bedeli alacağı için düzenlenen 903314 seri nolu, “Sözleşme intifa alacağı” açıklamalı, 141.600.-TL’lik faturanın,
– ve Teknik Destek Yatınm bedeli için düzenlenen…seri nolu, “Sözleşme Sabit Yatırım alacağı” açıklamalı, 35.400.-TL’lik faturanın,
– ve Yakıtmatik Bedelinden doğan vade farkı için düzenlenen… seri nolu, “Satış Prim Tutan” açıklamalı, 35.400.-TL’lik faturanın teknik değerlendirmeye nazaran davalı alacağından tenzilinin gerektiğinin Sayın Mahkemece kabulü halinde ise (295.149,54.-TL – 566.400,00.-TL = ) 271.250,46.-TL davacının davalıdan alacaklı olduğu, ancak davacı talebi 271.128.50.-TL olduğundan taleple bağlılık ilkesi gereği bu tutarın dikkate alınması gerektiği,
d.)Birleşen dava dosyasında ise davalı …Ş. tarafından İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/424 E. sayılı dosyası ile davan … A.Ş. aleyhine 311.886.41.-TL üzerinden itirazın iptali davası açılmış olduğu,
311.886,41.-TL lik tutamı ödenmeyen alım faturalarından kaynaklandığı, asıl dava davacısının taleplerini oluşturan satış primi açıklamalı 354.000.-TL’lik satış prim tutarı açıklamalı 35.400.-TL’lik sözleşme intifa alacağı açıklamalı 141.600.-Tl’lik ve sözleşme sabit yatırım alacağı açıklamalı 35.400.-17’lik faturaların Sayın Mahkemece kabul edilmemesi halinde davalı …nin 311.886.41.-TL’lik talebinin mümkün olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.” denilmiştir.
Mahkememizin 15/03/2018 tarihli celsesi 1 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda ek bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişi heyetinin 14/09/2018 tarihli ek raporunda özetle;
”SONUÇ:
Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Birleşen dava bakımından;
Davacı/… Şirketi’nin davalı/… Şirketi’nden, takip tarihi itibariyle, 304.192,43TL asıl alacağı bulunduğu; bu alacağın takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsili gerektiği;
Asıl dava bakımından;
Davacı/… Şirketi’nin davalı/… Şirketi’nden, dava tarihi itibariyle, iddia ve talep ettiği gibi alacaklarının bulunmadığı yönündeki kanaat ve düşüncelerimizi Mahkemenin takdirine sunarız.” denilmiştir.
Mahkememizin 01/11/2018 tarihli celsesi 2 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişi heyetinin 17/06/2019 tarihli 2. ek raporunda özetle;
”SONUÇ:
1-Mali yönden yeniden yapılan inceleme neticesinde davalı …’in ticari defterlerinde yer alan alacak kayıtlarının irsaliye, onarım ve bakıma ilişkin belgelerle uyuştuğunun tespit edildiğine,
2-Asıl davanın davacısı/birleşen davanın davalısı olan … A.Ş.nin 28/01/2016 dava tarihi itibariyle asıl davanın davalısı/birleşen davanın davacısı olan …den işlemiş ticari (avans) faizi ile birlikte toplam alacağının 235.177,76TL (232.767,18 TL (+) 2.410,58 TL) olarak hesaplanmış olduğuna,
3-Mahkemenin talebi üzerine sadece satış destek primi alacağı için yapılan hesaplamada, KDV dahil 354.000,00 TL miktarındaki bu alacağın 28/01/2016 tarihi itibariyle işlemiş temerrüt faizinin 3.666,08TL olarak hesaplanmış olduğuna; sadece satış destek primi alacağının temerrüt faizi dikkate alındığı takdirde, davacı Kalemşah’ın alacağının 236.433,26TL (232.767,18 TL (+) 3.666,08 TL) olarak hesaplanmış olduğuna,
4-Asıl davanın davalısı/birleşen davanın davası olan …nin asıl davanın dava tarihi olan 28/01/2016 tarihi itibariyle, asıl davanın davacısı/birleşen davanın davalısı olan… Akaryakıt Nakliyat Turizm Ticaret ve Sanayi A.Ş.den alacakları toplamının ise (işlemiş temerrüt faiz alacağı bulunmamaktadır) takip tarihinden bir gün önce yani 18/01/2016 tarihinde ödenen 730,23 TL miktarındaki ödemenin tespit edilen alacaktan düşülmesi ile alacağının 303.462,20 TL (304.192,43 TL (-) 730,23 TL) TL tespit edilmiş olduğuna,
5-Mahkemenizce tarafların alacaklarının mevcut olduğuna kanaat getirildiği takdirde alacakların takas mahsubu işleminde;
1)Davacı …’ın alacağını 235.177,76TL olarak dikkate aldığımızda, davalı …’in davacı …’dan 68.284,44TL (303.462,20TL (-) 235.177,76TL) alacaklı olacağına,
2)Davacı…’ın alacağını 236.433,26TL olarak dikkate aldığımızda ise, davalı …’in davacı …’dan 67.028,94TL (303.462,20 TL (-) 236.433,26 TL) alacaklı olacağına ilişkin görüşümüzü takdiri ve hukuki değerlendirmesi Sayın Mahkemenize ait olmak üzere saygıyla arz ederiz.” denilmiştir.
Mahkememizin 24/10/2019 tarihli celsesi 1 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişi heyetinin 11/03/2020 tarihli raporunda özetle;
”GENEL DEĞERLENDİRME
1.Herşeyden önce taraflar arasında yapılan 22/10/2010 ve 22/10/2010 tarihli sözleşmelerle davacının davalının bayiliğini üstlendiği, sözleşmelerde öngörülen sürenin sona ermesiyle taraflar arasındaki ticari ilişkinin bittiği hususlarında bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Davacının iddiası, taraflar arasındaki sözleşmeler uyarınca intifa bedeli ile teknik yatırım destek prim bedelini almaya hak kazandığı, aynı şeklide satış destek primi ile yakıtmatik sisteminden kaynaklanan alacağın mahsubundan kaynaklanan vade farkının da ödenmesi gerektiği yönündedir. Davalının iddiası ise, davacının intifa taahhüdünü yerine getirmediği, cari hesaptan doğan borcunu da ödemediği dolayısıyla davacının dava konusu bedelleri talep etme şartlarının oluşmadığı yönündedir.
Bu durumda taraflar arasında ihtilaf konusu olan ve raporumuzda çözüme kavuşturulması gereken temel problem; davacının dava konusu alacakları talep etme şartlarının gerçekleşmiş olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2.Taraflar arasındaki sözleşmenin 5. maddesine göre: “Şirket, Bayi’ye, işbu sözleşmenin 23. Maddesinde belirtilen süre içinde şirket tarafından tek taraflı olarak feshedilmemesi halinde, MALİKLER ve BAYİ’nin işbu sözleşmenin 2., 3., 4. ve 9. maddesindeki mükellefiyetlerini yerine getirmesine müteakip, 120.000.-TL KDV Hariç olarak belirlenen İNTİFA BEDELİNİ ve 30.000.- TL KDV hariç olarak belirlenen TEKNİK YARDIM DESTEK PRİM BEDELİNİ, Bayi/Malik tarafından düzenlenecek faturanın ŞİRKET’e tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ŞİRKET tarafından BAYİ/MALİK’e ödenecektir. Ayrıca şirket, 2. Sözleşme yılından başlamak üzere, her sözleşme yılı başında BAYİ/MALİK’e 100.000.-TL (yüzbinTürkLirası) KDV hariç olarak belirlenen satış destek pirimini BAYİ/MALİK tarafından düzenlenecek faturanın ŞİRKET’e tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ödeyecektir. Söz konusu hükümden de açıkça anlaşılacağı üzere, İntifa bedeli, teknik yardım destek prim bedeli ve satış destek pirimi bedelinin talep edilebilmesi için sözleşmenin 2, 3,4 ve 9. maddelerindeki mükellefiyetlerin davacı tarafından yerine getirilmesi gerekmektedir.
Taraflar arasındaki 22.10.2010 tarihli sözleşmenin 2. maddesi uyarınca davacının davalıya akaryakıt istasyonu gayrimenkulu üzerine 5 yıl süreli intifa hakkı tesis edeceğinin kararlaştırıldığı, aynı taahhüdünün 16.08.2011 tarihli sözleşmede de yer aldığı görülmektedir. Yine sözleşmenin 9. maddesi uyarınca, davacının, akaryakıt, otogaz ve madeni yağ bedellerinden, ariyeten verilen tüm malzemelerin ve emtiaların yatırım bedellerinden doğacak alacakları karşılamak amacıyla 200.000.-TL’lik teminat mektubu vermeyi taahhüt ettiği de anlaşılmaktadır. Davacı tarafından davalı lehine intifa tesis edildiğine ve yine davalıya teminat mektubu verildiğine ilişkin herhangi bir delil sunulmadığından; davacının intifa bedeli, teknik yardım destek prim bedeli ve satış destek pirimi bedelini talep etme şartlarının oluşmadığının kabulü gerekir.
3.Davacının diğer bir talebi de, yakıtmatik sistemi ile paraların geç aktarılmasından kaynaklanan vade farkı alacağının tespit ve tahsiline ilişkindir. Vade farkı nedeniyle bir alacak talebinde bulunulabilmesi için bu yönde taraflar arasında bir sözleşme ya da teamül bulunması gerekmektedir. Bir başka deyişle Yargıtay’ın bir kararında ifade etmiş olduğu üzere “geciken bir alacağa vade farkı uygulanabilmesi için, taraflar arasında bu konuda yapılmış anlaşmanın bulunması ya da yanlar arasında oluşan uygulamada fiilen vade farkının benimsenip itirazsız ödenmiş olması gerekir” (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 11.05.1999 tarih ve E. 1999/1670, K. 1999/1854 sayılı kararı). Somut olayda vade farkının ödeneceğine ilişkin herhangi bir sözleşme hükmü bulunmadığı gibi, taraflar arasında oluşan uygulamada fiilen vade farkının benimsenip itirazsız ödenmiş olduğuna ilişkin de bir delile rastlanmamıştır. Bu bakımdan davacının vade farkına ilişkin alacak talebi de yerinde olmamaktadır.
4.Taraflar arasındaki ariyet sözleşmesinin l/g maddesine göre “… ariyet alan, malzeme ve teçhizatın tesisinden; kullanılmasından ve sökülmesinden mesuldur”. Dolayısıyla davacının söküm bedelinden sorumlu olması gerektiği açıktır. Dolayısıyla, yukarıda, teknik inceleme bölümünde belirtilmiş olunduğu üzere, ariyet malzemelerin İade edilmesinden kaynaklı olarak tank’ın söküm bedeli tutarı olan 3.889.- TL’nin davalıya ödenmesi gerekmektedir.
Bütün bu tespitler dikkate alınarak yapılan mali inceleme neticesinde davalının davacıdan talep edebileceği cari hesaptan kaynaklanan alacak tutarının takip tarihi olan 18.01.2016 tarihi itibariyle 298.641,60.-TL olduğu, icra takip tarihi ile dava tarihine kadar hesaplanacak faiz toplamının da 6.570,12.-TL olduğu tespit edilmiştir.
SONUÇ:
Yukarıda ayrıntılarıyla arzettiğimiz nedenlerden dolayı bilirkişi kurulumuz,
a)İntifa bedeli, teknik yardım destek prim bedeli ve satış destek pirimi bedelinin talep edilebilmesi için sözleşmenin 2, 3, 4 ve 9. maddelerindeki mükellefiyetlerin davacı tarafından yerine getirilmesi gerektiği,
b)Taraflar arasındaki sözleşmenin anılan hükümleri uyarınca, davacı tarafından davalı lehine intifa tesis edildiğine ve yine davalıya teminat mektubu verildiğine ilişkin herhangi bir delil sunulmadığından; davacının intifa bedeli, teknik yardım destek prim bedeli ve satış destek pirimi bedelini talep etme şartlarının oluşmadığı,
c)Vade farkı nedeniyle bir alacak talebinde bulunulabilmesi için bu yönde taraflar arasında bir sözleşme ya da teamül bulunması gerektiği, somut olayda vade farkının ödeneceğine ilişkin herhangi bir sözleşme hükmü bulunmadığı gibi, taraflar arasında oluşan uygulamada fiilen vade farkının benimsenip itirazsız ödenmiş olduğuna ilişkin de bir delile rastlanmadığı, bu bakımdan davacının vade farkına ilişkin alacak talebinin de yerinde olmadığı,
d)Taraflar arasındaki ariyet sözleşmesinin l/g maddesi uyarınca davacının söküm bedelinden sorumlu olması gerektiği,
e)Bütün bu tespitler dikkate alınarak yapılan mali inceleme neticesinde; davalının davacıdan talep edebileceği cari hesaptan kaynaklanan alacak tutarının takip tarihi olan 18.01.2016 tarihi itibariyle 298.641,60-TL olarak, icra takip tarihi ile dava tarihine kadar hesaplanacak faiz toplamının da 6.570,12-TL olarak tespit edildiği, sonuç ve kanaatine varmış bulunmaktadır.” denilmiştir.
Asıl dava; intifa bedeli, teknik yatırım destek prim bedeli, sözleşme 2. yılından itibaren satış destek prim bedeli ve ayrıca yakıtmatik sistemi ile akratılan paranın 20 gün sonra geç iadesi nedeniyle alacak talebine ilişkin olup, birleşen dava ise; cari hesaba dayalı olarak yapılan takibe itirazın iptali istemlerine ilişkindir.

Taraflar arasında 22.10.2010 tarihli intifa bedeli, satış destek pirimi, yapılacak yatırım ve verilecek ariyetlere konuları da kapsayan çerçeve sözleşmesi, 01.112010 tarihli Bayilik sözleşmesi ve 16.08.2011 tarihli Zeyilname imzalanmıştır.
Çerçeve sözleşmenin 2. Maddesi gereğince Kalemşah şirketi imza tarihinden itibaren 30 ğün içinde intifa tesisi taahhüdünde bulunmuştur.
16.08.2011 tarihli zeyilname ile Çerçeve Sözleşmesinin 2. Maddesi ve 5. Maddesinin a bendideğiştirilmiştir.
Zeyilname ile değiştirilen Çerçeve Sözleşmesinin 2. Maddesi gereğince 16.08.2011 tarihten itibaren 15 gün içinde belirtilen taşınmazı üzerinde intifa hakkı tesisi taahhüdünde bulunulmuştur.
Zeyilname ile değiştirilen Çerçeve Sözleşmesinin 5. Maddesinin a bendi ise şu şekildedir :
“a) Şirket, Bayi’ye, işbu sözleşmenin 23. maddesinde belirtilen süre içinde şirket tarafından tek taraflı olarak feshedilmemesi halinde, malikler ve bayi’nin işbu sözleşmenin 2., 3., 4. ve 9. maddesindeki mükellefiyetlerini yerine getirmesine müteakip, 120.000.-tl kdv hariç olarak belirlenen intifa bedelini ve 30.000.- TL KDV hariç olarak belirlenen teknik yardım destek prim bedelini, bayi/malik tarafından düzenlenecek faturanın şirket’e tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde şirket tarafından bayi/malik’e ödenecektir. Ayrıca şirket, 2. sözleşme yılından başlamak üzere, her sözleşme yılı başında bayi/malik’e 100.000.-TL (yüzbinTürkLirası) KDV hariç olarak belirlenen satış destek pirimini bayi/malik tarafından düzenlenecek faturanın şirket’e tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ödeyecektir.”.
Tapu kaydından anlaşılacağı üzere gerek Çerçeve Sözleşmenin ilk haline göre gerekse Zeyilname ile değiştirilen metnine göre yükümlülük altına girilen intifa hakkı tesisi, … şirketi tarafından yerine getirilmemiştir. Asıl dava davacısı …, intifa hakkının şerh verilmesinin …şirketinin beklenilmesi talebi nedeniyle gerçekleşmediği iddia etse de buna ilişkin bir delil ibraz edilmemiş ve bu iddia ispatlanamamıştır.
Asıl dava davacısı …, intifa hakkı şerh verilmese de fiilen intifa hakkı verilmesiyle aynı durumun gerçekleştiği ve bu nedenle intifa bedeline hak kazandıkları iddia edilse de; … şirketinin intifa hakkının şerhi için beklenilmesi talebinin ispat edilemediği hususuyla birlikte intifa bedeline hak kazanılabilmesi için tapuya bu şerhin verilmesi gerekliliği dikkate alındığında asıl dava davacısı …’in intifa bedeline hak kazanamadığı anlaşılmıştır. Fiilen intifa hakkı verilmesiyle aynı durumun gerçekleştiği iddia edilmiş ise de intifa hakkının şerhi, şerh sürsince bu durumun gerçekleşmesini garanti eden bir düzenleme olduğu ve şerh verilmediği sürece bu garantinin yokluğunda fiilen gerçekleşmenin intifa bedeline hak kazandırmayacağı anlaşılmıştır. Ayrıca Zeyilnamedeki zeyilnamedeki sözleşmenin 5. maddesinin değiştirilmesine ilişkin yeni düzenlemede bulunan …Şirketinin yükümlülüklerinin …şirketinin 2,3,4 ve 9. maddelerinde yer alan yükümlülükleri yerine getirmesi gerekliliğine ilişkin aşağıdaki gerekçelerle de reddi gerekmektedir.
Asıl dava davacısı …’ın teknik yatırım destek bedeli, sözleşmenin 2. Yılından itibaren satış destek primi talepleri açısından ise, Zeyilnamedeki sözleşmenin 5. maddesi a bendinin değiştirilmesine ilişkin yeni düzenleme ile satış destek priminin ödemesinin bu bent içinde düzenlenmesi ve “Ayrıca” kendinden önce gelen aynı paragraftaki cümledeki koşula bağlanması dikkate alındığında … Şirketinin intifa bedeli, teknik yatırım destek bedeli ve satış destek primi yükümlülüklerinin, Kalemşah şirketinin 2,3,4 ve 9. maddelerinde yer alan yükümlülükleri yerine getirmesi gerekliliğine bağlandığı, …şirketinin ise Çerçeve Sözleşmesinin 2. Maddesinde düzenlenen intifa hakkının şerhi yükümlülüğünü yerine getirmediği ve tüm bu nedenlerle intifa bedeli, teknik yatırım destek bedeli ve satış destek primi alacaklarına hak kazanamadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında yakıtmatik sistemine ilişkin ayrıca bir sözleşme ibraz edilmemiştir. Çerçeve sözleşmede ve bayilik sözleşmesinde de buna ilişkin bir hüküm bulunmamakla asıl dava davacısı … şirketinin, yakıtmatik sistemi ile akratılan paranın 20 gün sonra geç iadesi nedeniyle alacak talebi hakkında öncelikle ödemenin hangi tarihte yapılması gerektiğine ilişkin bir teamülün bulunup bulunmadığına bakılması gerekecektir. Asıl dava davacısı Kalemşah şirketinin, yakıtmatik sistemi ödeme periyotuna ilişkin bir itiraz etmiş olduğu iddia edilmemiştir. Bu nedenle paranın 20 gün sonra iadesinin, taraflar arasında oluşan bu vade teamüle göre ödendiği anlaşıldığından bu hususa ilişkin talebin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Birleşen dava açısından ise, teknik ayrıntısı en son bilirkişi kurulu raporunda açıklandığı üzere …şirketinin 298.641,60 TL alacaklı olduğu, ancak talep edilen akaryakıt için basınç testi , tank temizlik bedeli ve nakliye olmak üzere 4.820,60 TL’den 01.11.2010 tarihli ariyet sözleşmesinin 1/f ve 1/g maddeleri gereğince sorumluğu olmadığı anlaşılmış ve sonuçta aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davanın reddine,
2-Birleşen davada ise davalının İstanbul … İcra Dairesinin… sayılı takip dosyasındaki itirazlarının 298.641,60 TL asıl alacak
6.570,12TL işlemiş faize ve % 42 oranını geçmemek üzere 3095 sayılı Yasa’nın 2/2 maddesi gereğince değişen oranlarda avans faizine itirazın iptali ile takibin bu şekilde ödeme emrindeki koşularla devamına,
% 20 olan 61.042,34TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Asıl dava açısından;
-Alınması gereken maktu 54,40-TL harcın, peşin alınan 4.630,20-TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.575,80-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
-Davalı,kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 27.429,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
-Davalı tarafından yapılan 2.000-TL yargılama giderinin, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Birleşen dosya açısından;
-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 20.400,20-TL ilam harcından peşin alınan 3.675,41-TL’nin mahsubu ile bakiye 16.724,79-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
-Davacı tarafından yatırılan 29,20-TL başvuru harcı ve 3.675,41-TL peşin harç olmak üzere toplam 3.704,61‬-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 29.354,91-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan 20-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 19,20-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,

Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.03/12/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”