Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/943 E. 2021/485 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/431 Esas
KARAR NO:2021/459

DAVA:Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/05/2018
KARAR TARİHİ :31/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’nin eşi ve kızı …’nun babası olan …’ndan 15.09.2010 tarihinde boşandığını, tarafların boşanırken birlikte çalışıp kazanarak aldıkları ve eşi …’ın adına tescili yapılan konutun, boşanma sonrasında ortak çocuk … adına tescili ve ömür boyu kullanma hakkının ise müvekkili …’nin adına tesis edildiğini, tarafların evlilik birliği süreci içinde eş …’nun … ili, … ilçesi … Köyündeki taşınmazı üzerinde 200.000,00 TL’lik limitli ipotek tesis edildiğini, bu ipoteğe bağlı olarak … … … San ve Tic. Ltd. Şti adına … … tarafından kredi kullandırıldığını, kredi borçlusu şirketin krediye ilişkin borçlarını ödeme süresi içinde eksiksiz olarak ödediğini, borç yükünün sona erdiğini ve kurulan ipoteğinde borcun ödenmesi ile sona erdiğini, ipotek konusu gayrimenkulün malikinin değiştiğini ve müvekkilinin kızına devredildiğini, ancak bankanın iyi müşterisini kaybetmemek adına müvekkilinin bilgi ve muvafakatı dışında eski eş … aynı sözleşme üzerinden başka krediler kullandırmaya devam ettiğini, …’e 25.06.2012 tarihinde 117.000,00 TL’lik yeni bir kredi daha kullandırıldığı, borçlu …’in kendine ait olmayan bir gayrimenkulü yeni maliklerinin rızası olmadan rehnedemeyeceğini, ipotek tesis edemeyeceğini, daha sonra kullandırılan kredilerin ödenmemesi dolayısı ile müvekkili hakkında…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiğini ve kendileri tarafından gerekli itirazların yapıldığını, müvekkilinin kredi borçlusu olmadığını, bu nedenle müvekkilleri yönünden takibin durdurulmasını, geçersiz olarak tesis edilen ipoteğin kaldırılmasını, menfi tespit davasında müvekkilinin ödeme bulunması ya da ipotekli gayrimenkulün paraya çevrilmesi yolu ile ödeme yapmak durumunda davaya istirdat davası olarak devam edilmesini, müvekkilinin yaptığı ödemelerin iadesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı … arasında akdedilen 18.12.2009 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ile tarafların dava dışı …’nun sahibi olduğu davaya konu taşınmazın müvekkili bankaya ipotek edilmesi karşılığında …’e ticari finansman kredisi açılması hususlarında anlamış olduklarını, … şirketinin ödemelerini sözleşmeye kararlaştırılan şekil ve surette yapmayarak taahhütlerini yerine getirmemesi üzerine, müvekkili banka tarafından …. Noterliğinin 09/04/2013 tarih ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin …’e, …. Noterliğinin 27/09/2013 tarih ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin kefil …’na keşide edilerek kredi hesaplarının kat edildiğini, … şirketi tarafından verilen süre içerisinde herhangi bir ödemede bulunulmaması üzerine…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası kapsamında şirket aleyhinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, davacı tarafın 25/06/2012 tarihinde kullandırılan 117.000,00-TL tutarlı krediden bahsettiğini, taşınmazın 2010 yılında … adına tescil edilmiş olduğundan davacı tarafın sunmuş oldukları ekstrenin ilk bakışta yeni kredi kullandırımı olarak görünse de 117.000,00- TL’nin yeni kredi kullandırımı değil, daha önce açılmış 4 adet kredinin birleştirilerek tek hesapta toplanması nedeniyle oluşan bakiyeden ibaret olduğunu, davacı tarafın kredi borçlusu olmadıklarına, borcun hiç doğmamış olduğuna, gayrimenkulün üzerinde tesis edilen geçerli bir ipoteğin söz konusu olmadığına yönelik beyanlarının gerçeği yansıtmadığını ve kabul edilemeyeceğini, bu nedenle haksız ve iyi niyetten yoksun icra takibine yapılan itirazın iptali ile davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLER
1-….İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası
2-….İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası
3-… Genel Kredi Sözleşmesi
4-Tapu kayıtları
5-Bilirkişi raporu
6-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava; genel kredi sözleşmeleri çerçevesinde düzenlenen ipotek senedinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
Davalı bankanın ile dava dışı … … … San. Ve Tic. Ltd. Şti. arasında 18.12.2009 tarihinde 200.000,00-TL, limitli genel kredi sözleşmesi düzenlendiği, davacının eski eşinen …’nun bu sözleşmeye müteselsil kefaletinin bulunduğu görülmüştür.
Davacı küçüğün babası olan …’nun 18.12.2009 tarih ve … yevmiye no’lu ipotek senedi ile; İstanbul ili … ilçesi, … Köyü, 240/18000 arsa paylı B Blok 1. Kat 9 nolu taşınmaz üzerinde bağımsız bölüm üzerinde dava dışı asıl borçlu an …… … San. Ve Tic. Ltd. Şti. her türlü kredi sözleşmesine dayanarak açılmış ve açılacak tüm krediler nedeniyle davalı bankaya doğmuş ve doğacak bütün borçlar için davalı banka lehine 200.000,00 TL bedelli birinci derecede ipotek tesis ettiği görülmüştür.
Dava dışı ipotek veren kefil … ile …’nun 15/09/2010 tarihinde boşandıkları, boşanma ile birlikte dava konusu taşınmazın davacı küçük …’na tashihi edildiği, boşanmanın 01/10/2010 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının…. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında kredi sözleşmesinden kaynaklanan … referans no’lu kredi için;108.201,02-TL asıl alacak 343,36-TL işlemiş akdi faiz, 20.558,19-TL işlemiş temerrüt faizi, 1.045,08-TL faizin %5 gider vergidi, 375,39-TL masraf, olmak üzere toplam 130.523,04-TL, gayrinakdi krediler için 8.940,00-TL gayrinakdi kredi bedeli de eklenmek suretiyle toplam 139.463,04-TL’nin tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, ödeme emrinin …’na 04/11/2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun süresi geçtikten sonra 11.02.2014 tarihinde borca itiraz ettiği, icra müdürlüğünce 11/02/2014 tarihinde talep yargılamayı gerektireceğinden reddine karar verildiği,
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının…. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında kredi sözleşmesinden kaynaklanan 200.000,00-TL bedelli limit ipoteği nedeniyle …, … köyü, 3368 parsel, 240/18000 arsa paylı, 1.kat B blok 9 no’lu bağımsız bölümün satılarak paraya çevrilmesi yönünde takip tapıldığı, ödeme emrinin borçlulardan …’e 12/06/2018, …’na 20/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği, dosya kapsamında kıymet takdir raporu alınarak ipotek konusu taşınmazın değerinin 650.000,00-TL olarak bildirildiği, dosya kapsamında 22/01/2020 tarihi itibariyle satış işlemlerine başlanıldığı görülmüştür.
Tapu kayıtlarının incelenmesinde; … ili, … ilçesi, … köyü, 3368 parsel, B blok 9 no’lu bağımsız bölümün tam malikinin … olduğu, …’nun 08/12/2010 tarihinden itibaren intifa hakkı bulunduğu, taşınmaz kaydında … Bank’ın borçlu …’ndan olan 200.000,00-TL bedelli alacağına ilişkin, 18/12/2009 tarihinde ipotek konulduğu görülmüştür.
Bu açıklamalar ışığında davacı ve davalının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, sözleşme, tapu ve banka kayıtları dosya içerisine alınmış, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman bankacı bilirkişiden rapor alınmıştır.

Bankacı bilirkişinin 10/01/2020 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; Dava dışı kredi borçlusu … ile davalı banka arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, …’nun sözleşmede müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde 18.12.2009 tarih ve … yevmiye numaralı resmi senet ile … Bankası lehine 1. Derecede 200.000,00 TL’lik limitli ipotek tesis edildiğini, davalı alacaklı bankanın … şirketine kullandırılan kredilerin vadelerinde ödenmemesi üzerine …. Noterliğinin 09/04/2013 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ederek toplam 108.201,02 TL’lik banka alacağı ile çek kanunundan kaynaklanan 8.940,00 TL ödeme riski bulunan tutarın 24 saat için ödenmesi ihtarında bulunduğunu, banka kayıtlarında yapılan incelemede kredilerden 1 nolu kredi dışında kalan 4 adet kredinin kapanış açıklamalarında, 1001207710 numaralı kredi kullanımı ile kapatıldığı açıklamasına yer verildiğini, 2 nolu kredi dışında 3,4 ve 5 nolu kredilerin 08/12/2010 tapu tescil tarihinden sonra verilen krediler olduğu görüldüğünü, davalı bankanın 05/07/2013 takip tarihi itibariyle dava dışı …’ndan 108.201,02 TL asıl alacak, 343,36 TL işlemiş adi faiz, 20.558,19 TL işlemiş temerrüt faizi, faizin %5’e gider vergisi ve 375,39 TL masraf olmak üzere toplam 130.523,00 TL alacağının bulunduğunu, takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar 108.201,02 TL matrah üzerinden %90 temerrüt faizi, faizin %5’i BSMV ipotek limiti 200.000,00 TL’ye ulaşana kadar istenebileceğini, davacı …’na velayeten …’nun borcu üstlenmediği için borçlu olmadığını, bankaya olan borcun ödenmesi halinde mülkiyet tesciline hak kazanabileceğini belirtmiştir.
Bankacı bilirkişinin 27/11/2020 tarihli 2 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; kök bilirkişi raporundan ayrılmayı gerektirecek bir durum olmadığını, konuya ilişkin değerlendirmenin sayın mahkemenin takdirlerinde olduğu sonucuna varıldığını belirtmiştir.
… 05/04/2021 tarihli cevabi yazısının incelenmesinde, … ile … arasında 18/12/2009 tarihinde 200.000,00-TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, davacının eski eşi …’nun 200.000,00-TL limit ile krediye kefil olduğu, 21.12.2009, 15.10.2010, 22.06.2011, 27 06.2011, 29.12.2011, 22.06.2012 tarihli kredilere yönelik ayrı ayrı sözleşme alınmadığı, kredilerin dayanağı olan sözleşmelerin 18.12.2009 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, uyuşmazlığın davalı ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında 18/12/2009 tarihinde genel kredi sözleşmesi akdedildiği, dava dışı kefil olan davacı küçüğün babasının bu sözleşmeye ipotek veren sıfatıyla kefil olduğu, kredinin kullanılmasından sonra dava konusu taşınmazın boşanma nedeniyle davacı küçüğe intikal ettiği, bankaya bildirildiği, ancak bildirime rağmen kredi kullandırılmaya devam edildiği, bu nedenle borçtan sorumlulukları olmadığı iddiası ile ipoteğin feki talebine ilişkindir. Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda dava konusu borcun dava dışı ipotek veren kefilin kullandığı krediye ilişkin olduğu, kullanılan kredilerin tek bir sözleşmeye dayandığı ve …’nun kefil sıfatıyla imzası bulunduğu görülmüştür. Davacı her ne kadar dava konusu taşınmazın boşanma ile intikal ettiği ve sorumlu olmadığını iddia etmiş ise de taşınmaz ipotekle birlikte devir alındığı gibi taşınmazı üzerindeki ipoteğin davalı bankanın dava dışı asıl borçlu şirketin doğmuş ve doğacak kredi alacaklarının teminatı için konulduğu, genel kredi sözleşmelerin çerçeve sözleşmesi olup borcun her hangi bir tarihte sıfırlanmış olmasının sözleşmeyi sona erdirmediği, davalı bankanın bu sözleşmeler çerçevesinde dava dışı asıl borçlu şirkete her zaman kredi kullandırmasının mümkün olduğu, hesap kat ve icra takip tarihi itibariyle dava dışı şirketin davalı bankaya ipotek limiti dahilinde kredi borcu bulunduğu, davacının dava dışı asıl borçlu şirketin doğan borçlarından dolayı ipotek limiti sınırlı olarak sorumlu olduğu, nitekim Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2018/1380 Esas 2019/922 Karar sayılı emsal ilamı da bu doğrultuda olduğu nazara alınarak davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1- Davanın REDDİNE
2-Alınması gereken 59,30-TL harcın, peşin alınan 957,43-TL harçtan mahsubu ile bakiye 898,13-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 14.229,10-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır