Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/916 E. 2019/29 K. 16.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/916 Esas
KARAR NO : 2019/29

DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/09/2016
KARAR TARİHİ : 16/01/2019

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili; müvekkilinin dava konusu alacağı temlik aldığı …’un … A.Ş’nin … Şubesi’ne 01.12.1999 tarihinde, 62.500. TL parasını % 78 faizle vadeli olarak yatırdığını, kendisine yatırmış olduğu paraya karşılık bir belge ve banka cüzdanı verildiğini, 22.12.1999 tarihinde, … A.Ş. yönetimine … tarafından el konularak yönetimi …’ye devredildiğini, banka yönetimine el konulmasından sonra temlik edenin parasının … Ltd adlı banka hesabına aktarılmış olduğu ve … mevduatların sigorta kapsamı dışında olduğu gerekçesi ile ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere, temlik eden tarafından davalı bankanın … şubesine yatırılan paradan kalan 41.616 TL mevduat alacağının davalı bankadan tahsiline, alacaklarına, 01.12.1999 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Yasa gereğince avans faizi uygulanmasına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili; hisse devir sözleşmesinden önceki işlemlere ilişkin borçlar yasa gereği … üzerine nakil edilmiş olduğundan sadece …’nin davalı sıfatı olması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Feri müdahil … vekili; davanın husumet, zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiğini, davaya konu offshore alacağının daha önce ödendiğini, davacı tarafından dava konusu edilen mevduatın … A.Ş’nin … A.Ş’den olan kira alacağını temlik eden …’un da içinde bulunduğu bir kısım … mudisine temlik etmesi üzerine, bu mudiler tarafından açılan … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyası ile karara bağlanan dosyadaki … ile ilgili hükmün alacaklı tarafından takibe konu edilmesi nedeniyle … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına müvekkili … tarafından 16.02.2010 tarihinde, ilamdaki 37.002 USD asıl alacak tutarı karşılığında, tüm ferileriyle birlikte toplam 80.056,72 TL’lik bu ödeme yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Feri müdahil … vekili; davanın …’ye tevcih edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, davalı … A.Ş’nin külli halefi olduğu … A.Ş. … Şubesi’nde bulunan …’a ait mevduatı faiziyle birlikte temlik alan davacının alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizin … Esas,… Karar sayılı, 23/02/2015 tarihli kararı ile iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının … şubesi nezdinde yatırdığı 61.250 TL mevduat alacağının davalı banka tarafından … grubuna ait şirketlere usulsüz kredi olarak verilmek suretiyle tüketildiği, alacağın … Ltd’den tahsil edilmesinin mümkün olmadığı, uyuşmazlığın havale görünümlü mevduat toplamak olarak değerlendirilmesi gerektiği, … A.Ş’nin … Ltd adlı bankanın paravan bir banka olduğunu bildiği, buna rağmen bu banka adına mevduat toplamak suretiyle davacının zararına sebep olduğu bilirkişi raporuyla anlaşıldığından, … tarafından icra dosyasına yapılan ödeme anaparadan düşüldüğünde kalan tutarın TL karşılığının 41.616 TL (talep gibi ) olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 41.616 TL’nin 22.12.1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili, feri müdahil … ve … vekilleri temyiz etmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı 30/03/2016 tarihli bozma ilamı ile; “Somut olayda, davacıya dava konusu alacağı temlik eden davadışı …’un da içinde bulunduğu 281 kişi tarafından davalı bankanın devraldığı … A.Ş. ve … aleyhine … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında açılan davada alınan bilirkişi raporunda davacı alacağının 47.056,25 USD (asıl alacak tutarı 37.002,00) olduğu belirtilmiş olup, mahkemece davacı alacağı 26.144 USD olarak kabul edilerek hüküm tesis edilmiştir. Verilen bu karar Yargıtay 13. Hukuk Dairesi tarafından vekalet ücretine yönelik olarak düzeltilerek onanarak kesinleşmiştir. Kabul edilen bedeli … 07.01.2010 tarihinde icra takibine konu etmiş ve … tarafından icra dosyasına 16.02.2010 tarihinde 80.056,72 TL ödenmiştir. Davacı … davadışı …’tan temlik aldığı alacağa binaen işbu davayı açmış olup, temlik edenin 1.12.1999 tarihinde … A.Ş’ye 62.500TL yatırdığını …’den tahsil edilen tutar mahsup edildikten sonra kalan 41.616,00 TL ve faizleriyle birlikte toplam 258.216,00 TL’sını temlik aldığını iddia etmektedir. Ancak … Mahkemesi’nin kararına göre, davacılar vekilinin “davalının karşı alacağı bulunduğunu öne sürerek buna göre kesinti yaparak kalan meblağı ödediği…davacıların bakiye alacaklarının bugüne kadar ödenmediği belirtilerek…” bakiye alacağın tahsili amacıyla dava açtığı gözetilerek; … Mahkemesi’nin kararında belirtilen tutarın davadışı temlikeden …’un kalan bakiye borcu olup olmadığının, …’un …’nin icra dosyasına yaptığı ödeme haricinde alacağının kalıp kalmadığının tespiti gerekmekte olup, bunun için … Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı dosyasının celb edilerek davadışı …’un toplam alacak tutarının ne miktarda olduğu, kendisine daha önce ödeme yapılıp yapılmadığı, varsa fazlaya ilişkin haklarını saklı tutup tutmadığı, neticeten ne miktarda alacağının kaldığının araştırılması, gerekirse yeni bir bilirkişiden rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle ve bilirkişi tarafından yapılan hesaplama esas alınarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçesi ile bozularak dosyamız iade edilmiştir.
Yöntemine uygun olarak duruşma açılarak, taraflardan bozma ilamına karşı diyecekleri sorulmuştur. Usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak, ilam içeriği gereğince tahkikata devam olunmuştur. İlgili dosyalar tamamlandıktan sonra bu hususta bilirkişiden bozmaya göre dava dışı …’un toplam alacak tutarının ne miktarda olduğu, kendisine daha önce ödeme yapılıp yapılmadığı, varsa fazlaya ilişkin haklarını saklı tutup tutmadığı, neticeten bakiye alacağının ne kadar olduğu yönünde rapor tanzimi cihetine gidilmiştir. Dava dışı temlik eden hesap sahibinin hesap cüzdanı, diğer işlem dekontları ve ekstrelere göre bakiye alacağının 59.380,14-TL olduğu, 23/12/1999 itibariyle bakiye alacağın bu kadar olduğu, bu alacağa tekabül eden USD karşılığının 0,530.610-TL olduğu anlaşılmaktadır.( 59.380,14-TL x 0,530.610 = 111.909,20-USD )
Bozma ilamında zikredilen … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından verilen karara atfen tahsil edilen asıl alacağın 37.002,00-USD olduğu, bu miktarın hesap cüzdanında gözüken alacağın USD karşılığı 111.909,20-USD’den tenzili sonucunda bakiye alacağın 74.907,20-USD olduğu, bunun 23/12/1999 tarihli kur üzerinden karşılığının 39.746,50-TL olduğu tespit edilmiştir.
Şişli Mahkemesi’nin kararına binaen hesap sahibi dava dışı …’un alacağının 47.056,25-USD (Asıl alacak 37.002,00-USD + İşlemiş Faiz 10.054,25-USD) olduğu şeklinde hüküm kurulmuştur. İlamlı icra yoluyla başlatılan takip uyarınca … tarafından 16/02/2010 tarihinde icra dosyasına 80.056,72-TL ödeme yaptığı anlaşılmaktadır. Burada çözülmesi gereken husus, hesap sahibinin … Mahkemesi’nin kararından önce ödeme yapıp yapmadığı noktasındadır. … davadan önce kısmi ödeme yaptığını, icra dosyasına ilama istinaden 80.056,72-TL ödeme yaptığını ileri sürmüş ise de, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan söz konusu davadan evvel ödeme yapıldığına dair herhangi bir delil sunulamamıştır. Diğer yandan … tarafından bahse konu ödemeye ilişkin delil sunulmamasına bağlı olarak hesap sahibinin fazlaya ilişkin haklarını saklı tutup tutmadığı da anlaşılamamıştır. Böylelikle fon tarafından dava öncesi ödeme olgusu ispatlanamamıştır.
TTK’nın 20/2 maddesi uyarınca bankalar basiretli tacir gibi davranmak zorunda olduklarından, ayrıca 4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 10/3 maddesi hükmü uyarınca mevduat sahiplerinin mevduatlarını geri alma haklarının hiçbir şekilde sınırlandırılamayacağından tüzel kişiliği son bulmuş … A.Ş’nin davacının mevduatını korumakla mükellef olduğu, davalı … Bankası’nın kanuni yükümlülüklerden muaf olarak kamusal otoritenin dışında kaynak toplayarak fon sağlama amacıyla kurulduğuna ilişkin Mahkeme kararları bulunduğu, bankacılık lisansının iptal edildiği, mal varlığının bulunmadığı, dava dışı … bankasının alacağı karşılama imkanının bulunmadığı, ayrıca … LTD. namına havale görüntüsü adı altında toplanan mevduat …dışına çıkarılmadığından adeta …içi bankalara yatırılan mevduat hesabı gibi değerlendirilmesi gerektiği, mevcut delil durumuna göre bakiye alacağın 39.746,50-TL olduğu, davalının bankaya el koyduğu 22/12/1999 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak şekilde avans faizi talep edebileceği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-İade edilmesi gereken 39.146,50-TL alacağın el konulma tarihi 22/10/1999 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alınması gereken 2.674,09 TL harçtan peşin alınan 710,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.963,39 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına; davacı tarafından sarf olunan 710,70 TL peşin harç giderinin de davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 4.656,12 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 2.469,50 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen, bozmadan önce 695.10-TL, bozmadan sonra ise 57,00-TL posta gideri, 500,00-TL Bilirkişi masrafı olmak üzere cem’an 1.252,10-TL’den ibaret yargılama giderinin tarafların haklılık durumları göz…ek 1.177,80-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına; davalı tarafından sarf edilen 100,00-TL yargılama masrafının haklılık durumu gereğince 5.90,00-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.16/01/2019

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.

Düzeltme Şerhi: Her ne kadar duruşma kısa kararında sehven istinaf kanun yolu açık olduğu belirtilmişse de, dosya daha evvel Yargıtay temyiz incelemesinden geçtiğinden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere düzeltilmiştir.

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*