Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/913 E. 2018/366 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/419 Esas
KARAR NO: 2018/326
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 03/05/2017
KARAR TARİHİ: 07/03/2018
Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 12/12/2012 tarihli 2 adet ithalat yüklerinin taşınması için araç kiralama sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca araç boşaltma tarihinden itibaren 30 günlük çek ile ödeme yapılacağının kararlaştırıldığının, sözleşmeye göre gönderilen aracın 18/12/2012 tarihinde boşaltıldığını ve malın teslim edildiğini, davalıya fatura bedellerinin ödenmesi için ihtar çekildiğini, ödeme yapılmaması üzerine icra takibi başlatıldığını belirterek yöneltilen itirazın iptali ile takibin devamına asgari %20 inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili, davacı şirketin taşımaya konu emtiayı teslim tarihinden daha geç bir tarihte gerçekleştirdiğinden ötürü müvekkil şirketin zarara uğradığını, ayıplı ifa söz konusu olduğunu, buna dayalı olarak davacıdan 3.835,00 TL alacakların takas ve mahsubu ile %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ederek davanın reddini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, navlun fatura bedeli tahsili için başlatılan takibe itirazın yöneltilmiş itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin 10/04/2017 günlü … Esas, … Karar sayılı merci tayin kararı ile uyuşmazlığın Karayolu Taşımacılığından kaynaklanması nedeniyle mahkememiz görevli kılınarak dosya gönderilmiştir.
Davacı davalının takipten sonra kısmi ödeme yaptığını, ancak ödemenin 3.835,00 TL eksik olduğunu beyanla eldeki davayı açtığını; davalı ise dava konusu emtiayı sözleşmede belirtilen tarihten sonra teslim etmesi nedeniyle maddi zarara uğradığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasındaki 2 adet 12/12/2012 tarihli taşıma sözleşmesi uyarınca navlun bedelinin tır başına 3.000 EURO olarak kararlaştırıldığı, ödemenin ise araç boşaltma tarihinden itibaren 30 günlük çek ile yapılacağının kararlaştırıldığı görülmüştür. Her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmenin adı isim olarak araç kiralama şeklinde düzenlenmiş ise de, sözleşme içeriği incelendiğinde taraflarca Köln-İstanbul arasında kara yolu taşımacılığı sözleşmesi yapıldığı görülmüştür. Sözleşmelerden ilki … plakalı aracın yükleme tarihi 12/12/2012, yükleme adresi …, boşaltma adresi ise, .. – … A.Ş. taşıması; ikincisinin ise .. plakalı aracın yükleme tarihi 12/12/2012 yükleme adresi .. boşaltma adresi,… A.Ş. taşıması olduğu, navlun bedelinin tır başına 3.000 EURO olarak kararlaştırıldığı görülmüştür. Yine bu sözleşmelere göre, ödemenin araç boşaltma tarihinden itibaren 30 günlük çek ile yapılacağı, yol süresinin forsmajör durumları hariç 5 – 6 gün olacağı belirlenen bu transit süreye uyulmadığı takdirde günlük 200 EURO taşımacıya ödeme yapılarak navlundan kesinti yapılacağı, cezai yaptırım uygulanmamasını ancak yazılı bildirilen ve .. tarafından onaylanan mücbir sebep faks ve maillerin fatura ekine eklenmesiyle mümkün olacağı kararlaştırılmıştır. Eldeki davada, davalı … firması tarafından dava dışı… Oto Sanayi araçlarının taşıma işleminin üstlenildiği ve taşımanın gerçekleştirilmesi için davacı ile sözleşme imzalandığı, davacının fiili taşıyan, davalının ise taşıtan sıfatına haiz olduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık davalı şirketin 3 günlük geç teslim nedeniyle cezai şart niteliğindeki 600 EURO’luk gecikme bedelinin davacının navlun alacağından mahsup etme hakkı olup olmadığı konusunda toplanmaktadır.
Eldeki davada taşımanın uluslararası kara yolu taşımasından kaynaklanması nedeniyle … Konvansiyon hükümleri uygulanacaktır. Öncelikle …’nin 41.maddesinde taraflarca gecikmeye yönelik cezai şart kararlaştırılmasının geçersiz olacağı düzenlenmiştir. Dolayısıyla, sözleşmedeki cezai şart niteliğindeki yaptırım hükmü öncelikle bu yönden geçersizdir.
Öte yandan somut olayda …’nin 30/3.maddesi uyarınca gecikmeden doğan zararların istenebilmesi için malın teslim tarihinden itibaren 21 günlük süre içerisinde gecikmenin yazılı biçimde taşıyıcıya bildirilmesi ve yahut teslim sırasında bu yönde bir ihtirazi kayıt gerekmektedir. Somut olayda ve eldeki davada en geç 18/12/2012 tarihinde teslim edilmesi kararlaştırılmasına rağmen ne ilginçtir ki, dava dışı firma tarafından davalı taşıtana gecikme nedeniyle kesilen gecikme faturasının tanzim tarihi 17/12/2012 tarihlidir. Geç teslim olgusu henüz gerçekleşmeden kesilen fatura bu yönden geçersizdir. Kaldı ki dava dışı firmanın davalıya kestiği faturanın davacıyı bağlayıcı bir yönü bulunmamaktadır. Yine …’nin 30/3.maddesi uyarınca malın teslim alınmasından itibaren 21 gün içerisinde durum yazılı olarak taşımacıya bildirilmemiş ise, teslimdeki gecikmeler için tazminat ödenmez. Olayda, teslimat 22/12/2012 tarihinde gerçekleştirilmesine rağmen konvansiyonun bu maddesine göre davacı taşıyıcıya herhangi bir yazılı ihbarda bulunulduğu ya da teslim sırasında böyle bir şerh koyulduğuna dair iddiada bulunulmadığı gibi bu yönde herhangi bir delil de sunulmamıştır. Bu durumda …’nin 30/3 maddesi hükmüne uygun olarak yazılı şekilde ve 21 gün içerisinde taşımacıya bildirimde bulunmamış olan davalının ve yahut dava dışı alıcının gecikmeyi gerekçe göstererek navlun bedelinden kesinti yapması hukuka aykırıdır.
Dosyadaki tüm bilgi ve belgelerden; navlun bedeline konu olan faturanın gerçekleştiği ve taşımaya konu emtiaların 3 gün gecikmeli de olsa 22/12/2012 tarihinde teslim edildiği, …’nin 41.maddesi uyarınca cezai şart kesintisine cevaz veren sözleşme hükmünün geçersiz olduğu, aynı konvansiyonun 30/3 maddesi uyarınca 21 günlük hak düşürücü süre içerisinde gecikmeden doğan zarar nedeniyle yazılı bildirimde bulunulmadığı, buna göre davalının mahsup ve kesinti yapmasında haklı olmadığı, davacının da takibe konu navlun bedeline hak kazandığı, dosyadaki ilk ihtarnamenin tebliğ şerhi bulunmadığından davalının cevabi ihtarname tarihi 09/01/2013 tarihinden itibaren temerrüde düştüğü anlaşıldığından, 09/01/2013 tarihinden takip tarihi 01/02/2013 tarihine değin işlemiş reeskont faizinin istenebileceği anlaşılmakla aşağıdaki gibi davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-GOP … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu şirket tarafından vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca kısmen iptali ile; 3.835,00 TL asıl alacak, 32.62 TL işlemiş reeskont faizi (09/01/2013- 01/02/2013 tarihleri arası) olmak üzere toplam 3.867,62 TL alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişir oranlarda reeskont faizi işletilmek suretiyle tahsili için takibin devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2- Alacak niteliği itibariyle belirlenebilir nitelikte olduğundan %20 inkar tazminatı 773.52 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 204.19 TL harçtan peşin alınan 67.80 TL harcın mahsubu ile, bakiye 196.39 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından sarfedilen, 67.80 TL peşin harç, 24.30 TL başvuru harcı, 3.75 TL vekalet harcı olmak üzere cem’an 95.80 TL’den ibaret harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 2.180,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 102.17 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 187.50 TL posta ve tebligat masrafı, 500.00 TL CD çözüm masrafı, 2.250,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere cem’an 2.937,5 TL’den ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 2.861,89 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına; davalı tarafından sarfedilen 56.00 TL posta ve tebligat giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 1.40 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekili yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*