Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/91 E. 2018/682 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/91 Esas
KARAR NO : 2018/682

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 27/01/2016
KARAR TARİHİ : 05/06/2018

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, Mahkememize tevzi edilen dava delikçesi ile vekil eden şirketin davalı bankanın … hesap numaları müşterisi olduğu, 31.10.2014 tarihinde sehven … numaralı hesap sahibine 3.674,00 TL para havale ettiği, sehven havale gönderdiği firmanın … Tic. A.Ş. olduğunu öğrendiği, davalı bankadan 03.02.2014 tarihli dilekçe ile iadesini talep ettiği, davalı bankaın havale alıcısının talepte bulunması gerektiğini savladığı, havale alıcısı şirket ile temasa geçip anılan şirketin havaleyi iade etmesi için talepte bulunduğunu, davalı bankanın buna rağmen parayı iade etmediğini beyanla anılan 3.674,00 TL havalenin 03.02.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müvekkile ödenmesini karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu yanıt dilekçesi ile davacının iddialarının 3.şahıs konumundaki müvekkili banka açısından bir anlam ifade etmediğini, havale işleminin mevduat hesabından bir para aktarma işlemi olup bankanın sorumluluğunun müşteri talimatı ile uyumsuz hallerin bankadan kaynaklı hatalar ile sınırlı olduğunu, somut olayda internet bankacılığı üzerinden havalenin yapılmış olması nedeniyle müvekkili bankanın sorumluluğunun bulunmadığını, gelen havalenin dava dışı kredili firmanın (… Tic. A.Ş.) kredi borcuna mahsup edildiğini, müvekkili banka ile dava dışı havale alıcısı arasında GKS imzalandığını, dava dışı şirkete kullandırılan kredilerin ödenmemesi nedeniyle … 4. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile hesapların kat edildiğini, akabinde … 34.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, dava dışı şirketin kredi borcunun 2012 yılında muaccel hale geldiğini, havalenin ise 31.01.2014 tarihinde yapıldığını, müvekkili bankanın sözleşmenin 33/1-33/3 m. mahsup hakkını kullanarak kredi borcuna mahsup ettiği belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Mahkememizce ön inceleme yapılmış, 6100 sayılı yasanın 140/5.maddesi gereğince taraflara dilekçelerinde gösterdikleri ancak henüz mahkememize sunmadıkları belgeleri sunmaları, başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacı ile gereken açıklamayı yapmaları için 2 hafta kesin süre verilmiş, bu hususların verilen kesin süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi halinde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacakları ihtar edilmiştir.
6100 sayılı Yasanın 266.maddesi gereğince; iddia, savunma,sunulan deliller, getirtilen kayıtlar ve gerekirse banka kayıtları incelenerek davacının sehven gönderdiğini beyan ettiği paraya ilişkin banka işleminde mevzuata aykırı bir durum bulunup bulunmadığı, havalenin hangi bilgiler girilmek sureti ile gerçekleştiği, yalnızca IBAN numarası ile mi yoksa IBAN numarası yanında havale yapılacak alıcının kimlik/ünvan bilgilerinin havale işlemi sırasında belirtilip belirtilmediği, havale tarihinde, dava dışı şirket hesapları üzerinde davalının belirttiği kendi alacağı dışında başkaca bloke, haciz bulunup bulunmadığı, davalı alacağının havale tarihinde mevcut bulunup bulunmadığı hususları ile iddia ve savunmada belirtilen diğer hususlarda rapor tanzimi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi … dosyaya sunduğu rapor ile havale dekontu üzerindeki açıklama bölümünde alacaklı hesap numarasının … olduğu, havale alacaklısının unvanının ise …Tic.AŞ olarak belirtildiği, bunun haricinde herhangi bir özel açıklamaya veya şarta yer verilmediği, havale işleminde hem alıcının unvanının hem hesap numarasının açıkça belirtildiği, davacının, dava dışı havale alıcısının hesap numarasına kadar tüm bilgi ve veriye sahip olduğu, söz konusu havale işleminin internet bankacılığı üzerinden davacının şahsi istem bilgi ve kendi iradesi dahinde yapıldığının anlaşıldığı, internet bankacılığı işlemlerinde doğrudan bankanın müdahalesinin söz konusu olmadığı, hesap sahibinin tamamen kendi özgür iradesi halinde havale veya EFT işlemlerini ifa ettiği, bankadan bir izin alınmadığı gibi talimat da verilmediği, söz konusu havale işleminin de bankanın herhangi bir müdahalesi olmadan davacının kendi özgür iradesi dahilinde gerçekleştiği, havalenin yapılması sırasında bir hata gerçekleşmiş ise bu kusurdan davacının sorumlu olduğu, söz konusu havalenin dava dışı …Tic.AŞ hesabına gönderildiği, bu şirketin banka ile akdettiği sözleşme nedeni ile kredi borcunun ödenmemesi üzerine 22/11/2011 tarihli Noter ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği ve icra takibi açıldığı, Genel Kredi Sözleşmesinin 33.1 ve 33.3 maddesi uyarınca bankanın müşteri hesabı üzerinde takas ve hapis hakkı olduğu, gelecek havaleler üzerinde hapis ve rehin hakkı bulunduğu, bunları borçlara mahsup etme yetkisi olduğu, daha havale işlemi yapılmadan evvel davalı bankanın havale alıcısından olan kredi alacaklının muaccel hale geldiği, havale alıcısının 04/02/2014 tarihli talimat ile paranın havale göndericisine iade edilmesini talep ettiği, bu talebin alıcının bankaya karşı muaccel hale gelmiş borcu nedeni ile kabul görmediği, bloke işleminin yerine olduğunu belirtmiştir.
Dava havale işleminin sehven yapıldığından bahisle havale edilen paranın bankadan iadesi istemini konu almaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü 6098 sayılı TBK’nın 555 vd. maddeleri ile özellikle havale edenin geri alma hakkının düzenlendiği 559. maddenin uygulanmasını gerektirmektedir. Anılan 559.maddenin ikinci fıkrasında, havale ödeyicisinin (davalı banka) havale alıcısına havaleyi kabul ettiğini açıklamadığı sürece havale edenin ona verdiği yetkiyi geri alabileceği öngörülmüştür. Somut olayda, davalı banka, havaleyi kabul ile havale eden tarafından gönderilen parayı havale alıcısının hesabına geçirmiş olmakla, havale konusu para üzerinde tasarruf hakkı havale alıcısına geçmiş olup havale eden, TBK 559/1.maddesi uyarınca havale alıcısına vermiş olduğu yetkiyi geri alabilirse de, davalı havale ödeyicisi bankaya verdiği yetkiyi geri alamayacağından irade fesadına dayalı dahi olsa iade istemini davalı bankaya karşı ileri süremez.
Davalı bankanın, TBK’nın 557/1. maddesi de gözetildiğinde, havale alıcısının hesabına aktardığı havale konusu para üzerine, havale alıcısı ile aralarındaki sözleşmeye dayanarak bloke koymuş olmasında da yasaya aykırı bir durum sözkonusu olmayıp davacının iadesi talebinin reddedilmesinde davalı banka açısından bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Şu halde, davalı banka hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bu yönde aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 29,20 TL başvuru harcı ve 35,90 TL karar ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan 14,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden harçlandırılan dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 440,88 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı. 05/06/2018

Katip …

Hakim …