Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/888 E. 2018/505 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/888
KARAR NO : 2018/505

DAVA :Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ :07/09/2016
KARAR TARİHİ :19/04/2018

Mahkememizde görülen davanın sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicilinde kayıtlı olduğunu, müvekkilinin davalı şirkette %15 pay oranında ortaklığının bulunduğunu, müvekkilinin davalı şirkette %15 oranında pay sahibi olmasına rağmen şirk yönetimi işleri konusunda kendisine bilgi paylaşımında bulunulmadığını, bu doğrultuda yöneticilerine ulaşmaya çalıştığı fakat hiçbir zaman kendisi ile iletişime dahi geçemediğini, müvekkilinin genel kurul toplantısından habersiz bırakıldığını, şirket ortaklarının kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettiklerini, davalı şirketin yönetim anlayışının usulsüz olduğunu, şeffaf yönetimden uzak yöneticilerin kendi çıkarları doğrultusunda ortaklık çıkarını geri planda tutarak şirket faaliyetini yürütmesi şirketin süreli zarar etmesi ve buna bağlı olarak icra takiplerine maruz kalması ve bu borçları ödemeden imtina etmesi ve bu durumların doğal sonucu olarak şirket payının dağıtılmaması müvekkili açısından şirket ortaklığından çıkmada haklı sebep oluşturduğunu, bu nedenlerle öncelikle müvekkilinin şirket ortaklığından kaynaklı olarak hissesine düşen oran kapsamında sorumlu olacağı borçlara ilişkin hiçbir yasal işlem başlatılmaması yönünde tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin davalı şirket ortaklığından TTK’ nin 531 ve 638.maddeleri kapsamında haklı sebeplerle davalı şirket ortaklığında çıkmasına karar verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış ancak davalı davaya cevap dilekçesi vermemiştir.
Dava, davalı şirket ortağı olan davacı …’ un TTK 531 ve 638 md. dayanak yapılmak suretiyle şirket ortaklığından çıkarılmasına ilişkindir.
Davalı şirket kayıtları üzernide yapılacak inceleme ile ve dava dilekçesindeki iddialar da değerlendirilerek davacı ortağın şirketten çıkmasına ilişkin olmak üzere TTK 531. Maddesindeki belirtilen sebeplerin ve haklılığın oluşup oluşmadığına dair bilirkişi Habip Kullukçu tarafından 03/07/2017 tarihinde sunulan raporda: “Davacı şirketin ortağının haklı nedenlerle şirketten çıkma şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda karar verilebilmesi için davalı şirketin 2013-2014-2015 yıllarına vergi beyannamelerinin, bağlı bulunduğu vergi Dairesinden temin edilerek dosyasına sunulması ve aynı zamanda ilgili vergi dairesinden, şirketin faaliyette olup olmadığının sorulması halinde, davacı yan iddialarına ilişkin incelemeler yapılabileceği” sonucu bildirilmiştir.
Gelir İdaresi Başkanlığı … Vergi Dairesinin 20/09/2017 tarihli yazısıyla davalı şirkete ait 2013, 2014 ve 2015 dönemlerine ait Kurumlar Vergisi Beyannamesinin gönderildiği ve davalı şirketin faaliyetine devam ettiği bildirilmiştir.
Vergi Dairesinden gelen yazı cevabı ve 20/04/2017 tarihli duruşma ara kararı değerlendirilmek suretiyle bilirkişi … tarafından 26/02/2018 tarihinde sunulan ek raporda” davalı şirketin stoklarında ve duran varlıklarında ciddi bir azalmanın meydana geldiği, davalı şirketin kamu borçlarının 2014 yılına göre ciddi bir şekilde yükseldiği ve mali durumunun kötüleştiği, davalı şirketin özvarlığının 2013 yılında 1.532.315,15 TL, 2014 yılında 1.653.358,90 TL, 2015 yılında (-1.371.706,97 ) TL ye düştüğü ve TTK’ nun 376 maddesine göre özvarlığını kaybettiği”sonucu bildirilmiştir.
TTK’nın 531-(1) “Haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler. Mahkeme, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebilir” hükmü getirilmiştir.
Davacı taraf, TTK 531 ve 638 maddeleri uyarınca haklı sebeplerle davalı şirket ortaklığından çıkmayı talep etmiştir.
Davalı şirket Aş olup, TTK 531.maddesinde yukarıda belirtildiği üzere sermayenin en az onda birini, halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden pay sahiplerine şirket hakkında fesih ve tasfiye açma hakkı getirilmiş, Mahkeme farklı bir çözümü uygun gördüğü takdirde dava açan ortağın payının ödenmesi şartıyla şirketten çıkmasına karar erebileceğini düzenlenmiş olup maddede davacı pay sahibine direk şirketten çıkmaya ilişkin dava açma hakkı tanınmamıştır.
Ortağın şirketten çıkmasına ilişkin dava TTK 638 maddesinde limited şirket ortaklarına tanınmıştır, bu maddenin de AŞ lere uygulanacağına ilişkin Ticaret Kanununda herhangi bir hüküm bulunmadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/04/2018
Başkan …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Katip …
(e-imza)