Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/849 E. 2018/1134 K. 28.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/849 Esas
KARAR NO : 2018/1134

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/08/2016
KARAR TARİHİ : 28/11/2018

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, taraftar arasındaki 01/03/2016 tarihli yıl sonu toplantı organizasyonu sözleşmesi kapsamında davalı tarafından müvekkiline ödenecek tutarın 46.585 TL + KDV olarak belirlendiğini, bu paranın 21/03/2016 tarihine kadar ödenmesi gerektiğini, sözleşme uyarınca davalıya sağlanacak hizmet nedeniyle dava dışı otel ile 04/03/2016 tarihli sözleşme yapıldığını, buna göre otele 28.209,06 TL ödeme gerçekleştirildiğini, akabinde ise müvekkili tarafından yine otele 25.800 TL + KDV tutarında ödeme yapıldığını, dava dışı otele ödenen tutarlara ve verilen hizmete ilişkin olarak toplam 38.114 TL bedelli iki ayrı fatura tanzim edildiğini, ancak davalı tarafından iade edildiğini, bunun üzerine tahsil için başlatılan takibe davalı tarafından haksız yere itiraz edildiğini beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, asgari %20 inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, taraflar arasında “… Yıl Sonu Değerlendirme Toplantısı Sözleşmesi” yapıldığını, müvekkili firma çalışanı tarafından gönderilen 11/03/2016 tarihli e-mail ile organizasyonu iptal edildiğinin davacıya bildirildiğini, sözleşmede iptale ilişkin herhangi bir düzenleme olmadığını, organizasyondan 7 gün önce iptalin bildirim olduğunu, o dönemdeki ülke ve şirkette mevcut olan problemler nedeniyle iptal kararı alındığını, karşı taraftan herhangi bir hizmet almadıklarından faturaları iade ettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, sözleşmenin haksız feshi nedeni ile uğranılan zararın tazmini için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlıklar, yıl sonu değerlendirme toplantısının organizasyonuna ilişkin sözleşme kapsamında kısa zaman kala yapılan feshin haksız olup olmadığı, haksız ise davacının takibe konu ettiği sözleşme hazırlıkları gereğince sarf ettiği masraf ve ödemelerin ne miktarının davalıdan talep edilebileceği konularından ibarettir.
Takibe dayanak 19/03/2016 tarihli 7.670,00-TL tutarlı, 01/04/2016 tarihli 30.444,00-TL tutarlı fatura içerikleri incelendiğinde, davacı şirket tarafından davalıya organizasyon ve hizmet bedeli adı altında fatura tanzim edildiği, dava dışı otele ödenen tutara ve verilen hizmete ilişkin olarak düzenlenen bu iki ayrı faturanın 38.114,00-TL olduğu, her iki faturanın davalı tarafından iade edildiği, icra takibine de hizmetin alınmadığından bahisle yasal süresinde itiraz edilerek takibin durdurulduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında 01/03/2016 tarihli … Yıl Sonu Değerlendirme Toplantısı Sözleşmesi akdedildiği ihtilafsız olup sözleşmenin 4.1.1 maddesinde otel konaklama bedeli 29.400,00-TL + KDV olarak kararlaştırılmış olup …’in bu bedeli garanti ettiği hüküm altına alınmıştır. Bunun hemen akebinde 04/03/2016 tarihinde davacı ile dava dışı … isimli otel arasında grup sözleşmesi yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu sözleşmenin konusunu da ana sözleşmeye dayanak 18-20/03/2016 tarihleri arasındaki toplantı organizasyonuna ilişkin olarak grup sözleşmesi yapıldığı anlaşılmaktadır.
Ana sözleşmenin organizasyonun iptaline ilişkin 6.c maddesinde iptalin 04/03/2016 tarihinde saat 18.00’a kadar iptal gerçekleştirildiğinde geçerlilik kazanacağı, bu tarihten sonra iptal halinde garanti bedelinin %50’sinin kesileceği kararlaştırılmıştır.
Gerek davacı gerekse de dava dışı otelin ticari defter kayıtlarında takibe konu faturaların usulüne uygun olarak kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Yine davacı vekili tarafından dilekçesinde sunulu banka dekontunun incelenmesinde davacı tarafından dava dışı otele 10.000,00-TL tutarlı ödeme yaptığı, başkaca bir ödeme yapıldığının anlaşılamadığı görülmektedir. Davalı şirket kayıtlarında ise bu faturalar herhangi bir şekilde mevcut değildir.
Fesih beyanının davalı şirket tarafından 11/03/2016 tarihli mail ile davacıya gönderildiği çekişmesizdir. Dolayısıyla yukarıda belirtilen sözleşmenin 6.c maddesi hükmüne aykırı olarak süresinden sonra sözleşmenin davalı tarafından sonlandırıldığı anlaşılmaktadır. Davalı firma sözleşmenin iptali sebebi olarak organizasyon tarihlerinde ülkede yaşanan terör olaylarını ve şirket için personel değişikliklerini ileri sürmüştür. Taraflar arasındaki sözleşmenin 10. maddesinde fesih şartları ve mücbir sebep düzenlenmiş olup davalının sunduğu bu sebepler fesih ve mücbir sebep kapsamına girmemektedir. Zira İstanbulda otel işletmeleri o tarihlerde kapalı olmadığı gibi olağan üstü hal uygulaması da mevcut değildir. Diğer bir söyleyişle, davalının misafirlerinin konaklamalarına ve otele giriş yapmalarına engel herhangi bir durum söz konusu değildir. Somut olayda, davacı davalı adına dava dışı Şile Gardens Otel ile sözleşme yapmış olup bu sözleşmenin davalı ile yapılan söz konusu sözleşmeden bağımsız olduğu düşünülemez. Dolayısıyla, davacının davalı ile arasındaki sözleşmenin ifa hazırlıkları kapsamında dava dışı otele yapmış olduğu masrafları talep etmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Diğer yandan, dava dışı otelin cevabi yazısı uyarınca organizasyonun gerçekleştirileceği 18-20/03/2016 tarihleri arasındaki oda dolulukları incelendiğinde organizasyon için otelde fazlasıyla yer bulunduğu, bu durumun otelin zararına sebep olacağını, öte yandan otelle yapılan sözleşmenin de davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkiye uygun olduğu anlaşılmaktadır. Davalının sözleşmenin iptali sonrası dava dışı otelin iptal edilen sözleşme yerine o tarihlere denk gelen başka bir alternatif bulmasının mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla gerek otelin gereksede davacının zararının fatura içeriği ve somut olay ile uyumlu olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer yandan takibe konu her iki fatura davacı ve dava dışı otel kayıtlarında mevcut ise de davacının dava dışı otele 10.000 TL’den başka ödemesinin bulunmadığı, takip konusu fatura bedellerinin tamamının istenebilmesi için otele bedelin tümünün ödenmesi gerektiği, bu tutar haricinde davacının aktifinde herhangi bir azalmanın söz konusu olmadığı, dava dışı otelin kalan bedeli tahsil edip etmeyeceği meçhul olduğundan gerçek zararın şu aşamada 10.000,00-TL den ibaret bulunduğu anlaşılmakla aşağıdaki gibi davanın kısmen kabulü gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından yöneltilmiş itirazın İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca kısmen iptali ile; 10.000,00-TL asıl alacağı takip tarihinden itibaren 3095 sayılı faiz kanunun 2/2 maddesi uyarınca avans esasına göre işleyecek ve hesaplanacak faizi ile birlikte tahsili için takibin devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir türde olduğundan %20 inkar tazminatı 2.000,00-TL nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 683,10 TL harçtan peşin alınan 650,90 TL harcın mahsubu ile, bakiye 32,20 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından sarfedilen, 650.90 TL peşin harç, 29.20 TL başvuru harcı, 4.30 TL vekalet harcı olmak üzere cem’an 684.40 TL’den ibaret harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 2.180 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 3.373,68 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 140 TL posta ve tebligat masrafı, 2.100 TL bilirkişi masrafı olmak üzere cem’an 2.240 TL’den ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 587.70 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına; davalı tarafından sarf edilen 200 TL yargılama masrafının da haklılık durumu gözetilerek 147.50 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.28/11/2018

Katip …

Hakim …

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*