Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/846 E. 2019/458 K. 08.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/846 Esas
KARAR NO : 2019/458
DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/08/2016
KARAR TARİHİ : 08/05/2019

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, dava tarihinde trafik poliçesi olmayan sürücü … yönetimindeki … plakalı araç ile 03/02/2011 tarihinde Ünye istikametinden Fatsa’ya doğru giderken şoförün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda tek taraflı ölüm ve yaralanmalı kaza meydana geldiğini, araçta yolcu olan müvekkili davacı … ‘nın da sakat kaldığını belirterek sürekli sakatlık tazminatı şimdilik 1.000-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş olup, bilahare talebini bilirkişi raporu doğrultusunda 111.209,04-TL olarak ıslah etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, davadan önce kendilerine başvuru yapılmaması nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, kaza tarihine nazaran davanın zaman aşımına uğradığını, kazaya karışan aracın sürücü ve işletenine davanın ihbar edilmesi gerektiğini, kaldı ki davadan evvel davacıya 49.306-TL ödeme yapılması nedeniyle KTK’nın 111. maddesinin şartlarının oluşmadığını, kusurun ve bakiye zararın ispata muhtaç olduğunu, öte yandan olayda hatır taşıması söz konusu olup tazminatta indirime gidilmesi gerektiğini, müvekkilinin kusuru olmadığından faizden de sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, trafik kazası nedeniyle daimi maluliyet tazminatı istemine ilişkin olup, KTK’nın 111. maddesi uyarınca davalının sunmuş olduğu belgeler gereğince ibranamenin iptali istemine ilişkindir.
Davalı … vekili davadan önce kendilerine müraacat edilmediğinden bahisle 6704 sayılı kanunun 5. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın reddini savunmuş ise de, davadan önce yapılan başvuru üzerine kendi kabullerinde olduğu üzere davadan evvel 02/04/2015 tarihinde 49.306 TL kısmi ödemede bulunmuşlardır. Hatta 30/03/2015 tarihli ibraname de düzenlenmiştir. Nitekim cevap dilekçesinde de bu ödemenin yeterli ödeme olduğu ileri sürülmüştür. Dolayısıyla bu noktadan sonra dava şartı itirazı dinlenebilir görülmemiştir.
Kaza tarihi 03/02/2011 olup eldeki dava ise 22/08/2016 tarihinde ikame edilmiştir. Söz konusu kaza nedeniyle aynı zamanda taksirle ölüme sebebiyet verme eyleminin de gerçekleştiği, aynı kazada davacının da yaralandığı, ancak şikayet yokluğu nedeniyle davacı yönünden ceza davası açılmadığı görülmektedir. Dolayısıyla, kazada ölüm ve yaralanma aynı zamanda meydana geldiğinden 15 yıllık zaman aşımı süresinin uygulanması söz konusu olacaktır. Kaldı ki, 8 yıllık zaman aşımı süresinin uygulanacağının farz edilmesi durumunda dahi gerek dava, gerekse de ıslah tarihi itibariyle bu sürenin henüz dolmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, uzamış ceza zaman aşımı hükümleri gereğince davalı … vekilinin zaman aşımı def’inin reddine karar verilmiştir.
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümleri uyarınca davacının kaza nedeniyle %10,3 oranında daimi maluliyete uğradığı, ATK başkanlığı … İhtisas kurulunun 31/08/2018 tarihli kat’i raporu ile sabittir.
03/02/2011 tarihinde saat 12:40 sularında dava dışı sürücü … yönetimindeki işleteni … olan … plakalı otomobilin yerleşim yerinde gündüz vakti hafif virajlı tek yönlü yolda Ünye’den Ordu istikametinde devam ederken direksiyon hakimiyetini kaybederek sola doğru 31 metre savrularak su drenaj kanalına girmesi sonucu dava dışı yolculardan …’nın öldüğü, davacının ise yaralandığı dosyadaki bilgi ve belgelerden, özellikle kesinleşmiş ceza dosyası içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu kabulüne göre, mahallin yol şartlarına göre kontrolsüz olarak araç idare eden ve direksiyon hakimiyetini kaybeden dava dışı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu, kazanın oluşumunda davacıya atf-ı kabil herhangi bir kusur bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkememizce yaptırılan bu tespitler ceza dosyası içeriği ile de birebir örtüşmektedir. Nitekim ceza dosyasında alınan kusur raporunda da aynı doğrultuda tespitler söz konusu olup, sürücünün kazanın oluşumunda doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapmak suretiyle asli kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının kuaför işçisi olduğu sabit olup, kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan mevzuata göre vergi kaydına, bordrolara vs delillere gerek bulunmamaktadır. Yeni genel şartlar o tarihte yürürlüğe girmediğinden emsal araştırması ile kazanç tespiti mümkündür. Dosyada iş yeri açma belgesi ile meslek lisesi diploması sunulmuştur. Sosyal-İş sendikasının 16/02/2018 tarihli cevabi yazısı ile de kaza tarihindeki kazanç verileri dosyamız arasına celp edilmiştir. Ayrıca kaza tarihi itibariyle PMF-1931 bakiye yaşam tablosunun kullanılmasında da herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan kısmi ödeme ve sonucunda düzenlenen ibranamenin KTK’nın 111. maddesi uyarınca iptali gerekip gerekmediği, özellikle ödeme tarihindeki verilere nazaran yapılan ödemenin yeterli olup olmadığı bir diğer uyuşmazlık konusudur. Aktüerya hesap bilirkişisi tarafından ödeme tarihindeki verilere göre KTK’nın 111. maddesi uyarınca yetersiz ödeme olgusu tespit edilmiş, rapor tarihine kadar yasal faiz tutarında usulüne uygun olarak güncelleme yapılmıştır.
Davalı vekili hatır taşıması itirazında bulunmuştur. Ceza dosyasında alınan beyanlarda, davacının sigortasız araçta yolcu olduğu, araç sürücüsü ile davacının arkadaş oldukları, davacının arkadaşı olan sürücünün aracında yolculuk ettiği, taşımanın davacının menfaatine uygun biçimde yapıldığı ve araç sürücüsünün taşımada bir menfaatinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında; tazminattan hatır taşıması nedeniyle % 20 indirim yapılması gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Maddi tazminat tutarı 111.209,04-TL’den %20 hatır indirimi yapılmakla 88.967,23-TL’nin temerrüt tarihi 26/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Hatır taşıması takdiri indirim nedeni olduğundan reddedilen kısım yönünden aleyhe vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gereken 6.077,35 TL harçtan peşin alınan ve ıslah suretiyle ikmal olunan toplam 405,7 TL harcın mahsubu ile, bakiye 5.671,65 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına; davacı tarafından sarfedilen, 376,5 TL ıslah harcı, 29,2 TL peşin harç, 29,2 TL başvuru harcı olmak üzere cem’an 434,9 TL’den ibaret harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 9.867,38 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 313,36 TL posta ve tebligat masrafı, 1.200 TL bilirkişi masrafı olmak üzere cem’an 1.513,36 TL’den ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 1.210,70 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İstanbul … İhtisas Kurulu’nun 11/10/2018 tarihli … sayılı faturası uyarınca henüz ödemesi yapılmamış 687,00 TL’den ibaret bilirkişi masrafının tarafların haklılık durumu nazara alınarak 549,60 TL’sinin davalıdan, bakiye 137,4 TL’sinin de davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu hususta yazı işleri müdürlüğünce ayrı ayrı harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.08/05/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*