Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/812 E. 2018/353 K. 16.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/812 Esas
KARAR NO: 2018/353
DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/08/2016
KARAR TARİHİ: 16/03/2018
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile dava dışı … ve Kimya End. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. şirket yetkilisi …’ın 2008-2009 yıllarında ticari hayatının kötüye girmesi neticesi anne-baba aile tablosunda yer alan bütün akrabalarının adına kefil sıfatlarıyla sahte imza kullanmak suretiyle senetler düzenlediği, bu senetlerden olan ve dava dışı şirket lehine doldurulmuş 18/11/2008 tanzim, 30/05/2009 vadeli senedin dava dışı …bank A.Ş’ye ciro edilmek suretiyle devredildiği, senedin vadesinde ödenmemesi üzerine senette sadece isim ve soyisim bilgisi … gözüktüğünden vekil eden davacı aleyhine İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip yoluna başvurulduğu ve kesinleştiği, davalı şirketin birleşme ile devarldığı … VARLIK YÖNETİM A.Ş’ye temlik edildiği, davalının icra dosyasını devralması ile takipte kefil olarak gözüken davacı üzerine işlemlerinin yoğunlaştırdığı, davacıya ait tapu kayıtlarına haciz konulduğu ve davacının yıllar sonra haberdar olduğu, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduğu, soruşturma dosyasından alınan bilirkişi raporunda davalı tarafından takibe konulan senetteki imzanın davacıya ait olmadığının tespit edildiğini, ancak savcılık dosyasının yavaş ilerlemesi nedeni ile bankadan kredi çekerek davalının hesabına 21.216,00 TL havale ettiği, ödemeden sonra savcılık dosyasına kriminal raporunun sunulduğunun görüldüğü, ödenen bedelin iadesi ile takip başlatıldığı ancak itiraz üzerine durduğunu beyanla borçlunun haksız ve kötüniyetli itirazın iptaline, takibin İstanbul 22. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden devamına, borca haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ederek takibin durmasına sebep olan borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu yanıt dilekçesi ile İstanbul 5.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının …bank AŞ ile … Varlık Yönetim AŞ arasında imzalanan temlik sözleşmesi gereğince temlik edildiğini, temlik alanın birleşme ile … Varlık Yönetim AŞ çatısı altında birleştiğini, …bank AŞ ile dava dışı borçlu … şirketi arasında kredi sözleşmesi akdedildiği ve kredi kullandırıldığını, davacının kredinin senet borçlusu olup takibe itiraz edilmeden takibin kesinleştiğini, protokol gereğince borcu ödediğini beyanla haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, icra tehdidi altında ödenen paranın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine dairdir.
İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasının incelenmesinde …bank AŞ tarafından davacının da aralarında bulunduğu borçlular aleyhine kambiyo senedine dayalı olarak başlatılan takip olup ödeme emrinin davacıya 23/12/2009 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklının 16/02/2010 havale tarihli dilekçesi ile haciz talebinde bulunduğu, takip borçlularından …’ın İcra Mahkemesine yaptığı başvurunun kabulü ile onun yönünden takibin iptaline karar verildiği, davacının 23/05/2011 tarihli dilekçesi ile senetteki imzanın kendisine ait olmadığını icra dairesine yazılı olarak bildirdiği, 15/03/2016 tarihli dilekçesi ile de borcu ödediğini bildirerek senet aslını talep ettiği görülmüştür.
İstanbul 22. icra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde davacı tarafından davalı aleyhine icra tehdidi altında ödenen bedelin iadesi açıklaması ile 21.216,00 TL asıl alacak ve 1067,19 TL işlemiş faiz talebi ile başlatılan ilamsız takip olup ödeme emrinin davalı borçluya 28/02/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 02/08/2016 havale tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği görülmüştür.
İstanbul CBS’nin … sayılı soruşturma dosyasının incelenmesinde davacının 28/02/2012 havale tarihli şikayet dilekçesi ile İstanbul 5.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında konu senetteki imzanın kendisine ait olmadığını beyanla şikayetçi olduğu, soruşturma dosyası kapsamında alınan raporda senet üzerinde imza ile davacı şikayetçinin imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilmediği görülmüştür.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2014/18312 esas sayılı ilamı ile 2015/7711 esas sayılı ilamında belirtildiği üzere savcılık kriminal raporuna dayanılarak hüküm kurulamayacağı, davalının imza incelemesi talebi bulunduğu ve ispat külfetinin davalıda olduğu nazara alınarak davacının senedin tanzim tarihine yakın tarihlerde ıslak imzalarını içeren evrak asıllarını bildirmek üzere davalı yana 2 hafta kesin süre verilmesine, verilen kesin süre içerisinde evrak asıllarının bulunduğu yerler bildirilmediği takdirde davacının mahkememiz huzurusunda alınacak imza örnekleri ile senet aslı ATK ya gönderilerek senetteki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı hususunda rapor alınmasına karar verilmiş, davalı tarafça verilen kesin süre içinde bildirilen yere müzekkere yazılmış, davacının Mahkememiz huzurunda imza örnekleri alınmış, toplanan imza örnekleri ile birlikte ATK Fizik İhtisas Dairesinden rapor alınmış, rapor ile senetteki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği bildirilmiştir.
Tekmil dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirilmekle, davacı, davalı tarafından temlik alınan takip konusu alacağa dayanak kambiyo senedi altındaki imzanın kendisine ait olmadığını beyanla, icra dosyası kapsamında ve icra tehdidi altında ödediği paranın iadesi ile davalı aleyhine ilamsız takip başlatmış, takip davalının itirazı üzerine durmuştur.
Soruşturma aşamasında yapılan imza incelemesinde, senetteki imzanın davacının eli ürünü olmadığı tespit edilmiş, Mahkememiz dosyasında yaptırılan imza incelemesinde ise imzanın davacının eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Senetteki imzanın davacıya ait olduğunu ispat yükü davalı üzerinde olup (Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 28/02/2017 tarih, 2016/6617 esas ve 2017/1574 karar sayılı ilamı), bu halde davalı imzanın davacıya ait olduğunu ispat edememiştir. Her ne kadar davalı, ödemenin protokol kapsamında yapıldığını savunmuş ise de dosyaya bu yönde sunulmuş bir delil bulunmadığı gibi takip dosyasında da bu yönde bir belge bulunmamaktadır. Bu itibarla davacının, ödediği bedelin iadesi için başlattığı takibe vaki itiraz yerinde değildir.
Bununla birlikte dava, borç olunmayan paranın icra takibi kapsamında ödenmesi nedeni ile iadesi için başlatılan takibe vaki itirazın iptali olmakla, uyuşmazlığın hukuki temeli sebepsiz zenginleşme hükümleri olup böyle bir alacağa faiz yürütülebilmesi için borçlunun bir ihtar ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi zorunludur. (818 sayılı BK 101/1, 6098 sayılı TBK 117/1). Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; davacının icra takibinden önce davalıya ihtarname göndererek temerrüde düşürdüğü iddia ve ispat edilememiştir. Bu itibarla, takip tarihinden evvel temerrüt olgusunun oluşmadığı göz önünde bulundurularak işlemiş faiz yönünden itirazın iptali istemi yerinde görülmemiştir.
Sonuç olarak, asıl alacak yönünden itirazın iptaline, işlemiş faiz yönünden istemin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın kısmen kabulü ile, İstanbul 22. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında vaki davalı itirazının kısmen iptaline; takibin 21.216,00-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan alacağın %20’i oranında hesaplanan 4.243,20-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan alınması gerekli 1449,26 TL harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile eksik kalan kısmın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru harcı ile 250,90 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından karşılanan 128,80 TL yargılama gideri ile davacı tarafından yatırılan 310,00 TL ATK fatura bedeli olmak üzere toplam 438,80 TL’nin kabul ret oranına göre hesaplanan 417,78 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 2542,92 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 128,06 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, (Dava konusunun para alacağına ilişkin olup, doğrudan Tarifenin 3.Kısmına tabi olduğu, bu itibarla, Tarifenin 13.maddesinde belirtilen ikinci kısım ikinci bölümde gösterilen hukuki yardımlardan olmadığından 13.madde kapsamında değerlendirilemeyeceği, zira anılan maddenin Tarifenin 2.Kısım 2.Bölümüne giren yani konusu para olmayan veya para ile değerlendirilemeyen davalara ilişkin olduğu, eldeki davanın ise doğrudan konusunun para olduğu nazara alınarak vekalet ücreti Tarifenin 3.Kısım hükümlerine göre hesaplanmıştır. )
8- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı. 16/03/2018

Katip …

Hakim …