Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/778 E. 2020/695 K. 04.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/778 Esas
KARAR NO : 2020/695
DAVA : ALACAK
BİRLEŞEN ….ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2006/… ESAS SAYILI DOSYASINDA
BİRLEŞEN DAVA : ALACAK
BİRLEŞEN DAVA T. : 19/12/2006
ESAS DAVA T. : 19/08/2011
ESAS DAVANIN
KARAR TARİHİ : 04/11/2020

Mahkememizde görülen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, 19.12.2006 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında … İlçesindeki servis ile ilgili olarak 17.02.1999 tarihinde bayilik anlaşmasının akdedildiğini, 31.10.2000 tarihli ariyet demirbaş senedi ile bir kısım demirbaşların davalıya verildiğini, mevcut anlaşmaya göre davalının müvekkiline ait markalı ürünleri satmayı taahhüt ettiğini, anlaşma süresince yılda 15 ton … markalı ürün alacağını, anlaşmanın süresinden önce feshedilmesi veya anlaşma hükümlerinin ihlali durumunda davalının müvekkiline ait zarar ve ziyanı karşılayacağını ve ayrıca 25.000.00 USD tutarında cezai şart ödemeyi kabul ettiğini, davalının yıllık 15 ton alım taahhüdünü yerine getirmediğini, bundan Ötürü anlaşmanın ihlal edildiğini, … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/… D.İş sayılı dosyasından yapılan tespit neticesinde davalının başka şirketten mal alımı yaptığının belirlendiğini, müvekkilinin … Noterliğinden 06.01.2006 tarihinde … yevmiye sayı ile keşide edilen İhtarname ile sözleşmenin fesih edildiğini müvekkilinin kar mahrumiyetinin, cezai şart bedelinin ve ariyet olarak verilen malzemenin iadesini talep ettiğini ihtar ettiğini, davalının 150 ton ürün alımı yapması gerekirken 31.5 ton ürün satın aldığını, bundan ötürü uğranılan kar mahrumiyetinin 177.000.00 USD olduğunu, bu bedele istinaden şimdilik kaydı ile 5.000.00 USD ile cezai şart tutarı olan 25.000.00 USD.ye karşılık şimdilik 5.000.00 USD ve ariyet malzemesi bedeli olan 65.894.00 USD.nin tahsiline karar verilmesini talep ederek işbu davayı açmıştır.
SAVUNMA:
Davalı vekili,19.01.2007 tarihli dilekçesi ile süre uzatım vermiş ve bilahare vermiş olduğu 28.03.2007 tarihli olarak verilen cevap dilekçesinde özetle, mevcut sözleşmeye istinaden davacının liste fiyatı üzerinden %15 İskonto ve 45 gün vadeli olarak satış yapması gerektiğini, ancak davacının bu satış fiyatlarına uymadan daha fazla fiyat ile satış yaptığını, buna karşılık davacının müşterilerine daha düşük fiyat ile mal satışı yaptığını, sözleşmeye aykırı hareket edenin davacı olduğunu, bundan ötürü zarar görenin müvekkili olduğunu, sözleşmeye göre 15 ton ürün satışının yapılacağı taahhüdünün hukuka aykırı olduğunu, bu konuda davacının talebinin olamayacağını, sözleşmenin feshedilmediğini, fiilen devam ettiğini, 02.06.2006 tarihli ve … sayılı iki adet yazı ile ürün siparişi verdiğini, ürünlerin müvekkiline teslim edilmediğini, sözleşmenin fesih edildiğinin bildirilmesinden sonra fiyat listesinin gönderildiğini ve sipariş alındığını, bunun ne anlama geldiğinin anlaşılamadığını, davacının talebinin fahiş olduğunu demirbaşlar için de talep edilen bedelin fahiş olduğunu, talebin 2007 yılına ait fiyatlandırma olduğunu, açılan davanın haksız olduğunu reddine karar verilmesini talep ettiğini bildirmiştir.
….ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2006/… ESAS SAYILI DOSYASINDA
Davacı vekili, 19.12.2009 tarihli … Servisine ilişkin dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkili şirket arasında İstanbul ili, … ilçesi, … mevkiine kain tapu siciline 5 pafta … parselde kayıtlı 3000m2 kapalı servis alanına sahip servis ile ilgili olarka 05/08/1998 başlangıç tarihli bayilik anlaşması akdedildiğini, davalı şirket ile müvekkili şirket arasında yapılan anlaşma gereğince davalı şirketin müvekkilinden yıllık 15 ton asgari alış taahhüdünde bulunduğunu fakat bunu yerine getirmediğini, bunun üzerine müvekkili şirketin davalı şirkete … Noterliği kanalı ile 06/01/2006 tarih, … yevmiye sayılı ihtarname ile kar kaybı, cezai şart ödenmesi ihtarının yapıldığını fakat davalı tarafça bu yönde herhangi bir girişimde bulunulmadığını belirterek 25.000,00-USD cezai şart alacaklarının bu aşamada 5.000,00-USD’sinin; 180.000,00-USD kar mahrumiyeti alacaklarının bu aşamada 5.000,00-USD’sinin yabancı paralara iletilecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, 16.04.2007 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili şirket arasında akdedilen sözleşmenin 2.maddesi C bendine göre müvekkile “Liste fiyatı üzerinden %15 iskontolu ve 45 gün vadeli yapılacak” hükmünü ihtar edildiğini, bu ibarenin davacı şirketin bayii olan müvekkil şirkete normal müşterilere uyguladığı fiyattan daha düşük bir fiyata sözleşme konusu emtiayı satması anlamına geldiğini, fakat davacının söz konusu emtiayı müvekkiline diğer müşterilere sattığı fiyattan daha fazlasına sattığını, bunun üzerine müvekkili şirketin emtiaları davacıdan almak yerine davacının diğer müşterilerinden daha uygun bir fiyata aldığını, müvekkilini yılda 15 ton tutarında madeni ve sentetik yağ taahhüdü altına sokan sözleşmenin 2.maddesinin e bendinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkil şirketin ihtiyacı kadar madeni ve sentetik yağ aldığını, ihtiyaç fazlası ile yükümlü tutulmasına hukukun da cevap veremeyeceğini, davacının iddia ettiği gibi sözleşmenin feshedilmediğini, aksine fiilen ve resmen devam ettiğini, buna ilişkin olarak davacı tarafından müvekkili şirkete Otomotiv ve Endüstriyel Yağlar Fiyat Listesinini gönderildiğini, müvekkilinin de buna istinaden iki adet ürün siparişi verdiğini fakat siparişlerin müvekkiline teslim edilmediğini, davacının herhangi bir kar mahrumiyetinin olmadığını, olsa bile iddia edilen miktarların fahiş olduğunu, bu hesaplamanın neye göre yapıldığının ve neye göre talep edildiğinin bilinmediğini belirterek açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, sözleşmenin ihlalinden kaynaklı cezai şart ve kar mahrumiyeti alacağı ile ariyet olarak bırakılan menkullerin iadesi istemine ilişkindir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/34-2013/… sayılı 24/06/2013 günlü ilamı ile; asıl davanın kısmen kabulüne ve birleşen davanın ise kabulüne karar verilmişse de; T.C. Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 23/05/2016 tarih ve 2016/… esas, 2016/… kararı ile; “Davacının, davalı bayinin işyerlerinde davacı ürünleri dışında başka marka ürün bulundurduğu ve asgari alım taahhütlerine uymadığı gerekçesiyle bayilik sözleşmelerinin feshinin haklı fesih olduğunun tespiti isabetlidir. Davacı taraf iş bu davasında cezai şart yanında kar mahrumiyeti de talep etmiştir. Kar kaybı, müspet zarar olup, sözleşmede açık bir düzenleme mevcut değil ise, sözleşmenin feshi halinde ancak uğranılan menfi zararların istenebilmesi mümkündür. Sözleşmede hüküm bulunması halinde fesih sebebiyle müspet zararların da istenebileceği kuşkusuzdur. Taraflar arasındaki 05.08.1998 ve 17.02.1999 tarihli sözleşmelerin 7-B maddesine göre, davalının …’nin fesih sebebiyle maruz kalacağı bil cümle zarar ve ziyanı karşılayacağı hüküm altına alındığından hem kâr mahrumiyeti zararı hem de cezai şart istenebileceğinin kabulünde isabetsizlik bulunmamakta ise de, uzun yıllar asgari alım taahhüdüne uyulmadığı halde tedarikçi firma tarafından fesih tarihine kadar bu duruma ses çıkarılmaması nedeniyle fesihten önceki dönem bakımından kar mahrumiyeti talep edilemez. Aksi düşüncenin kabulü TMK’nın 2. maddesinde düzenlenen iyiniyet kuralıyla bağdaşmaz. Bu itibarla, somut olayda ancak fesihten sonraki dönem yönünden zarar talep edilebileceğinin kabulü gerekir. Fesihten sonraki dönemde ise kâr mahrumiyeti zararı hesaplanmasında, davacının aynı bölgelerde aynı şartlarla yeni bir bayilik ilişkisi kurabilmesi için gerekli olan makul süre yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği” belirtilerek kararımız bozulmuştur.
Yöntemine uygun olarak duruşma açılarak taraflardan bozma ilanına karşı diyecekleri sorulmuştur. Bozmaya uyularak yargılamaya devam olunmuştur. Kar mahrumiyeti açısından yapılan incelemede sektörel yönden 9 aylık süre zarfında yeni bir bayilik ilişkisi kurulabileceğinin mümkün olması karşısında 9 aylık kar mahrumiyet bedeli hesap edilmiştir. Buna göre davalının yıllık 15 ton madeni yağ satışı güncel fiyatlarla bayiye ortalama satış fiyatı kg başına 11,00 TL+ KDV olup, piyasa ortalamalarına göre giderler düşülmek üzere ayrıca %20 vergi öncesi kar oranı olarak alınmasının makul kabul edilmesi karşısında, 9 aylık kar mahrumiyeti bedeli 24.750,00 TL olarak belirlenmiştir. Bozma ilamı içeriği sadece kar mahrumiyeti yönünden olup, diğer hususlara girilmemiştir. Dava kısmi dava olup, dava tarihindeki kura göre tespit edilen kar mahrumiyeti bedeli kısmi davadaki tutarı karşıladığından aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Asıl dava yönünden Cezai şart bedeli 5.000 USD, kar mahrumiyeti 5.000 USD olmak üzere toplam 10.000 USD’nin 20/01/2006 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanun 4/a maddesi gereğince işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Davalıya ariyet olarak bırakılan bilirkişi heyetinin 25/12/2012 havale tarihli raporunda listelenen toplam rayiç değerleri 7.656,00-TL olarak belirlenen demirbaşların davacıya iadesine, iadenin mümkün olmaması halinde (TL, USDye çevrilmesi neticesinde) 5.331,10-USD’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanun 4/A maddesi gereğinbce değişen oranlarda USD faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu yöndeki fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gereken 915,35-TL harçtan peşin alınan 1.463,00-TL harcın mahsubu ile, bakiye 547,65-TL’nin talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.463,00-TL peşin harç gideri, 12,20-TL başvuru harç gideri olmak üzere cem’an 1.475,20-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince ret edilen miktar üzerinden hesaplanan 12.972,06-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesinn 2006/… Esas sayılı dosyasında davanın kabulü ile talebe bağlı kalınarak 5.000,00-USD cezai şart ve 5.000,00-USD kar mahrumiyeti alacağın 20/01/2006 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/A maddesi gereğincedeğişen oranlarda döviz faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Alınması gereken 915,35 -TL harçtan peşin alınan 192,80-TL harcın mahsubu ile, bakiye 722,55-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
9-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 3.400,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
10-Davalı tarafından yapılan 8.00-TL yargılama giderinin, davalı üzerinde bırakılmasına,
11-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
12-Asıl ve birleşen davalar kapsamında sarf edilen davacı tarafından sarfedilen; posta masrafı 355,60-TL ve 4.300,00-TL bilirkişi gideri, 240,50-TL birleşen davadaki giderler olmak üzere cem’an 4.896,1 TL’den ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 2937,66-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 04/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*