Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/758 E. 2019/745 K. 11.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/758
KARAR NO : 2019/745

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/07/2016
KARAR TARİHİ : 11/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma, davalı firmadan 66 serisi CPT lazer kanal CRON 6696G satın alınma hususunda anlaştığını, akabinde finansal kiralama ve leasing sözleşmesi … A.Ş. İle leasing sözleşmesi imzalandığını, makina kurulumu davalı tarafından yapıldığı ve stalkerin daha sonra değiştirilecek, RIP bilgisayarın RAMİNDE problem olması nedeniyle dolayısıyla yenisi ile değiştirilecek notu düşülerek çalışır vaziyette teslim edilmiş ise de, davalı yanda malın ayıplı olarak teslim edilmiş olduğuna bizzat kendisi şahit olduğunu, davalı yandan sürekli teknik destek istendiğini, müvekkilinin gerek fax gerekse noterden ihtarname göndererek üzerine düşen bildirim yükümlülüğünü yerine getirdiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle TBK 227. madde uyarınca malın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini, bunun mümkün olmaması halinde ayıplı mal için ödenmiş olan 160.000,00.USD bedel ile 160,68.TL ihtarname masrafının, 23.467,00.TL gümrük masrafının dava tarihinden itibaren 160.000,00.USD için 3095 Sayılı Kanunu’nun 4/a maddesi uyarınca faizi ile birlikte, ihtarname ve gümrük masrafı için avans faiziyle birlikte davacı müvekkile ödenmesi ve yargılama gideri ve ücret-i vekaletin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki satış, ticari satış olup TTK’nun 23/1-c maddesi gereğince alıcı olan davacının malın ayıplı olduğu teslim sırasında belli ise 2 gün içinde satıcıya ihbar etmediği, açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için bu durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü olduğu halde süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, kendisine düşen muayene külfetini yerine getirmeyen alıcı-davacı, satış konusu malı benimsemiş sayılacağı ve ayıba ilişkin itirazlarını ileri süremeyeceğinden davacının davasının bu yönden reddine karar verilmemesini, dava konusu mal … tarafından…yoluyla davacıya satılmış olduğundan davacı vekiline, finansal kiralama şirketinden finansal kiralama sözleşmesinin 13. maddesi gereğince, finansal kiralama şirketinin talep ve dava haklarını davacıya devrettiğine dair yazılı belgeyi ibraz etmek üzere mehil verilmesini, verilen mehile rağmen belge ibraz etmediği takdirde davanın aktif husumet yönünden reddine karar verilmesini, davacı vekiline yabancı dille yazıldığı ve delil olarak sunduğu Ek-7’deki belgesinin resmi tercümesini yaptırarak, dosyaya sunması ve tarafılarına tebliğ ettirmesi için mehil verilmesini, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı, itirazları kabul edilmeyip davanın esasına girildiğinde cevap dilekçemizde ileri sürdüğümüz def’ilerin dikkate alınmasına karar verilmesini, davayı üretici şirkete ihbar etme hakkımızın saklı tutulması ile mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasında ticari ilişki sonucu finansal kiralama yoluyla davalı tarafça davacıya satılan baskı makinesinin ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak açılan davadan alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizin 13/07/2017 tarihli celsesi 1 numaralı ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişi heyet raporunda özetle;
”TEKNİK YÖNDER VARILAN SONUÇ VE KANAAT:
1-Dosyadaki bilgiler ve mahallinde yaptığım incelemeler sonucumda dava konusu makinanın gizli ayıplı mal olduğu;
Ayrıca eğer garanti kapsamında ise bu sürede tekrar eden en az iki benzer arıza sebebiyle de malın gizli ayıplı olduğu (tekrar eden arızalar servis raporlarında açıkça görülmektedir)
2-Sipariş teyit yazısında yazılı olan 1 yıllık garanti belgesine ait dosyada yazılı bir garanti belgesi görülmediği,
3-09-10-2014 tarihinde ilk kurulumu yapılan pozlama makinasının varsa eğer garanti süresinin 09.10.2015’te bittiği düşünüldüğünde (diyotlar hariç) hem garanti süresinde ve daha sonra ve halen problemlerin devam ettiği;
4-Bütün bu arızaların kullanım hatasından olmadığı kanaatlerine varılmıştır.
TEKNİK YÖNDEN VARILAN SONUÇLARA GÖRE YAPILAN DEĞERLENDİRME:
Ayıba ilişkin arızanın taraflar arasında imzalanan satış sözleşmesinin 7.maddesinde belirtilen garanti kapsamında bulunup bulunmadığı konusunda, davalı şirketin kaşeli imzasını taşıyan ve davacı tarafından dosyaya ibraz edilmek suretiyle benimsendiği anlaşılan “Sipariş Teyidi” başlıklı sözleşmenin 7.maddesinde; “Makinenin parça dahil gamnti süresi kutuluş tarihinden itibaren 12 ay’dır. Makine lazer diyotlarının garantisi kuruluş tarihinden itibaren 36 ay’dır. Garanti, operatör ve üçüncü şahısların meydana getireceği hasarlardan, doğal afetlerden, şehir cereyanından ve buna bağlı cihazlardan kaynaklanan arızalarla, Madde 8 ’de belirtilen çevre koşullarındaki eksiklik veya yetersizlikten kaynaklanan arızalan kapsamaz. Bu türden arızalar SATICI tarafından bedeli mukabilinde giderilir. ” hükmü yer almakta olup, bu hususta yukarıda yapılan teknik değerlendirmelerde belirtildiği üzere, 09.10.2014 tarihinde ilk kurulumu yapılan pozlama makinasının saranti süresinin 09.10.2015 te bittiği düşünüldüğünde (diyotlar hariç) hem garanti süresinde ve daha sonra ve halen problemlerin devam ettiği tespit edildiği gibi, makinedeki sorunların kullanım hatasından ya da burada sözü geçen 7.maddede garanti haricinde olduğu belirtilen herhangi bir durumdan kaynaklanmadığı da belirlenmiş olduğundan, makinede tespit edilen gizli ayıbın gerek süre gerekse de nitelik bakımından sözleşmenin 7. Maddesi ile verilen garantinin kapsamında olduğu sonucuna ulaşmak mümkün olup, konuyla ilgîlî nihai takdir Sayın Mahkemeye aittir.
Diğer yandan, TTK’nıtı 23. TBK’nın 223 ve 227/4 bendi maddeleri bağlamında yapılan değerlendirmede; yukarıda yer alan teknik değerlendirmelerde makinenin gizli ayıplı olduğu tespit edilmiş olduğu için, TTK m. 23/c hükmünde yer alan, “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır. ” düzenlemesine göre, makinedeki ayıbm ihbarı konusunda TBK m. 223/2 hükmünün dikkate alınması gerektiği ve TBK m. 223/2 hükmünde yer alan; “… satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. ” düzenlemesi uyarınca, makinedeki gizli ayıbın davacı-alıcı şirket tarafından sonradan anlaşıldığında hemen davalı satıcı şirkete ihbar edilmesi gerektiği ve buna göre, dava konusu olayda, dava dosyası içeriğinde yer alan davalı şirkete ait Servis Raporlarının incelenmesinden, makinanın 09.10.2014 tarihinde kurulumundan ve davacı tarafından kullanılmaya başlanmasından sonra, davalı şirket tarafından 12.11.2014 tarihinden sonra müteaddit kereler makinadaki sorunların giderilmesi için onarım hizmeti verildiği ve yukarıda yer alan teknik değerlendirmeye göre, davalı sunduğu bu hizmetlere rağmen makinadaki sorunların giderilemediği, 09.07.2015 tarihinde davalıya gönderilen faks mesajı ile makinenin yenisiyle değiştirilmesinin talep edildiği ve daha sonra 24.05.2016 tarihinde davaıva noter kanalıyla ihtarname gönderildiği görülmekle, davacının davalıya gönderdigi belirtilen fark mesajı ile daha sonra gönderilen noter ihtarnamesinin ayıpların ortaya çıktığı tarihten çok uzun bir zaman sonra gönderilmiş olduğu, ancak davalıya ait Servis Raporlarından, makinedeki gizli ayıp niteliğindeki sorunların kurulumundan yaklaşık bir ay kadar sonra davalıya sözlü olarak bildirilmesi üzerine davalı tarafından servis hizmetleri sunulmaya başlandığı, buna göre, ayıp ihbarının şekle bağlı olup olmadığı konusundaki hukuki değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, davacının süresinde ve usulüne uygun olarak ayıp ihbarında bulunmuş olup olmadığı konusundaki nihai değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirlerinde olduğu sonucuna ulaşmak mümkün olup, konuyla ilgili nihai takdir Sayın Mahkemeye aittir.
Öte yandan, davacının seçimlik haklarından TBK m. 227/b.4 hükmünde yer alan, “İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme” hakkını kullandığı ve davalının teslim ettiği makinanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesine ve bu olmadığı takdirde terditli olarak ödenen makina bedelinin iadesini yani TBK m. 227/b.2 hükmünde yer alan, ‘‘Satılanı geri yermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme” hakkını tercih ettiği, görülmekle, yukarıda yer alan teknik değerlendirmelere göre, dava konusu makinava davalı şirket tarafından çok sayıda onarım hizmeti verildiği halde makinadaki sorunların giderilememiş olduğu ve bu haliyle makinadaki sorunların makinadan beklenen faydanın sürekli olarak elde edilememesine neden olduğu anlaşılmakla, Sayın Mahkeme tarafından davacının süresinde ve usulune uygun ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı konusunda yapılacak değerlendirmeye göre, Kalıp Pozlama Makinası CRON-UVP-6696GX ve Kalıp Yıkama Makinası CRON-HUOPTI6O olmak üzere iki üniteden ibaret olan makinanın yenisiyle değiştirilmesine ve makinanın ayıpsız yenisi ile değiştirilmesi mümkün olmadığı takdirde, makinayı iade etmek kaydıyla ödediği bedelin iadesi ile birlikte menfi zararları kapsamında gümrük ve ihtarname masraflarının (bu masraflar usulüne uygun olarak ispatlanmak kaydıyla) ödenmesine dair davacının terditli talepinin kabule şayan olup olmadığı konusundaki nihai takdir Savın Mahkemeye aittir.
SONUÇ VE KANAAT: Yukarıda yer alan tespit ve değerlendirmeler neticesinde Sayın Mahkemenin bilirkişi görevlendirmesinde irdelenmesi istenen konularda aşağıdaki sonuçlara varılmıştır:
TEKNİK AÇIDAN:
1-Dosyadaki bilgiler ve mahallinde yaptığım incelemeler sonucunda dava konusu makinanın gizli ayıplı mal olduğu:
Ayrıca eğer garanti kapsamında ise bu sürede tekrar eden en az iki benzer arıza sebebiyle de malın gizli ayıplı olduğu (tekrar eden arızalar servis raporlarında açıkça görülmektedir)
2-Sipariş teyit yazısında yazılı olan 1 yıllık garanti belgesine ait dosyada yazılı bir garanti belgesi görülmediği,
3-09-10-2014 tarihinde ilk kurulumu yapılan pozlama makinasınm varsa eğer garanti süresinin 09.10.2015’te bittiği düşünüldüğünde (diyotlar hariç) hem garanti süresinde ve daha sonra ve halen problemlerin devam ettiği;
4-Bütün bu arızaların kullanım hatasından olmadığı kanaatlerine varılmıştır.
TEKNİK DEĞERLEDNDİRMELERE GÖRE AYIP İHBARI VE DAVACININ TALEPLERİ YÖNÜNDEN:
• Ayıba ilişkin arızanın taraflar arasında imzalanan satış sözleşmesinin 7.maddesinde belirtilen garanti kapsamında bulunup bulunmadığı konusunda, makinede tespit edilen gizli ayıbın gerek süre gerekse de nitelik bakımından sözleşmenin 7. Maddesi ile verilen garantinin kapsamında olduğu sonucuna ulaşmak mümkün olup, konuyla ilgili nihai takdir Sayın Mahkemeye aittir.
• Diğer yandan, TTK’nın 23. TBK’nın 223 ve 227/4 bendi maddeleri bağlamında yapılan değerlendirmede; yukarıda yer alan teknik değerlendirmelerde makinenin gizli ayıplı olduğu tespit edilmiş olduğu için, TBK m. 223/2 hükmü uyarınca, makinedeki gizli ayıbın davacı-alıcı şirket tarafından sonradan anlaşıldığında hemen davalı satıcı şirkete ihbar edilmesi gerektiği ve buna göre, dava konusu olayda, dava dosyası içeriğinde yer alan davalı şirkete ait Servis Raporlarının incelenmesinden, makinanın 09.10.2014 tarihinde kurulumundan ve davacı tarafından kullanılmaya başlanmasından sonra, davalı şirket tarafından 12.11.2014 tarihinden sonra müteaddit kereler makinadaki sorunların giderilmesi için onarım hizmeti verildiği ve yukarıda yer alan teknik değerlendirmeye göre, davalı sunduğu bu hizmetlere rağmen makinadaki sorunların giderilemediği. 09.07.2015 tarihinde davalıya gönderilen faks mesajı ile makinenin yenisiyle değiştirilmesinin talep edildiği ve daha sonra 24.05.2016 tarihinde davaıva noter kanalıyla ihtarname gönderildiği görülmekle, davacının davalıya gönderdigi belirtilen fark mesajı ile daha sonra gönderilen noter ihtarnamesinin ayıpların ortaya çıktığı tarihten çok uzun bir zaman sonra gönderilmiş olduğu, ancak davalıya ait Servis Raporlarından, makinedeki gizli ayıp niteliğindeki sorunların kurulumundan yaklaşık bir av kadar sonra davalıya sözlü olarak bildirilmesi üzerine davalı tarafından servis hizmetleri sunulmaya başlandığı, buna göre, ayıp ihbarının şekle bağlı olup olmadığı konusundaki hukuki değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, davacının süresinde ve usulüne uygun olarak ayıp ihbarında bulunmuş olup olmadığı konusundaki nihai değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirlerinde olduğu sonucuna ulaşmak mümkün olup, konuyla ilgili nihai takdir Sayın Mahkemeye aittir.
• Öte yandan, davacının seçimlik haklarından TBK m. 227/b.4 hükmünde yer alan, “İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme hakkını kullandığı ve davalının teslim ettiği makinanm ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesine ve bu olmadığı takdirde terditli olarak ödenen makina bedelinin iadesini yani TBK m. 227/b.2 hükmünde yer alan, “Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme” hakkını tercih ettiği görülmekle, yukarıda yer alan teknik değerlendirmelere göre, dava konusu makinaya davalı şirket tarafından çok sayıda onarım hizmeti verildiği halde makinadaki sorunların giderilememiş olduğu ve bu haliyle makinadaki sorunların makinadan beklenen faydanın sürekli olarak elde edilememesine neden olduğu anlaşılmakla. Sayın Mahkeme tarafından davacının süresinde ve usulüne uygun ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı konusunda yapılacak değerlendirmeye göre, Kalıp Pozlama Makinası CRON-UVP-6696GX ve Kalıp Yıkama Makinası CRON-HUOPTI6O olmak üzere iki üniteden ibaret olan makinanm yenisiyle değiştirilmesine ve makina ayıpsız yenisi ile değiştirilmesi mümkün olmadığı takdirde, makinayı iade etmek kaydıyla ödediği bedelin iadesi ile birlikte menfi zararları kapsamında gümrük ve ihtarname masraflarının (bu masraflar usulüne uygun olarak ispatlanmak kaydıyla) ödenmesine dair davacının terditli talebinin kabule şayan olup olmadığı konusundaki nihai takdir Savın Mahkemeye aittir” denilmiştir.
Mahkememizin 19/04/2017 tarihli celsesi 1 numaralı ara kararı gereğince, dosyamızda ek bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişilerin 18/01/2019 tarihli heyet raporunda özetle;
”1-Davaya konu makinanın onarımmın, Çok komplike ve elektronik parça ağırlıklı olması yüksek maliyet getirebileceği düşüncesi ve ayrıca daha önce yapılan bir çok onarımın hep tekrar etmesi sebebiyle effektif bir yarar sağlamadığı kanaatindeyiz.
2-Servis raporları dikkatlice incelendiğinde 24-06-2015, 03-07-2015, 26-05-2016, 14-07-2016 tarihlerindenki benzer arızaların devam ettiği, özellikle tail clamp arızasının sürekli tekrar ettiği anlaşılmaktadır. Okunabilen servis raporlarından bu tekrarlar gözükmektedir. Ayrıca Çinden gelen teknisyenin bütün onaranları yaptıktan sonra aynı arızaların devam etmesi halinde firmanın yeni makina vereceği konusundaki yazısı dikkat çekicidir.
3-Meydana gelen arızaların büyük çoğunluğumun kullanım hatasından olmadığı ve imalat hatasından kaynakladığı kanaatindeyiz. Servis raporları ve dosyadaki bütün detaylar, ve mahallinde yaptığımız keşif sırasında vardığımız kanaat bu düşüncemizi doğrulamaktadır.
SONUÇ VE KANAAT
Daha önce verdiğimiz bilirkişi heyet raporundaki tespit ettiğimiz hususların geçerli olduğunu, ve dava konusu makinaların gizli ayıplı olduğu,ayrıca eğer garanti kapsamında ise bu sürede tekrar eden en az iki benzer arıza sebebiylede malın gizli ayıplı olduğunu tekrar söylüyoruz. Nihai takdirin Mahkemenize ait olmak üzere ek raporumuzu arz ederiz.” denilmiştir.
Açık ve gizli ayıplarda kural olarak az yukarıda açıklandığı gibi ihbar zorunluluğu bulunmakla birlikte, ayıp garantisi bulunması halinde açık ayıplarda muayene ve süresinde ihbar yükümlülüğünü, gizli ayıplar yönününde de derhal ihbar yükümlülüğünü kaldırmayı ve garanti süresi içinde ortaya çıkan bu ayıpları bedelsiz olarak gidermeyi üstlenmiş demektir. Garanti süresi içinde ortaya çıkan açık ve gizli ayıplarla ayıp ihbarında bulunmak zorunda kalmaksızın zamanaşımı süresi içinde ayıbın giderilmesi ve zararlarını isteyebilecektir.
Sipariş teyit yazısına göre garanti süre 1 yıldır. Garanti başlangıcı makine kurulumu tarihi olan 09.10.2014’tür.
Ayıplar garanti süresi içinde gerçekleştiği gibi, ayıplara ilişkin garanti süresi içinde bir çok bildirim yapılmıştır. Bu hususta yukarıda yapılan teknik değerlendirmelerde belirtildiği üzere, “09.10.2014 tarihinde ilk kurulumu yapılan pozlama makinasının saranti süresinin 09.10.2015 te bittiği düşünüldüğünde (diyotlar hariç) hem garanti süresinde ve daha sonra ve halen problemlerin devam ettiği tespit edildiği gibi, makinedeki sorunların kullanım hatasından ya da burada sözü geçen 7.maddede garanti haricinde olduğu belirtilen herhangi bir durumdan kaynaklanmadığı da belirlenmiş olduğundan, makinede tespit edilen gizli ayıbın gerek süre gerekse de nitelik bakımından sözleşmenin 7. Maddesi ile verilen garantinin kapsamında olduğu” teknik görüşü de bilirkişilerce mütalaa edilmiştir.
Ayıp olarak ileri sürelen hususların davacı kullanıcıdan kaynaklandığı iddia edilmiş ise de servis raporlarında kullanıcıdan kaynaklanan durumlar zaten uyarı olarak ayrıca belirtilmiştir. Diğerler sorunların ise kullanıcıdan kaynaklandığına ilişkin bir tespit yapılmamıştır. Bu hususta bilirkişi raporu teknik görüşünde ”1-Davaya konu makinanın onarımmın, Çok komplike ve elektronik parça ağırlıklı olması yüksek maliyet getirebileceği düşüncesi ve ayrıca daha önce yapılan bir çok onarımın hep tekrar etmesi sebebiyle effektif bir yarar sağlamadığı kanaatindeyiz. 2-Servis raporları dikkatlice incelendiğinde 24-06-2015, 03-07-2015, 26-05-2016, 14-07-2016 tarihlerindenki benzer arızaların devam ettiği, özellikle tail clamp arızasının sürekli tekrar ettiği anlaşılmaktadır. Okunabilen servis raporlarından bu tekrarlar gözükmektedir. Ayrıca Çinden gelen teknisyenin bütün onaranları yaptıktan sonra aynı arızaların devam etmesi halinde firmanın yeni makina vereceği konusundaki yazısı dikkat çekicidir. 3-Meydana gelen arızaların büyük çoğunluğumun kullanım hatasından olmadığı ve imalat hatasından kaynakladığı kanaatindeyiz” şeklinde mahkememizinde kanaat getirdiği şekilde mütalaada bulunulmuştur.
Satış sözleşmesinden dönen alıcı, satılanı, ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlü ise de bu yükümlülüğe ilişkin davalı ayrıca bir dava açmış olup, dava dosyamız kararlık aşamada olduğundan birleştirme kararı verilmesi beklenilmemiştir.
Davacı tarafın terditli olarak ileri sürdüğü haklardan; makinayı iade etmek kaydıyla ödediği bedelin iadesi ile birlikte menfi zararları kapsamında gümrük ve ihtarname masraflarının ödenmesine ilişkin ıslahı ve gümrük ve ihtarname masraflarının ödendiğine ilişkin dosya içinde bulunan belgeler dikkate alınarak sonuçta aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Dava garantinin bitmesinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı dolmadan açılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kabulü ile 1 adet orjinal lisanslı ElecRoc5 Rip Yazılımı (bilgisayar dahil)
1 Adet CRON Marka UV6696 GX+ madel Konvansiyonel CTP saatte 22 adet 1145×1410 mm kalıp üretim hızında. Yarı otomatik kalıp yükleme ünitesi, CTP kontrol yazılımı (bilgisayar dahil)
1 Adet Online kalıp banyo makinesi. Kimyasal takip sistemi dahil
1 adet yerli üretim stacker (kalıp istifleme)
1 adet kalıp densitometre ayıplı cihaz-aletlerin davalıya iadesi şartıyla
160.000 USD’nin dava tarihinden itibaren 3095 S.K.nun 4/a maddesi uyarınca faiziyle; 160,68-TL ve 23.467-TL’nin dava tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 35.139,46-TL ilam harcından peşin alınan 8.784,87-TL’nin mahsubu ile bakiye 26.354,59-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 8.784,87-TL peşin harç ve 29,20-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 8.814,07-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 34.526,47-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 4.138,35-TL yargılama gideri davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.11/07/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”