Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/713 E. 2021/629 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2016/713 Esas
KARAR NO:2021/629

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan), Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:01/07/2016
KARAR TARİHİ:01/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili … ile … Genel Müdürlüğü arasında… inşaatı, sözleşmesinin 02.08.2007 tarihinde imzalandığını, sözleşme imzalandıktan hemen sonra inşaat hazırlığına başlayan müvekkiline imalat yapılacak alanın geç teslim edildiğini, 2007 yılında yer teslimlerinin aksamasından dolayı ödeneğin harcanmayan kısmı olan 1.572.538,60 TL ödenerek aktarılmaması ve karşılık gelen sürenin ilave edilmemesi hem süreden hem de fiyat farkından dolayı müvekkilinin mağdur edildiğini, davalının sonradan tesis yerlerinde yaptığı değişiklik ve kapasite artırımları hakkaniyet ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, 2009 yılında yaşanan sel felaketi nedeniyle inşaatların durma noktasına geldiğini, hak edişlerin zamanında ödenmemesi müvekkili açısından ciddi zarara yol açtığını, müvekkilinin işi %80 oranında bitirdiğini, projelerin onayındaki önemli gecikmelerin yaşandığının görüleceğini toplam proje onaylarındaki gecikmenin 248 gün olduğunu, açıklanan nedenlerle 3.500.000,00-TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesini, bildirilmiş olan hak edişlerin sözleşmede belirtilen fiyat farkları ile birlikte ödenmesini, fesih anı itibariyle inşası devam eden tesislerde bırakılan malzemelerin bedellerinin ödenmesini, fesih nedeniyle yoksun kalındığı karın hesaplanarak ödenmesini, irad kaydı düşünülen teminatların iadesini, müvekkili şirketin sebep olmadığı ilave süreler ve geç yapılan ödemelerden dolayı kaynaklanan genel finansman giderlerin ödenmesini, talep edilen alacaklar için hak kazanma tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresi içerisinde açılmadığını, sözleşme gereğince işin yapılma yerinin İstanbul genelindeki belde ve köyler olarak belirlendiğini, yüklenicinin atıksu arıtma tesisi yapmayı kabul ettiği ihale kapsamı dışındaki köyler ile ihale kapsamındaki köylerin aynı coğrafi konum ve iklim koşullarına sahip olmaları sebebiyle yüklenicinin çalışma şartlarında zorlaştırma iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının ödenek atarılmaması iddiasının gerçeği yansıtmadığını, ödeneğin idarelerince 27/09/2017 tarih ve …/… numaralı Yönetim Kurulu Kararı ile ödenek aktarımının yapıldığını, davacının %80 oranında iş bitirme iddiasının gerçeği yansıtmadığını, yüklenicinin hem işleri zamanında bitirmediğini hem de sunulan iş programının çok gerisinde kaldığını, tüm uyarılara rağmen personel, ekipman vc vardiya sayısını artırmak yerine iş gücünü düşürüp durma noktasına getirdiğini, normal işin bitiş süresi 10.02.2010 iken her türlü hukuki manada yaşanan olumsuzluklar dikkate alınarak 447 günlük bir süre uzatımı verildiğini, ancak işin süresinin 03.05.2011 tarihine uzatılmasına rağmen yüklenicinin her durumu kendi aleyhinde göstererek işi zamanında bitirmekten imtina ettiğini, son çare ve kamu menfaatine yönelik olarak sözleşmenin feshedildiğini, işbu nedenlerle davanın usulden reddini, davanın usulen reddine taleplerinin kabul görmemesi halinde davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 15/03/2018 tarihli celsesi 1 numaralı ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişilerin 01/06/2018 tarihli raporunda özetle;
”SONUÇ:
Davacının davalıdan herhangi bir tazminat alacağının bulunmadığı; fakat 389.933,04 TL bakiye hak ediş bedeli alacağının bulunduğu;
Bu alacağının, dava tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi (kanaatimizce avans faizi) ile birlikte tahsili gerektiği yönündeki kanaat ve düşüncelerimizi Mahkemenin takdirine sunarız.” denilmiştir.
Mahkememizin 01/11/2018 tarihli celsesi 1 numaralı ara kararı ve 22/03/2019 tarihli ara karar gereğince, dosyamızda yeni heyetten bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişilerin 27.06.2019 tarihli raporunda özetle;
”SONUÇ:
Davalı … arasında, 7.755.523,00- Liralık kısmı anahtar teslimi götürü bedel, 1.974.015,60-Liralık kısmı teklif birim fiyatlı olmak üzere toplam 9.729.538,60- liralık karma sözleşme 02.08.2007 tarihinde imzalanmıştır.
İhale kapsamında yapılacak tesislerin yerlerinde ve kapasitelerinde karşılıklı anlaşılarak değişiklik yapılmış olup, planlı 28 köyden 6’sında (…) arıtma tesisi yapılması kararlaştırılmıştır. İdare tarafından sadece hakediş ödemelerinde yaşanan gecikmeler nedeniyle ek süre verilmiştir. Hakediş ödemelerinde yaşanan gecikmeler sebebiyle Yükleniciye 148 gün ve daha sonra 299 olmak üzere toplam 447 gün ek süre verilmiştir. Ek süreli iş bitim tarihine kadar; 11 köyde kısmi geçici kabullerin yapıldığı, kalan 6 köyde (…, …, …, …, … ve …) imalatların tamamlanmadığı, Merkezi Kontrol Odası İle ilgili herhangi bir çalışma yapılmadığı, aynı zamanda işin muhteviyatında olmasına rağmen kanal inşaatlarının da tamamlanmadığı, İdare tarafından bildirilmiştir.
Yüklenicinin hem işleri zamanında bitirmeınesi hem de sunulan iş programının çok gerisinde kalması nedeniyle İdare tarafından 60 gün süreli ihtar gönderilmiş ve bu sürenin bitimini müteakip 02.08.2011 tarihli … Yönetim Kurulu Kararıyla Yapım İşleri Genel Şartnamesinin (YİGŞ) 48. md. esaslarınca sözleşme feshedilmiştir.
Taraflarca imzalanan sözleşme ve eki Yapım İşleri Genel Şartnamesi hükümlerine göre; sözleşmede kararlaştırılan iş bitim suresinin sona ermesine rağmen yüklenicinin işi geçici kabule hazır hale getirmemiş olması fesih nedeni olmakla birlikte, ortaya çıkan gecikmenin mücbir sebepler veya idareden kaynaklanan nedenlere, yükleniciye gerekli süre uzatımı verilmesi ve gecikilen sürenin işin sözleşmesinde öngörülen bitim tarihine eklenmesinin gerektiği, yüklenicinin süre uzatım hakkı mevcutken, bu hak teslim edilmeden yapılan fesih işleminin hukuken uygun olmadığı değerlendirilmiştir.
Sözleşmenin İdarece veya Yüklcnici tarafından feshedilmesine ilişkin şartlar ve sözleşmeye ilişkin diğer hususlarda 4735 Sayılı Kamıı İhale Sözleşmeleri Kanunun ile Yapım İşleri Genel Şartnamesinin uygulanacağı sözleşmede hüküm altına alınmış olup. bahse konıı Şartname ve Sözleşmede İdarece yapılacak kusurlu fesihe ilişkin husus bulunmamaktadır.
Fesih soması tesislerin durumu, idare tarafından fesih durum tespit tutanağı ile kayıt altına alınmıştır. Ancak. Yiiklcnici tarafından söz konusu tespit raporunun imza yetkisi olmayan personele haksız şekilde imzalatıldığı ve daha önce yapılan ve teslim edilen malların bile raporda yer almadığı, raporun gerçekleri yansıtmadığı bildirmiştir, fesih sonrasında, Davacı Yüklenici tarafından bahse konu işin tamamlanmayan kısımları başka bir firmaya 3.538.966.74 TL teklif edilen bedelle ihale edilmiştir. Bu bağlamda; fesih sonrası köylerdeki tesislerin durumunu yerinde görme/inceleme imkânı bulunmamaktadır.
Yüklenici, 20 nolu fesih lıakcdişiııi imzalamamış, 11 nolu hakedişi itirazı kaydı ile imzalamış, 17 ve 18 nolu hakedişler dosyada bulunmadığından durumları kontrol edilememiş olup, diğer hakedişlerin itiraz olmadan imzalandığı tespit edilmiştir.
Davalı İdare tarafından söz konusu işe ait hesaplanan muammen bedel 18.677.168,46 TL olup, Yüklenicinin teklifi ise 9.729.538,60 TL’dir. Bahse konu muammen bedel hesabında %25’lik yüklenicilik karı ve genel giderler de bulunmaktadır. Muammen bedelin %52,09’si (9.729.538,60/18.677.168,46=0,520932207729308) teklif edilerek ihale Yüklenicinin uhdesinde kalmıştır.
Yüklenici tarafından bahse konu işin tamamlanmayan kısımlarına ilişkin olarak;
19 no.lu hakedişte yer alan ödemeye esas genel toplama göre 9.729.538,60-6.287.362,76= 3.442.175,84 TL,
20 no.lu hakedişte yer alan ödemeye esas genel toplama göre 9.729.538,60-6.613.919,53TL= 3.115.619,07 TL/lik yapılmayan iş olduğu tespit edilmiştir.
Yüklenici tarafından bedeli alınmamış olsa da yapılan ve tamamlanan işler 20 no.lu hakediş ile sonlandığından dolayı Yüklenicinin maddi zararı hesaplanırken bilirkişi kurulumuz tarafından 20 no.lu hakedişte belirtilen tutarların hesaplamaya dâhil edilmesinin uygun olacağı kanaatine varılmıştır.
Bu kapsamda; 20 no.lu hakedişe göre ödemeye esas genel toplamın 6.613.919,53TL olduğu dikkate alındığında tamamlanmayan / yapılmayan işlerin 9.729.538,606.613.919.53TL = 3.115.619,07 TL olduğu, bu işlemler içerisinde %25 müteahhit kârı olduğu dikkate alınarak firmanın karının 3.115.619,07×25/100=778.904,76 TL olabileceği, yüklenici fırına muammen bedelin %52,09’sini teklif ettiği göz önüne alındığında 778.904,76-TL’ninde %52,09’unun kâr olarak aldığı düşünüldüğünde, tamamlanmayan işlerle ilgili olarak Yüklenicinin uğramış olduğu maddi zararın; 778.904,76×52,09/100=405.731,48 TL olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
19 ve 20 no.lu hakedişte yer alaıı ödemeye esas genel toplama göre Yüklenicini almadığı 6.613.919,53-6.287.362,76=326.556,77 TL’de dikkate alındığında Yüklenicinin toplam zararının 326.556,77+405.731,48=732.288,25 TL olduğu kanaatine varılmıştır.
Yüklenici tarafından yapılmayan işlerin tamamının tutarı olan yaklaşık 3.500.000TL tutarının idare tarafından kendilerine ödenmesi iddia edilmiş olsa da bilirkişi kurulumuzca yapılan değerlendirme sonucunda Yüklenici tarafından yapılmayan/tamamlanmayan işlere ait maliyet bedellerinin İdare tarafından Yükleniciye ödenmesi sebepsiz zenginleşmeye neden olacağından maliyet bedellerinin ödenmemesine, sadece bu iş tamamlandığında Yüklenicinin ihale dosyasına göre alabileceği kârın ödenmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir. Konu hakkında uygun görülmesi durumunda Yükleniciye ödenmesi gereken manevi tazminat tutarının Sayın Mahkcmenizce takdir edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.
Yüklenici tarafından talep edilen fesih anı itibariyle inşası devanı eden tesislerde bırakılan malzemelerinin bedellerinin ödenmesine ilişkin olarak; tesislerde bırakılan malzemelere ait dava dosya ve klasörlerinde detaylı (malzeme, türü, miktarı, bedeli…vb.) hukuki delil niteliğine iıaiz bilgi ve belge yer almaması nedeniyle bilirkişi kurulumuzca bu konuya yönelik bir değerlendirme yapılamamıştır.
Yüklenici ile idare arasında imzalanan sözleşmenin 11. maddesine göre yüklenici tarafından 600.000 TL tutarında kesin teminat verildiği anlaşılmıştır. Sayın Mahkemenizce İdare tarafından yapılan fesih işleminin usul ve hukuka uygun olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı takdirde İdare tarafından gelir kaydedilen 600.000TL tutarındaki kesin teminat bedelinin de idare tarafından yükleniciye iade edilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Değerlendirme, delillerin takdiri ve nihai karar sayın mahkemenize ait olmak üzere, görüş ve kanaatimizi içeren 3 nüshadan ibaret iş bu bilirkişi heyet raporumuzu; sayın mahkemenizin takdirlerine saygılarımızla arz ederiz.” denilmiştir.
Mahkememizin 03/10/2019 tarihli celsesi 2 numaralı ara kararı gereğince, dosyamızda ek bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişilerin 20/02/2020 tarihli ek raporunda özetle;
”SONUÇ:
-Yüklenicinin toplam zararının 326.556,77+218.09333=544.650,10TL olduğu,
-1.1.2008 ile 30.9.2008 tarihleri arasında Demir-çelik ürünlerinde meydana gelen aşırı fiyat artışları kapsamında 61.077,23 TL ilave fiyat farkı verilmesi gerektiği,
-Kesin teminat ile birlikte ek kesin teminatında Yükleniciye iadesi gerektiği,
-Konu hakkında uygun görülmesi durumunda Yükleniciye ödenmesi gereken manevi tazminat tutarının Sayın Mahkemenizzce takdir edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.” denilmiştir.
Mahkememizin 17.09.2020 tarihli celsesi 1 numaralı ara kararı gereğince, dosyamızda ek bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişilerin 28.01.2021 tarihli 2. ek raporunda özetle;
”SONUÇ:
-Davalı itiraz dilekçesi incelenmiş olup, teknik bakımdan ek raporda yer alan hususlardan farklı bir sonuca ulaşılmamıştır. Bu nedenle ek raporda belirtilen görüşlerde bir değişiklik söz konusu değildir.
-Ek raporda yer alamayan birim fiyatlı işler ve geçici kabule ilişkin kesintilerin iadesi ve Genel giderler ve finansman giderlerinin ödenmesine ilişkin taleplerin uygun olmadığı değerlendirilmiştir.” denilmiştir.
Mahkememizin 18.02.2021 tarihli celsesi 3 numaralı ara kararı gereğince, dosyamızda ek bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişilerin 08/06/2021 tarihli 3. ek raporunda özetle;
”SONUÇ:
-Geçici kabul noksanlıklarına/eksikliklerine ilişkin kesintilerin Yükleniciye iadesi gerekmektedir. Diğer konularda ise 2.ek raporda belirtilen görüşlerde bir değişiklik söz konusu değildir. Netice olarak;
-Yüklenicinin toplam zararının 326.556,77+‭218.093,33=544.650,10‬TL olduğu,
-1.1.2008 ile 30.9.2008 tarihleri arasında Demir-çelik ürünlerinde meydana gelen aşırı fiyat artışları kapsamında 61.077,23 TL ilave fiyat farkı verilmesi gerektiği,
-Kesin teminat ile birlikte ek kesin teminatında Yükleniciye iadesi gerektiği,
-Geçici kabul noksanlıklarına/eksikliklerine ilişkin kesintilerin Yükleniciye iadesi gerektiği,
-Konu hakkında uygun görülmesi durumunda Yükleniciye ödenmesi gereken manevi tazminat tutarının Sayın Mahkemenizce takdir edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.” denilmiştir.
Dava, 02.08.2007 tarihli sözleşme uyarınca davacı yüklenici tarafından işlerin yapıldığı ancak davalı tarafın kusuru nedeniyle gecikme bulunduğu, davalı tarafça sözleşmenin haksız fesih iddia olunarak fesih nedeniyle oluşan müsbet ve menfi zarar ve davacı taraf tarafından konulan malzemelerin iade edilmemesi iddia olunarak talep olunan alacak istemine ilişkindir.

Taraflar arasındaki sözleşmenin konusu … … yakasındaki çeşitli lokasyonlardaki 28 adet köyde atık su arıtma tesisi yapılmasına ilişkin olup, ihale kapsamında yapılacak tesislerin yerlerinde ve kapasitelerinde değişiklik yapılmış olup, 28 köyden 6’sında ve ihale kapsamında olmayan 11 köyde arıtma tesisi yapılması kararlaştırılmış ve sonuçta 17 köyde bu tesislerin yapılması kararlaştırılmıştır. Söz konusu köyler …, … ve … ilçelerinde bulunduğu, sözleşmenin 02/08/2007 tarihinde imzalandığı, 10. Maddesine göre iş yeri teslim tarihinden itibaren 913 takvim günü içerisinde (resmi tatil günleri ve fen noktasında çalışmaya uygun olmayan günler dikkate alınmamıştır) işin bitirilmesinin gerektiğinin kararlaştırıldığının, hak ediş ödemelerinde yaşanan gecikmeler nedeniyle 148 gün ve sonra 299 gün olmak üzere toplam 447 gün ek süre verildiği, ek süre de iş bitim tarihine kadar 11 köyde kısmi geçici kabullerin yapıldığı, kalan 6 köyde imalatların tamamlanmadığı, merkezi kontrol odasıyla ilgili herhangi bir çalışma yapılmadığı, kanal inşaatlarının da tamamlanmadığı,
Yüklenicinin hem işleri zamanında bitirmemesi hem de sunulan iş programının çok gerisinde kalınması tüm uyarılara rağmen personel, ekipman ve vardiya sayısının arttırmaması gerekçesiyle davalı tarafından 60 gün süreyle ihtarname gönderildiği, bu sürenin bitimini takiben 02/08/2011 tarihli yönetim kurulu kararıyla yapım işleri genel şartnamesinin 48 maddesi gereğince sözleşmenin feshedildiği,
Sözleşmede 4735 sayılı kanun ve yapım işleri genel şartnamesi esasların uygulanacağının kararlaştırılmış olduğu, sözleşme de idarece yapılacak feshe ilişkin hükümlerin bulunmadığı, fesih sonrası tesislerin mevcut durumunun fesih durum tespit tutanağı ile tutanağa bağlandığı, fesih sonrası kalan işlerin başka firmaya 3.538.966,74-TL teklifle ihale edildiği,
İş yerlerinin yüklenici davacıya teslimi YİGŞ’nin 6. Maddesi gereğince ortak bir tutanak ile düzenlenmiş ise de, bu teslimin 28 adet köyün tamamı için eş zamanlı olarak iş yapmaya elverişli mahalleri göstermediğinin ticari hayatın olağan akışı gereği sabit olduğu, buna göre yer tesliminin gerçekte fiilen geciktiği durumlarda gecikmeye karşılayacak şekilde iş süresine ekleme yapılması gerektiği,
Ödenek aktarımı hususunda yüklenicinin iş süresinde artma veya azalma olmadığı sadece çalışılacak günlere göre ödeneğin revize edildiği, buna göre davacı yüklenicinin ödenek aktarımına ilişkin bir zarara uğramadığı,
İhale kapsamındaki 28 köy yerine 17 köyde sonuç olarak çalışılması kararlaştırılmış, ancak 28 adet köyün toplam kapasitesi 42 bin kişiyken 17 köyün kapasitesi 56 bin kişi olup, YİGŞ’nin 6. Maddesi gereğince her bir değişiklik için davacıdan yazılı muvafakat alınmış olup, yer değişikliği sırasında yüklenicinin iş başına getirilmiş olan araç ve makinelerinin yeni iş yerine taşınması söz konusu olmadığı için bu nedenle süre uzatımda insiyatif olmadığının idare tarafından değerlendirildiği ancak karşılıklı anlaşma ile bu değişiklikler yapılmış ise de 500/1000 kişilik tesislerde dikdörtgen olan çökeltme havuzları 400/800 kişilik tesislerde dairesel norma dönüştürülmesi bunun hem yapım güçlüğü getirmesi hem de işin maliyetini arttırması, iş yerinin çok sık oranda değişmesi nedeniyle yer tesliminin tam olarak yapılmamış olması, yüklenicinin iş programında aksamaya tam kapasite ile çalışamamasına, proje değişiklikleri ve yeni proje hazırlama çalışmalarının uzamasına yol açabileceğinden bu değişiklikler nedeniyle ilave süre verilmesi gerektiği,
YİGŞ’nin 30. Maddesi gereğince, sel felaketinin ve zararlarının tespitinin bizzat davalı idarenin personelince yapılarak tutanağa bağlandığı, buna göre bu mücbir sebebin iş üzerinde ve taşıma yollarında tahribat yaptığı, buna göre bu mücbir sebep nedeniyle ilave süre verilmesi gerektiği,
YİGŞ’nin 40,12/2 maddesi gereğince hak ediş ödemelerindeki gecikmenin kesin bir süre uzatım nedeni olduğu, ve zaten bu nedenle … yönetim kurulunun 16/02/2010 ve 18/08/2010 tarihli kararlarında 5-10, 2, 11, 12, 14 nolu hak edişlerde gecikme olduğunun kabul edildiğinin ve ek süre verildiği,
YİGŞ’nin 18. Maddesi gereğince sözleşmenin feshinden önce 19 adet hak edişin değerine göre yüklenici davacının tamamladığı işlerin nakdi gerçekleşme oranının % 65 olduğu, 20 nolu fesih hak edişine göre %69 olduğu, davacının %80 oranında iş bitirme iddiasında bulunduğu ancak davalı idarenin iş bitirmeye ilişkin tutanakla tespit yaptığı, tutanağın ve 20 nolu fesih hak edişinin aksine olarak iş bitirme oranının % 69 ‘dan daha fazla olduğunun davacı tarafça ispatlanamadığı,
Proje değişikliği ve kapasite artışı iki tarafın rızası ile olmuş olsa bile, meydana gelen proje değişikliği ve kapasite artışından dolayı idareye süre verilmesi gerektiğinin işin gereği olduğu,
YİGŞ 12 ve 14 maddeler dikkate alındığında, davacı yüklenici tarafından hazırlanan projelerin onay süresinin 1 aydan daha uzun sürdüğü durumlarda bu süre içerisinde projenin idare ile yüklenici arasında karşılıklı gidip gelme süresinin bu süreye dahil olup olmadığının önem arz ettiği, hatalı projeler var ise ve bir aylık süreler içerisinde değişiklik yapılmış ise yükleniciye geri verilen projelere ait 30 günlük sürenin yeni projenin onay başvurusu ile başlamasının gerektiği, onay başvurusuna ilişkin 248 günlük gecikmenin 69 gününün 2009, 179 gününün 2010 ve 2011 yıllarına ait olup, hak ediş ödemelerinde gecikme ise 2007-2009 yıllarında olduğundan, hak ediş ödemelerindeki gecikme ile proje onayındaki gecikme dönemlerinin örtüşmediği ve bu nedenle proje onayındaki gecikmeler nedeniyle ek süre verilmesi gerektiği,
3 köy açısından elektrik müsadelerinin geç alınması nedeniyle idarenin kusurlu olduğu,
Davalı idarenin fesih ihtarnamesinin aksine, davalının yukarıda anlatıldığı üzere kusurlu olduğu, davalı idarenin feshinin haksız olduğu, buna göre;
Tamamlanan işlerin bütünü 20 nolu hak ediş ile sonlandığından, davacı yüklenicinin maddi zararı hesaplanırken bu hak ediş üzerinden hesaplanması gerektiği, buna göre tamamlanmayan işler, bu rakam üzerinden net %7 lik müteahhit karı ve davacının muammen bedelin %52,09 unu teklif ettiğinden tamamlanmayan işlere ilişkin yüklenicinin uğramış olduğu maddi zararın 218.093,33-TL olacağı,
Davacının yapılan hak edişler nedeniyle alamadığı hak ediş miktarının 326.556,77-TL olduğu,
Davacı yan her ne kadar tesiste bırakılan malzemelere ilişkin alacak talebinde bulunmuş ise buna ispatlar bir delil bulunmadığı,
Davacı yüklenici ile davalı idare arasında imzalanan sözleşmenin 11. Maddesine göre yüklenici tarafından verilen kesin teminat mektubunun paraya çevrilmesi nedeniyle 600.000,00-TL’nin ve 49.592,21-TL’lik ek kesin teminattan kaynaklanan alacağın davacıya iadesinin gerektiği,
Davacı taraf her ne kadar 20 nolu hak edişin hesaplamada dikkate alınmasını hukuka aykırı olduğu iddia edilmiş ise de son hak edişte idarenin hak edişi hazırlamadan önce yükleniciyi davet etmiş olması, fakat yüklenicinin bu davete icabet etmemiş olması nedeniyle şartname gereğince usulüne uygun olarak tek taraflı olarak gerçekleştirildiği, kar mahrumiyeti alacağı kapsamında fesih sonrasında kalan imalat yapılmamış kısım açısından fiyat farkı verilmesinin mümkün olmadığı, fesih sonrası yeni yüklenici ile yapılan sözleşmenin birebir eksik kalan imalatlara yönelik yapıldığının değerlendirmenin hatalı olacağı, 20 nolu hak edişte yapılan değerin tutarlı olduğu,
Davacı şirket açısından ayrıca manevi tazminat talep edilmiş ise de manevi tazminata hükmedilebilmesi için, kişilik haklarına hukuka aykırı bir şekilde saldırıda bulunulması gerektiği, somut olayda ise, davalı tarafın sadece sözleşmeye aykırı işlem ve eyleminin olduğu, davacı tarafın kişilik haklarına saldırı niteliğini taşıyabilecek eylemde bulunulmadığı, başlı başına sözleşmeye aykırı eylem ve işlemlerin manevi tazminata konu edilemeyeceği anlaşıldığından manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, 326.556,77 TL hak ediş alacağı, 218.093,33 TL kar mahrumiyeti, 600.000 TL kesin teminattan kaynaklanan alacak, 49.592,61 TL ek kesin teminattan kaynaklanan alacak ve 61.077,23 TL ilave fiyat farkının dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Yasa’nın 2/2 maddesi gereğince değişen oranlarda avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin ve sair isteklerin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 85.750,91-TL ilam harcından peşin alınan 59.771,25-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 25.979,66-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 29,20-TL başvuru harcı, 59.771,25-TL peşin harç olmak üzere toplam 59.800,45-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 76.736,20-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 104.229,24-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 16.030,00-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 5.749,37-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 1.511,00-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 969,06-TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.01/07/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …