Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/704 E. 2018/1171 K. 11.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/704 Esas
KARAR NO : 2018/1171
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/06/2016
KARAR TARİHİ : 11/12/2018

Mahkememizde görülen menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile, davalı tarafından, keşidecisi … (o tarihte müvekkili evli olduğu için evlilik soyadı Tahtalı olan) hamili … olan 30.10.2013 düzenleme ve 30.12.2013 ödeme tarihli 80.000 TL bedelli bir adet bonoya dayanak müvekkili hakkında 80.866,85 TL üzerinden …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, takibe konu iş bu senedin vekil eden davacı tarafından düzenlenmediği ve imzanın davacıya ait olmadığını, …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasından borca ve imzaya itiraz davası açtığını, yapılan yargılama ve yeteri kadar toplanan yazı ve imza örneklerinden sonra bilirkişi raporu alındığını, bilirkişi raporunda” inceleme konusu senet muhtevasındaki el yazıları ile borçlu imzalarının mevcut mukayese el yazıları ve imzalarına atfen, … isimli şahıs eli mahsulü olduklarını gösterir nitelikte kaligrafik, karakteristik ve grafolojik bulgular tespit edilmemiştir.” şeklinde rapor verildiğini, bilirkişi raporu ile davalı tarafından icra takibine konulan senedin müvekkili tarafından düzenlenmediği ve sahte olduğu sabit olduğunu, dosyanın takip edilmediğinden HMK 320/4 maddesi gereğince davanın açılmamasına karar verildiğini, kararın kesinleşmediğini, müvekkili bizzat takip ettiği iş bu dava dosyası daha önce 08.07.2018 tarihinde takip edilmediğinden işlemden kaldırıldıktan sonra yenilenmiş ve dosyanın 24.05.2016 tarihli duruşmasına da katılmadığı için HMK 320/4 maddesi gereğince davanın açılmamasına karar verilmiş olup karar kesinleşmediğini, iş bu nedenle huzurdaki davanın açıldığını, müvekkilinin ileride telafisi imkansız zararlarının doğmaması için tedbir talebinin kabulü ile …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayıl icra takip dosyasının durdurulmasını, müvekkilinin yargılama giderlerini karşılayacak maddi olanağı olmadığından adli yardım taleplerinin kabulünü, takip dosyasında müvekkili hakkında 30.12.2013 ödeme tarihli 80.000 TL bedelli senetten dolayı borçlu olmadığının kabulü ile takibin iptalini, davalının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı süresi içinde yanıt vermemiş ancak bilahare sunduğu yazılı beyanı ile davacının davalı …’den senet metninde yazılı miktar kadar borç aldığını beyan etmiştir.
Dilekçe teatisi tamamlandıktan sonra, ön inceleme günü tayin edilmiş, taraflara tebliğ ile bildirilmiştir.
Ön incelemede taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe dayanak kambiyo senedi altındaki imzanın ve yazıların davacıya ait olmadığı iddiası ile borçlu olmadığının tespiti istemini konu alıp davalının yazılı beyanı ile senedin davacının davalıdan aldığı borç karşılığı davacı tarafından tanzim edildiği iddiası ile davanın reddini talep ettiği, buna göre davacının dava ve takip dayanağı senet nedeni ile davalıya borcu bulunup bulunmadığı hususları ile iddia ve savunma kapsamında anlaşmazlık olduğu tespit edilmiş; 6100 sayılı yasanın 140/5.maddesi gereğince taraflara dilekçelerinde gösterdikleri ancak henüz mahkememize sunmadıkları belgeleri sunmaları, başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacı ile gereken açıklamayı yapmaları için 2 hafta kesin süre verilmiş, bu hususların verilen kesin süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi halinde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacakları hazır bulunan taraf vekillerine tefhim ile ihtar edilmiştir.
… İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası getirtilmiş incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte takip dayanağı belge altındaki imzanın inkarı istemini konu alıp imza incelemesi yapıldığı, ancak davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmüştür.
Dava dayanağı takip dosyası getirtilmiş incelenmesinde, davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip olduğu görülmüştür.
Davalının davanın devamı sırasında vefatı üzerine mirasçılarının davaya dahili hususunda davacı vekiline süre verilmiş, mirasçılar davaya dahil edilmiş, taraf teşkili sağlanarak yargılama devam olunmuştur.
İcra Hukuk Mahkemesi dosyasında imza örnekleri toplanmış olmakla, tekmil dosya kapsamı itibari ile takip dayanağı senet altındaki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı hususunda Adli Tıp … İhtisas Dairesinden rapor alınmış, raporda borçlu imzaları ile mukayese imzalar arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği bildirilmiştir. Davalı vekili rapora karşı itirazlarını yazılı olarak sunmuştur.
Dava 2004 sayılı Yasanın 72.maddesine dayalı itirazın iptali istemine dairdir.
Davacı, takibe dayanak kambiyo senedi altındaki imzanın kendisine ait olmadığını beyanla borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, Adli Tıp Kurumundan alınan rapor ile imzanın davacıya ait olmadığı tespit edilmiştir. Her ne kadar davalı vekili, rapora İcra Hukuk Mahkemesinde alınan raporu gerekçe göstererek itiraz etmiş ve çelişki olduğunu beyan etmiş ise de itiraza dayanak raporun ana rapor değil ön rapor olduğu, bilirkişinin kesin kanaat ve görüş bildirmediği, eksiklikleri bildirdiği ve eksikliklerin tamamlanmasından sonra tanzim edilen raporun da ATK raporu ile aynı yönde olduğu görülmekle, itirazlar yerinde görülmemiştir.
Sonuç olarak davanın kabulü ile … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına dayanak kambiyo senedi nedeniyle davacının davanın devamı sırasında vefat eden takip alacaklısı … ‘nın ve mirasçılarına borçlu olmadığının tespitine; bonoda lehtar olan davalı, keşideci imzasının davacıya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğundan; mirasçıların da cüz’i halef değil külli halef olduğu nazara alınarak, davalı lehtarın kötüniyetli olduğunun kabulü ile İİK’nun 72/5 maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilerek (Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 15/10/2015 tarih, 2015/447 esas ve 2015/12801 karar sayılı ilamı aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın kabulü ile ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına dayanak kambiyo senedi nedeniyle davacının davanın devamı sırasında vefat eden takip alacaklısı … ‘nın ve mirasçılarına borçlu olmadığının tespitine,
2004 sayılı yasanın 72/5.maddesi uyarınca takip konusu alacağının %20’si oranında hesaplanın 16.173,37 TL kötü niyet tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 5.524,01 TL harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile eksik kalan kısmın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 1.381,10 TL peşin harcın ve davacı tarafından karşılanan 241,45 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 9.219,35 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı. 11/12/2018

Katip …

Hakim …