Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/684 E. 2019/618 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/684 Esas
KARAR NO: 2019/618 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 23/06/2016
KARAR TARİHİ: 25/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 23.06.2016 tarihli dilekçesinde özetle; “Müvekkili şirketle davalı arasındaki ticari ilişki neticesi oluşan cari hesap borcunun süresinde ödenmemesi üzerine, davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, Davalı/borçlu tarafından takibe konu borcun tamamına itiraz edildiğini, takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkili şirketin defter ve kayıtları incelendiğinde borcun varlığı ve miktarı açıkça tespit edilebileceğini, davalının müvekkili şirketten Lojistik ve taşıma hizmeti aldığını, ancak soyut beyanlarla müvekkilinin hak etmiş olduğu bedeli ödemediğini, icra takibine konu faturaya itiraz ettiğini, kayıtlarına almadığını, ancak faturaya konu hizmeti aldığını, Davalı tarafın her ne kadar borcun ferilerine itiraz etmiş olsa da itiraza konu icra takibinde, ticari işlerdeki reeskont avans faizi istendiğini beyan etmiş, itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekilinin 21.07.2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; tarafları arasında bir dönem ticari ilişki bulunmakla birlikte davacının müvekkili davalı şirketten cari hesaba dayanak herhangi bir alacağı bulunmadığını, davacının, müvekkili şirketten cari hesaba dayalı 46.504,81-TL tutarında alacağının bulunduğundan bahisle 13/05/2015 tarihinde davalı müvekkili şirket aleyhine başlattığı icra takibine vaki itirazda da belirtildiği üzere, takibe dayanak faturalardan biri olan 31.651,67-TL bedelli fatura bedeline müvekkili şirketçe herhangi bir itiraz edilmediğini, bu alacak miktarının tüm ferileri ile birlikte ödendiğini, üstelik, dosyaya mübrez mail yazışmalarından görüleceği üzere davacının fatura ödeme süresi fatura kesim tarihinden itibaren 45 gün olarak belirlenmiş iken, davacının takibe dayanak her iki fatura için de bu sürenin geçmesini beklemeksizin 13.05.2016 tarihinde faturaları takibe koyduğunu, buna rağmen, davalı müvekkili şirketin 31.03.2016 tarihli ve KDV dahil toplam 31.651,67 TL bedelli faturayı kabul ettiğinden bu yönde bir itirazda bulunmaksızın ödemeyi tüm ferileri ile birlikte gerçekleştirdiğini, davacının kusuru ve gerekli ihtimamı göstermemesi sebebiyle başlangıçta belirtilen sözleşme koşullarını yerine getirmediğinden davalının 30.04.2015 tarihli KDV dahil toplam 14.754,19 -TL bedelli faturaya ve fatura içeriğine tüm ferileri ile birlikte davaya konu icra takibinden önce 8 Mayıs 2015 tarihli Beyoğlu 3. Noterliğimin 1471 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile itiraz ederek iade ettiğini, dolayısıyla, davacının davalı şirketten herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını, ayrıca, davacı taşıma/lojistik hizmetleri veren bir firma olup, taşımanın süresi içerisinde olduğunu ve hiçbir kusuru bulunmadığını Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu hükümlerine uygun olarak ispatla mükellef olduğunu beyanla, davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine, karar verilmesinin talep etmiştir.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 46.504,81-Tl asıl alacağa avans faizi ile birlikte tahsili için takip yapıldığı, ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 21.07.2016 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 19.02.2018 uyapa taranma tarihli 7 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacının ticari defterlerine göre Davacının takip tarihi itibariyle 46.405,81-TL davalıdan alacaklı olduğu, Dava tarihi itibariyle davacının 15.282,81-TL (asıl) kaydı alacağının göründüğü, Davalının ticari defterlerine göre takıp tarihi itibariyle 31.651,67-TL davacıya borçlu olduğu söz konusu borcun 15.05.2015 takip tarihinden sonra 26.05.2015 tarihinde ödendiği, 26.05.2015 tarihinden başlamak üzere Dava tarihi itibariyle kaydi olarak davalının davacıya borç /alacağı görünmediği, Taraflar arasındaki ihtilafın takibe dayanak 30.04.2015 tarihli … nolu, 14.754,19-TL tutarlı faturanın davalı aleyhine borç doğurup doğurmadığı, fatura içeriği hizmetin davalıya süresinde ve eksiksiz verilip verilmediği noktasında toplandığı, Dosyaya Mübrez belgelere göre taraflar arasında teslim sürelerine ilişkin açık bir sözleşme olmamasına rağmen makul sayılabilecek teslim süresine mukabil davalının teslim sürelerini ileri sürerek takibe dayanak faturanın tamamını ödememe yoluna gitmesinin hakkaniyetli olmayacağı ve takibe dayanak 30.04.2015 tarihli … nolu, 14.754,19-TL tutarlı faturanın davalı aleyhine borç doğurduğu, Davacının 15.05.2015 takip tarihi itibariyle 46.405,81-TL davalıdan alacaklı olduğu, ancak takipten sonra davalının 26.05.2015 tarihinde asıl alacağa terettüp eden kısmı (icra takip dosyasındaki kapak hesabına göre) 31.651,67-TL olmak üzere ödeme yaptığı görülmekle dava tarihi itibariyle davacının 14.754,14-TL davalıdan alacaklı olduğu, Davacının alacak iddiasının benimsenmesi hafinde; merkez bankası verilerinden, 15.05.2015 takip tarihi itibari ile avans faizi oranının %10,5 i olduğu anlaşıldığından davacının belirlenen 46.405,81-TL asıl alacağına takip tarihinden 26.05.2015 ödeme tarihine kadar yıllık %10,50 oranında ve 31.651,67-TL ödemenin yapıldığı 26.05.2015 tarihinden itibaren bakiye 14.754,14-TL asıl alacağına da 26.05.2015 tarihinden tahsile kadar yıllık %10,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Bu rapora yapılan itiraz üzerine dosyaya taşıma ve lojistik uzmanı bilirkişi atanarak rapor alınmasına karar verilmiştir.
Taşıma ve Lajistik Uzmanı Bilirkişinin düzenlediği 08.03.2019 uyapa taranma tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; “akdedilen davaya konu iş bu anlaşma kapsamında yapılan taşımaların bazılarında gecikmeler olduğu Nisan 2015 maillerinden anlaşılabilmededir. Ancak, dosyadaki bilgi ve belgelerden iş bu gecikmeler sebebiyle, davalının bir zararının doğup doğmadığı, doğmuş ise miktarını tespit etmek mümkün olmamaktadır. Taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinin şartlan arasında gecikmeden kaynaklı cezai şart vb. bir hükmün varlığı da söz konusu olmadığından, geç de olsa ifa edilen edim sebebiyle, davacının ücret alacağının doğduğu ve bu miktarın da dosyada mevcut Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişisi tarafından hazırlanan rapor uyarınca 14.754,14- TL’lik asıl alacaktan ibaret olduğu tarafımızca değerlendirilmektedir. Netice itibariyle gerek uyuşmazlığa gerekse yukarıdaki değerlendirmelerimize açıklık getirmek amacıyla her ne kadar davacı tarafından ifa edilen taşıma borcun da kısmen gecikmeler de yaşansa, davalı tarafın 08.05.2017 tarihli ihtarnamesinde ifade ettiği üzere, neye karşılık ödenmediğini, davalının ödememede kesintiye gitmesinin hukuki gerekçesini (takas ve/veya ödemezlik defi gibi) dosya kapsamından tespit etmek mümkün olmamaktadır. Tabiri diğerle, davalının ihtarnamesinde ileri sürdüğü taşımada yaşanan gecikmede davacı/taşıyıcımn kusurlu olması tek başına taşıyıcının ücret hakkını ortadan kaldıran bir sebep olmadığı gibi; davalının söz konusu gecikmeler sebebiyle ürünlerin teslim edeceği şirketlerle yaşadığı sıkıntıların maddi karşılığını, varsa bu sebeple dava dışı teslim şirketlere ödenen tazminat miktarlarının ve/veya sözleşmesel yaptırımların ispata muhtaç olduğu tarafımızca değerlendirilmektedir.” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen muhasip raporu ile taşıma bilirkişisinin düzenlediği rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; Huzurdaki davada davalının davacı şirketten Lojistik ve taşıma hizmeti aldığını, ancak soyut beyanlarla davacının hak etmiş olduğu bedeli ödemediğini, icra takibine konu faturaya itiraz ettiğini, kayıtlarına almadığını, Ancak faturaya konu hizmeti aldığını, Davacı şirketle davalı arasındaki ticari ilişki neticesi oluşan cari hesap borcunun süresinde ödenmemesi üzerine; davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını,
Taraflar arasındaki ihtilafın takibe dayanak 30.04.2015 tarihli … nolu. 14.754.19-TL tutarlı faturanın davalı aleyhine borç doğuran fatura iceriği hizmetin davalıya süresinde ve eksiksiz verilip verilmediği noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Davacının 2015 yılı ticari defterlerine göre, Takibe Dayanak 31.02.2015 tarihli … nolu, 31.651,67-TL tutarlı ve tarihli … nolu, 14.754,19-TL tutarlı faturalarının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, Davacının takip tarihi itibariyle 46.405,61-TL davalıdan alacaklı olduğu, 15.05.2015 takip tarihinden sonra 06.07.2015 tarihinde davalının 31.123,00-TL davacıya ödeme yaptığı, Dava tarihi itibariyle davacının 15.282,61-TL (asıl) kaydı alacağının göründüğü bilirkişice belirlenmiştir.
Davalının 2015 yılı ticari defterlerine göre, Takibe Dayanak 31.03.2015 tarihli … nolu, 31.651,67-TL tutarlı faturanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve bedelinin ödendiği, Takibe Dayanak 30.04.2015 tarihli … nolu, 14.754,19-TL tutarlı faturanın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, Davalının takip tarihi itibariyle 31.651,67-TL davacıya borçlu olduğu söz konusu borcun takip tarihinden sonra 26.05.2015 tarihinde ödendiği, 26.05.2015 tarihinden başlamak üzere dava tarihi itibariyle kaydi olarak davalının davacıya borç / alacağı olmadığı belirlenmiştir.
Tarafların Mart 2015 tarihli maillerinde taşıma sözleşmesinin esaslı unsurlarında anlaştıkları ve fakat bu sözleşmede teslim sürelerini açık bir şekilde kararlaştırmadıkları görülmektedir. Bununla birlikte davacı delilleri arasında yer alan ve termin (Bir isteğin (siparişin) karşılanabileceği (teslim edileceği) süre, işin bitirilme süresi.) sürelerinin yer aldığı mail ekinde söz konusu süreleri 1 ve 2 gün olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Ancak, söz konusu sürelerin yer aldığı mail Ocak 2014’e ait olup, bu taşıma sözleşmesi ile ilgili değildir. Diğer bîr ifade ile taraflann söz konusu mail ekinde yer alan sürelerin davaya konu taşıma için de geçerli olduğunu, daha açık ifade ile taraflar arasında daha Önce var olan benzer bir sözleşme şartları arasında yer alan teslim (termin) sürelerinin sonraki bir sözleşmenin de şartı olarak kabul edilmesi teorik olarak mümkün değildir. Bu durumda dava konusu taşımada taraflann teslim sürelerini kararlaştırmadıklarının kabulünü müteakip, yan borç niteliğindeki bu durumun Mahkeme’nin takdiri ile belirlenmesi gerekir ki, bu notada, taraflar arasında gerçekleşmiş daha önceki sözleşmede yer atan sürelerin yorum suretiyle iş bu anlaşma açısından da yürürlükte olduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen davaya konu iş bu anlaşma kapsamında yapılan taşımaların bazılarında gecikmeler olduğu Nisan 2015 maillerinden anlaşılabilmededir. Ancak, dosyadaki bilgi ve belgelerden iş bu gecikmeler sebebiyle, davalının bir zararının doğup doğmadığı, doğmuş ise miktarını tespit etmek mümkün olmamaktadır. Taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinin şartlan arasında gecikmeden kaynaklı cezai şart vb. bir hükmün varlığı da söz konusu olmadığından, geç de olsa ifa edilen edim sebebiyle, davacının ücret alacağının doğduğu ve bu miktarın da dosyada mevcut rapor uyarınca 14.754,14-TL’lik asıl alacak bulunduğu belirlenmiştir.
Tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 14.754,14-Tl üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan bu miktara avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 2.950.-Tl nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İş bu davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 14.754,14 Tl üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan bu miktara avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına,
% 20 icra inkar tazminatı 2.950.-Tl nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 1.007,86-TL nin peşin alınan 251,97-TL den düşümü ile kalan 775,89-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 285,47-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.310,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …