Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/666 E. 2021/88 K. 10.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/666 Esas
KARAR NO : 2021/88
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2016
KARAR TARİHİ : 10/02/2021

Mahkememizde görülen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkili hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı dosyasında kambiyo takibi açılmışsa da çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek takibin durdurulmasını ve müvekkilinin borçlu olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, davacının imza inkarı ile borçtan kurtulamayacağını, dava konusu çeklerin benimsenip benimsenmediğinin tespiti adına iki şirketin ticari defter kayıtlarının incelenmesini gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, davalının başlatmış olduğu çeke dayalı kambiyo takibi kapsamında imza inkarı nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacının takip konusu çeke ilişkin imza inkarı karşısında çekin tanzim tarihi itibariyle davacı şirketin yetkili temsilcilerinin imza örnekleri aldırılarak yine çekin keşide tarihi öncesine ilişkin resmi kurumlar nezdinde atılmış ıslak imza örnekleri de temin edilerek ATK … İhtisas Dairesi’nden rapor tanzimi yoluna gidilmiştir. Kurumun 26/11/2019 günlü raporu uyarınca çekin ön yüzündeki keşideci imzasının davacı şirket yetkisi temsilcisi İsmail Hazar’ın eli ürünü olduğunun anlaşılamadığı tespit edilmiştir. Buna göre, sahte imzaya ilişkin Adli Tıp Grafolojik incelemelerinde kuvvetli ihtimal dahi olsa, ihtimale dayalı sonuç bildiren ya da imzanın tam olarak kime ait olduğu anlaşılamayan raporlar karşı tarafı bağlamaz, aleyhine değerlendirilemez. (Yargıtay 19. HD 2018/1294 Esas, 2019/4362 Karar, 16/09/2019 günlü kararı) Bir başka söyleyişle, bu tarz muallak raporlar sonucu şüpheden karşı taraf (somut olayda davacı-alacaklı) yararlanır ve imzanın ona ait olmadığı yönünde sonuç meydana gelir. Belgedeki imzanın davacı temsilcisinin eli ürünü olduğu konusunda ispat külfeti, TMK 6. maddesi gereğince bu belgeden lehine hak çıkaran davalı yan üzerindedir. Dolayısıyla kambiyo hukuku yönünden davacının söz konusu çekten dolayı sorumlu olmadığı sabit hale gelmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinin 2. kısmında söz konusu çekteki imzası sahte çıksa dahi davacı ile dava dışı lehtar şirket kayıtlarında bulunduğunu, böylelikle esasında fiilen çekin benimsendiğini ileri sürmüştür. Bu konuda inceleme yaptırılmasını talep etmiştir. Ancak mahkememizce inceleme günü belirlenmesine rağmen davalı tarafından bilirkişi giderinin yatırılmadığı anlaşılmıştır. Delil ikamesi için avans ödeyecek taraf mahkemeden delil ikamesi talebinde bulunan taraftır. Bunun ispat yükünün hangi tarafa düştüğü ya da delil ikamesinin hangi tarafın menfaatine olduğuyla bir ilgisi yoktur. (Yargıtay 3. HD 2016/20364 E. 2018/7306 K. 28/06/2018) Bu inceleme talebi davalı taraf ileri sürdüğüne göre ayrıca ispat külfetinin davacı üzerinde olduğu düşünüldüğünde verilen kesin süreye rağmen masrafın yatırılmaması halinde cevap dilekçesinde ileri sürülen bu savunmanın ispat edilemediğinin kabulü gerekir. Böylelikle dava ve takip konusu çekten ötürü davacının davalı hamile karşı borçlu olmadığı hususu sübuta ermiş olup aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
1-…. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı dosyası ile başlatılan kambiyo takibine dayanak teşkil eden … … Şubesi 44.000,00-TL bedelli, keşidecisi davalı … San. Dış. Tic. Ltd. Şti., lehtarı dava dışı … San. Tic. Ltd. Şti. Olan, … seri numaralı çek nedeniyle davacı keşidecinin çeki beyaz ciro ile devralan davalı hamil …’a İİK’nın 72. Maddesi uyarınca borçlu olmadığının tespitine,
2-Davalı ciro yoluyla çeki hamili olduğundan, çekin keşide edildiği sırada huzurda olduğu ve sahteliğini bilerek ya da ağır kusurla çeki iktisap ettiği anlaşılamadığından kötü niyet tazminat isteminin reddine,
3-Alınması gereken 3.318,67-TL harçtan peşin alınan 829,67-TL harcın mahsubu ile, bakiye 2.489,00-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından sarfedilen, 829,67-TL peşin harç, 29,20-TL başvuru harcı, 255,75-TL posta tebligat masrafları olmak üzere cem’an 1.114,62-TL’den ibaret harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince 7.115,74-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 10/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*