Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/645 E. 2018/680 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/645 Esas
KARAR NO : 2018/680
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/06/2016
KARAR TARİHİ: 05/06/2018
Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile taraflar arasında 05.11.2015 – 05.01.2016 tarihleri arasında geçerli “Gayrimenkul Satış Temsilcilik ve Komisyon Sözleşmesi” imzalandığı; sözleşme ile davacının, … ili, … İlçesi, … Mah. … ada … parsel B Blok Bağımsız Bölüm 1-2-3’te bulunan taşınmazların satışını ve aracılık hizmetlerini üstlendiğini, sözleşmenin maddeleri ve komisyon tutarları üzerinde uzlaşma sağlanmış olduğunu, davacının büyük emek ve bütçe harcayarak satış aşamasının tamamlanması konusunda büyük yol kat ettiğini, belli periyotlarda davalı tarafı bilgilendirdiğini, görevlerini eksiksiz icra ettiğini, davalı tarafın, sözleşme devam ederken, söz konusu taşınmazı doğrudan sattığını ve taşınmazın satıldığının, satıştan sonra haricen öğrenildiğini, taraflar arasındaki sözleşmeye göre %1,5+KDV ve karşı tarafın da %1,5+KDV ödeyeceği komisyon ücretini ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalı tarafın tamamen kötü niyetli davranarak, kendine gelen başvuruyu doğrudan bildirmediğini, satış yaptığını haber vermediğini, gayrimenkulün satış tarihinin ve tutarının belli olduğunu, sözleşmenin 4.maddesinin alacak miktarını, 2.maddesinin de alacağın hangi tarihte muaccel hale geleceğini belirttiğini (%1,50+KDV) + (%1,50+KDV) şeklinde hesaplanacak alacağın 215.940 TL olduğunu; davalı şirkete, 23 Nisan 2016 tarihinde … 18.Noterliği aracılığıyla yapılan … yevmiye numaralı ihtarnameye hukuki dayanaktan yoksun iki adet cevap gönderildiği için 11.03.2016 tarihinde … 8. İcra Müdürlüğü … esas sayılı ilamsız takip yapıldığını, itiraz ile durdurulduğunu beyanla davalı borçlunun yaptığı itirazı haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle davanın kabulünü, haksız itirazın iptali ile davanın kabulünü ve davalı borçlu aleyhine %20 den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu yanıt dilekçesi ile tarafların aralarındaki mail yazışmalarından anlaşılacağı üzere, davacı tarafın 212.400 TL’den indirim yaparak 55.350 TL uzlaşma teklifi sunduğu, davacı tarafın amacının baskı kurmak olduğunu, gayrimenkulün satış değeri ve sözleşmede yazılı maddelerin incelesinden bunun anlaşılacağını, bunun kabul edilmediğini çünkü davalının gayrimenkulünün satılmasında katkı ve yasal temsil sunulmadığı ve komisyonculuk hizmeti ile gayrimenkulün satılmadığı, davacının alacağı komisyon tutarını yüksek tutmak için müşteriye satışı onaylamadığını, ekonomik olarak çok sıkışan davalının mağdur olduğunu ve çok düşük bedelle gayrimenkulü satmak zorunda kaldığını, davacının kötü niyetli olduğu bu nedenle haksız açılan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce ön inceleme yapılmış, deliller toplanmış, takip dosyası getirtilmiş ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava dayanağı takip dosyasının incelenmesinde davacı tarafından davalı aleyhine sözleşmeye dayalı 215.940,00 TL asıl alacak, 6762,18 TL işlemi faiz olmak üzere toplam 222.702,18 TL alacağın tahsili istemi ile başlatılan takip olup ödeme emrinin borçluya 15 Mart 2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 21 Mart 2016 tarihinde borca itiraz ettiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşmenin incelenmesinde, 30/12/2016 tarihinde imzalanan, başlangıç tarihi 5 Kasım 2015 ve bitiş tarihi 5 Ocak 2016 olan sözleşmenin İstanbul ili Pendik ilçesi Harmandere mahallesi 3968 ada ve 5 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kurulu B blok 1,2,3 numaralı bağımsız bölümlere ilişkin olduğu, sözleşmeye göre, taşınmazların satışında davacının tek yetkili olduğu, hizmeti karşılığının satış bedelinin KDV hariç %1,5 olduğu, sözleşme sürecinde davalının gayrimenkul ile ilgili olarak kendisine doğrudan gelen tüm başvuruları davacıya bildirmeyi ve doğrudan yapılan bu başvurular sonucu gayrimenkulün kendisi tarafından satılması halinde davacıya 2.maddede belirtilen komisyonu ve alıcı tarafından da alınacak olan %1,5 + KDV komisyon tutarını ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, davalının doğrudan işlem yapma yetkisinin bulunmadığının kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Sözleşme konusu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının incelenmesinde davalı adına kayıtlı oldukları, 1 numaralı bağımsız bölümün 2.100.000,00 TL, 2 numaralı bağımsız bölümün 2.000.000,00 TL ve 3 numaralı bağımsız bölümün 700.000,00 TL’ye satış sureti ile devredildiği görülmüştür.
Davacı tarafından davalıya gönderildiği bildirilen … 18. Noterliğinin 23.02.2016 tarih, … yevmiye sayılı ihtarnamesinin muhattabına tebliğ şerhini içerir şekilde onaysız suretinin istenilmesi için ilgili noterliğe müzekkere yazılmasına karar verilmiş, istenilen evrak davacı tarafça sunulmuştur.
Mahkememiz yargı çevresinde bilirkişi eli ile yapılan inceleme sonucunda tanzim edilen raporda, toplam satış bedelinin %1,5 oranına tekabül eden kısmın 72.000,00 TL olduğu, bunun %18 KDV’sinin 12.960,00 TL olduğunu, aynı miktarlarda alıcı payı ile birlikte davacı alacağının 169.920,00 TL olduğu belirtilmiştir.
Mahkememiz oturumunda, satıcı ve alıcının ödeyeceği komisyon ücretinin KDV dahil ve hariç olmasına göre bu konudaki sözleşme hükümleri nazara alınarak sözleşmenin 2. ve 3.maddesine göre komisyon alacağı ile ihtarnamenin tebliğ tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faizin hesaplanması için Mahkememiz yargı çerçevesinde rapor tanzim eden bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi ek raporu ile alıcı ve satıcı payının 84.960,00 TL olduğunu, ihtarnamenin tebliğ tarihi ile takip tarihi arasında işlemiş faizin alıcı ve satıcının KDV dahil payı üzerinden ayrı ayrı 13.007,93 TL olduğunu, KDV dahil pay ve KDV dahil pay üzerinden hesaplanan işlemiş faiz ile birlikte davacı alacağının alıcı ve satıcı yönünden ayrı ayrı 85.274,24 TL olduğunu belirtmiştir.
Yukarıda özetlenen somut durum itibari ile değerlendirme yapıldığında, taraflar arasında sözleşme akdedilmiş olup bu sözleşmeye göre, davacının sözleşmede belirtilen taşınmazların satışına aracılık edeceği, bu hususta davacının tek yetkili olduğu, davalının kendisine doğrudan gelen tüm başvuruları derhal davacıya bildireceği, kendisinin satması halinde de sözleşme uyarınca davacıya ödemesi gereken ücret ile alıcı payını ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, sözleşme konusu taşınmazların davalı tarafından satıldığı, belirtilen sözleşme hükmü gereğince, tek yetkili olan davacının, taşınmazların davalı tarafından satışı halinde dahi ücrete hak kazandığı, diğer bir ifade ile davalının ödeme yükümlülüğü bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Varılan bu kanaat çerçevesinde, sözleşmenin açık hükmü gereğince taşınmazların satış bedeli üzerinden davacının alacağının belirlenmesinde, bilirkişi raporu da nazara alınarak değerlendirmede, taşınmazların satış bedelinin %1,5’uğuna tekabül eden miktarın 72.000,00 TL alıcı payı ve aynı miktarda satıcı payı olduğu, sözleşmede satıcı payının KDV hariç kararlaştırıldığı, alıcı payının ise KDV’si ile birlikte ödenmesinin kararlaştırıldığı nazara alındığında satıcı payının 72.000,00 TL ve alıcı payının 72.000,00 TL+KDV 12960,00 TL olmak üzere toplam 156.960,00 TL ana para alacağı bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacı takip talebinde ve davasında ana para ve KDV üzerinden faiz talep etmiş olduğundan, bilirkişilerin ana paraya faiz işletip bulunan miktar üzerinden KDV hesaplamaları Mahkememizce doğru görülmemiştir.
Buna göre, bilirkişi raporu da nazara alınarak davacının alacağı Mahkememizce:
72.000,00 TL + 266,30 TL+72.000,00 TL+ 12960,00 TL+266,30 TL=157.492,60 TL
satıcı payı faizi alıcı payı alıcı KDV’si faizi toplam
şeklinde belirlenmiştir.
Mahkememizce belirlenen bu miktarlar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın kısmen kabulü ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan … 8. İcra Müdürlüğünün … esas takip dosyasında vaki davalı itirazının kısmen iptaline, takibin 156.960 TL asıl alacak ve 532,60 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında hesaplanın 31.498,52 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan alınması gerekli 10.758,31 TL harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile eksik kalan kısmın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru harcı ile 2574,21 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından karşılanan 2724,00 TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre belirlenen 1.986,70 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına; davalı tarafından karşılanan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm tesisine mahal bulunmadığına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 15.349,40 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 6.779,21 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı. 05/06/2018

Katip Hakim