Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/621 E. 2018/506 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/621
KARAR NO : 2018/506

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2016
KARAR TARİHİ : 19/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan dava sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, elektrik aboneliğinden kaynaklı olarak Ocak 2014- Aralık 2016 tarihleri arasındaki dönemde kesilen toplam 28 faturada müvekkili şirketten tahsil edilen fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.492.695,39 TL kayıp kaçak bedelinin her bir fatura için fatura ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile PSH sayaç okuma bedeli olarak tahsil edilen 272,88 TL nin de her bir fatura için fatura ödeme tarihlerinden itibıaren işleyecek reeskot faizi ile birlikte toplam 1.492.968,27 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, yürürlükte bulunan 6719 sayılı yasa hükümleri kapsamında davanın reddini talep etmiştir.
Davada, elektrik abonesi olan davacıdan tahsil edilen kayıp-kaçak vs. Bedelin davalıdan tahsili talep edilmektedir.
Uyuşmazlık, davalıdan kayıp-kaçak, perakende satış hizmet bedeli, iletim bedeli, sayaç okuma bedellerinin istenip istenemeyeceği, buradan varılacak sonuca göre de, davacının, ödediği bedellerin davalılardan geri istenip istenemeyeceği hususunda toplanmaktadır.
Kayıp-kaçak miktarı; dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı göstermektedir. Yani kayıp-kaçak bedeli elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin kayıp-kaçak bedeli oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedeldir.
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun muhtelif maddelerinde değişiklik ve bu Kanuna eklemeler getiren 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 17.06.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 6719 sayılı Kanunun 21. maddesine göre 6446 sayılı Kanunun 17 ınci maddesinin birinci fıkrasının a, ç, d ve f bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye fıkralar eklenmiştir. Bu itibarla, 6719 sayılı Kanunun 21. maddesinin ç bendi; “Dağıtım tarifeleri; dağıtım şirketleri tarafından hazırlanacak olan dağıtım tarifeleri, elektrik enerjisinin dağıtım sistemi üzerinden naklinden yararlanan tüm gerçek ve tüzel kişilere eşit taraflar arasında ayrım gözetmeksizin uygulanacak hizmetlere ilişkin fiyatları, hükümleri ve şartları içerir. Dağıtım tarifeleri; dağıtım sistemi yatırım harcamaları, sistem işletim maliyeti, teknik ve teknik olmayan kayıp maliyeti, kesme-bağlama hizmet maliyeti, sayaç okuma maliyeti, reaktif enerji maliyeti gibi dağıtım faaliyetinin yürütülmesi kapsamındaki tüm maliyet ve hizmetleri karşılayacak bedellerden oluşur. Dağıtım şirketlerinin tarifelerine esas alınacak teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin hedef oranlar bu kayıpları düşürmeyi teşvik edecek şekilde kurul tarafından belirlenir. Kurulca belirlenen hedef oranlarını geçmemek kaydı ile teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin maliyetler dağıtım tarifelerinde yer alır ve tüketicilere yansıtılır. Teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin hedef oranlarının tespiti ve değiştirilmesi ile oluşacak maliyetin tarifelerde yer alması ve tüketicilere yansıtılmasına ilişkin usul ve esaslar Kurul tarafından düzenlenir.” 6719 sayılı Kanunun 21. maddesiyle 6446 sayılı Kanununun 17. maddesine 10. fıkra olarak; “(10) Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. ” 26. maddesiyle de 6446 sayılı Kanuna geçici madde olarak; geçici madde 20 – (1) Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükümleri eklenmiştir. Kanunun 21. maddesi, 17.06.2016 tarihinden sonrasını ve geçici 20. maddeyi öngören 26. maddesi de, 17.06.2016 tarihine kadar açılan takip ve davalar ile başvuruları kapsamaktadır.
6719 sayılı Kanunu yürürlüğünden önce, kayıp-kaçak bedelin tahsil edilebileceğine dair açık bir yasal düzenleme bulunmamaktaydı. Aksine EPDK 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 4. maddesini dayanak göstermek suretiyle EPDK 11.08.2002 gün ve 24843 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Perakende Satış Hizmet Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakında Tebliğ” yayımlamış ve lisans sahibi şirketlerde bu tebliğe uygun olarak tüketicilerden kayıp-kaçak, perakende satış hizmeti, psh, sayaç okuma, adı altında bir bedel tahsil etmiştir.
Bu şeklide kayıp-kaçak bedellerin tahsil edilmesi üzerine aboneler ödemiş oldukları kayıp-kaçak bedellerin istirdadı için çok sayıda dava açmış, Yargıtayın bu davalar sonucu oluşan kararlarında belirtildiği üzere EPDK’nın tebliğinin dayanağı olan 4628 sayılı EPK’nın 4. maddesinde, EPDK’na sınırsız bir fiyat belirleme hak ve yetkisi tanımadığı, nihai tüketici olan vatandaşın faturalarına yansıtılan kayıp-kaçak, perakende satış hizmeti ve sayaç okuma bedelinin hangi miktarda olduğunun açıkca denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, şeffaf hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarından olduğundan” bahisle davaların kabulü yönünde içtihat gelişmiştir.
6719 sayılı Kanunun yürürlük tarihi 17.06.2016 tarihi gözetildiğinde yasanın altı aydır yürürlükte olduğu, bunun yanı sıra, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 14.3.2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na, 4.6.2016 tarihli ve 6719 sayılı Kanun’un 26. maddesiyle eklenen geçici 20. maddenin (1) numaralı fıkrasının iptaline karar verilmesi için 24.06.2016 tarihli iptal talebinin, Anayasa Mahkemesi’nin 2016/134 E. sayılı dosya üzerinde kaydı yapılmış olup davanın reddine karar verilmiştir.
Dava, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na, 4.6.2016 tarihli ve 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun yürürlük tarihinden önce açılmış ve geçmişten gelen alınmaması gerektiği halde haksız tahsil edilen bedellerin iadesi istenmiştir.
Davacı bu istemin geriye etkili yasal düzenleme ile elinden alınmasının kabul edilemeyeceğini ileri sürse de, davayı gören mahkemeler tarafından geçici 20. maddeyi “yok” sayabilmek, yani geriye dönük aleyhe uygulama olamayacağından bahisle, yalnızca ileri etkili uygulamaları kabul edilebileceğini söylemek mümkün değildir.
Yürürlüğe giren düzenleme hukuka aykırı olsa bile, yürürlükte kaldığı müddetçe geriye veya ileriye uygulanacaktır. Somut olayda, Kanunun 21. maddesi, 17.06.2016 tarihinden sonrasını ve geçici 20. maddeyi öngören 26. maddesi de, 17.06.2016 tarihine kadar açılan takip ve davalar ile başvuruları kapsamaktadır. Bahsi geçen bu iki yasal düzenleme, iptal edilmedikleri veya yürürlükten kaldırılmadıkları sürece uygulanacaktır. O halde, davalı dağıtıcı şirket, mevcut yasal düzenleme ile kaçak-kayıp bedelini abonelerine yansıtabilecektir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2015/1588 Esas, 2016/ 13263 Karar; 2016/ 6758 Esas, 17028 Karar; 2016/ 15056 Esas – 17038 Karar sayılı ilamlarında da vurgulandığı üzere; geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir. Hal böyle olunca, karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalarda) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17, geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin tartışılması gereği vurgulanmıştır.
Dolayısıyla yukarıda açıklanan ilke ve esaslar gözetildiğinde, davalı şirketin, mevcut yasal düzenleme ile kaçak-kayıp bedelini abonelerine yansıtabileceği anlaşıldığından dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı yasa dikkate alındığında davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun değerlendirilmek suretiyle ve yukarıda açıklanan gerekçelerle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 17.06.2016 tarihinden önce açılan kayıp-kaçak bedeline dayalı davalarda, çok sayıda mahkemenin, 14.3.2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na, 4.6.2016 tarihli ve 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile kaçak-kayıp bedelini davalı firmanın tahsil etmesinin artık yasal dayanağının mevcut hüküm eldeki davalarda da uygulanacağı gerekçesiyle kararlar verdikleri görülmekle, yargılama sırasında mahkememizce mevzuat değişikliği gözönünde tutularak davacının dava tarihindeki mevzuata ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu içtihadına göre dava açmaya zorlandığından bu haliyle davacı lehine maktu vekalet ücreti, yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
2-Başlangıçta yatırılan 25.496,17 TL peşin harçtan, karar tarihi itibariyle alınması gereken maktu 35,90 TL karar ilam harcının mahsubu ile bakiye 25.460,27 TL nin karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/04/2018

Başkan …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Üye …
(e-imza)
Katip …
(e-imza)