Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/617 E. 2020/844 K. 16.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/617 Esas
KARAR NO : 2020/844
DAVA : İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2016
KARAR TARİHİ : 16/12/2020

Mahkememizde görülen istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı davranan davalının müvekkilinden haksız ve kötüniyetli olarak tahsil etmiş olduğu şimdilik 29.213,60 TL’nin çeklerin tahsil tarihinden itibaren uygulanacak ticari faiziyle birlikte davalıdan istirdadı ile sözleşmedeki cezai şart hükmü gereğince günlük 500 TL’den davalının kusurlu eylemi ile gecikmeye neden olunması sebebiyle de şimdilik 10.000,00 TL’nin gecikme tarihinden itibaren uygulanacak ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, … Ltd. Şti. ve …’nın davalılara borcu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, eser sözleşmesi kapsamında yapılan işlerin eksik yapılmasına rağmen fazla ödeme yapılması iddiasına dayanarak bedel istirdadı ve cezai şart istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki taşeronluk sözleşmesi “… Tadilatı” işi kapsamında olup sözleşmenin 4. maddesine göre … tadilatı yapılması için ekleri listede detayları belirtilen şekilde işlerin yapılacağı kararlaştırılmıştır.
HMK’nın 278/son maddesi gereğince yapılan teknik bilirkişiler tarafından yerinde incelemede muhasebesel inceleme sonucunda, davacı … ile … Yapım İşleri Daire Başkanlığı arasındaki ana sözleşme uyarınca … Üniversitesinin … iki laboratuvarın kapsamda bulunduğu, ana sözleşmenin sadece laboratuvarların elektrik, inşaat ve tadilat işlerinden ibaret olduğu, taşeron olan davalı … şirketine başkaca bir iş gelmediği, öte yandan taraflar arasındaki taşeron sözleşmesinin 4. maddesinin a bendinde işin tanımının yapıldığı, taşeron sözleşmesinin 4. maddesinde belirtilen … tadilatı başlığının, ana sözleşmenin genel adı olduğu oysaki taraflar arasındaki sözleşmenin özellikle bedel de nazara alınarak sadece 204 numaralı laboratuvarın donanımlarını kapsadığı, yerinde inceleme neticesinde … nolu laboratuvarın teknik şartnameye uygun olarak tamamlandığı ve eksik imalatın bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Diğer laboratuvar olan … numaralı laboratuvar da ise yapılan yerinde inceleme de davalı tarafından 20/11/2015 tarihli teklif kapsamındaki kenar tezgahlarının ve tezgah üstlerinin şartnameye uygun laboratuvarda montajlı ve kullanılabilir durumda olduğu, bu dolapların dışında ilave konulacak dolap yeri de bulunmadığı, dolayısıyla davacı tarafından sunulu fatura kapsamındaki dolapların bu laboratuvarda bulunmadığı anlaşılmıştır. Yine davalı şirketin … sayılı laboratuvardaki teklif kapsamındaki 16.950,00-TL bedelin vekaletsiz iş görme hükümlerine göre sözleşme dışı yapılan işlerden olup teklif ve imalat tarihindeki piyasa rayiçlerine uygun olduğu anlaşılmıştır.
Davacının defterlerinin incelenmesinde ise 31/12/2016 tarihinde cari hesap bakiyesini kapattığı, 22.188,00-TL cari hesap kapamasının davalı kayıtlarında yer almadığı, tam tersi davalı defterlerine göre davacının davalıya 82.474,20-TL borçlu olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının üstlenmiş olduğu işlerin içinde inşaat, elektrik ve mekanik imalatları bulunmamaktadır. Sadece laboratuvar, orta tezgah, çalışma masası, kenar tezgah, tezgah üstü asma dolap sistemi, çeker ocak, acil boy ve göz duşu işlerinin sözleşme kapsamında olduğu sabittir. Bu imalatların mümkün olabilmesi için ise davacı tarafından inşaat kalemlerinin tamamlanarak elektrik tesisatının çekilmesi ve hava kanallarının hazır olması gerekir. Bir başka değişle işin teknik mahiyetine nazaran TBK’nın 97. Maddesi gereğince öncelikli olarak davacı tarafın sözleşme konusu yeri ifaya hazır hale getirmesi gereklidir. Somut olayda davacı tarafından davalıya ifaya uygun yer tesliminin ne zaman yapıldığı anlaşılamadığı gibi herhangi bir gecikme ihtaratı da bulunmamaktadır. Dolayısıyla gecikmenin başlangıç tarihi de tespit edilemediğinden cezai şart talebi de yerinde görülmeyerek aşağıdaki şekilde davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40-TL harçtan peşin alınan 669,68-TL harcın mahsubu ile artan 615,28-TL harcın istek halinde yatıran davacıya iadesine,
3-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 5.882,04-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, davalılardan … tarafından yapılan 2.500,00-TL yargılama giderinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davalıya ödenmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 16/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*