Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/577 E. 2018/390 K. 26.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/577
KARAR NO : 2018/390
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/05/2016
KARAR TARİHİ: 26/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Türkiye’deki tek satıcısı ve distribütorü olduğunu, davalının müvekkilinin tek satıcısı olduğu örünleri taklit etmek suretiyle aynı ve benzeri bir şekilde piyasaya daha uçuz fiyatlarla sunarak hem müvekkilinin mallarını kötülemekte, hem de kalitesiz mal vermek suretiyle müvekkili şirkete zarar vrediğini, hem de mamulün kalitesi hakkında müşterilere sahte mal vermek suretiyle yanılttığını, ürünlerin Rama ve Eyüp ilçelerinde iş yerlerinde satıldığını, İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasında yapılan tespitte, davalının iş yerinden alınan mamüllerin üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde, müvekkili şirkete ait ismi taşıyan ürünlerin taklit ürünler olduğunun tespit edildiğini, davalının yapmış olduğu haksız rekabetin tespiti ile haksız rekabetine son verilmesini,Kanunun 56.maddesinin(e)fıkrasında bahsedildiği şekli ile 5.000,00-TL tazminat ile davalının haksız rekabeti sonucu, müvekkilinin uğramış olduğu zararın tazmini amacıyla 5.000,00-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, kararın ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı… vekili, mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmakta mahkeminin görevli olmadığını, müvekkili ile davacı arasında haksız rekabet oluşturacak herhangi bir fiilin olmadığını, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi heyet raporunda, bilirkişiler özetle;davalı firmanın ticari defter ve belgelerinin incelenmesi sonuunda, dosya muhteviyatında somut kanıt niteliğine haiz İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş dosyasına sunulan rapora istinaden ve dosya muhteviyatı diğer belgeler incelendiğinde, davaya konu satışı yapılan kesici takımların taklit mamul oldukları, orjinal marka adı aldında (…) satışlarının gerçekleştirildiği haksız rekabetin ihtibas ve yanıltma yolu ile gerçekleştiği kanatinin oluştuğunu, davalının dava konusu malların satışları neticesinde 5.901,69-TL brüt kal elde ettiği, dava konusu malların satışı neticesinde elde edilen brüt kâra, hesaplanan %86,45 oranında faaliyet ve finansman gideri yansıtılması halinde ise net karın 799,68-TL olacağı mütalaa ve beyan edilmiştir.
Mülga Türk Ticaret Kanunu’nun 56. maddesi uyarınca haksız rekabet, aldatıcı hareket veya hüsnüniyet kaidelerine aykırı sair suretlerle iktisadi rekabetin her türlü suistimali olarak tanımlanmıştır. (TTK md. 56). Haksız rekabeti tanımlayan bu hüküm, TMK md. 2’de yer alan doğruluk ve güven ilkesinin rekabet hakkının kullanılmasında da dikkate alınması gerektiğini teyit etmektedir.Buna göre rekabet hakkı objektif iyi niyet kuralları çerçevesinde kullanılmalıdır. Rekabetin oyun ve meslek kaidelerine uygun olarak centilmence yapılması esastır. İktisadi, ilmi, siyasi hayatta dürüst, ahlak kurallarına uygun bir rekabet topluma canlılık getirir, fert ve toplum hayatında seviye ve verimin yükselmesine neden olur.
6102 s. Ticaret Kanunu md.54 (2) ise haksız rekabete ilişkin olarak ”Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır” şeklinde bir düzenleme getirerek uygulama alanını eskisine nazaran oldukça genişletmiş ve rakipler arasındaki iktisadi rekabetin önlenmesi amacıyla getirilen bir hüküm olmaktan çıkarmıştır. eni düzenlemenin amacı hukuka uygun ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. (Bkz. 6102 s. TTK md. 54 Gerekçe)
Hukukumuzda da(mülga TTK döneminde de), esasen haksız rekabet düzenlemelerinin sadece rakiplerin değil, kamunun menfaatlerini de gözettiği yönündeki sosyal yaklaşım benimsenmiş; haksız rekabet eylemini yapan ile bu eylemden menfaatleri zarar gören ya da görme tehlikesine maruz kalan kimse arasında rekabet ilişkisi aranmamıştır.6102 s. TTK’nın haksız rekabete ilişkin hükümleri esas itibarıyla bütün katilardan yani rakipleri, müşterileri ve diğer piyasa katılımcılarını ve toplumun menfaatlerini korumaya yöneliktir.Serbest rekabet hakkı gibi bu hakkın kötüye kullanımının önlenmesi de yine kanunla korunmaktadır.
TTK’nın 55. maddesinde, dürüstlük kurallarına aykırı davranışlar, ticari uygulamalar başlığı altında yapılan düzenlemede haksız rekabete ilişkin haller başlıca olarak sayılmış olup, maddenin “1-a dürüstlük kurallarına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar özellikle başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işlerine karıştırılmaya yol açan önlemler almak, malların iş ürünlerinin veya faaliyetlerinin özelliklerini, miktarını, kullanma amaçlarını, yararlarını veya tehlikelerini gizlemek ve bu şekilde müşteriyi yanıltmak” hükmü getirilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında davacımn haksız rekabetin ihlali yönünden bir tespit yapılmasına yönelik talebinin incelenmesi gerekmektedir.Zira davalı taraf, davacının Türkiye distrübütörü olduğu dava konusu ürünü ithal edip satmasıyla davacının faaliyet alanına girmiş ve taraflar arasında bir rekabet ilişkisi doğmuştur. Bu ilişkide davacının orijinal ürünlerine karşılık davalının taklit olduğu İstanbul 6. Asliye Ticaret mahkemesinin …D.İş dosyası ile tespit edilmiş aynı marka ürünleri daha düşük bedelle satmak suretiyle hukuka uygun ve bozulmamış rekabete aykırı davranmıştır. Davacının haksız rekabet oluşturan eylemlerinin TTK md. 55 (1) a 4 ve 9 nolu benlerde sayılan haksız rekabet halleri altında değerlendirilmesi mümkündür. Anılan hükümler haksız rekabetin en çok rastlanan örneği olan iltibas yani başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işeri ile karıştırılmaya yol açma ve malların veya iş ürünlerinin faaliyetleri, özellikleri, kullanım amaçları, yararları noktasında yanıltma hallerine ilişkin olup, davalının sattığı ürünlerin taklit olması ve orjinalinden daha düşük bedelle satılması suretiyle davalı tarafça rekabetin ihlal edildiği Mahkememizin kabulündedir.
TTK md. 56 da haksız rekabet nedeniyle açılabilecek hukuk davaları, tespit, men,haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılması ve tazminat davası olarak belirlenmiştir.Haksız rekabetin tespiti davası maddi ve manevi tazminat davası ile birlikte açılabilir. Aynı şekilde bu davanın haksız maddi durumun ortadan kaldırılması davasıyla birleşmesi de mümkündür. Mahkemenin vereceği kararın yayınlanması da aynı dava ile talep edilebilir.
Davacının haksız rekabetin tespiti ile haksız rekabetin son verilmesi, haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, davalının yapmış olduğu haksız fiilin kınanmasına, bu kararın basın yolu ile ilan edilmesini talep ettiği maddi tazminata ilişkin olarak Kanunun 56.maddesinin “e” fıkrasında bahsedildiği şekli ile tazminat olarak davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığının tespit edilerek şimdilik 5.000-TL talep ettiği anlaşılmaktadır.
Davacı ve davalı iddiaları, İstanbul 6. ATM ..Diş sayılı dosyası, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından;
Davacının …markanın sahibi olan yurt dışı menşeili şirketin Türkiye’deki tek satıcısı ve distribütörü olduğu, davalı, … markası altında ürünün taklidini iş yerlerinde sattığı İstanbul 6 ATM nin … Diş sayılı dosyasında tespit olunduğu, davalının eyleminin davacıya karşı Haksız Rekabet teşkil ettiği, davacı taleplerinin TTK’nın 56. ve 59. maddesi kapsamında değerlendirilerek, 56/d maddesi uyarınca maddi zarar talep edebileceği 59. maddesi uyarınca hüküm özetinin tirajı 50.000’in üzerinde olan bir gazete yayınlanmasına ilişkin taleplerin kabulüne,
Davacının, verilen kararın 3.kişiler hakkında da uygulanmasına ilişkin talebin kararın dava dışı 3. kişiler hakkında hüküm doğurmasının ve infazının mümkün olmaması nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kabulü ile, davalının eyleminin haksız rekabet olarak tespitine, haksız rekabetin menine, satışın yasaklanmasına,
2-Kararın kesinleşmesinden sonra TTK 59. maddesi uyarınca ilanına, ilanın Türkiye genelinde dağıtılan ve trajının 50.000 üzerinde olan bir gazetede bir kez yayınlanmasına, ilan masraflarının davalıya ait olmasına,
3-Maddi tazminat talebininin kısmen kabulü ile 799,68-TL’nin dava tarihi olan 30/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, sair taleplerin reddine,
4-Alınan 170,78-TL harçtan, hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 55,00-TL ilam harcının mahsubu ile arda kalan 115.78-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 55.00-TL peşin harç ve 29,20-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 84,20 -TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre; kabul edilen haksız rekabetin tespiti davasında 2.180,00-TL, kabul edilen maddi tazminat yönünden 799,68-TL olmak üzere toplam 2.979,68-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Red edilen manevi tazminat yönünden, davalı Kaya Tic… Şirketi kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Göre hesaplanan 2.180,00-TL; maddi tazminat yönünden 2.180,00-TL olmak üzere toplam 4.360,00-TL ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 2.178,00-TL yargılama giderinin kabul ve red durumuna göre, takdiren oranlayarak 378,00-TLnin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
26/03/2018
Katip …
¸

Hakim …
¸