Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/566 E. 2022/666 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/566 Esas
KARAR NO : 2022/666

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 25/05/2016
KARAR TARİHİ : 17/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların davalı şirketin %33,3 oranında payına sahip olan kurucu pay sahipleri olduğunu, davacılar hakkında alınan ıskat kararı sonucu davacıların pay oranının %10’luk bir seviyeye indiğini, davacılar hakkında alınan ıskat kararının geçersizliğinin tespiti talebi ile İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası ile açılan davanın derdest olduğunu, davalı şirketin 25.02.2016 tarihinde yapılan 2014-2015 yılları olağan genel kurul toplantısında alınan 3-5-7-8-9-10 no.lu kararların iptali gerektiğini, 25,02.2016 tarihinde yapılan 2014 ve 2015 yılları olağan genel kurul toplantısının 3.nolu gündem maddesinin ana sözleşmenin 7.maddesinin değiştirilmesi, 5 nolu gündem maddesinin yönetim kurulu üyelerinin ibraları, 7 no.lu gündem maddesinin denetçinin ibrası, 8 no.lu gündem maddesinin, 2014 ve 2015 yılı finansal tablolarının onaylanması, 9 no.lu gündem maddesinin yönetim kurulu üyelerinin yerine yeni yönetim kurulu üyelerinin seçimi, 10 no.lu gündem maddesinin, yönetim kurulu üyelerine TTK 395ve 396 maddelerine göre yetki verilmesi olarak belirlendiğini, 25.02.2016 tarihinde yapılan 2014 ve 2015 yılları olağan genel kurul gündeminde belirlenen 3. 5, 7, 8, 9 ve 10 nolu maddeler için alınan kararların iptaline, masraf ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıların ıskatının, kanuni hükümler çerçevesinde ve kanuni nedenlerle yapıldığını ve hukuka uygun olduğunu, 25.02.2016 tarihinde yapılan 2014 ve 2015 yılları olağan genel kurul gündeminde belirlenen 3. 5, 7, 8, 9 ve 10 no.lu kararların kanunlara, ana sözleşmeye ve hukuka uygun olduğunu, iptallerini gerektirecek herhangi bir nedenin bulunmadığını belirterek, tüm davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mali müşavir ve nitelikli hesaplama-konu uzmanı bilirkişi heyetinin 25.10.2019 tarihli 15 sayfadan ibaret bilirkişi raporunda özetle; davalı… Tic AŞ’nin 25.02.2016 tarihinde yapılan 2014 ve 2015 yıllarına ait olağan genel kurul toplantısında alınan, esas sözleşmenin 7. ve 10. Maddelerinin değiştirilmesine dair 3 nolu, şirketin 2014 ve 2015 yıllarına ait finansal tablolarının kabulüne dair 6 nolu, yönetim kurulu üyelerinin ibrasına dair 7 nolu, denetçinin ibrasına dair 8 nolu, yönetim kurulu üyelerinin seçimine dair 9 nolu ve yönetim kurulu üyelerine TTK.m.395-396’ya göre gerekli izinlerin verilmesine dair 10 nolu genel kurul kararları yönünden, iptali gerektirecek önemde ve nitelikte kanuna, esas sözleşmeye veya dürüstlük kuralına aykırılık tespit edilmediği belirtilmiştir.
Mali müşavir ve nitelikli hesaplama-konu uzmanı bilirkişi heyetinin 24.01.2020 tarihli 4 sayfadan ibaret bilirkişi ek raporunda özetle; kök rapordaki tespitlerde değişiklik olmadığı belirtilmiştir.
Muhasebe/Finans uzmanı ve akademisyen/konu uzmanı bilirkişi heyetinin 15.01.2021 tarihli 31 sayfadan ibaret bilirkişi raporunda özetle; 2014 yılında 151 Numaralı Yarı Mamuller Üretim Hesabının içinde yer alan 6.922.912,62 TL kur farkının kur farkı giderleri yerine 2015 yılı bilançosunda …Numaralı Verilen Avanslar ana hesabının alt hesabında yer alan … İnşaat hesabı ile ilişkilendirilmiş ve davalı şirketin hesaplar arasında aktarım yapmış olmasının, 6102 sayılı Kanunun 515. maddesine uygun olmadığı,
Davalı Şirket bilançosunda 336 Diğer Çeşitli Borçlar Hesabında raporlanmış 3.637.988,36 TL ile ilgili olarak, davalı şirket bilançosunda borç ve alacak bakiyesi veren farklı hesapların birbirinden mahsup edilerek ana hesap altında tek bir yekün olarak yer alması, bu anlamda şirket alacaklarının başka şirket borçlarından mahsup edilmiş olmasının, 6102 sayılı Kanunun 515. maddesine uygun olmadığı,
436 numaralı hesapta 1.453 800 TL olmak üzere beyan edilmiş uzun vadeli ticari olmayan bir alacağın ticari bir niteliği olmayan borçlanma ile ilgili olduğu, şirket bilançolarında ticari olmayan borç ve alacakların nadiren olduğu ve genellikle bir takım hesapların peçelenmesinde kullanılabildikleri yönündeki davacı iddialarının, rapor içerisinde detaylarına yer verilen nedenlerle yerinde olmadığı, bu hesap kalemi yönünden yapılan işlemler ile bunlara dayalı mali tablo sonuçlarının 6102 sayılı yasanın 515. maddesine aykırı olduğu söylenemeyeceği,
Davalı şirketin 2014 yılı Gelir Tablosu Hesaplarında 689 numaralı hesapta 14.921.371,45 TL olarak raporlanmış gider ve zarar kaleminin mahiyetinin önem arz ettiği, özellikle ıskat nedeniyle ortaya çıktığı iddia edilmiş 11.208.999,52 TL tutarındaki zararın mümkün olmadığı yönündeki davacı iddialarının, rapor içerisinde detaylarına yer verilen nedenlerle yerinde olmadığı, bu hesap kalemi yönünden yapılan işlemler ile bunlara dayalı mali tablo sonuçlarının 6102 sayılı yasanın 515. maddesine aykırı olduğu söylenemeyeceği,
İptal davası açma şartlarının gerçekleştiği;
25.02.2016 tarihli genel kurul toplantısında alınmış olan şirket ana sözleşmesinin 7. ve 10. maddelerinin değiştirilmesine ilişkin karar bakımından (gündem no.3):
a) Mahkemece Bilirkişi Kurulu’na “Bekletici mesele yapılan İst. … ATM’nin … esas sayılı dava dosyasının kabul ve ret ile sonuçlanması seçeneklerine göre 3 ve 9 no.lu kararların iptali açısından seçenekli görüş beyan edilmesi” görevinin verildiği;
b)İstanbul … ATM’de devam eden dava sonucunda, 6.10.2011 tarihli genel kurul toplantısında alınan ana sözleşme değişikliğine ilişkin kararın iptaline ve bu kararın ticaret siciline tesciline ilişkin işlemin de iptaline hükmedilmesi ihtimalinde:
İşbu davada da, davacı pay sahiplerinin imtiyaz haklarının ihlal edilmiş olması sebebiyle ana sözleşmenin değiştirilmesine ilişkin 3 no.lu kararın iptaline karar verilmek gerekeceği;
c)İstanbul 13. ATM’de devam eden dava sonucunda, 6.10.2011 tarihli genel kurul toplantısında alınan ana sözleşme değişikliğine ilişkin kararın ve ticaret siciline tesciline ilişkin işlemin hukuka uygun olduklarına hükmedilmesi ihtimalinde:
İşbu davada da, davacı pay sahiplerinin imtiyaz haklarının ihlal edilmediği gerekçesi ile, ana sözleşmenin değiştirilmesine ilişkin 3 nolu kararın geçerli olduğuna ve iptal talebinin reddine karar vermek gerekeceği;
25.02.2016 tarihli genel kurul toplantısında alınmış olan denetçi raporunun kabulüne ilişkin karar bakımından (gündem no.5):
a)Mali inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, belirli işlemlerin TTK m.515. Maddesinde öngörülen dürüst resim ilkesine aykırı olduğu, …’ye aykırılık teşkil eden haller tespit edildiği, bilançoda yer alması gereken borç ve alacak kalemlerinin doğru bir şekilde yansıtılmasına engel olacak şekilde kayıt düzeni kabul edildiği tespit ve değerlendirildiği,
b)Bu çerçevede denetçi raporunun kabulüne ilişkin genel kurul kararının iptal edilebilir nitelikte olduğu,
25.02.2016 tarihli genel kurul toplantısında alınmış olan yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin karar bakımından (gündem no.7)
a)Mali inceleme ve degerlendırmeler neticesinde, belirli işlemlerin TTK m.515. Maddesinde öngörülen dürüst resim ilkesine aykırı olduğu,…’ye aykırılık teşkil eden haller tespit edildiği, bilançoda yer alması gereken borç ve alacak kalemlerinin doğru bir şekilde yansıtılmasına engel olacak şekilde kayıt düzeni kabul edildiği tespit ve değerlendirildiği,
b)Bu çerçevede, yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin genel kurul kararlarının da iptal edilebilir nitelikte olduğu,
25.02.2016 tarihli genel kurul toplantısında alınmış olan şirket denetçisinin 2014 yılı faaliyetlerinden dolayı ibrasına ilişkin karar bakımından (gündem no. 8):
a)Mali inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, belirli işlemlerin TFK m.515. Maddesinde öngörülen dürüst resim ilkesine aykırı olduğu, …’ye aykırılık teşkil eden haller tespit edildiği, bilançoda yer alması gereken borç ve alacak kalemlerinin doğru bir şekilde yansıtılmasına engel olacak şekilde kayıt düzeni kabul edildiği tespit ve değerlendirildiği,
b)Bu çerçevede şirket denetçisinin ibrasına ilişkin genel kurul kararının iptal edilebilir nitelikte olduğu,
25.02.2016 tarihli genel kurul toplantısında alınmış olan yönetim kurulu seçimine ilişkin karar bakımından (gündem no. 9):
a)Sayın Mahkemece Bilirkişi Kurulu’na “Bekletici mesele yapılan İst. … ATM’nin … esas sayılı dava dosyasının kabul ve ret ile sonuçlanması seçeneklerine göre 3 ve 9 no.lu kararların iptali açısından seçenekli görüş beyan edilmesi” görevinin verildiği,
b)İstanbul 13. ATM’de devam eden dava sonucunda, 06.10.2011 tarihli genel kurul toplantısında alınan ana sözleşme değişikliğine ilişkin kararın iptaline ve bu kararın ticaret siciline tesciline ilişkin işlemin de iptaline hükmedilmesi ihtimalinde
İşbu davada da, davacı pay sahiplerinin imtiyaz haklarının (yönetim kurulu üyesi seçiminde aday göstermeye ilişkin imtiyaz hakkı) ihlal edilmiş olması sebebiyle yönetim kurulu üyesi seçimine ilişkin 9 no.lu kararın iptaline karar verilmek gerekeceği,
c)İstanbul 13. ATM’de devam eden dava sonucunda, 06.10.2011 tarihli genel kurul toplantısında alınan ana sözleşme değişikliğine ilişkin kararın ve ticaret siciline tesciline ilişkin işlemin hukuka uygun olduklarına hükmedilmesi ihtimalinde;
İşbu davada da, davacı pay sahiplerinin imtiyaz haklarının ihlal edilmediğine hükmedilmesi gerekeceği,
25.02.2016 tarihli genel kurul toplantısında alınmış olan ve TTK m.395 ve 396 kapsamında izinlerin verilmesine ilişkin kararın iptal edilebilir nitelikte olmadığı belirtilmiştir.
Muhasebe/Finans uzmanı ve akademisyen/konu uzmanı bilirkişi heyetinin 05.08.2021 tarihli 6 sayfadan ibaret bilirkişi ek raporunda özetle; kök rapordaki tespitlerde değişiklik yapılmasını gerektirecek bir husus bulunmadığı belirtilmiştir.
Dava, 2014 ve 2015 yıllarına ait 25.02.2016 tarihli genel kurulun 3, 5, 7, 8, 9 ve 10 no.lu kararların iptali istemine ilişkindir.
Genel kurul kararlarının iptal sebepleri Türk Ticaret Kanunu 445. maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre 446. maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, iptal davası açabilecektir. Yine aynı Kanunun 446. maddesinde ifade edildiği üzere, toplantıya katılsın yada katılmasın, çağrının usulüne göre yapılmadığını ve bu aykırılığın genel kurul kararı alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri bunu iptal davasına konu edebilecektir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; 6102 sayılı TTKnın 446/1-a maddesi gereğince toplantıda hazır bulunan ortağın alınan karara red oyu vermesi ve oylamadan sonra da muhalefetini tutanağa geçirmesi dava şartı olup mahkemece resen gözetilir. Davalı şirketin 25/02/2016 tarihli genel kurul tutanağı incelendiğinde davacıların iptali talep edilen 3, 5, 7, 8, 9 ve 10 no.lu gündem maddelerindeki kararlara karşı olumsuz oy vermiş olup ayrıca muhalefet şerhi sunduğundan dava şartlarında eksiklik bulunmadığı anlaşılmıştır.
Genel Kurul gündeminin 3. Maddesi; şirket ana sözleşmesinin şirket düzenlemelerine ve 6102 sayılı TTK’nın amaç ve ilkelerine uygun hale getirilmesi için sözleşmenin “Yönetim Kurulu, Teşkili, Toplantı Şekilleri, Toplantı Nisabı ve Süresi” başlıklı 7. Maddesinin ve “Genel Kurul” baslıklı 10. Maddelerinin tadil edilmesine ilişkin olup, davacıların sözleşmenin 7 ve 10.maddelerinin İstanbul…ATM …Esas sayılı dosyası ile iptal edildiği ve uygulanmaması yönünden ihtiyati tedbir kararı bulunduğundan değiştirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile iptali talep edilmiştir.
Toplantı tutanağında söz konusu gündem maddesinin müzakereye açıldığı, yapılan oylama sonucunda 52.666.668 kabul oyuna karşılık 5.833.332 ret oyu ile ve oy çokluğu ile şirket ana sözleşmesinin “Yönetim Kurulu, Teşkili, Toplantı Şekiller Toplantı Nisabı ve Süresi” başlıklı 7.maddesinin ve “Genel Kurul” başlıklı 10.maddelerinin yeni şekli ile değiştirilmesinin kabul edildiği, davacılar vekilinin muhalefet ettiği görülmüştür.
İstanbul … ATM’nin … esas … karar sayılı davada, 06.10.2011 tarihli genel kurul toplantısında 3 no.lu madde altında ana sözleşmenin 7 ve 10 maddelerinin değiştirilmesine ilişkin tescil işleminin iptaline karar verildiği, verilen kararın 21.06.2022 tarihinde kesinleştiği, söz konusu kararda; ortak imtiyazlarının ancak açık bir esas sözleşme değişikliği ile kaldırılabileceği, esas sözleşmenin sermayeyi düzenleyen 6. Maddesinin 01.12.2020 tarihli genel kurul kararı ile değiştirilmiş ise de, 7 ve 10. Maddelerdeki imtiyaz haklarına ilişkin düzenlemenin korunduğu, daha sonra 06.10.2011 tarihli genel kurulda imtiyaza uygun yönetime katılma haklarını düzenleyen 7. ve 10. Maddelerinin değiştirilmesi kararı sonrasında TTK 389. Madde gereğince imtiyazlı pay sahipleri kurulunun toplanıp kararı onamasının yasal zorunluluk olduğu, böyle bir toplantı ve onama söz konusu olmadığından ana sözleşme değişikliği işleminin kabulünün olanaklı olmadığı gerekçeleri ile 06.10.2011 tarihil genel kurul toplantısının 3 nolu madde altında ana sözleşmenin 7 ve 10 nolu maddelerinin değiştirilmesine ilişkin tescilin iptaline karar verilmiştir.
İstanbul … ATM’nin … esas… karar sayılı kesinleşen ilamı ile şirket ana sözleşmesinin 7. Maddesindeki imtiyaz hakkına ilişkin düzenlemenin halen yürürlükte olduğu sabit olup, imtiyazı dikkate almayıp, imtiyazı kaldırarak yönetim kurulunun oluşturulmasına ilişkin 25.02.2016 tarihli genel kurulun 3 no.lu ana sözleşmenin 7. Maddesinin değiştirilmesine ilişkin kararın, kanuna ve esas sözleşmeye aykırılık nedeniyle iptalinin gerektiği sonucuna varılmıştır.
Her ne kadar davalı tarafça, ıskat ile davacı paylarının başka (diğer ortağa) devri nedeniyle 13. ATM dosyasının kesnileşmesinin geçerliliğe engel olmadığı savunmasına bulunmuş ise de; davacının imtiyazlı paylarının imtiyazsız gibi ıskatı ile devrinde devrindilen pay ancak imtiyazsız pay olabileceğinden, imtiyazlı pay halen davacılar üzerinde olmakla ve/veya her halükarda imtiyazlı pay sahipleri kurulunun bir onama kararı bulunmamakla bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Genel Kurul gündeminin 5. Maddesi; 2014 yılına ait denetim raporunun kabulüne ilişkin olup, şirket mali tabloları gerçeği yansıtmadığı ve usulüne uygun düzenlenmediği, denetim raporu usulüne uygun ve gerçekmiş gibi gösterildiği gerekçesi ile bu gündem maddesinin iptali talep edilmiştir.
Toplantı tutanağında söz konusu gündem maddesinin müzakereye açıldığı, yapılan oylama sonucunda 52.666.668 kabul oyuna karşılık 5.833.332 ret oyu ile oy çokluğu ile denetim raporunun kabul edildiği, davacılar vekilinin muhalefet ettiği görülmüştür.
Mali inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, 2014 yılına ait finansal tablolar bakımından belirli işlemlerin TTK m.515. maddesinde öngörülen dürüst resim ilkesine aykırı olduğu, MUGT’ye aykırılık teşkil eden haller tespit edildiği, bilançoda yer alması gereken borç ve alacak kalemlerinin doğru bir şekilde yansıtılmasına engel olacak şekilde kayıt düzeni kabul edildiği tespit edildiğinden, denetçi raporunun kabulüne ilişkin genel kurul kararının iptaline karar vermek gerekmiştir.
Genel Kurul gündeminin 7. Maddesi; davalı şirket yönetim kurulu üyelerinin 2014-2015 hesap dönemine ilişkin faaliyetlerinin ibrasına ilişkin olup, yönetim kurulu başkan ve üyelerinin oy çokluğu ile ibra edildikleri, yönetim kurulu üyelerinin kendi ibralarında oy kullanmadıkları görülmüştür.
TTK 436/2 uyarınca şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamayacakları hüküm altına alınmıştır, buna göre yönetim kurulu üyeleri, oylama ayrı ayrı yapılsa dahi diğer yönetim kurulu üyelerinin ibralarında oy kullanamazlar. Dolayısıyla, yönetim kurulu üyelerinden birinin ibrası oylanırken -hiçbir üye- oy kullanamaz. Bu kural çerçevesinde de dava konusu olayda alınan ibra kararlarının geçerlilikleri incelendiğinde, ibraları oylanan yönetim kurulu üyeleri …, …,… ve…’in ibra oylamalarında oy kullanmadıkları görülmüş ve bu yönden hukuka aykırılık tespit edilmemiş ise de mali inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, 2014 yılına ait finalsal tablolar bakımından belirli işlemlerin TTK m.515. maddesinde öngörülen dürüst resim ilkesine aykırı olduğu, …’ye aykırılık teşkil eden haller tespit edildiği, bilançoda yer alması gereken borç ve alacak kalemlerinin doğru bir şekilde yansıtılmasına engel olacak şekilde kayıt düzeni kabul edildiği tespit ve değerlendirildiği, dolayısıyla ibra kararının ilk olarak bu tespit çerçevesinde incelenmesi gerektiği, Yargıtay 11. HD’nin 20112019 tarih ve 242/7371 sayılı kararı uyarınca: gerçeğe aykırı düzenlenen bilançoyu onaylayan kararın iptal edilebilir niteliktedir ve gerçeğe aykırı bilanço düzenlenmesine müdahale etmeyen yönetim kurulu üyelerinin ibra kararların bu nedenle iptal edilebileceği; dava komusu olayda, davalı AŞ’nin 2014 yılı bilançosunun TİK m.515’de öngörülen dürüst resim ilkesine aykırı olduğu tespit edilmiş olması sebebiyle, yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin genel kurul kararları da iptaline karar vermek gerekmiştir.
Genel Kurul gündeminin 8. Maddesi; Şirket denetçisinin 2014 yılı faaliyetlerinden dolayı ibrasına ilişkin olup, şirket mali tablolarını usulüne uygun ve gerçekmiş gibi gösteren denetçinin ibrası mümkün olmadığı gerekçesi ile iptali talep edilmiştir.
Toplantı tutanağında söz konusu gündem maddesinin müzakereye açıldığı, yapılan oylama sonucunda 5.833.332 ret oyuna karşılık 52.666.668 kabul oyu ile oy çokluğu ile şirket denetçisi Zekiye Dörter’in ibra edildiği, davacılar vekilinin muhalefet ettiği görülmüştür.

Mali inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, 2014 yılına ait finansal tablolar bakımından belirli işlemlerin TTK m.515. maddesinde öngörülen dürüst resim ilkesine aykırı olduğu, …’ye aykırılık teşkil eden haller tespit edildiği, bilançoda yer alması gereken borç ve alacak kalemlerinin doğru bir şekilde yansıtılmasına engel olacak şekilde kayıt düzeni kabul edildiği tespit edilmekle şirket denetçisinin ibrasına ilişkin genel kurul kararının iptaline karar vermek gerekmiştir.
Genel Kurul gündeminin 9. Maddesi; yönetim kurulu üyeleri seçimine ilişkin olup, oylama neticesinde …, … ve … yönetim kurulu üyeliklerine oy çokluğuyla seçildikleri, davacılar vekilinin muhalefet ettiği görülmüştür.
Seçilen bu üyelerden… ve …eski/bir önceki dönemde de görev yapan üyelerdir. Buna karşılık … ise yeni üyedir/bir önceki dönemde görev yapmamış üyedir. İstanbul … ATM’de 06.10.2011 tarihli genel kurul toplantısında alınan ana sözleşme değişikliğine ilişkin kararın iptaline ve bu kararın ticaret siciline tesciline ilişkin işlemin de iptaline hükmedildiğinden iş bu davada da, davacı pay sahiplerinin imtiyaz haklarının (yönetim kurulu üyesi seçiminde aday göstermeye ilişkin imtiyaz hakkı) ihlal edilmiş olması sebebiyle yönetim kurulu üyesi seçimine ilişkin 9 no.lu kararın iptaline karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davalı tarafça, ıskat ile davacı paylarının başka (diğer ortağa) devri nedeniyle 13. ATM dosyasının kesnileşmesinin geçerliliğe engel olmadığı savunmasına bulunmuş ise de; davacının imtiyazlı paylarının imtiyazsız gibi ıskatı ile devrinde devrindilen pay ancak imtiyazsız pay olabileceğinden, imtiyazlı pay halen davacılar üzerinde olmakla ve aksine durumda -yani iskat ile devredilen payların imtiyazlı olduğunun kabulü halinde bile- imtiyazlı pay kurulunun toplanıp aldığı bir onay kararı bulunmamakla bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Genel Kurul gündeminin 10. Maddesi; yönetim kurulu üyelerine TTK 395 ve 396. Maddeleri kapsamında gerekli izinlerin verilmesine ilişkin olup, toplantı tutanağında söz konusu gündem maddesinin müzakereye açıldığı, yapılan oylama sonucunda davacıların 5.833.332 ret oyuna karşılık 52.666.668 kabul oyu ile oy çokluğu ile gerekli izinlerin verilmesinin kabul edildiği, davacılar vekilinin muhalefet ettiği görülmüştür.

TTK mad. 436/1 uyarınca, pay sahibi kendisi, eşi, alt ve üstsoyu veya bunların ortağı oldukları şahıs şirketleri ya da hâkimiyetleri altındaki sermaye şirketleri ile şirket arasındaki kişisel nitelikte bir işe veya işleme veya herhangi bir yargı kurumu ya da hakemdeki davaya ilişkin olan müzakerelerde oy kullanamaz. Dolayısıyla şirketle işlem yapma ve rekabet yasaklarının kaldırılmasına ilişkin genel kurul kararı alınırken ilgili yönetim kurulu üyesi oydan yoksundur. Burada dikkat edilmesi gereken husus ise şudur: Sadece hakkında işlem yapma ve rekabet yasağı kaldırılan üye oydan yoksundur; diğer üyelerin oy hakları vardır.
25.02.2016 tarihli genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyelerine TTK m.395-396 uyarınca gerekli izinlerin verilmesine ilişkin olarak alınan karar ile ilgili olarak:
-Her bir yönetim kurulu üyesi bakımından ayrı-ayrı oylama yapılmadığı, toplu oylama yapıldığı,
-Oylamada … ve …’ın vekilinin “red/muhalif” oy verdiği,
-Buna karşılık kalan diğer tüm oyların (-52.666.668) “kabul” yönünde olduğu ve – Oylamada yeni seçilen tüm yönetim kurulu üyelerinin de oy kullandığı anlaşılmaktadır.
Dolayısıyla adı geçen genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyesi olarak seçilen…, … ve …da kendi oylamaları bakımından oy hakkından yoksun olmalarına rağmen oy kullanmışlardır. International …’in 29.249.999 hisse/oyu,…’in 10.266.666 hisse/oyu ve …’ın 9.750.002 hisse/oyu bulunmaktadır. Red/ kabul oyları ile her bir yönetim kurulu üyesinin sahip olduğu oy miktarı dikkate alındığında, yönetim kurulu üyelerinin kendi haklarındaki oylamada oy kullanmamış oldukları varsayımında dahi ilgili kararın TTK m.395 ve 396 kapsamında izinlerin verilmesi lehinde/yönünde olacağı anlaşılmaktadır.
Bu çerçevede, gürndemin 10. maddesi çerçevesinde TTK m 395 ve 396 kapsamında izinlerin verilmesine ilişkin genel kurul kararının iptal edilebilir nitelikte olmadığı anlaşılmıştır.
DÜZELTME: mahkememiz 17.11.2022 tarihli duruşma kısa kararında her ne kadar
“-5 nolu YK üyelerinin ibrası
-7 nolu Denetçinin ibrası
-8 nolu finansal tabloların onaylanması…” şeklinde yazılmış ise de dava konusu 25.02.2016 tarihli genel kurulda
“-5 nolu finansal tabloların onaylanması
-7 nolu YK üyelerinin ibrası
-8 nolu Denetçinin ibrası…”na
ilişkin olup sehven gündem maddesi konularının maddi hata sonucu kaydırma yapılarak yazıldığı anlaşılmakla gerekçeli kararda düzeltilmiştir.
Tüm bu nedenlerle sonuçta aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE, davalı şirketin 25.02.2016 tarihli genel kurulda
3 nolu ana sözleşmenin 7. maddesinin değiştirilmesi
5 nolu finansal tabloların onaylanması
7 nolu YK üyelerinin ibrası
8 nolu Denetçinin ibrası.
9 nolu yeni yönetim kurulu üyelerinin seçimi
KARARLARININ İPTALİNE,
10 nolu YK üyelerine TTK 395-396 yetkilerinin verilmesi kararının iptali talebinin REDDİNE,

2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 80,70-TL ilam harcından peşin alınan 29,20-TL’nin mahsubu ile bakiye 51,50-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 29,20-TL peşin harç ve 29,20-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 58,40-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacılar, kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 9.200,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 7.517,20-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 6.264,34‬-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,

7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/11/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır
Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”