Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/525 E. 2022/31 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/525 Esas
KARAR NO :2022/31

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:13/05/2016
KARAR TARİHİ:01/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan nat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; 21/09/2015 tarihinde sürücü …’in sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketine sigortalı bulunan … plakalı aracın kusurlu olarak kontrolünü kaybederek kaza yapması sonucunda yolcu konumunda bulunan …’in yaralandığını, kazaya bağlı olarak müvekkilinin sağlık durumunda meydana gelen maluliyet göz önüne alınarak tedavi süresine bakıcı gözetiminde olması ve iş durumunun bilirkişi marifetiyle tespitini ve buna ilişkin tazminatın tespitini, kusur durumunda ihtilaf bulunmaması nedeniyle dosyanın tazminat bilirkişisine gönderilmesini, borçlar kanunun 76. Maddesi uyarınca yada TTK 1427/2 uyarınca avans ödenmesini, müvekkilinin sürekli ve geçici maluliyet dönemine ilişkin tazminat tutarının, bakıcı giderinin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, öncelikle 6100 sayılı yasanın 107. Maddesine göre belirlenecek maddi tazminatın sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile; … plakalı aracın müvekkili sigorta nezdinde 03/12/2014-2015 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, sigortalı araçta yaralanan … adına yapılan başvuru neticesinde 30.756,00-Tl ödeme yapıldığını, davacı … adına bir başvuru bulunulmadığını, başvuru yapılmasın halinde müvekkili şirket tarafından ödeme yapıldığı açıkça görülmüş olmasına rağmen huzurdaki davanın neden açılmış olduğunu taraflarınca bilinmediğini, müvekkili şirketin teminat limiti ile tazminattan sorumlu olduğundan yapılacak incelemelerde tazminat hükmedilmesi halinde yapılmış olan ödemenin dikkate alınması gerektiğini, davaya konu kazada öncelikle bilirkişi marifetiyle kusur müterfaık kusur oranlarının belirlenmesini, davacının çalışmadığı sürenin gelir kaybını tespitinin doktor bilirkişi marifetiyle belirlenmesini, var ise kalıca bedensel güç kaylının tespit edilebilmesi için davacının durumu hakkında Adli tıp kurumundan rapor alınmasını, davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile hasta müşahede evrakları üzerinde inceleme yapılarak kaza nedeniyle davacının maluliyet oranın belirlenmesi için dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilmiştir.
Adli Tıp Kurumunun düzenlediği 17/11/2021 tarihli 4 sayfadan ibaret raporunda özetle; davacı …’in 21.09.2015 tarihli trafik kazası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 2(iki) aya kadar uzayabileceği belirlenmiştir.
Huzurdaki davada Meydana gelen trafik kazasında dava dışı Sürücünün sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketine sigortalı bulunan … plakalı aracın kusurlu olarak kontrolünü kaybederek kaza yapması sonucunda yolucu konumunda bulunan davacı …’in yaralandığı anlaşılmaktadır.
Dosya tetkikinde, davacının maluliyet oranın belirlenmesi için dosyanın tümüyle Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulununa gönderildiği, dosyaya tesis edilen 17/11/2021 tarihli raporda, davacının sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı ve iş göremezlik süresinin olay tarihi itibariyle 2 aya kadar uzayabileceği belirtildiği görülmüş ve sürekli iş göremezlik maddi zarar şartlarının oluşmadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle, İş bu davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın reddine,
2-80,70-TL karar harcının peşin alınan 29,20-TL den mahsubu ile kalan 51,50-TL nin davacıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
3- Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince dava değeri dikkate alınarak, 150-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır