Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/52 E. 2019/420 K. 26.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/52 Esas
KARAR NO : 2019/420 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 18/01/2016
KARAR TARİHİ : 26/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 18.01.2016 tarihli dilekçesinde özetle; “Müvekkili şirketin davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatılmış ve davalıya ödeme emri gönderildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu, müvekkili şirket tarafından davalı ile varılan anlaşma çerçevesinde bir kısım kitapların basımı yapıldığını, kitapların basımı nedeni ile davalıya verilen hizmetlerin bedeli olarak müvekkili şirket tarafından 25.07.201 10.112,60-TL bedelli ve 12.06.2014 tarihli 9.434,10 -TL bedelli iki adet fatura tanzim edildiğini, toplam 19.546,70-TL tutarındaki müvekkili şirket alacağının 7.950,00-TL’lik kısmı davalı yanca çeşitli tarihlerde ödendiğini, ancak davalı tarafça müvekkili şirkete bu ödemelerden sonra geriye kalan bakiye borç ödenmediğini, davalı ile müvekkili şirket arasındaki bu ticari ilişki nedeni ile doğan müvekkili şirketin 11.596,70-TL tutarındaki bakiye alacağının tahsil edilememesi üzerine alacağın ödenmesi için davalı ile defalarca görüşülmesine rağmen sonuç alınamadığını, davalı ile borcun ödenmesi için yapılan görüşmelerden sonuç alınamaması üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatılmış ve davalı yanca, icra takibine karşı haksız ve kötü niyetli itiraz yapıldığını beyan etmiş, sonuç olarak; davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazının iptali ile takibin devamına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligatın yapıldığı, davalının davaya cevap vermediği ve duruşmalara da katılmadığı görülmüştür.
… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası dosyamız içerisine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 11.596,70-TL asıl alacağa % 10,5 temerrüt faizi ile birlikte tahsili için takip yapıldığı, ödeme emrinin 13.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 08.10.2015 tarihinde borca itiraz ettiği dilekçesinde “İtiraz içeriğinde, takip alacaklısı görünen kişinin doğrudan ilamsız yolla icra takibi yapma hakkı ve yetkisi olmadığını, müvekkili şirketin takip alacaklısına borcu olmadığını, borcu olmadığı gibi mütemerrit durumunun da söz konusu olmadığını, borca ve faize kez talep edilen faiz oranına da itiraz ettiklerini, faturalara ve fatura içeriklerine itiraz ettiklerini, takibin durdurulmasına ve herhangi bir icrai işlem yapılmamasına itiraz ve talep ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 28.11.2017 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Dosya, davacı tarafından sunulan 2014-2015 yıllarına ait açılış ve kapanış noter onayları yasal sürede mevcut defterleri uyarınca; Alacak dayanağı olarak bildirilen faturaların davacı kayıtlarında mevcut olduğu, Davacının bildirdiği ödemelerin dışında davalı tarafından ödeme bildirilmediği ve delil sunulmadığı, Davacıya ilişkin Vergi dairesinden gelen yazı cevabının davacının alacak dayanağı olarak bildirilen faturaları beyan ettiğini tevsik ettiği, Davacı sunulanları kapsamında 11.596,70-TL tutar alacağın hesap ve talep edilebileceği, Buna mukabil, davalı Kabalcı firmasının defterlerinin incelemeye sunulmadığı, Davacının defter kayıtları ve vergi dairesi cevabı uyarınca belirlenen faturalarını davalının kayıtlarına alıp almadığı hususlarında davalı tarafından defter sunulmadığından tespit yapılamadığı, Mahkemece davalı … firmasına ilişkin … vergi dairesine yazılan yazıya gelen cevapta Kabalcı firmasının 2013 şubat ayına kadarki B/A-B/S formları gönderilmiş olup, davacı faturalarının bu döneme kadar mevcudiyeti belirlenmiş ise de, bu tarihten sonra davalını … vergi dairesine nakil gittiğinin bildirildiği ve 2013 Şubat sonrası ve 2014 dönemi B/A-B/S bildirimlerinin gönderilmediği, Vergi Dairesinden gelen eksik yazı cevabı sebebi ile söz konusu hususta tespitte bulunulamamış olup, taktirin mahkemeye ait olacağı” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Bu rapora yapılan itirazların değerlendirilmesi için dosya yeniden bilirkişiye verilerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 07.04.2018 tarihli 6 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “Ek rapora konu vergi dairesinin göndermiş olduğu davalıya ilişkin BA/BS formları incelenmiş olup; Davalının 2014 yılında davacıya ait toplam 41.965-TL KDV hariç toplam tutardaki davacı faturasını beyan ettiği, dolayısı ile 2014 yılında kdv dahil 49.518,70-TL lik davacının faturasını teslim aldığı, itiraz etmediği , yine davalının kök raporda tespit edilen 2014-2015 yılları toplam 7.995,00-TL ödeme dışında ödemesi mevcut olmamakla, davacının takibe konu davalının BA formlarında beyan ettiği tespit edilen faturalar sebebi ile 11.596,70-TL tutarı takibe konu edebileceği” kanaati ile ek raporu sunulmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada davacı şirket tarafından davalı ile varılan anlaşma çerçevesinde bir kısım kitapların basımı yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu kitapların basımı nedeni ile davalıya verilen hizmetlerin bedeli olarak davacı şirket tarafından 25.07.2014 tarihinde 10.112,60-TL bedelli ve 12.06.2014 tarihli 9.434,10-TL bedelli iki adet fatura tanzim edildiğini, toplam 19.546,70-TL tutarındaki davacı şirket alacağının 7.950,00-TL’lik kısmı davalı yanca çeşitli tarihlerde ödendiğini, ancak davalı tarafça davacı şirkete bu ödemelerden sonra geriye kalan bakiye borç ödenmediği iddiası ile davacı şirketin 11.596,70-TL tutarındaki bakiye alacağının tahsil edilememesi üzerine alacağın ödenmesi için davalı ile görüşülmesine rağmen sonuç alınamaması üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı nedeniyle bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
İcra takibine konu borcun sebebinin 12.06.2014 tarihli 9.434,10-TL bedelli … nolu, 25.07.2014 tarihli 10.112,60-TL bedelli … nolu faturalar için 30.01.2015 tarihinde 4.000-TL-19.02.2015 tarihinde 2.000-TL – 25.02.2015 tarihinde 1.000-TL 16.03.2015 tarihinde 950,00-TL yapılan ödemelerden sonra kalan fatura alacağı olduğu görülmüştür.
Davacı şirket tarafından davalı ile varılan anlaşma çerçevesinde … 1.000 Adet – … 1.000 Adet – … 1.000 Adet – … 2.000 Adet – … 500 adet kitapların basımı nedeni davalıya verilen hizmetlerin bedeli olarak davacı şirket tarafından 25.07.2014 tarihli 10.112,60-TL bedelli ve 12.05.2014 tarihli 9.434,10-TL bedelli 2 adet faturanın tanzim edildiğini, toplam 19.546,70-TL tutarındaki davacı şirket alacağının 7.950-TL’lik kısmının davalı yanca çeşitli tarihlerde ödendiğini, bakiye borcun ödenmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle davacı şirketin 11.596,70-TL tutarındaki bakiye alacağının ödenmediği bilirkişi raporu ile belirlenmiştir.
Davacının kayıtlarında 2013 yılı devreden ve 2014 yılı tanzim edilen faturalar alacağına karşılık 2014 yılında davalı ödemesi mevcut olmadığı 2015 yılında ise 7.995-TL davalı ödemesi dışında dosyaya bildirilmiş ve davacı kayıtlarında tespit edilen dışında ödeme mevcut olmadığı davacının davalıdan 2015 yılındaki davalı ödemelerinden sonra 69.131,20-TL alacaklı kaldığı belirlenmiştir.
Ancak Davalının 2014 yılında davacıya ait toplam 41.965-TL KDV hariç toplam tutardaki davacı faturasını beyan ettiği, dolayısı ile 2014 yılında kdv dahil 49.518,70-TL lik davacının faturasını teslim aldığı, itiraz etmediği, yine davalının 2014-2015 yılları toplam 7.995,00-TL ödeme dışında ödemesi mevcut olmamakla, davacının takibe konu davalının BA formlarında beyan ettiği tespit edilen faturalar sebebi ile 11.596,70-TL tutarı takibe konu edebileceği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu nedenlerle iş bu davanın Kabulü ile …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 11.596,70 Tl üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faiz uygulanmasına karar vermek gerekmiştir.
Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 2.319.-Tl nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İş bu davanın Kabulü ile …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 11.596,70-Tl üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faiz uygulanmasına,
% 20 icra inkar tazminatı 2.319.-Tl nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 792,17-TL nin peşin alınan 140,07-TL den düşümü ile kalan 652,10-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 173,57-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 831,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/04/2019

Katip …

Hakim …