Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/501 E. 2020/832 K. 14.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/501 Esas
KARAR NO : 2020/832
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/05/2016
KARAR TARİHİ : 14/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; Davacının ZMMS (Trafik) Sigortası teminatı altındaki … plakalı araca 28.01.2011 tarihinde plakalı tespit edilemeyen bir aracın arkadan çarpması ve kaza mahallini terk etmesi sonucu karışılan 3 araçlı zincirleme kazada … plakalı araçta yolcu olan …’in %10 sürekli sakat kalacak şekilde yaralandığını; kaza mahallini terk ettiği için plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğunu; eksper incelemesi ile yolcu …’e 16.10.2015 tarihinde 34.223,00-TL sürekli sakatlık tazminatının ödendiğini, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olması nedeniyle ödenen tazminatın …na rücu edilebileceğini; …na 06.11.2015 tarihli mektup ile başvurulduğu ancak ödenmediği açıklanarak; Mağdur …’e ödenen 34.223 TL tazminatın ödenme tarihi 16.10.2015 itibariyle avans faizi ile tahsilini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davalı kurumun rücuen tazminat alacağı bakımından bir sorumluluğu bulunmadığını, kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen taşıtın cinsinin tespiti ve araç plakası ve sürücüsünün tespit edilemediğinin ispatı gerektiğini, dava konusu kazanın oluşumundaki kusur oranlarının adli tıp vasıtası ile yapılmasını, mağdurun daimi maluliyet durumunun tespiti adına sağlık raporu alınmasını, maluliyet tazminatı miktarının bilirkişilerce hesaplanmasını, hatır taşımasının ve davacı kusurunun varlığı halinde tazminatta indirime gidilmesini, SGK’dan davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarının tespit edilerek davalı kurumdan ödenecek tazminata mahsup edilmesini, Davalının kaza tarihinde poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı sorumluluğu olduğunu, davacı tarafından ödeme tarihinden itibaren avans faizi talebinin haksız olup ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceğini, davanın reddini, yargılama ve vekalet ücretinin davacı yana tahmilini talep etmiştir.
DELİLLER
1-… Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/… Soruşturma sayılı dosyası
2-Davacının kaza nedeniyle tedavi gördüğü hastane evrakları
3-Poliçe, hasar dosyası
4-Ödeme dekontu
5-Adli Tıp Kurumu maluliyet raporu
6-Kusur aktüerya bilirkişi raporu
7-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, 6102 sayılı TTK.’nun 1472. Maddesinden kaynaklanan zorunlu mali mesuliyet sigortacısının ödediği iş göremezlik bedelinin …ndan rücuen tahsilinden kaynaklanan alacak davasıdır.
6102 sayılı TTK’nın 1472 maddesine göre, sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, zarardan ötürü sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal eder. Böyle bir davada sigortacı, gerçek zarar miktarını zarar sorumlusundan isteyebilir.
2918 sayılı KTK.nın 91. Maddesinde motorlu araçların trafik sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, … Yönetmeliği’nin 9. maddesinde trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için …na başvurulabileceği, öngörülmüştür.
2918 sayılı KTK’nın 91.maddesinde; motorlu araçların trafik sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, … Yönetmeliğinin 9.maddesinde; trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için …na başvurulabileceği belirtilmiş, motorlu bisikletin tanımının yapıldığı 2918 sayılı KTK’nin 3.maddesinde; motorlu bisikletin, silindir hacmi 50 cc’yi geçmeyen içten patlamalı motorla donatılmış ve imal hızı saatte 50km den az olan bisiklet olduğu düzenlenmiş, 2918 Sayılı KTK’nın 103. maddesinde ise; motorsuz taşıtlar ile motorlu bisiklet sürücülerinin hukuki sorumluluğunun genel hükümlere tabi bulunduğu öngörülmüştür.
Faiz yönünden; TTK.nun 1301. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Bu madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere sigortacının sigorta ettirene halef olabilmesi için öncelikle gerçekleşen riziko bedelinin sigortalısına ödenmesi gerekmektedir. Bu nedenle sigortacının 3. şahsa rücu edebilme tarihi, sigorta ettirene ödeme yaptığı tarihtir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2012/16603 Esas 2013/2189 Karar sayılı emsal ilamı)
Bu açıklamalar ışığında tarafların sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış ve incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra maluliyet, kusur ve aktüerya rapor alınmıştır.
… C.Başsavcılığı’nın 2011/… soruşturma nolu dosyasının incelenmesinde; taksirle yaralama suçu kapsamında suçun şikayete tabi olması, kazaya karışan diğer araç sürücülerinin birbirlerinden şikayetçi olmaması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
Mağdur …’in gelir durum belgesinin incelenmesinde, … Mahalle muhtarlığı tarafından günlük 40-TL geliri bulunduğuna ilişkin trafik sigortasına ibraz edilmek üzere belge düzenlendiği görülmüştür.
Hasar dosyası ve poliçenin incelenmesinde; poliçe tarihinin 23/11/2010- 23/11/2011 tarihleri arasını kapsadığı, kazanın 25/08/2011 tarihinde meydana geldiği, kaza tarihi itibariyle davacı şirketin sorumluluğunun olduğu, ödeme yaptığı görülmüştür.
Makine Yüksek Mühendisi bilirkişisinin 16/05/2019 tarihli 3 sayfadan ibaret rapordan özetle; bilinmeyen sürücü plakası bilinmeyen aracı ile seyrederken, önünde seyreden … plakalı araca arkadan çarparak … … plakalı araçlarında karıştığı zincirleme kazaya ve yolcu …’in yaralanmasına neden olduğu için Karayolları Trafik Kanununun 84/d ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 157/a/4 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; yaralanmak maddi hasarlı zincirleme kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu; Sürücü … …’in … plakalı aracı ile sürficü … ‘nin … plakalı aracı ile sürücü … ‘ın … plakalı aracı ile normal seyrederken plakası bilinmeyen aracın neden olduğu zincirleme kazaya karıştıkları için yaralanmalı maddi hasarlı zincirleme kazanın meydana gelmesinde kusurlarının olmadığı; yolcu …’in içinde bulunduğu … plakalı aracın kullanımım veya diğer araçlara herhangi bir müdahalesi olmadığı için yaralanmalı maddi hasarlı zincirleme kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı belirtilmiştir.
Adli Tıp Kurumu’ndan alınan maluliyet raporunda özetle; 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı resmi gazetede yayınlanan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre, meslekte kazanma gücü kaybı oranının %10,01 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceğini bildirmiştir.
Aktüer bilirkişisinin 30/09/2020 tarihli 4 sayfadan ibaret rapordan özetle; Davalı tarafrndan hatır taşıması iddiasında bulunulmuş ise de olayda zarar gören …’in araçta yolcu olarak bulunmakta olup, %100 kusurlu olarak başka bir aracın verdiği zarar nedeniyle hatır taşıması indirim koşullarının gerçekleşmediğini, kaldı ki bulunduğu araç sürücüsü kusurlu olsa dahi Yargıtay l7.Hukuk Dairesinin 2016/13862, ile 2013/11990 Esas sayılı emsal kararlarına göre amca yeğen arasındaki taşımalarda hatır taşıması indirimi söz konusu olmadığını, ATK tarafından düzenlenen raporda davacının iyileşme süresinin 4 ay kadar uzayabileceğinin belirlendiği, bu durumda davacının 4 aylık geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararı %100 malul gibi hesaplanacağını, davacı sürekli iş göremezlik dönemindeki maddi zararı ise iyileşme tarihinden itibaren maluliyetiyle orantılı hesaplanacağını, 17.03.1971 doğumlu kazalı … 25.08.2011 olay tarihinde 40 yıl 5 ay 8 günlük olup 40 yaşında kabul edilerek PMF 1931 işaretli yaşam tablosuna göre muhtemel bakiye ömrünün 30 yıl ve muhtemelen 70 yaşına kadar yaşayacağını, Yargıtay tarafından aktif çalışma yaşı sonu 60 olarak kabul edilmekte olup buna göre kazalının aktif çalışma hayatının 60 yaşına kadar devam edeceği kabul olunarak olay tarihinden itibaren 60 yaşına kadar aktif hayat süresi 20 yıl ve pasif devresi 10 yıl olduğunu, davalının sorumluluğunun ödemenin yapıldığı tarihteki verilere göre hak sahibinin hesaplanacak gerçek zararı ile sınırlı olup, davacı tarafından yapılan ödemenin zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ile sınırlı olarak yapılıp yapılmadığının denetinin ancak ödeme tarihindeki verilerin esas alınarak yapılması halinde mümkün olduğunu, kazalı …’in kazançlarını gösterir belge bulunmadığından hesaplamaların asgari ücrete göre yapılacağını, kazalının geçici iş göremezlik dönemindeki net kazanç toplamının 2.65,80TL, %10,1 oranında malul olduğu bilinen dönemdeki kazanç toplamının 36.166,53TL, kazalının ödeme yapıldığı tarihteki aktif devre başındaki 1 yıllık gelirinin 12.006,48TL olup bu tutarın işleyecek aktif devre maddi zarar hesabının esas alınacağını, neticeten davacının ödeme tarihindeki 36.725,50TL’lik gerçek zararının davacı tarafından yapılan 34.223,00TL’lik ödemenin üstünde olması nedeni ile ödenen tutar ile sınırlı olarak davacının rücuen talep edilebilir asıl alacak tutarının 34.223,00TL olduğunu, davalı bakımından temerrüdün 16.102015 tarihinde gerçekleşmiş olacağı, avans faizi talebine ilişkin takdirin mahkemeye ait olduğu kanaati belirtilmiştir.
Mağdur …’e yapılan ödeme dekontunun incelenmesinde, davacı … sigorta A.Ş.tarafından T.C … numaralı …’e 16.10.2015 tarihide 34.223,00TL … üzerinden … Bankası hesabına EFT işlemi yapıldığı görülmüştür
Bedel artırım dilekçesi; davacı vekili 17/05/2019 tarihli dilekçesi ile talep sonucunu 34.223,00-TL’ye artırdığını bildirmiş, dilekçesi davalı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, dava davacı … şirketinin, zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında sigortaladığı … plakalı … … adına kayıtlı araca, plakası belirlenemeyen araç tarafından arkadan çarpıldığı, sigortalının aracının kontrolden çıkarak … … nin kontrolündeki … plakalı araca çarptığı, kontrolden çıkan bu aracın ise … plakalı araca çarparak zincirleme kaza meydana geldiği, sigortacısının sigortalısının aracında bulunan …’in ilk çarpma nedeniyle malul kaldığı, davacı tarafından maluliyet tazminatı ödendiği, kazaya plakası belirlenemeyen aracın neden olduğu bu nedenle …nın sorumluluğu olduğu iddiası ile mahkememizde rücu davası talebine ilişkindir.
Davacının sigortalısı ile plakası belirlenemeyen aracın 25/08/2011 tarihinde trafik kazasına karıştığı, davacının sigortalısının aracının 23/11/2010 – 23/11/2011 tarihleri arasında zorunlu mali mesuliyet poliçesi ile davacıya sigortalı olduğu, kazanın bu tarihler arasında meydana geldiği görülmüştür. Bu kapsamda ödeme yapan davacı, kazaya neden olan diğer aracın plakası belirlenemediğinden davalı … Hesabına rücu edebilecektir. Ancak davalı gerçek zarardan sorumlu olacağından mahkememizce tüm deliller toplanmış dava dışı yolcunun maluliyet raporu Adli Tıp Kurumundan alınmış, hüküm kurmaya ve denetime elverişli kusur ve aktüerya raporu alınmak suretiyle gerçek zarar belirlenmiştir. Davacı vekili rapor doğrultusunda dava değerini artmış, davalı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Davalı vekili her ne kadar hatır taşıması indirimi talep etmiş ise de dava dışı sigortalının kollukta alınan 26/08/2011 tarihli şüpheli ifade tutanağının incelenmesinde yolcunun amcası olduğunu belirttiği, nüfus aile kayıt örneğinin incelenmesinde de yolcu …’in sigortalının amcası olduğu görülmüştür. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarında da belirttiği üzere yakın akrabalar arasında ücretsiz taşıma ahlaki bir ödev niteliğinde olduğundan, tazminat miktarından hatır taşıması indirimi yapılamaz. Bu nedenle hatır taşıması indirimi yapılmaksızın davacının ödeme tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği kanaatiyle davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 34.223,00-TL tazminatın davalı … yönünden ödeme tarihi olan 16/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 2.337,77-TL harcın, peşin alınan 903,07-TL harçtan (58,07TLpeşin+550,00-TL+295,00TLtamamlama olmak üzere) mahsubu ile bakiye 1.434,70-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 29,20-TL başvurma harcının ve 903,07-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 562,00-TL ATK fatura bedeli ve 1.526,75-TL yargılama gideri olmak üzere toplam 2.088,75-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7/2 maddesi gereğince 5.133,45-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT … ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2020

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır